Uyuz Hastalığı Olanların Yorumları
Uyuz hastalığı, ciltte şiddetli kaşıntı ve döküntülere yol açan, Sarcoptes scabiei adlı parazitin neden olduğu bir enfeksiyondur. Hastalar genellikle kaşıntının özellikle gece saatlerinde arttığını ve bu durumun başlangıçta başka deri hastalıklarıyla karıştırılabildiğini belirtmektedir. Uyuzun tanısı genellikle dermatolojik testlerle konur ve tedavi edilmezse, kaşıntılar dayanılmaz hale gelebilir. Ancak bazı hastalar, tedaviye başladıktan sonra bile kaşıntının birkaç hafta devam ettiğini ifade etmektedir.
Tedavi sürecinde genellikle permethrin kremi veya ivermektin (Ziver tablet) gibi ilaçlar kullanılır. Çoğu hasta, tedavinin etkin olduğunu ancak bazı yan etkilerle karşılaştıklarını bildirir; bu yan etkiler arasında ciltte hafif tahriş veya kızarıklık yer alabilir. Bununla birlikte, tedavi sonrası iyileşme sürecinde hastalar, tedavinin başarısız olabileceğinden veya yeniden enfekte olma riskinin bulunduğundan endişe edebilirler. Tedavi sürecinde hijyenin büyük rol oynadığı vurgulanmaktadır; evdeki eşyaların ve kişisel malzemelerin dezenfekte edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Uyuz hastalığının psikolojik etkileri de oldukça önemlidir. Hastalar, tedavi sürecinde ciltteki döküntüler nedeniyle sosyal izolasyon yaşadıklarını ve çevreden gelen yanlış anlamalarla damgalandıklarını ifade etmektedir. Bu durum, hastaların psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyebilir ve özgüven kaybına yol açabilir. Ayrıca, toplumda uyuz hastalığı hakkında yaygın yanlış anlamalar olduğu için, hastalar çevrelerinden daha fazla destek almakta zorlanabilir. Sosyal stigma, iyileşme sürecinin bir parçası olarak hastaların moralini bozabilir.
Sonuç olarak, uyuz hastalığı fiziksel olduğu kadar psikolojik ve sosyal açıdan da zorlayıcı bir hastalıktır. Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli faktörlerden biri, hijyen kurallarına uyulması ve tedaviye devam edilmesidir. Uyuzdan kurtulmak için sabırlı olmak ve çevreyi bilgilendirmek, hastaların bu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olabilir. Bu derleme, WebMD, Mayo Clinic, Reddit, Facebook gibi platformlar ve tıbbi sağlık bloglarından elde edilen hasta yorumlarına dayanmaktadır.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
AIDS öpüşme ile bulaşır mı?
AIDS hastalığının en sık nedeni korunmasız cinsel ilişkidir. Korunmasız oral, anal ve vajinal cinsel ilişki ile hastalığın etkeni olan HIV virüsü karşı tarafa bulaşır. AIDS hastalığı, öpüşmeyle, solunum yoluyla, aynı ortamda bulunmakla ya da aynı eşyaları kullanmakla insandan insana bulaşmaz.
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri nelerdir?
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri, çiçek hastalığının belirtilerine benzer. Ancak çiçek hastalığına göre belirtiler daha hafiftir. En önemli belirtisi ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve yorgunluktur. Çiçek hastalığından farklı olarak, maymun çiçeği hastalığında lenf bezlerinde şişme görülür.
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri şunlardır;
- Ateş
- Baş ağrısı
- Kas ağrısı
- Sırt ağrısı
- Lenf bezinde şişme
- Titreme
- Yorgunluk
- Yüzde başlayıp daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayılan kızarıklık
Kadınlarda bel soğukluğu belirtileri nelerdir?
Kadınlarda bel soğukluğu belirtileri arasında vajinal akıntı, kaşıntı, kanama, idrar yaparken acıma, yanma ve ağrı, cinsel ilişki sonrası kanama, adet dışı vajinal kanama cinsel ilişki sırasında ağrı, yanma ve karın ağrısı bulunmaktadır.
Erkeklerde bel soğukluğu belirtileri nedir?
