En çok satan bitkisel ürünler

En çok satan bitkisel ürünler şunlardır;

  • Zencefil: Zencefil, mide bulantısını, hazımsızlığı ve iltihaplanmayı hafifletmek için yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Taze, kurutulmuş veya toz zencefil olarak satın alınabilir.
  • Ihlamur: Ihlamur, soğuk algınlığı ve grip semptomlarını hafifletmek için kullanılan bir bitkidir. Çay olarak veya kapsül şeklinde satın alınabilir.
  • Ekinezya: Ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve soğuk algınlığı ve gribi önlemeye yardımcı olduğu düşünülen bir bitkidir. Kapsül, tablet veya sıvı özüt olarak satın alınabilir.
  • Papatya: Papatya, rahatlamaya ve uykuya dalmaya yardımcı olduğu düşünülen bir bitkidir. Çay olarak veya kapsül şeklinde satın alınabilir.
  • Melisa: Melisa, kaygıyı ve stresi azaltmaya yardımcı olduğu düşünülen bir bitkidir. Çay olarak veya kapsül şeklinde satın alınabilir.

Bu ürünler eczanelerde, aktarlarda ve online olarak satılmaktadır.

Bitkisel ürünler güvenli ve etkili olabilir, ancak herhangi bir bitkisel takviye almadan önce bir sağlık uzmanıyla konuşmak önemlidir. Bitkiler reçeteli ilaçlarla etkileşime girebilir veya diğer yan etkilere neden olabilir.

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Fitoterapi nedir?

Fitoterapi, bitkiler ile yapılan tedavi demektir. Fitoterapi en eski doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Fitoterapi asla bir alternatif tedavi yöntemi değildir. Fitoterapi sadece destekleyici veya tamamlayıcı bir tedavidir. Yani bitkisel tedavi, ancak normal tedaviye yardımcı amaçla ve doktordan onay alındığı takdirde uygulanmalıdır. 

 

Fitoterapi merkezi hangi hastanede var?

Fitoterapi merkezi İstanbul'da Bezmialem Vakıf Üniveristesi Hastanesi'nde bulunmaktadır. “Bezmialem Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi” olarak faaliyet gösteren merkezde hem fitoterapi tedavisi uygulayan sağlık profesyonelleri yetiştirilmekte hem de toplum sağlığının korunması, iyileştirilmesi ve tedavi amaçlı bitkisel ürünlerin kullanımı ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Aynı zamnada bitkisel ürünlerin standardizasyonu, kalite kontrolleri ve ruhsatlandırma gibi işlemlerde uzman d​esteği hizmeti de verilmektedir.

Bitkisel tedaviler nelerdir?

Bitkisel tedaviler, bazı insanlar için fibromiyalji semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. İşte fibromiyalji ile ilgili bazı bitkisel tedaviler:

Zerdeçal: Zerdeçal, anti-inflamatuar özelliklere sahip olan kurkumin adı verilen bir bileşik içerir. Fibromiyalji ile ilişkili iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Zerdeçal, yemeklere veya çay şeklinde tüketilebilir.

Zencefil: Zencefil de anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Taze zencefil kökü çay olarak tüketilebilir veya yemeklere eklenerek kullanılabilir.

Kapsaisin: Kapsaisin, acı biberde doğal olarak bulunan bir bileşiktir ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Kapsaisin kremleri veya losyonları, ağrılı bölgelere topikal olarak uygulanabilir.

Lavanta: Lavanta, rahatlama ve stresi azaltma özellikleriyle bilinir. Lavanta yağı, banyo suyuna eklenerek veya aromaterapi olarak kullanılarak rahatlama sağlayabilir.

Adaçayı: Adaçayı, anti-inflamatuar ve rahatlama özelliklerine sahiptir. Adaçayı çayı, rahatlama ve stres azaltma amacıyla tüketilebilir.

Papatya: Papatya, rahatlama ve uyku düzenlemesi özelliklerine sahiptir. Papatya çayı, uyku problemlerini hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bitkisel tedavilerin etkisi her birey için farklı olabilir. Bitkisel takviyeler veya bitkisel tedaviler kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Ayrıca, bitkisel ürünlerin yan etkileri ve olası etkileşimleri hakkında bilgi sahibi olmak da önemlidir.

