Alerjik reaksiyonlar astımı tetikleyebilir mi?

Evet, alerjik reaksiyonlar astımı tetikleyebilir. Alerjik astım, astım semptomlarının alerjik reaksiyonlara bağlı olarak şiddetlenmesi anlamına gelir. Alerjik astımı olan kişiler, alerjik tetikleyicilere maruz kaldıklarında nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma hissi gibi semptomlar yaşayabilirler.

Alerjik tetikleyiciler, polen, küf, ev tozu akarı, hayvan tüyleri veya belirli yiyecekler gibi birçok şey olabilir. Astım semptomlarını tetikleyen alerjik reaksiyonların azaltılması için, astım tedavisi planı, alerjik tetikleyicilere maruz kalınması durumunda alınacak önlemleri de içerebilir.

İlgili Sorular


Alerji nedir?

Alerji, bağışıklık sisteminin normalde vücut için zararsız olan maddelere karşı göstermiş olduğu aşırı tepki olarak tanımlanabilir. Alerjiye neden olan bu maddelere alerjen denir. Ev tozu akarları, bitki polenleri, besinler normal insanlarda herhangi bir soruna neden olmazken, alerjik bünyesi olan kişilerde alerjiye neden olurlar. 

İstanbul ilinde alerji testi yapılan hastaneler hangileri?

Alerji testi,  kişinin hangi maddeye yada maddelere karşı alerjisinin olduğunu öğrenmeye yarayan bir testtir. Alerji, bağışıklık sisteminin normalde vücut için zararsız olan maddelere karşı göstermiş olduğu aşırı tepkidir. İstanbul ilinde alerji testi yapılan bazı hastaneler şunlardır; 

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi
İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi
Koç Üniversitesi Hastanesi
Pendik Devlet Hastanesi
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi

Alerji nedir ve neden olur?

Alerji, vücudun bağışıklık sisteminin bir yabancı maddeyi (antijen) zararlı bir madde olarak algılaması sonucu ortaya çıkan aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Antijenler genellikle toz, polen, evcil hayvan tüyleri, besinler veya ilaçlar gibi çevresel unsurlardır. Vücut, normalde zararlı olan patojenleri yok etmek için bağışıklık sistemi hücrelerini kullanırken, alerjik reaksiyonlarda bağışıklık sistemi, antijenlere karşı aşırı tepki verir ve zararsız maddeler bile potansiyel olarak tehlikeliymiş gibi davranır.

Alerjik reaksiyonlara neden olan antijenlere alerjen denir. Alerjenler, insanlar arasında farklılık gösterebilir ve bir kişinin alerjisi olan bir madde başka bir kişiye alerji yapmayabilir. Ayrıca, alerjik reaksiyonlar hafif bir kaşıntı veya ciltte kızarıklık gibi hafif semptomlardan, anafilaktik şok gibi hayatı tehdit eden ciddi semptomlara kadar değişebilir.

Alerjik reaksiyonların neden olduğu semptomlar arasında burun akıntısı, hapşırma, gözlerde kaşıntı, deride kızarıklık veya döküntü, solunum zorluğu ve hatta solunum durması yer alabilir. Bazı insanlar, alerjik reaksiyonlara karşı duyarlıdır ve alerjiye sahip olma riski daha yüksektir.

Alerjilerin neden olduğu belirtiler, yaşam kalitesini etkileyebilir ve ciddi durumlarda hayatı tehdit edebilir. Alerjilerin tedavisi, semptomların hafifletilmesine veya ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.

Alerjik reaksiyonların belirtileri nelerdir?

Alerjik reaksiyonlar, insan vücudunun bağışıklık sisteminin yabancı bir madde (alerjen) karşısında aşırı tepki vermesi sonucu oluşur. Alerjik reaksiyonlar, hafif kaşıntı ve kızarıklık gibi hafif semptomlardan anafilaktik şok gibi ciddi ve hayatı tehdit eden semptomlara kadar değişebilir.

