Mide ve bağırsak şikayeti için hangi bölüme gidilir?

Mide ve bağırsak sorunları için gastroenteroloji ya da genel cerrahi bölümüne gidilir. Mide ve bağırtırsak hastalıkları ile ilgili sorun yaşayan kişilerin hastanelerin genel cerrahi ve gastroenteroloji polikliniklerinden randevu alması gerekir. Dışkıda kan, karın ağrısı, mide bulantısı ve şişkinlik başlıca mide ve bağırsak sorunlarıdır. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Mide ile hastalıklarına hangi bölüm bakar?

Mide, alınan gıdaların parçalandığı bir sindirim organıdır. Midenin ülser, gastrit ve kanser gibi değişik hastalıkları bulunmaktadır. Mide hastalıklarına iç hastalıkları, gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleri bakar. Mide ülseri, şişkinlik, hazımsılık, gastrit gibi hastalıklar için hastanenin iç hastalıkları veya gastroenteroloji bölümüne gidilir. Mide kanseri ise genel cerrahi bölümünün ilgi alanına girer. 

Nefeste mayalanmış meyve kokusu neden olur?

Nefeste mayalanmış meyve kokusu, gastrit hastalığının bir belirtisidir. Gastrit hastalığında aşırı miktarda mide asidi üretimi olur. Mide aşırı asit ürettiğnde, üretilen bu asidin kokusu nefese yansır ve  nefes mayalanmış meyve gibi kokar. Gastritin diğer belirtileri arasında mide bulantısı, karında şişkinlik ve mide ekşimesi  bulunmaktadır.

Mide için hangi bölüme (doktora) gidilir ?

Mide hastalıkları için iç hastalıkları (dahiliye) ya da gastroenteroloji bölümüne gidilmesi gerekir. Mide ağrısı, midede yanma, gastrit, mide reflüsü ve mide ülseri gibi hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bölüm gastroenteroloji bölümüdür. gastroentereoloji, iç hastalıkları bölümünün bir üst uzmanlık alanıdır. 

Mide bağırsak doktoruna ne denir?

Mide ve bağırsak hastalıkları konusunda uzman olan doktora gastroenteroloji uzmanı ya da gastroenterolog adı verilir. Gastroenteroloji sindirim sistemi ile ilgilenen bir bölümdür. Sindirim sistemi ağızdan başlar ve yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak şeklinde devam eder ve makat (anüs) ile vücut dışına açılır. Karaciğer, safra yolları ve pankreas da sindirim sisteminin parçalarıdır.  Gastroenteroloji bölümü bahsedilen bu organların hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenir.

Mide nedir?

Mide, sindirim sisteminin bir parçası olan bir organdır. Karın boşluğunda yer alır ve özofagus ile ince bağırsağı birbirine bağlar. Mide, sindirilen yiyecekleri depolayan, karıştıran ve sindirime başlayan bir görevi üstlenir.

Mide, kaslı bir yapıya sahip olup genellikle C şeklinde bir organdır. Yaklaşık olarak 25-30 cm uzunluğunda ve 1-1,5 litre kapasitesindedir. Midenin iç yüzeyi kıvrımlıdır ve bu kıvrımlara "mukoza kıvrımları" denir. Mukoza kıvrımları, mideyi genişletme kabiliyetini artırır ve yiyeceklerin içeride daha iyi karışmasını sağlar.

Midenin ana görevleri şunlardır:

Depolama: Mide, yemek alındığında yiyecekleri geçici olarak depolar. Bu, kişinin daha sonra sindirim işlemine devam etmesini sağlar.

Karıştırma: Mide, kasılıp gevşeme hareketleriyle yiyecekleri karıştırır. Mide duvarındaki kas tabakaları, yiyecekleri ezerek ve karıştırarak daha küçük parçalara ayırır.

Sindirim: Mide, mide asidi ve enzimler üreterek yiyeceklerin sindirimine başlar. Mide asidi, yiyeceklerin parçalanmasına yardımcı olur ve bazı mikroorganizmaların öldürülmesini sağlar. Enzimler ise proteinlerin sindirimine katkıda bulunur.

Mide, yiyeceklerin sindirim sürecinde önemli bir geçiş noktasıdır. Sindirilen yiyecekler, mideden ince bağırsağa geçer, burada sindirime devam edilir ve besinlerin emilimi gerçekleşir.

Mide, bazı sindirim sistemi hastalıklarının da etkilendiği bir organdır. Mide ülserleri, gastrit, mide kanseri gibi hastalıklar mideyi etkileyebilir ve sindirim sürecini bozabilir.