Hangi rahatsızlıklar için bitkisel tedaviler kullanılabilir?

Bitkisel tedaviler, birçok rahatsızlık için destekleyici veya alternatif tedavi olarak kullanılabilir. Ancak, herhangi bir rahatsızlık için bitkisel tedavi uygulamadan önce bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. İşte bazı rahatsızlıklar için bitkisel tedavilerin kullanıldığı yaygın örnekler:

Sindirim sorunları: Karın ağrısı, gaz, şişkinlik, mide bulantısı ve ishal gibi sindirim sorunları için zencefil, nane, papatya, rezene, adaçayı gibi bitkiler kullanılabilir.

Uyku problemleri: Uyku düzensizlikleri, uyku bozuklukları ve uykusuzluk için lavanta, melisa, papatya, kediotu gibi bitkilerin rahatlatıcı etkilerinden faydalanılabilir.

Anksiyete ve stres: Anksiyete, stres ve gerginlik durumlarında lavanta, nane, limon otu, melisa, rezene, adaçayı gibi bitkilerin sakinleştirici özellikleri tercih edilebilir.

Soğuk algınlığı ve grip: Soğuk algınlığı, grip ve boğaz ağrısı gibi durumlar için zencefil, adaçayı, limon, sarımsak, ebegümeci gibi bitkilerin bağışıklık sistemini güçlendiren ve semptomları hafifleten etkileri bulunabilir.

Baş ağrısı: Baş ağrısı ve migren için nane, lavanta, biberiye, kekik, ıhlamur gibi bitkiler kullanılabilir.

Eklem ve kas ağrıları: Romatizmal ağrılar, eklem ve kas ağrıları için zencefil, biberiye, ardıç, adaçayı gibi bitkilerin anti-inflamatuar etkilerinden yararlanılabilir.

Yine de, bitkisel tedavileri kullanırken dikkatli olmanız ve uzman görüşüne başvurmanız önemlidir. Bitkisel tedaviler bazen ilaçlarla etkileşime girebilir veya bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Bitkisel tedavilerin etkili olup olmadığı konusunda ne kadar kanıt var?

Bitkisel tedavilerin etkili olup olmadığı konusunda, bazı bitkilerin belirli rahatsızlıkları hafifletmekte yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Ancak, bitkisel tedavilerin etkinliği hakkında kesin ve bilimsel kanıtların bulunması zor olabilir. İşte bitkisel tedavilerin etkinliği hakkında bazı bilgiler:

Bazı bitkilerin belirli sağlık sorunlarında etkili olduğuna dair araştırmalar mevcuttur. Örneğin, zencefilin mide bulantısı ve eklem ağrılarını hafiflettiği, lavantanın anksiyete ve uyku sorunlarına yardımcı olduğu, adaçayının sindirim sorunlarını rahatlattığı gibi bilimsel çalışmalar tarafından desteklenen bulgular vardır.

Bitkisel tedavilerin etkinliği, bireyden bireye farklılık gösterebilir. Herkesin metabolizması ve tepkisi farklı olduğundan, bir bitkinin bir kişide etkili olması diğerinde aynı şekilde etkili olmayabilir.

Bitkisel tedavilerin çoğu için, bilimsel araştırmaların kapsamlı ve yeterli sayıda yapıldığı söylenemez. Bu nedenle, bir bitkinin etkinliği hakkında kesin sonuçlara varmak zor olabilir.

Bazı bitkilerin etkinliği placebo etkisine dayanabilir. Kişinin inançları ve beklentileri, bir bitkinin etkisini algılamasını etkileyebilir. Bu nedenle, bazı bitkisel tedavilerin etkisi, plasebo etkisiyle ilişkili olabilir.

Bitkisel tedavilerin güvenliği konusunda dikkatli olunmalıdır. Bitkilerin yan etkileri, alerjik reaksiyonlar veya ilaçlarla etkileşimleri olabilir. Bitkisel tedavileri kullanmadan önce, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Sonuç olarak, bitkisel tedavilerin etkinliği hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bitkisel tedavileri kullanırken, güvenlik konusunda dikkatli olmanız ve bir sağlık uzmanının önerisini takip etmeniz önemlidir. Bilimsel kanıtlar temelinde doğru bitkisel tedavilerin seçilmesi ve geleneksel tedavilerle entegre bir şekilde kullanılması en uygun yaklaşımdır.

