Bilgisayarlı tomografi aç mı tok mu çekilir?

Bilgisayarlı tomografi, genellikle aç karnına çekilir. Bunun nedeni, aç iken mide ve bağırsakların daha net bir şekilde görüntülenmesdir. Bilgisayarlı tomografi çekimi öncesi en az 6-8 saatlik bir açlık gerekir. Su içilebilir. Bu bir sorun teşkil etmez.

Ancak, bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi çekimi tok karnına da yapılabilir. Örneğin, mide ve bağırsaklardaki gazları görüntülemek için tomografi çekimi yapılırsa, hastaya tok karnına gelmeleri söylenebilir. Bu, gazların daha net bir şekilde görüntülenmesini sağlar.

Bilgisayarlı tomografi çekimi öncesi mutlaka doktorunuza danışarak açlık süresi hakkında bilgi almalısınız.

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Meme ultrasonu nasıl yapılır?

Meme ultrasonu, meme kanseri ya da diğer nedenlerden dolayı memenin incelenmesi gereken durumlarda sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Meme ultrasonu yapılırken, hasta sırt üstü yatar. Daha sonra memeye kaydırıcı jel sürülür. Bu jel sayesinde ultrason cihazı görüntüyü net bir şekilde algılar. Jel sürüldükten sonra, ultrasonun prob denilen kısmı meme dokusu üzerinde yavaş bir şekilde gezdirimeye başlanır. Meme ultrasonu yapılırken hasta her hangi bir acı hissetmez. İşlem ortalama  20-30 dakika kadar  sürer. Bu işlem radyoloji uzmanı tarafından yapılır.  

Multimetrik prostat MR hangi hastanede var?

Multimetrik prostat MR, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki üniversite hastanelerinde ve özel hastanelerde bulunmaktadır. Prostat kanserinden  şüphe edildiği durumlarda ya da prostat kanseri tanısı konan hastalarda prostat bezi içerisindeki tümörün yaygınlığını tespit etmek amacıyla yapılır. 

Böbrek stenti olan kişi MR çektirebilir mi?

Böbrek stenti olan kişinin MR çektirmesinde bir sakınca yoktur. Böbrek stentleri daha çok poliüretan ya da karbotan adı verilen maddeden yapılırlar. Böbrek taşı ameliyatı sonrası ya da böbrek tıkanıklıklarında böbreğe geçeici olarak stent takılması gerekebilir. 

Penil doppler ultrasonografi nedir?

Penis doppler ultrasonografi, penis damarlarını ve penis kanlanmasını inceleyen bir görüntüleme yöntemidir. İlk önce peniste ereksiyona neden olan bir ilaç (papaverin) penis içine iğne ile verilir. Penil dopler ultrasonografi, damarsal problemlere bağlı ereksiyon sorunu olduğu düşünülen hastalarda uygulanır. Ereksiyon sorunu olan her hastaya yapılması önerilen bir test değildir.

Douglas boşluğunda sıvı koleksiyonu ne demek?

Douglas boşluğunda sıvı koleksiyonu ya da Douglas'ta sıvı, uterusun arkasında ve rektumun önünde bulunan Douglas kesesi adı verilen periton boşluğunda sıvı birikmesi anlamına gelir. Douglas boşluğunda sıvı birikmesinin çeşitli nedenleri vardır. En sık nedenler şunlardır;

  • Enfeksiyon: Pelvik inflamatuar hastalık (PID) veya apse gibi enfeksiyonlar Douglas boşluğunda sıvı birikmesine neden olabilir.
  • Endometriozis: Endometriozis, rahim iç dokusunun rahim dışında büyümesi durumudur. Bu doku, adet döneminde kanama yapabilir ve bu da Douglas boşluğunda sıvı birikmesine neden olabilir.
  • Kanser: Yumurtalık kanseri, rahim kanseri veya fallop tüpü kanseri gibi kanserler Douglas boşluğunda sıvı birikmesine neden olabilir.
  • Pelvik organ yaralanmaları: Ameliyat veya yaralanma gibi travmalar da Douglas boşluğunda sıvı birikmesine neden olabilir.

Ultrason nedir? Ne işe yarar?

Ultrason, yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak vücudun iç yapılarının görüntülenmesini sağlayan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bu ses dalgaları, farklı dokulardan farklı şekilde yansıyarak bir görüntü oluşturur. Ultrason, radyasyon kullanmadığı için güvenli kabul edilir ve özellikle hamilelik takibinde yaygın olarak kullanılır.