Erkeklerde en önemli bel soğukluğu belirtisi yeşil renkli penis akıntısıdır. Bu akıntı bazen sarı ya da şeffaf da olabilir. Diğer belirtiler arasında idrar yaparken yanma ve ağrı, penis ucunda kızarıklık da bulunur. Bel soğukluğu korunmasız cinsel yolla bulaşır. Anal, oral veya vajinal seks sırasında meni ya da vajinal sıvı ile bulaşır.
Kan bağışı sırasında hastalık bulaşır mı?
Kan bağışı sırasında kullanılan tüm malzemeler sterildir ve tek kullanımlık malzemelerdir. Yani bir kez kullanılır ve daha sonra kalite standartlarına uygun şekilde imha edilirler. Bu yüzden kan alınması sırasında kan bağışında bulunan kişiye herhangi bir hastalık bulaşma riski yoktur.
Uyuz kolay bulaşır mı?
Uyuz, kolayca bulaşabilen bir cilt enfeksiyonudur. Uyuz hastalığı, kişiden kişiye cilt temasıyla veya uyuza yakalnmış kişinin kullandığı eşyalar aracılığıyla bulaşabilir. Uyuzun kolay bulaşmasının nedenleri şunlardır;
-
Cilt teması: Uyuz mikrobu, cilt temasıyla kolayca bir kişiden diğerine geçebilir. Özellikle cinsel temas, aile içi temas veya yakın arkadaşlar arasında temas, bulaşma riskini artırabilir.
-
Paylaşılan eşyalar: Enfekte bir kişiye ait giysiler, yatak takımları, havlular veya kişisel eşyalar gibi nesneler, uyuz akarlarının bulaşmasında etkili olabilir.
-
Toplumsal alanlar: Kamusal alanlarda, enfekte kişilerin temas ettiği yüzeyler (toplu taşıma araçları, spor salonları, oturma alanları vb.) uyuzun bulaşmasına katkıda bulunabilir.
Bu nedenle, uyuzdan korunmak için aşağıdaki önlemleri almak önemlidir:
- Enfekte kişilerle yakın teması sınırlamak.
- Enfekte kişinin kullandığı eşyaları paylaşmamak.
- Kamusal alanlarda hijyen kurallarına uymak ve temizlik önlemlerini almak.
Uyuz, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Uyuza yakalandığınız düşünüyorsanız doktora gidiniz veya uyuz tanısı konulduysa, doktorunuzun önerdiği tedaviyi almaya başlayın.
Kuduz aşısı yapılan hastaneler hangileridir?
Kuduz aşısı yapılan hastaneler şunlardır;
1. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
3. İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
4.İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi
5. Paşabahçe Devlet Hastanesi
6. Şile Devlet Hastanesi
7. İstinye Devlet Hastanesi
8. Prof.Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesi
9. Çatalca Devlet Hastanesi
10.Tacirler Eğitim Vakfı Sultanbeyli Devlet Hastanesi
11.Büyükçekmece Devlet Hastanesi
12. İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi
13.Sultançiftliği Lütfiye Nuri Burat Devlet Hastanesi
Gece yanığı (zona) nedir?
Gece yanığı olarak da bilinen Zona hastalığının tıptaki adı “herpes zoster”dir. Hastalığa su çiçeği virüsü olan "varicella zoster" virüsü neden olur. Hastalık deride ağrılı, döküntülere neden olur. Su çiçeği geçiren kişilerde virüs, sinirlerde yıllarca hiçbir belirtiye neden olmadan sessizce kalmaktadır. Yıllar sonra bu virüs, bağışıklık sisteminin zayıflaması, soğuğa maruz kalma, aşırı stres, yaşlanma ve ağır enfeksiyon gibi nedenlerden dolayı aktif hale geçerek deri üzerinde ağrılı, kaşıntılı döküntülere neden olur. Derideki sinirlerde çoğalan virüs, deride iltihaplanma ve döküntülere yol açar. Döküntüler deride sinir hattı boyunca, bir şerit şeklinde, kızarık ve içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir.
Sepsis nedir?
Sepsis, vücudun enfeksiyona verdiği aşırı tepki sonucu oluşan ciddi bir durumdur. Sepsiste, bağışıklık sistemi kontrolden çıkarak vücut dokularına ve organlarına zarar verir. Sepsis, halk arasında kan zehirlenmesi olarak da bilinir.