Mide ağrısı neden olur?

Mide ağrısı birçok farklı nedene bağlı olabilir. İşte yaygın mide ağrısı nedenleri:

Sindirim sistemi rahatsızlıkları: Mide ülseri, gastrit (mide iç yüzeyinin iltihaplanması), gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), mide enfeksiyonları (H. pylori gibi) gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları mide ağrısına yol açabilir.

Irritabl bağırsak sendromu (IBS): IBS, bağırsak hareketlerindeki bozukluklara ve sindirim sistemi semptomlarına neden olan kronik bir durumdur. Karın ağrısı ve rahatsızlık, genellikle mide bölgesinde hissedilen yaygın belirtiler arasındadır.

Gıda intoleransı veya alerjisi: Laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti, bazı gıdalara karşı alerji gibi durumlar mide ağrısına neden olabilir.

Gastroenterit: Virüsler, bakteriler veya parazitlerin neden olduğu mide ve bağırsak enfeksiyonu olan gastroenterit, mide ağrısı, bulantı, kusma ve ishale yol açabilir.

Safra kesesi hastalıkları: Safra kesesi taşları veya safra kesesi iltihabı (kolesistit), sağ üst karın bölgesinde ağrıya neden olabilir ve bu ağrı bazen mideye yayılabilir.

Stres ve anksiyete: Stres ve anksiyete, mideye etki edebilir ve mide ağrısına yol açabilir. Bazı insanlar stres altında olduğunda mide ağrısı veya mide bulantısı yaşayabilir.

Mide enfeksiyonları: Helikobakter pilori (H. pylori) gibi mikroorganizmaların neden olduğu mide enfeksiyonları, mide ağrısına ve sindirim sorunlarına yol açabilir.

Yanlış beslenme: Aşırı yemek yeme, yağlı veya baharatlı yiyecekler tüketme, aşırı alkol veya kafein kullanımı gibi yanlış beslenme alışkanlıkları mide ağrısına neden olabilir.

Diğer nedenler: Mide ülseri perforasyonu, apandisit, safra yolları taşı veya pankreas rahatsızlıkları gibi diğer bazı durumlar da mide ağrısına yol açabilir.

Mide ağrısı şiddetli, sürekli veya tekrarlayan bir şekilde devam ediyorsa veya diğer belirtilerle birlikte görülüyorsa, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Doktor, doğru teşhis koymak için tıbbi öyküyü değerlendirecek ve gerekirse ilave testler isteyecektir.

Mide hastalıkları nasıl teşhis edilir?

Mide hastalıklarının teşhisi için bir dizi farklı yöntem kullanılabilir. Aşağıda, yaygın olarak kullanılan bazı teşhis yöntemlerine örnekler verilmiştir:

Tıbbi öykü ve fiziksel muayene: Doktor, hastanın semptomlarını, tıbbi öyküsünü ve ailesel geçmişini değerlendirerek bir başlangıç noktası belirleyebilir. Ayrıca, karın bölgesini elle muayene edebilir ve belirtileri inceleyebilir.

Kan testleri: Kan testleri, mide hastalıklarının teşhisinde yardımcı olabilir. Örneğin, H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için kan testleri yapılabilir veya kan sayımı, kan elektrolit düzeyleri ve karaciğer fonksiyon testleri gibi genel sağlık durumunu değerlendirmek için yapılan testler istenebilir.

Görüntüleme testleri: Mide hastalıklarının teşhisinde kullanılan birçok görüntüleme testi bulunmaktadır. Bu testler, mide yapısını ve organın içerisini görüntülemeye yardımcı olur. Örnek olarak şunlar kullanılabilir:

Endoskopi: Esnek bir tüp (endoskop) kullanılarak mide ve bağırsakların içine bakılır. Bu yöntemle doktor, mide ülseri, tümörler, iltihaplanma veya başka anormallikleri görebilir ve gerektiğinde doku örnekleri alabilir (biyopsi).
Gastrografin veya baryumlu röntgen: Hastaya baryum adı verilen bir madde içirilir ve ardından röntgen çekilir. Baryum, mide ve bağırsağın görüntülenmesini sağlar ve anormallikleri belirlemeye yardımcı olabilir.
Solunum testleri: H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için bazen solunum testleri yapılır. Bu testlerde hastaya özel bir solunum cihazı verilir ve nefesindeki belirli gazlar ölçülür.