Ultrasonun kullanım alanları oldukça geniştir;

  • Hamilelik takibi: Bebeğin gelişimini izlemek, anomali olup olmadığını kontrol etmek, cinsiyetini belirlemek gibi amaçlarla kullanılır.
  • İç organların görüntülenmesi: Karaciğer, böbrekler, pankreas, safra kesesi, dalak, mesane gibi organların yapısını ve işlevini değerlendirmek için kullanılır.
  • Kalp ve damar hastalıklarının teşhisi: Kalbin yapısını, kapakçıkların işlevini, kan akışını değerlendirmek ve damar tıkanıklıklarını tespit etmek için kullanılır.
  • Kas ve iskelet sistemi hastalıklarının teşhisi: Kas yırtıkları, tendon zedelenmeleri, eklem iltihapları gibi sorunları tespit etmek için kullanılır.
  • Kanser teşhisi ve takibi: Bazı kanser türlerinin varlığını tespit etmek ve tedaviye yanıtı izlemek için kullanılır.
  • Biyolojik işlemlerin rehberliğinde: Biyopsi gibi işlemlerde iğnenin doğru yere yönlendirilmesi için kullanılır.

Ultrasonun avantajları;

  • Güvenli: Radyasyon kullanmadığı için hamileler ve çocuklar için güvenlidir.
  • Ağrısız: Genellikle ağrıya neden olmaz.
  • Ucuz ve erişilebilir: Diğer görüntüleme yöntemlerine göre daha ucuz ve yaygın olarak bulunur.
  • Gerçek zamanlı görüntüleme: Organların hareketini ve kan akışını gerçek zamanlı olarak gösterir.

Ultrasonun dezavantajları;

  • Görüntü kalitesi: Bazı durumlarda, özellikle derin dokuların görüntülenmesinde, görüntü kalitesi sınırlı olabilir.
  • Operatör becerisine bağımlılık: Görüntü kalitesi ve tanı doğruluğu, ultrasonu kullanan kişinin deneyimine bağlıdır.

Ultrason, birçok tıbbi durumda hızlı ve güvenilir bir tanı aracı olarak kullanılır. Ancak bazı durumlarda, daha detaylı görüntüler elde etmek için MR veya BT gibi diğer görüntüleme yöntemleri tercih edilebilir.

Ultrason nedir?

Ultrason, vücut içindeki organları ve dokuları görüntülemek için yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir.

Ultrason nasıl çalışır?

Ultrason cihazı, ses dalgaları gönderir ve bu dalgaların vücut içindeki yapılarla etkileşime girmesi sonucunda geri dönen yankıları alır. Bu yankılar, bir monitörde görüntüye dönüştürülür.

Ultrasona nasıl hazırlanılır?

Bazı ultrason türleri için özel bir hazırlık gerekebilir. Örneğin, karın ultrasonu öncesi aç kalmanız gerekebilir. Doktorunuz size spesifik hazırlık talimatları verecektir.

Ultrason sırasında ne olur?

Ultrason sırasında, bir jelden küçük bir miktar karın, göğüs, boyun gibi incelenecek bölgeye sürülür. Ultrason probu bu bölgeye yerleştirilir ve hafifçe hareket ettirilerek görüntüler elde edilir.

Ultrason acı verir mi?

Ultrason genellikle ağrısız bir işlemdir. Sadece probun cildinize hafif bir baskı uyguladığı hissedilebilir.

Ultrason ne kadar sürer?

Çoğu ultrason muayenesi 15-30 dakika arasında sürer. Ancak bu süre, incelemenin türüne ve genişliğine göre değişebilir.

Ultrason güvenli midir?

Evet, ultrason radyasyon kullanmadığı için güvenli bir görüntüleme yöntemidir ve hamilelik gibi durumlarda da sıkça kullanılır.

Ultrason sonuçları ne zaman alınır?

Ultrason sonuçları genellikle hemen değerlendirilebilir, ancak bazı durumlarda sonuçların bir uzman tarafından analiz edilmesi ve raporlanması gerekebilir. Bu süreç birkaç gün sürebilir.

Hangi durumlarda ultrason yapılır?

Ultrason, gebelik takibi, karın organlarının incelenmesi, kalp ve damar hastalıklarının değerlendirilmesi, tiroid bezi sorunları, yumuşak doku tümörleri gibi birçok farklı durumda kullanılır.

Ultrason farklı hastalıkları tespit edebilir mi?