Sepsis nasıl oluşur?
Vücut herhangi bir bölgede enfeksiyonla karşılaştığında bağışıklık sistemi harekete geçer ve enfeksiyonla savaşır. Normalde bu savaş enfeksiyon yok edilerek sonlandırılır. Ancak bazı durumlarda bağışıklık sistemi aşırı tepki verir ve vücutta zincirleme bir reaksiyon başlatır. Bu reaksiyon sonucu vücutta yaygın iltihap oluşur ve organlar hasar görür.
Sepsis belirtileri nelerdir?
Sepsisin belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Ancak genel olarak sepsis belirtileri şunlardır;
- Ateş
- Üşüme
- Hızlı kalp atışı
- Hızlı nefes alma
- Bilinç bulanıklığı
Eğer bu belirtilerden birkaçını birlikte görüyorsanız vakit kaybetmeden acil tıbbi yardım almalısınız. Sepsis erken teşhis ve tedavi edilmezse ölüme bile yol açabilir.
Sepsis nasıl tedavi edilir?
Sepsis tedavisinde en önemli faktör erken teşhistir. Tedavide genellikle şunlar uygulanır:
- Antibiyotikler: Enfeksiyonu yok etmek için kullanılır.
- Sıvı tedavisi: Vücudun kaybettiği sıvıları yerine koymak için yapılır.
- Kan basıncı ilaçları: Düşen kan basıncı yükseltilmeye çalışılır.
- Organ yetmezliği tedavisi: Sepsis nedeniyle hasar gören organların desteklenmesi gerekir.
Sepsis nasıl önlenir?
Sepsisin en iyi önleme yöntemi enfeksiyonlardan korunmaktır. Bunun için:
- Kişisel hijyene dikkat edilmelidir.
- Yaralar temiz tutulmalı ve düzenli pansuman yapılmalıdır.
- Kronik hastalıklar kontrol altında tutulmalıdır.
- Doktor tarafından önerilen aşılar yaptırılmalıdır.
Ürosepsis nedir?
Ürosepsis, böbreklerden ve mesaneden kaynaklanan bir idrar yolu enfeksiyonunun vücuda yayılması sonucu oluşan sepsis durumudur. Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı aşırı tepki vermesine neden olan ve doku ve organlara zarar verebilen tehlikeli bir durumdur.
Ürosepsis belirtileri şunlardır;
- Ateş
- Üşüme
- Hızlı kalp atışı
- Hızlı nefes alma
- Terleme
- Bilinç bulanıklığı
- Karın ağrısı
- Mide bulantısı ve kusma
- İdrarda kan
- İdrar yapma sıklığında değişiklik
Ürosepsis risk faktörleri şunlardır;
- Zayıf bağışıklık sistemi
- Diyabet
- Böbrek hastalığı
- Prostat bezi büyümesi
- İdrar kateteri kullanımı
- Son zamanlarda yapılan cerrahi
Ürosepsis tanısı
- Kan ve idrar testleri
- Görüntüleme testleri (röntgen, BT taraması)
- Fizik muayene
Ürosepsis tedavisi
- Antibiyotikler
- Sıvı tedavisi
- Oksijen tedavisi
- Kan basıncı ilaçları
- Organ yetmezliği tedavisi
Ürosepsis önlenmesi
- İdrar yolu enfeksiyonlarını önlemek
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek
- Diyabet ve böbrek hastalığı gibi altta yatan hastalıkları kontrol altına almak
- İdrar kateteri kullanımını sınırlamak
Ürosepsis ciddi bir durumdur ve acil tıbbi tedavi gerektirir. Erken tanı ve tedavi ile ölüm oranı önemli ölçüde azaltılabilir.
Yeni SSS
Meteospasmyl, sindirim sistemi rahatsızlıklarında kullanılan bir ilaçtır. Etken madde olarak alverin sitrat ve simetikon içerir. Alverin sitrat, bağırsak kaslarını gevşeterek spazmları azaltırken, simetikon gaz kabarcıklarının birleşmesini sağlayarak gazın atılmasını kolaylaştırır. Meteospasmyl k ...