Bitkisel tedavilerin yan etkileri nelerdir?

Bitkisel tedavilerin yan etkileri, kullanılan bitkiye, doza, bireysel reaksiyonlara ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Her bitkinin farklı yan etkileri olabilir. İşte bazı yaygın bitkisel tedavilerin olası yan etkileri:

Zencefil: Yüksek miktarda tüketildiğinde mide rahatsızlığı, hazımsızlık ve ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Kan inceltici ilaçlar kullanılıyorsa, zencefil kanın pıhtılaşmasını etkileyebilir.

Lavanta: Bazı kişilerde cilt tahrişi, alerjik reaksiyonlar, baş ağrısı veya mide bulantısı gibi yan etkilere neden olabilir.

Adaçayı: Yüksek dozlarda tüketildiğinde adaçayı, mide rahatsızlığı, baş ağrısı, baş dönmesi ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Hamilelik sırasında veya bazı ilaçlarla etkileşim halinde ise dikkatli kullanılmalıdır.

Papatya: Bazı kişilerde papatya alerjisi görülebilir. Uzun süreli ve yüksek dozda kullanıldığında mide rahatsızlığı, kusma, cilt reaksiyonları ve solunum problemleri gibi yan etkiler oluşabilir.

Kapsaisin: Topikal kapsaisin kremleri, ciltte yanma, kızarıklık, tahriş ve kaşıntı gibi geçici yan etkilere neden olabilir. Gözlerle temas etmesi durumunda ise şiddetli tahrişe yol açabilir.

St. John's Wort (Kantaron): Yan etkileri arasında cilt hassasiyeti, mide rahatsızlıkları, baş ağrısı, uyku problemleri, anksiyete ve fotosensitivite yer alabilir. Ayrıca, St. John's Wort bazı ilaçlarla etkileşime girerek etkinliklerini azaltabilir veya artırabilir.

Bu sadece bazı bitkisel tedavilerin olası yan etkileri hakkında genel bilgilerdir. Ancak, bitkisel tedavilerin güvenliği ve yan etkileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bitkisel tedavileri kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak ve doğru dozajları takip etmek önemlidir. Ayrıca, alerjik reaksiyon belirtileri veya ciddi yan etkiler ortaya çıkarsa hemen tıbbi yardım almanız gerekmektedir.

Bitkisel tedavileri kullanırken nelere dikkat etmek gerekir?

Bitkisel tedavileri kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat etmek önemlidir:

Sağlık uzmanıyla danışın: Herhangi bir bitkisel tedaviye başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Uzman, mevcut sağlık durumunuzu ve kullanmakta olduğunuz ilaçları değerlendirebilir ve size uygun bitkisel tedaviler konusunda rehberlik edebilir.

Doğru bitkiyi seçin: İhtiyaçlarınıza ve semptomlarınıza en uygun bitkiyi seçmek önemlidir. Her bitkinin farklı etkileri ve kullanım talimatları vardır. Bitkisel takviyelerinizi güvenilir kaynaklardan temin etmeye özen gösterin.

Dozaj talimatlarını takip edin: Bitkisel tedavilerin doğru dozajını takip etmek önemlidir. Doz aşımı veya yetersiz doz, etkili olmamasının yanı sıra yan etkilerin ortaya çıkmasına da neden olabilir.

Yan etkileri ve etkileşimleri öğrenin: Kullanmayı düşündüğünüz bitkisel tedavilerin olası yan etkilerini ve ilaçlarla etkileşimlerini öğrenin. Bazı bitkiler, belirli ilaçlarla etkileşime girebilir veya bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, güvenlik açısından önemli bilgilere sahip olmak önemlidir.

Uzun süreli kullanımdan kaçının: Bitkisel tedavileri uzun süreli kullanmadan önce bir uzmana danışmanız önemlidir. Bazı bitkilerin uzun süreli kullanımı veya yüksek dozlarda kullanımı bazı riskleri beraberinde getirebilir.