Evet, ultrason birçok farklı hastalığı tespit etmekte kullanılabilir. Ancak, bazı durumlarda daha ileri görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.

 

Bilgisayarlı Tomografi (BT) Nedir?

Bilgisayarlı Tomografi (BT), vücudun iç yapılarının ayrıntılı görüntülerini elde etmek için kullanılan gelişmiş bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Röntgen ışınları ve bilgisayar teknolojisi bir araya getirilerek kemikler, organlar, yumuşak dokular ve kan damarları gibi iç yapıların kesitsel görüntüleri oluşturulur.

Tomografi kelimesi, Yunanca "tomos" (kesim, dilim) ve "graphein" (yazmak) kelimelerinden türetilmiştir. Bu, BT'nin vücudun içini dilimler halinde görüntüleyerek detaylı bir "harita" oluşturma yeteneğini vurgular.

BT'nin Temel Özellikleri

  • Röntgen Işınları: BT, farklı açılardan röntgen ışınları göndererek vücudun içinden geçmesini sağlar.
  • Bilgisayar İşleme: Bu ışınların vücut dokuları tarafından ne kadar emildiği ölçülür ve bilgisayar tarafından işlenerek kesitsel görüntülere dönüştürülür.
  • 3 Boyutlu Görüntüleme: Kesitsel görüntüler birleştirilerek 3 boyutlu modeller oluşturulabilir, bu da doktorlara vücut yapılarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
  • Yüksek Çözünürlük: BT, yumuşak dokular ve kemikler arasındaki küçük farklılıkları bile ayırt edebilir, bu da teşhis doğruluğunu artırır.

BT Hangi Durumlarda Kullanılır?

BT, çok çeşitli hastalıkların teşhis ve takibinde kullanılır:

  • Kemik ve Eklem Problemleri: Kırıklar, tümörler, enfeksiyonlar, artrit
  • İç Organ Hastalıkları: Tümörler, enfeksiyonlar, iç kanama, organ hasarı
  • Kanser: Tümörlerin yerini belirleme, evreleme, tedaviye yanıtı değerlendirme
  • Kalp ve Damar Hastalıkları: Kalp krizi, damar tıkanıklıkları, anevrizmalar
  • Nörolojik Hastalıklar: İnme, beyin tümörleri, kafa travmaları
  • Acil Durumlar: Travma, iç kanama, apandisit gibi acil müdahale gerektiren durumlar

BT Nasıl Çekilir?

BT çekimi genellikle radyoloji bölümünde yapılır ve aşağıdaki adımları içerir:

  1. Hazırlık: Hasta, metal nesneleri çıkarır ve gerekirse hastane önlüğü giyer. Bazı BT türleri için kontrast madde verilmesi gerekebilir.
  2. Pozisyon Alma: Hasta, BT masasına yatar ve masa, BT cihazının içine doğru hareket eder.
  3. Tarama: BT cihazı, röntgen ışınlarını farklı açılardan gönderir ve hasta hareketsiz kalırken tarama yapılır.
  4. Görüntü Oluşturma: Bilgisayar, elde edilen verileri işleyerek kesitsel ve 3 boyutlu görüntüler oluşturur.
  5. Değerlendirme: Radyolog, görüntüleri inceleyerek teşhis koyar ve rapor hazırlar.

BT'nin Avantajları

  • Hızlı ve Ağrısız: BT çekimi genellikle birkaç dakika sürer ve ağrısız bir işlemdir.
  • Detaylı Görüntüleme: Vücudun iç yapılarını yüksek çözünürlükle gösterir.
  • Çok Yönlü: Çeşitli hastalıkların teşhisinde kullanılabilir.
  • Acil Durumlarda Hızlı Teşhis: Travma ve iç kanama gibi durumlarda hızlı tanı sağlar.

BT'nin Riskleri

  • Radyasyon Maruziyeti: BT, röntgen ışınları kullandığı için düşük düzeyde radyasyon içerir. Ancak, faydaları genellikle risklerden daha ağır basar.
  • Kontrast Madde Alerjisi: Bazı kişilerde kontrast maddeye alerjik reaksiyonlar görülebili

Bilgisayarlı Tomografi (BT), modern tıbbın vazgeçilmez bir aracıdır. Hızlı, ağrısız ve detaylı görüntüleme özellikleri sayesinde birçok hastalığın teşhis ve takibinde önemli rol oynar. BT çekimi öncesi doktorunuzla konuşarak işlem hakkında daha fazla bilgi alabilir ve olası riskleri değerlendirebilirsiniz.