Alerjik reaksiyonların belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterse de, en yaygın belirtiler şunlardır:

Burun akıntısı, tıkanıklık ve hapşırma
Gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık
Ciltte kızarıklık, döküntü, kaşıntı ve kabarma
Boğazda kaşıntı ve şişme
Nefes almada zorluk, hırıltılı solunum ve nefes darlığı
Mide bulantısı, kusma ve ishal
Baş dönmesi, bayılma ve şok gibi ciddi semptomlar.
Alerjik reaksiyonların şiddeti, alerjenin türüne, maruz kalınan dozuna ve kişinin bağışıklık sistemine bağlı olarak değişebilir. Hafif semptomlar genellikle tedavi gerektirmez ve birkaç saat içinde kendiliğinden geçerken, ciddi semptomlar acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Eğer bir alerjik reaksiyon belirtisi olduğundan şüpheleniliyorsa, bir sağlık uzmanına danışmak ve gerektiğinde tedavi almak önemlidir.

Alerjik reaksiyonlar nasıl tedavi edilir?

Alerjik reaksiyonların tedavisi, semptomların şiddetine ve türüne bağlıdır. Hafif semptomlar genellikle tedavi gerektirmez ve birkaç saat içinde kendiliğinden geçerken, ciddi semptomlar acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Alerjik reaksiyonların tedavisi için bazı seçenekler şunlardır:

Antihistaminikler: Bu ilaçlar, alerjik reaksiyonların neden olduğu semptomları hafifletmek için kullanılır. Antihistaminikler, kaşıntı, burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde sulanma gibi semptomları azaltabilir.

Epinefrin: Ciddi alerjik reaksiyonlarda, epinefrin adı verilen bir ilaç kullanılır. Epinefrin, hırıltılı solunumu hafifletmek ve kan basıncını artırmak için kullanılır. Bu ilaç, anafilaktik şok gibi hayatı tehdit eden semptomlarda kullanılabilir.

Kortikosteroidler: Kortikosteroidler, ciddi alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar, ciltteki kızarıklığı, kaşıntıyı ve şişliği azaltabilir.

İmmünoterapi: İmmünoterapi, alerjik reaksiyonların neden olduğu semptomların önlenmesine yardımcı olmak için uzun vadeli bir tedavidir. Bu tedavi, kişinin alerjik olduğu maddeye maruz kalmasını azaltarak bağışıklık sisteminin tepkisini azaltır.

Evde önlemler: Alerjenlere maruz kalınmaktan kaçınmak, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir. Evde alerjenleri azaltmak için evcil hayvan tüylerini ve tozları temizlemek, filtreli havalandırma sistemleri kullanmak ve alerjiye neden olabilecek yiyecekleri tüketmekten kaçınmak faydalı olabilir.

Alerjik reaksiyonların tedavisi, semptomların hafifletilmesine veya ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. Ancak, alerjenlere maruz kalmayı önleme ve semptomları önleyici önlemler almak, alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını engelleyebilir.

Alerjik reaksiyonlardan nasıl korunulur?

Alerjik reaksiyonlardan korunmak için alerjinin neden olduğu maddeye (alerjen) maruz kalmaktan kaçınmak en etkili yoldur. İşte alerjik reaksiyonlardan korunmak için bazı öneriler:

Alerjenlerin tanınması: Alerjenlerin neden olduğu semptomları belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir. Bu, kişinin hangi maddelere karşı alerjisi olduğunu belirleyerek, onlardan kaçınmasına yardımcı olacaktır.

Evde önlemler: Evde alerjenleri azaltmak, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir. Örneğin, tozları temizlemek, filtreli havalandırma sistemleri kullanmak, alerjik reaksiyonlara neden olabilecek yiyecekleri tüketmemek faydalı olabilir.

Alerjik reaksiyonlara neden olan yiyecekleri tüketmekten kaçınmak: Kişinin alerjik olduğu yiyeceklerin tüketiminden kaçınması önemlidir.

İlaç alerjileri: İlaç alerjileri, ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, yeni bir ilaca başlamadan önce, doktorla konuşulması ve mümkünse ilaçların küçük dozlarda başlanması önerilir.

Aşılar: Aşılar, bazı alerjenlere karşı bağışıklığı artırarak alerjik reaksiyonların önlenmesine yardımcı olabilir.

Kişisel bakım ürünleri: Bazı kişisel bakım ürünleri, parfümler, sabunlar ve diğer ürünler, ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, kişinin hassasiyet gösterdiği ürünlerden kaçınması önemlidir.