Kendi kendine teşhis ve tedavi yapmayın: Bitkisel tedavileri kullanırken, kendinizi tanı koymaya veya ciddi sağlık sorunlarını kendi kendinize tedavi etmeye çalışmaktan kaçının. Uzmana danışmadan doğru teşhis ve tedavi yöntemini belirlemek zor olabilir.

Düzenli takip yapın: Bitkisel tedavi kullanırken semptomlarınızı düzenli olarak takip edin ve herhangi bir olumsuz etki veya değişiklik olduğunda bir sağlık uzmanına başvurun.

Bitkisel tedavileri kullanırken dikkatli olmak ve bir sağlık uzmanının rehberliğini takip etmek en iyisidir. Herhangi bir olumsuz etki veya sorunla karşılaşırsanız, hemen bir sağlık uzmanına başvurun.

Bitkisel tedavilerin tıbbi tedavilerle birlikte kullanılması güvenli midir?

Bitkisel tedavilerin tıbbi tedavilerle birlikte kullanılması konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Bazı bitkisel tedaviler, kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilir ve istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bitkisel tedavileri tıbbi tedaviyle birlikte kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat etmek önemlidir:

Sağlık uzmanınızla iletişimde kalın: Bitkisel tedavileri kullanmaya başlamadan önce sağlık uzmanınıza danışın. Uzman, mevcut sağlık durumunuzu ve kullandığınız ilaçları değerlendirecek ve size uygun bitkisel tedaviler hakkında bilgi verecektir.

İlaç etkileşimlerini öğrenin: Bitkisel tedavilerin kullandığınız ilaçlarla etkileşime girebileceği bilinmektedir. Bazı bitkiler, ilaçların etkisini azaltabilir veya artırabilir. Örneğin, kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girebilecek olan bazı bitkilerin kullanımı kanama riskini artırabilir. Bu nedenle, bitkisel tedavileri kullanmadan önce ilaç etkileşimleri hakkında bilgi edinmek önemlidir.

Dozaj talimatlarını takip edin: Bitkisel tedavilerin doğru dozajını takip etmek önemlidir. Hem bitkisel tedavileri hem de reçeteli ilaçları kullanırken dozaj talimatlarını kesinlikle izleyin.

Yan etkileri gözlemleyin: Bitkisel tedavilerin ve tıbbi tedavilerin birlikte kullanılması durumunda herhangi bir yan etki veya olumsuz reaksiyon gözlemleyin. Olumsuz etkiler veya alerjik reaksiyonlar ortaya çıkarsa, derhal sağlık uzmanınıza başvurun.

Uzmana düzenli olarak bilgi verin: Bitkisel tedavileri kullanırken düzenli olarak sağlık uzmanınıza bilgi verin. Bu, tedaviye yanıtınızı izlemek ve herhangi bir olumsuz etkiyi hızlıca tespit etmek için önemlidir.

Bitkisel tedavileri tıbbi tedavilerle birlikte kullanırken sağlık uzmanınızın önerilerini takip etmek ve iletişimde kalmak en önemli adımlardır. Böylece potansiyel etkileşimleri azaltabilir ve tedavi sürecinizde daha güvenli bir yaklaşım sağlayabilirsiniz.

Bitkisel tedavilerin dozajı nasıl belirlenir?

Bitkisel tedavilerin doğru dozajı belirlemek için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmanız önemlidir:

Bilimsel araştırmalar: Bitkisel tedavilerle ilgili bilimsel araştırmaları inceleyerek önerilen dozajları öğrenebilirsiniz. Araştırmalar, belirli bir rahatsızlık veya semptom için hangi bitkinin, ne kadar süreyle ve hangi dozda kullanılması gerektiği konusunda bilgi sağlayabilir.

Üreticinin talimatları: Bitkisel ürünler genellikle üretici tarafından belirli bir dozajla sunulur. Üreticinin önerdiği dozaj talimatlarını takip etmek önemlidir. Ürün etiketinde veya paketin üzerinde bulunan talimatları dikkatlice okuyun ve doğru dozajı takip edin.

Sağlık uzmanının önerileri: Bir sağlık uzmanına danışarak doğru dozajı belirleyebilirsiniz. Uzman, mevcut sağlık durumunuzu ve diğer ilaçlarınızı değerlendirebilir ve size önerilerde bulunabilir.