PET Sonucu Kaç Günde Çıkar?

PET/CT (Pozitron Emisyon Tomografisi) sonucu, genellikle 1 ile 3 gün arasında çıkar. Ancak bu süre işlemin yapıldığı hastaneye göre de değişebilir. Ancak bazı özel durumlar veya daha karmaşık incelemeler söz konusu olduğunda, bu süre birkaç gün daha uzayabilir. PET sonucunun ne zaman çıkacağı konusunda daha net bilgiyi doktorunuzdan veya işlemin yapıldığı hastaneden alabilirsiniz.

PET-CT (Pozitron Emisyon Tomografisi - Bilgisayarlı Tomografi), vücutta meydana gelen biyolojik ve metabolik değişiklikleri görselleştirmek için kullanılan ileri düzey bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. PET, vücuda düşük dozda radyoaktif bir madde enjekte edilerek, hücrelerin metabolik aktivitelerini izler. CT ise, vücudun kesitsel görüntülerini sağlar. PET-CT cihazı, her iki yöntemi birleştirerek hem anatomik hem de fonksiyonel görüntüler sunar, böylece doktorların kanser, kalp hastalıkları, enfeksiyonlar gibi durumları daha hassas ve doğru bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olur. Bu birleşik teknoloji, hastalığın erken teşhisini ve tedavi sürecinin takibini kolaylaştırır.

PET Görüntüsünde Kanser Nasıl Anlaşılır?

PET görüntüsünde kanserin anlaşılması, özellikle tümörün metabolik aktivitesine dayalıdır. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha hızlı bölünür ve bu yüzden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. PET taraması, vücuda radyoaktif bir madde ile işaretli olan glukoz şekeri (genellikle F-18 florodeoksiglukoz, yani FDG) maddesi enjekte eder. Kanser hücreleri, yüksek metabolik hızları nedeniyle bu işaretli glukozu (şker) normalden daha fazla alır ve depolar.

PET taraması, bu glukozun birikimini gösteren bir görüntü oluşturur. Kanserli hücreler, normal dokulardan daha parlak (yoğun) alanlar olarak görünür, çünkü daha fazla glukoz tüketirler. Bu parlak bölgeler, kanserli dokuların olası bulunduğu yerleri işaret eder. PET taramaları, tümörlerin yerini belirlemek ve kanserin yayılma düzeyini (metastaz) değerlendirmek için de kullanılır.

Ancak, PET görüntüsünde yüksek metabolik aktivite sadece kansere bağlı olmayabilir. Kanser dışında enfeksiyonlar, iltihaplanmalar veya bazı benign (iyi huylu) hastalıklar da benzer şekilde aktif glukoz alımı gösterebilir. Bu nedenle, PET görüntüleri genellikle biyopsi ve diğer testlerle doğrulanarak daha kesin bir sonuca varmak gerekir. 

Kaynak: https://www.mayoclinic.org/tests-procedures/pet-scan/about/pac-20385078#:~:text=The%20bright%20spot%20in%20the,Detecting%20cancer.

PET Sonucunda Evre Yazar Mı?

PET sonucu doğrudan kanser evresini (evreleme) belirlemez. Ancak PET kanserin evresini belirlemek için önemli bir yardımcı araçtır. PET taraması, tümörün boyutunu, yerini ve kanserin vücutta yayılıp yayılmadığını (metastaz yapıp yapmadığını) gösterebilir. Bu bilgiler, doktorların kanserin evresini belirlemesine yardımcı olur.

Kanser evrelemesi genellikle TNM sistemi (Tümör, Nodal, Metastaz) ile yapılır. PET taraması, bu unsurları değerlendirirken önemli veriler sunar:

  • T (Tümör): Tümörün büyüklüğü ve çevre dokulara ne kadar yayıldığı,
  • N (Lenf nodları): Kanserin yakınlardaki lenf nodlarına yayılıp yayılmadığı,
  • M (Metastaz): Kanserin uzak organlara yayılıp yayılmadığı.

PET taraması, özellikle kanserin vücudun farklı bölgelerine yayılıp yayılmadığını görmek için kullanılır. Metastaz olan bölgeler PET taramasında parlak (yüksek metabolik aktivite) alanlar olarak görülür. Ancak, kanser evresi sadece PET taraması ile değil, aynı zamanda tomografi, ultrasom, MR gibi diğer görüntüleme yöntemleri, biyopsiler ve klinik değerlendirmelerle birlikte yapılır.