Bağırsak sağlığı, genel sağlık için kritik öneme sahiptir ve doğru besinler tüketerek bağırsak florasını desteklemek mümkündür. Bağırsak sağlığını korumak, genel sağlığı desteklemek ve sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlamak için doğru besinlerin tüketilmesi büyük önem ta ...
Diyabet hastaları için diyet, kan şekerini dengede tutmak, sağlıklı bir kiloyu korumak ve diyabetle ilişkili olası komplikasyonları azaltmak amacıyla planlanır. Aşağıda genel bir diyet listesi sunulmaktadır. Ancak, diyetin bireysel ihtiyaçlara göre mutlaka bir diyetisyen veya dok ...
Hamileliğin ilk dört haftası, birçok kadın için fark edilmeyen ya da hafif belirtilerle geçebilen bir dönem olabilir. Bu dönemde, çoğu kadın sadece adet gecikmesi ile hamileliklerini fark edebilir. Ancak bazı kadınlar, erken gebelik belirtileri yaşamaya başlayabilir. 4 haftalık g ...
Alerji ilaçlarının yan etkileri, kullanılan ilacın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Antihistaminikler genellikle uyuşukluk, baş dönmesi, ağız kuruluğu ve uyku hali gibi yan etkilere yol açabi ...
Cilt lekeleri için etkili bir krem seçerken, lekenin türüne göre uygun bileşenler içeren ürünler tercih edilmelidir. C vitamini, lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcı olan güçlü bir antioksidan olup, cilt tonunu aydınlatır ve eşitler. Niacinamide (B3 vitamini) ise pigmentasyon ...
Varis tedavisi için evde yapılabilecek bazı uygulamalar, belirtileri hafifletmeye ve ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Öncelikle, düzenli olarak bacakları yüksekte tutmak, kanın bacaklarda birikmesini engelleyerek şişlik ve ağrıyı azaltabilir. Ayrıca, bacakları hafifçe yuk ...
Bağışıklık sistemini doğal yollarla güçlendirmek için dengeli bir beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stresten uzak kalmak önemlidir. Vitamin ve mineral açısından zengin gıdalar, özellikle C vitamini, D vitamini ve çinko gibi bağışıklık sistemini destekleyen besinler tüke ...
Çocuklarda demir eksikliği belirtileri, genellikle halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü ve huzursuzluk şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca, çocuklar daha çabuk yorulabilir, fiziksel aktivitelerde zorlanabilir ve okul başarısında düşüş yaşayabilirler. Dem ...
Bebeklerde demir eksikliği, büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Demir eksikliği olan bebeklerde halsizlik, aşırı uyuma, iştah kaybı, soluk cilt, ...
Kadınlarda demir eksikliği, özellikle adet kanamaları ve gebelik gibi durumlarla daha sık görülebilir. Demir eksikliğinin en yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi ve nefes darlığı bulunur. Ayrıca, kadınlarda demir eksikliği tırnaklarda kırılma, ...
Demir eksikliği belirtileri, vücudun yeterli miktarda demir alamaması sonucu ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, soluk cilt, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, ellerde ve ayaklarda soğuma gibi belirtiler bulunur. Ayrıca, demir eksikliği, tırnakla ...
Kalp krizi belirtileri genellikle göğüs ağrısı, baskı veya sıkışma hissi ile başlar ve bu ağrı bazen sol kola, çeneye, sırt üstüne veya mideye yayılabilir. Ayrıca nefes darlığı, aşırı terleme, baş dönmesi, bulantı ve çarpıntı gibi semptomlar da görülebilir. Kişi, genellikle kendi ...
Kolon kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ileri evrelerine doğru belirginleşir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında karın ağrısı, gaz, şişkinlik ve düzensiz bağırsak hareketleri yer alır. Ayrıca, kanlı dışkı, dışkı şekli ve boyutunda deği ...
Yüksek tansiyon belirtileri her zaman görülmeyebilir. Ancak bazı kişilerde baş ağrıları, baş dönmesi, burun kanamaları, göğüs ağrıları ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, gözlerde bulanık görme, yorgunluk ve halsizlik de yüksek tansiyonun işaretleri olabilir. Bu belirtiler genel ...