Bireysel durum ve tepki: Her bireyin metabolizması ve tepkisi farklı olduğundan, bitkisel tedaviye yanıt ve dozaj da farklılık gösterebilir. Başlangıçta düşük bir dozla başlayarak vücudunuzun nasıl tepki verdiğini gözlemleyebilir ve gerektiğinde dozajı artırabilir veya azaltabilirsiniz.

Kalite ve güvenilirlik: Bitkisel ürünlerin kalitesi ve güvenilirliği önemlidir. Güvenilir ve kaliteli markalardan temin ettiğiniz ürünlerin, etiketlenmiş dozajları ve içerikleri doğru olasılığı daha yüksektir.

Dozaj konusunda dikkatli olmak önemlidir. Önerilen dozajı aşmak veya kendiliğinden dozaj ayarlamaları yapmak, istenmeyen etkilere veya etkisizliğe yol açabilir. Bitkisel tedavileri kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak her zaman en iyi yaklaşımdır.

Bitkisel tedavilerin kullanımı sırasında hangi gıdalar tüketilmemelidir?

Bitkisel tedaviler kullanırken bazı gıdaların tüketiminden kaçınılması önerilebilir. İşte bitkisel tedaviler kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı gıdalar:

Kafein içeren gıdalar: Kafein, bazı bitkisel tedavilerin etkisini azaltabilir veya değiştirebilir. Bu nedenle, bitkisel tedavi kullanırken kahve, çay, enerji içecekleri ve kafein içeren diğer ürünlerin tüketimini sınırlamak veya mümkünse kaçınmak iyi bir yaklaşım olabilir.

Alkol: Bazı bitkisel tedavilerle birlikte alkol tüketimi, istenmeyen etkileşimlere veya yan etkilere yol açabilir. Bitkisel tedavileri kullanırken alkol tüketimini sınırlamak veya tamamen kaçınmak önerilir.

Greyfurt ve bazı meyve suları: Greyfurt ve bazı meyve suları, karaciğer enzimlerini etkileyerek bazı ilaçların vücutta daha yavaş veya hızlı emilimine neden olabilir. Bitkisel tedavi ve ilaç kullanırken, bu meyvelerin tüketiminden önce bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Şekerli ve işlenmiş gıdalar: Şekerli ve işlenmiş gıdalar, genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir ve bazı semptomları artırabilir. Fibromiyalji, iltihaplı eklem hastalıkları veya diğer rahatsızlıklarla mücadele ediyorsanız, sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı takip etmek önemlidir.

Potansiyel alerjenler: Bazı bitkisel tedaviler alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Eğer belirli bir bitkiye karşı alerjiniz varsa, o bitkiyi içeren gıdaları veya takviyeleri tüketmekten kaçınmak önemlidir.

İlaç etkileşimleri: Bitkisel tedaviler, bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. İlaçlarınızı kullanırken, bitkisel tedavileri kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Uzman, olası etkileşimleri değerlendirebilir ve size uygun tavsiyelerde bulunabilir.

Bitkisel tedavileri kullanırken sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı takip etmek önemlidir. Tüm beslenme tercihlerinizi ve alerjilerinizi bir sağlık uzmanıyla paylaşmanız ve onun önerilerine uymak en iyisidir.

Yeni SSS


Diş ağrısının gece artmasının birkaç nedeni olabilir. Gün içinde dikkatimizi dağıtan şeyler varken, gece sessiz ortamda ağrıya daha çok odaklanabiliriz. Ayrıca, yatarken baş bölgesine kan akışı artar ve bu da dişlerdeki iltihaplanmayı şiddetlendirerek ağrıyı artırabilir. Diş gıcırdatma gibi uyku ...


Uyutmayan diş ağrısı genellikle şiddetli bir iltihaplanma, diş apsesi, sinir tahrişi veya ilerlemiş bir çürük nedeniyle oluşur. Gece saatlerinde ağrının artmasının başlıca nedeni, uzanırken başın kan dolaşımının değişmesiyle diş bölgesinde daha fazla baskı ve hassasiyet oluşmasıdır. Bu tür bir ağ ...