İyi beslenme: Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirerek, alerjik reaksiyonlara karşı daha dayanıklı hale getirebilir.

Alerjik reaksiyonlardan korunmak için alerjenlere maruz kalmaktan kaçınmak en etkili yöntemdir. Ayrıca, kişinin alerjik olduğu maddeleri tanıması, evde alerjenleri azaltması, ilaç alerjilerinden kaçınması, aşılar ve kişisel bakım ürünlerine dikkat etmesi, alerjik reaksiyonlardan korunmaya yardımcı olabilir.

Alerjik reaksiyonlar için evde uygulanabilecek doğal tedaviler nelerdir?

Alerjik reaksiyonlar için evde uygulanabilecek doğal tedaviler, semptomların hafifletilmesine ve rahatlama sağlanmasına yardımcı olabilir. Ancak, ciddi alerjik reaksiyonlar yaşayan kişilerin doktorlarına danışmadan doğal tedaviler kullanmamaları önemlidir. İşte alerjik reaksiyonlar için evde uygulanabilecek bazı doğal tedaviler:

Bal: Bal, antiseptik özellikleriyle bilinir ve yatıştırıcı etkisiyle öksürüğü hafifletebilir. Alerjik reaksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkan öksürük, balın tüketilmesiyle azaltılabilir.

Zerdeçal: Zerdeçal, anti-enflamatuar özellikleriyle bilinir ve alerjik reaksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkan iltihaplanmaların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Zerdeçal, yemeklere veya sıcak süt içeceklere eklenerek tüketilebilir.

Probiyotikler: Probiyotikler, sindirim sistemi sağlığına yardımcı olabilir ve alerjik reaksiyonlarla mücadelede etkili olabilir. Yoğurt, kefir, turşu ve lahana turşusu gibi probiyotik içeren yiyecekler tüketilebilir.

Yeşil çay: Yeşil çay, antioksidan özellikleriyle bilinir ve alerjik reaksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkan iltihaplanmaların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi güçlendirici etkisi de bulunmaktadır.

Buhar inhalasyonu: Buhar inhalasyonu, alerjik reaksiyonlarla mücadelede etkili bir yöntem olabilir. Sıcak suya birkaç damla okaliptüs yağı ekleyerek yapılan buhar inhalasyonu, özellikle sinüs enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Bitki çayları: Rezene, papatya, nane, adaçayı gibi bitki çayları, alerjik reaksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkan semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Yukarıdaki doğal tedaviler semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir, ancak ciddi alerjik reaksiyonlar için mutlaka doktor tavsiyesi alınması önerilir.

Alerjik reaksiyonlarda kullanılan ilaçlar nelerdir?

Alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar, semptomların ciddiyetine ve türüne bağlı olarak değişebilir. Aşağıda, alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar listelenmiştir:

Antihistaminikler: Antihistaminikler, alerjik reaksiyonların en sık kullanılan ilaçlarıdır. Vücuttaki histamin adı verilen kimyasalların etkisini azaltarak semptomların hafifletilmesine yardımcı olurlar. Genellikle burun akıntısı, kaşıntı, kızarıklık ve göz sulanması gibi semptomları tedavi etmek için kullanılırlar.

Kortikosteroidler: Kortikosteroidler, vücudun bağışıklık sisteminin tepkisini azaltan ve enflamasyonu azaltan ilaçlardır. Burun spreyleri, inhalerler, haplar ve kremler gibi farklı formlarda mevcuttur. Alerjik rinit, astım ve ciltteki alerjik reaksiyonlar gibi semptomların tedavisinde kullanılırlar.

Adrenalin: Adrenalin, ciddi anafilaksi gibi hayatı tehdit eden alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılır. İlaç, anafilaksi semptomlarının hızla hafifletilmesine yardımcı olur ve acil tıbbi müdahale gerektiren durumlarda kullanılır.

Decongestantlar: Decongestantlar, burun tıkanıklığı ve akıntısı gibi semptomların tedavisinde kullanılır. İlaçlar, burun damlaları, spreyler ve tabletler gibi farklı formlarda mevcuttur.