Doku örnekleri (biyopsi): Endoskopi sırasında veya başka bir cerrahi işlemle alınan mide dokusu örnekleri laboratuvara gönderilir ve incelenir. Bu, kanser hücreleri, enfeksiyon veya diğer hastalıkları teşhis etmek için yapılır.

Teşhis sürecinde doktor, semptomlarınıza, tıbbi öykünüze ve bulgularınıza dayanarak en uygun teşhis yöntemini seçecektir. Tanı konulduktan sonra uygun tedavi yöntemleri belirlenebilir.

Mide hastalıkları için hangi testler yapılır?

Mide hastalıklarının teşhisi için aşağıdaki testler yapılabilir:

Endoskopi: Bu yöntemde, esnek bir tüp (endoskop) kullanılarak mide ve bağırsakların içi görüntülenir. Doktor, mide ülseri, tümörler, iltihaplanma veya diğer anormallikleri görebilir ve gerekirse biyopsi (doku örneği) alabilir.

Biyopsi: Endoskopi sırasında veya başka bir cerrahi işlemle alınan mide dokusu örnekleri laboratuvara gönderilir ve incelenir. Bu, kanser hücreleri, enfeksiyonlar (örneğin, H. pylori), iltihaplanma ve diğer hastalıkları teşhis etmek için yapılır.

Kan testleri: Kan testleri, mide hastalıklarının teşhisi için kullanılabilir. Örneğin, H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için kan testleri yapılabilir veya kan sayımı, kan elektrolit düzeyleri ve karaciğer fonksiyon testleri gibi genel sağlık durumunu değerlendirmek için testler istenebilir.

Görüntüleme testleri:

Gastrografin veya baryumlu röntgen: Hastaya baryum adı verilen bir madde içirilir ve ardından röntgen çekilir. Baryum, mide ve bağırsağın görüntülenmesini sağlar ve anormallikleri belirlemeye yardımcı olabilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): MRG, mide ve çevre dokuların ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanır. Bu yöntem, tümörlerin veya diğer yapısal anormalliklerin tespitinde yardımcı olabilir.
Bilgisayarlı tomografi (BT): BT taraması, kesitli görüntüler kullanarak mide ve çevre dokuların detaylı görüntülerini oluşturur. Bu test, tümörlerin, lenf düğümlerinin veya diğer anormalliklerin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Solunum testleri: H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için bazen solunum testleri yapılır. Bu testlerde hastaya özel bir solunum cihazı verilir ve nefesindeki belirli gazlar ölçülür.

Uyduğunuz bölgede kullanılan diğer testler: Bazı durumlarda, mide hastalıklarının teşhisi için lokal olarak kullanılan diğer testler de yapılabilir. Bu, bölgenizdeki yaygın uygulamalara ve sağlık sisteminizin özelliklerine bağlı olarak değişebilir.

Mide kanaması nedir ve nasıl tedavi edilir?

Mide kanaması, mide içerisindeki kan damarlarının zarar görmesi sonucu kanamanın meydana gelmesidir. Mide kanamasının nedenleri arasında mide ülseri, mide kanseri, yaralanma, yüksek dozda asetaminofen veya nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların (NSAID'ler) kullanımı, alkol tüketimi, koagülasyon bozuklukları gibi durumlar yer alabilir.

Mide kanaması, aşağıdaki belirtilerle kendini gösterebilir:

Kan kusma: Kanın kusma yoluyla çıkması, genellikle koyu renkli veya kahverengi kıvamlı olabilir.

Kanlı dışkılama: Dışkılamanın kırmızı veya siyah renkte olması, kanın barsaklardan atılması anlamına gelebilir. Siyah renkte dışkılama "melena" olarak adlandırılır.

Mide ağrısı: Şiddetli mide ağrısı, mide kanamasının bir belirtisi olabilir.

Halsizlik ve solgunluk: Kan kaybına bağlı olarak halsizlik, baş dönmesi ve solgunluk hissi oluşabilir.

Mide kanaması acil bir durumdur ve tedavi gerektirir. Tedavi yöntemleri, kanamanın şiddetine ve kaynağına bağlı olarak değişebilir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

Endoskopi: Kanamanın kaynağını bulmak ve kontrol etmek için endoskopi yöntemi kullanılır. Esnek bir tüp (endoskop) mideye yerleştirilir ve kanayan alan tespit edilerek müdahale yapılır. Örneğin, kanayan damara ilaç enjekte edilerek veya ısınma (koagülasyon) uygulanarak kanama durdurulur.

Kan transfüzyonu: Kan kaybı nedeniyle kan hacmi düşmüşse, kan transfüzyonu yapılabilir.