Diş ağrısını en hızlı kesen yöntemlerden biri soğuk kompres uygulamaktır. Soğuk, bölgedeki şişliği azaltır ve ağrı sinyallerini uyuşturarak acıyı hafifletir. Ayrıca, reçetesiz satılan ibuprofen veya parasetamol gibi ağrı kesiciler de hızlı bir rahatlama sağlayabilir. Tuzlu su gar ...


Kadınlarda apandisit belirtileri, erkeklere benzer olsa da bazen kadınların üreme organları ile karışabilecek belirtiler gösterebilir. Bu durum, doğru teşhis koymayı zorlaştırabilir. Tipik belirti, göbek çevresinde başlayıp karnın sağ alt tarafına yerleşen şiddetli ağrıdır. Bu ağ ...


Apandisit patlaması veya perfore apandisit, tedavi edilmeyen apandisitte iltihabın ilerleyerek apandisitin yırtılması durumudur. Bu durum, iltihabın karın boşluğuna yayılmasına neden olarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Apandisit patlaması, tedavi edilmeye ...


Çocuklarda apandisit belirtileri erişkinlerden farklılık gösterebilir ve teşhis edilmesi daha zor olabilir. Çocuklar ağrılarını net bir şekilde tanımlamakta zorlanabilir ve apandisitin tipik belirtileri her zaman belirgin olmayabilir. Çocuklarda apandisit belirtileri yetişkinlerd ...


Evet, Siprogut kulak damlası, aile hekimi tarafından yazılabilir. Ancak, herhangi bir ilaç reçetesi yazmadan önce, doktorun hastanın durumunu değerlendirmesi gerekmektedir. Ai ...


Evet, Siprogut damla bir antibiyotiktir. İçeriğinde polimiksin B ve neomisin gibi antibiyotikler bulunur. Bu antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkilidir ve özellikle kulak yolundaki enfeksiyonların tedavisinde kulla ...


Siprogut göz damlası, gözdeki bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotik ilaçtır. İçeriğinde polimiksin B ve neomisin gibi antibiyotikler bulunur, bu bileşenler bakterilerin büyümesini engeller ve enfeksiyonların yayılmasını durdurur. Ayrı ...


Siprogut kulak damlası doktor farklı bir şekilde önermediyse kulak kanalına yetişkinlerde günde 2 kez 4 damla, çocuklarda ise günde 2 kez 3 damla uygulanır. Gereken durumlarda, özellikle ciddi enfeksiyonlarda veya doktor önerisiyle, ilk uygulama iki katına çıkabi ...


Herkes apandisit olabilir. Ancak apandisit daha çok 20’li ve 30’lu yaşlardaki kişilerde görülür. Evde, apandisit olup olmadığınızı anlamanıza yardım edecek bir kaç bulgu vardır. “Zıplama testi” gibi apandisit olup olmadığınız konusunda şüphe uyandırabilecek evde yapabileceğiniz b ...


Evde apandisit testi mümkün değildir, böyle bir şey yoktur. Ancak bazı belirtiler apandisitten şüphelenmenize yol açabilir. Göbek çevresinde başlayıp sağ alt karnınıza yayılan ve hareketle, dokunmayla şiddetlenen karın ağrısı; bulantı, k ...


Kardiyo mu ağırlık mı daha hızlı zayıflatır? sıkça sorulan bir sorudur. Kilo vermek isteyen birçok kişi için egzersiz seçimi önemli bir sorudur: Kardiyo mu yoksa ağırlık antrenmanı mı daha etkili? Kardiyo, hızlı kalori yakımıyla ön plandayken, ağırlık antrenmanı kas kütlesi oluşt ...


Apandisit ağrısı başlangıçta göbek çevresinde veya orta karında hafif bir rahatsızlık olarak başlar, ancak daha sonra genellikle sağ alt karın bölgesinde yoğunlaşır. Saatler içinde ağrı sağ alt karına kayar ve genellikle burada şiddetlenir. Özellikle göbek ile sağ kasık arasındak ...


Apandisit ağrısı genellikle önce göbek çevresinde hafif bir rahatsızlıkla başlar ve saatler içinde sağ alt karın bölgesinde odaklanırak şiddetlenir. Bu ağrı, hareket etmek, öksürmek veya bölgeye dokunmakla daha da kötüleşebilir. Sürekli bir karaktere sahip olan ağrıya genellikle ...