Mast hücre stabilizatörleri: Mast hücre stabilizatörleri, vücuttaki histamin salınımını azaltarak semptomların hafifletilmesine yardımcı olurlar. Genellikle astım ve alerjik rinit gibi semptomların tedavisinde kullanılırlar.

Immunoterapi: Immunoterapi, vücudun alerjenlere karşı bağışıklık sistemini geliştirmeye yardımcı olan bir tedavi şeklidir. Bu tedavi, alerjik semptomların azaltılmasına ve gelecekteki alerjik reaksiyonların önlenmesine yardımcı olabilir.

Yukarıda listelenen ilaçlar, alerjik reaksiyonların tedavisinde kullanılan sık kullanılan ilaçlardır. Ancak, alerjik semptomlarınız için hangi ilaçların kullanılacağına karar vermeden önce, bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir.

Alerjik reaksiyonların çeşitleri nelerdir?

Alerjik reaksiyonların çeşitleri şunlardır:

Alerjik rinit: Burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırma gibi semptomlarla karakterizedir. Genellikle ev tozu akarları, hayvan tüyleri, polenler ve küf gibi alerjenlerden kaynaklanır.

Astım: Astım, solunum yollarının daralması ve solunum güçlüğü ile karakterizedir. Genellikle egzersiz, soğuk hava, sigara dumanı ve ev tozu akarları gibi çevresel faktörlerden kaynaklanır.

Kontakt dermatit: Cildin kızarıklığı, kaşıntısı ve kabarcıkları ile karakterizedir. Genellikle çamaşır deterjanları, sabunlar, lateks, metaller ve bitkiler gibi ciltle temas eden alerjenlerden kaynaklanır.

Gıda alerjileri: Gıda alerjileri, yemek yedikten sonra deri döküntüleri, karın ağrısı, kusma ve nefes alma zorluğu gibi semptomlarla karakterizedir. Süt, yumurta, deniz ürünleri, fındık, soya ve buğday gibi gıdalar sıkça alerjik reaksiyonlara neden olur.

İlaç alerjileri: İlaç alerjileri, ilaç alındıktan sonra deri döküntüleri, kaşıntı, karın ağrısı ve nefes alma zorluğu gibi semptomlarla karakterizedir. Antibiyotikler, aspirin ve anti-enflamatuar ilaçlar sıkça ilaç alerjilerine neden olur.

Anafilaksi: Anafilaksi, hayatı tehdit eden bir alerjik reaksiyondur. Semptomları arasında nefes alma güçlüğü, düşük kan basıncı, hızlı kalp atışı, dudak ve dil şişmesi yer alır. Anafilaksi, gıda, ilaçlar, böcek sokmaları ve diğer alerjenlerden kaynaklanabilir.

Alerji testleri nasıl yapılır?

Alerji testleri, vücudun belirli bir alerjene nasıl tepki verdiğini ölçmek için kullanılır. Bu testler, deri testleri ve kan testleri şeklinde yapılabilir.

Deri testleri, bir alerjen özütünün küçük bir miktarının cilde uygulanması yoluyla yapılır. Alerjenler genellikle kolların üst kısmındaki cilde uygulanır. Ardından, ciltteki tepkiler gözlemlenir ve yorumlanır. Bu test, alerjik rinit, astım, gıda alerjileri, kontakt dermatit ve böcek sokması alerjileri gibi birçok alerjinin teşhisinde kullanılır.

Kan testleri, alerjenlere karşı antikorların (IgE) seviyesini ölçer. Bir sağlık uzmanı, bir tüp kan alır ve laboratuvarda IgE seviyelerini ölçer. Bu test, astım, gıda alerjileri, ilaç alerjileri ve böcek sokması alerjileri gibi birçok alerjinin teşhisinde kullanılır.

Her iki test de güvenlidir ve bir sağlık uzmanı tarafından yapılmalıdır. Hangi testin kullanılacağı, semptomların ciddiyeti, yaş ve sağlık durumu gibi faktörlere göre belirlenir.

Yeni SSS


Psödotümör serebri, beyinde herhangi bir tümör veya tıkanıklık olmaksızın kafa içi basıncın artması anlamına gelen bir hastalıktır. "Yalancı beyin tümörü" olarak da bilinir. ...