Kısacası, PET sonucu kanser evresinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar, ancak tek başına evreyi kesin olarak belirlemez.

Kaynak: https://my.clevelandclinic.org/health/diagnostics/10123-pet-scan

Yeni SSS


Nurofen, tok karnına alınması tavsiye edilen bir ilaçtır. Çünkü aç karnına alındığında mideyi tahriş edebilir ve mide ağrısı, bulantı gibi sorunlara yol açabilir. Tok karnına almak, ilacın mide üzerinde daha az etkili olmasını sağlar ve bu tür yan etkilerin riskini azaltır. Mide ...


Concor (bisoprolol fumarat), kalp atış hızını düzenleyen ve tansiyonu düşüren bir beta-bloker ilaçtır. İlacın etkisi, kullanım amacına ve kişisel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Tansiyon Düşürme: İlacın kan basıncı ( ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS), bağırsakların normal işleyişindeki bozukluklarla karakterize, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi belirtilerle seyreden fonksiyonel bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Genellikle stres, düzensiz beslenme, bağırsak mikroflorasındaki dengesizli ...


Evlilik öncesi SMA testi yaptırmak isteyen çiftler, genetik hastalıklar konusunda bilgi almak ve taşıyıcılık durumlarını öğrenmek için genetik danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu test, genellikle ...


OPEMİN® 800 mg Film Tablet, etkin maddesi pirasetam olan bir ilaçtır. Erişkinlerde psiko-organik sendrom belirtilerinin (hafıza kaybı, dikkat eksikliği vb.), kortikal kaynaklı miyoklonusun ve denge bozukluklarının tedavisinde kullanılır. 8 yaş ve üzeri çocuklarda disleksi tedavis ...


Kalp pili birden bitmez, çünkü bu cihazlar, pil ömrü sona yaklaşırken erken uyarı sinyalleri verir. Kalp pili jeneratöründe bulunan batarya genellikle 5 ila 15 yıl arasında dayanır ve bataryanın durumunu düzenli olar ...


Kalp pili, güçlü elektromanyetik alanlara maruz kaldığında geçici olarak etkilenebilir veya çalışma düzeni bozulabilir. Bu nedenle, bazı cihazların kullanımında dikkatli olunmalıdır: Cep Telefonları: Cep telefonları kalp pilinden en az 15-20 cm ...


Kalp pili takma işlemi, genellikle lokal anestezi altında, steril bir ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. İlk olarak, göğsün üst kısmında, genellikle sol tarafta, küçük bir kesik açılır. Bu kesikten, elektrotlar adı verilen ince teller bir damar aracılığıyla kalbe yönlendiri ...


Kalp pili, kalp ritim bozuklukları veya elektriksel ileti sorunları yaşayan bireylerde kullanılır. Özellikle bradikardi (kalbin anormal derecede yavaş atması) gibi durumlarda, kalbin yeterli hızda çalışmasını sağlamak için takılır. Ayrıca, kalp bloğu adı verilen, ...


Kalp pili, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli izleyerek gerektiğinde düzeltici elektrik sinyalleri gönderen bir cihazdır. Cihaz, bir jeneratör ve kalbe yerleştirilen ince elektrot tellerinden oluşur. Jeneratör, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel impulslar üretirken, el ...


Kalp pili (pacemaker), kalbin elektriksel uyarı sistemi düzgün çalışmadığında, kalp ritmini düzenlemek amacıyla kullanılan küçük, elektronik bir cihazdır. Kalp, doğal elektriksel sinyallerle kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalar. Ancak bu sinyaller bozulduğunda, kalp ya çok yava ...


Concor (etken madde: bisoprolol), beta bloker sınıfına ait bir ilaçtır ve kalp hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, göğüs ağrısı (angina) ve düzensiz kalp atışı (a ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize edilen kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, dışkıda mukus ve bağırsak hareketlerinde değişiklikler ( ...


Şu anda HIV'e karşı etkili bir aşı bulunmamaktadır, yani HIV'in aşısı yoktur. Ancak, HIV aşısı geliştirmek için dünya çapında araştırmalar ve klinik denemeler hala devam etmektedir. HIV aşısı, virüsün vücuda girmesini engellemek veya bağışıklık sistemini virüse karşı daha etkili ...


Hayır, aslında HIV ile AIDS aynı şey değildir, ancak birbirleriyle yakından ilişkilidir. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) Nedir? HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV, vücudun savunma ...