Douglas boşluğunda sıvı birikmesi nedenleri çeşitlidir. Douglas boşluğu, rahim ve rektumun arkasında bulunan, karın boşluğunun en alt kısmındaki bir bölgedir. Bu bölgede normalde az miktarda sıvı bulunur. Ancak, bazı durumlarda bu bölgede aşırı sıvı birikmesi olabilir. ...


Ereksiyonu arttırma yöntemleri, penisin daha iyi sertleşmesi daha kaliteli bir sertlik için yapılması gerekenlerdir. Ereksiyon, penisin cinsel ilişki için yeterince sertleşmesi ve sertleşmesini korumasıdır. Ereksiyon problemleri, birçok erkeğin hayatları ...


Abdominal aorta ve iliak arterlerde kalsifik aterom plakları, atardamarların sertleşmesine ve daralmasına neden olan bir durumdur. Bu, ateroskleroz olarak bilinen bir durumdan kaynaklanır. Ateroskleroz, atardamar duvarlarında kolesterol ve diğer yağlı maddelerin birikmesiyle ...


Kalsifik aterom plak, atardamar duvarlarında bulunan yağlı bir madde olan ateromun sertleşmesi ve kalsiyum birikmesiyle oluşan bir durumdur. Ateroskleroz olarak da bilinen damar sertliği hastalığının bir sonucudur. Kalsifik aterom plak nedir? K ...


Bebeklerde yara izi kalmaması için garanti verlebilecek bir krem ​​yoktur, ancak yara iyileşmesini desteklemeye ve yara izinin görünümünü en aza indirmeye yardımcı olabilecek bazı ürünler vardır. Bazı ...


Piyasada birçok yara izi kremi var, en iyilerinden bazıları şunlardır; Mederma Advanced Scar Gel: Bu jel silikon içerir, yara izlerinin görünümünü düzeltmeye yardımcı olduğu gösterilen bir bileşendir. . Meder ...


Gluten hassasiyeti ile gluten hastalığı aynı durum değildir, bu terimler sıklıkla birbirinin yerine kullanılır.Gluten, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein grubudur. Gluten hastalığı ( ...


FDG tutulumu gösteren lenf nodu, pozitron emisyon tomografisi (PET) taramasında floro-deoksi-glukoz (FDG) isimli radyoaktif maddenin lenf nodlarında yoğunlaşması anlamına gelir. FDG, normal hücreler tarafından da kullanılır, ancak kanser hücreleri tarafından daha f ...


FDG tutulumu izlendi demek, floro-deoksi-glukoz isimli radyoaktif bir maddenin vücutta belirli bir bölgede yoğunlaşması anlamına gelir. FDG, vücutta normal hücreler tarafından da kullanılır, ancak kanser hücreleri tarafından daha fazla miktarda kullanılır ...


Safra kesesi kontrakte izlendi ifadesi, safra kesesinin kasılıp büzüldüğünü ve normalden daha küçük bir boyuta indiği anlamına gelir. Bu durum, safra kesesi fonksiyonunun bozulmuş olabileceğini veya safra kesesi taşı gibi bir sorunun varl ...


"Aktivite tutulumu izlenmektedir" ifadesi, PET taraması, SPECT taraması, kemik sintigrafisi gibi tıbbi görüntüleme tetkiklerinde belirli bir bölgede anormal bir şekilde yüksek radyoaktif madde birikimi olduğu anlamına gelir. Aktivite tutulumu, kanser, enflamasyo ...


Verruka vulgaris (yaygın siğiller), human papilloma virüsü (HPV) ile ilişkili sık görülen bir deri lezyonudur. Verruka (siğil), HPV virüsün neden olduğu bulaşıcı bir deri hastalığıdır. ...


Aktinik keratoz, güneş ışınlarına maruz kalma sonucu ortaya çıkan bir deri lezyonudur. Güneş ışınlarına bağlı olarak derinin üst tabakasındaki hücreler değişime uğrayarak yapısı bozulur. Aktinik keratozun kansere dönüşme ihtimali vardır. Vücudun g&u ...


Bebeklerde diş çıkarma sırası her bebek için farklılık gösterebilir, ancak genel olarak dişlerin çıkma zamanları şu şekilde olur; Alt Dişler Orta Kesici Dişler: 6-12 ay Yan Kesici Di ...