Cerrahi müdahale: Endoskopi ile kontrol edilemeyen veya daha ciddi vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Kanama kaynağından bir bölümün çıkarılması veya dikiş atılması gibi cerrahi prosedürler uygulanabilir.

İlaç tedavisi: Mide asidini azaltmak ve kanamayı durdurmak için ilaçlar kullanılabilir. Proton pompası inhibitörleri ve H2 antagonistleri gibi asit düşürücü ilaçlar yaygın olarak kullanılır.

Mide kanaması acil bir durum olduğu için en kısa sürede tıbbi yardım alınması önemlidir. Kanamanın şiddetini ve kaynağını belirlemek için doktor tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda uygun tedavi planı uygulanır.

Mide cerrahisi ne zaman gereklidir?

Mide cerrahisi, çeşitli durumlarda gereklilik kazanabilir. Aşağıda, mide cerrahisinin yaygın nedenlerini bulabilirsiniz:

Mide kanseri: Mide kanseri teşhisi konulduğunda, hastanın genel sağlık durumuna, kanserin yayılma derecesine ve hastanın yaşam beklentisine bağlı olarak cerrahi tedavi gerekebilir. Cerrahi, kanserli mide dokusunun çıkarılması veya bazı durumlarda mideyi tamamen çıkarmayı içerebilir.

Mide ülseri: Bazı durumlarda, mide ülseri tedavisinde cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle ülserin tedaviye rağmen iyileşmemesi, ülserin kanama veya delinme gibi ciddi komplikasyonlara neden olması durumunda cerrahi düşünülebilir.

Reflü hastalığı: Şiddetli gastroözofageal reflü hastalığı olan bazı hastalarda, mide asidinin geriye kaçışını engellemek için cerrahi müdahale gerekebilir. Bu cerrahi prosedürler, genellikle fundoplikasyon adı verilen bir yöntemle gerçekleştirilir.

Mide polipleri: Büyük, kanser öncesi mide polipleri veya polipoid lezyonlar tespit edildiğinde, cerrahi müdahale gerekebilir. Bu, poliplerin çıkarılması ve patolojik değerlendirme için biyopsi yapılması amacıyla yapılır.

Mide obstrüksiyonu: Mide tıkanması durumunda (obstrüksiyon), mide cerrahisi gerekebilir. Obstrüksiyon, mide çıkışının engellenmesi sonucu yiyeceklerin normal olarak ilerleyememesine neden olur ve cerrahi müdahale genellikle tıkanmayı açmak için yapılır.

Peritonit: Mide duvarında delinme veya yırtılma gibi durumlarda, acil cerrahi müdahale gerekebilir. Bu durumlar peritonit adı verilen ciddi bir enfeksiyona neden olabilir ve hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir.

Mide cerrahisinin gerekliliği, bireysel durum ve hastalığın özelliklerine bağlı olarak değişir. Hastalığın evresi, semptomların şiddeti ve diğer tıbbi faktörler, cerrahi seçeneğin uygun olup olmadığına karar verilmesinde önemlidir. Bu nedenle, her durumda cerrahi gerekliliğini belirlemek için bir doktorla görüşmek önemlidir.

Yeni SSS


Reaktif lenf nodülleri, vücudun enfeksiyona veya iltihaplanmaya karşı normal bir tepkisidir. Lenf nodülleri, bağışıklık sisteminizin önemli bir parçası olan küçük, fasulye şeklindeki organlardır. Vücudunuzdaki sıvıyı filtreler ve beyaz kan hücreleri üretirler. Beyaz kan hücreleri ...


Profolmix Men, Biowinns Pharma tarafından erkek sağlığı için özel olarak formüle edilmiş bir takviyedir. Ürün, L-karnitin, L-arjinin, magnezyum, kuersenetin, ginseng, koenzim Q10, selenyum, vitamin B12, C, A ve E bakımından zengindir. Profolmix Men ne işe yarar?  ...


Profolmix Women, Biowinns Pharma tarafından kadın sağlığı için özel olarak formüle edilmiş bir takviyedir. Ürün, inositol, D vitamini, folat, B vitaminleri ve mineraller bakımından zengindir. Profolmix Women ne işe yarar?  ...


Adet gecikmesi durumunda gebelik testi yapmak için bir süre beklemek gerekir. En doğru sonucu almak için beklenen adet tarihinizden 5-6 gün sonra testi yapmanız önerilir. Bunun sebebi, gebelik hormonu hCG' ...


Erken boşalma ameliyatı, erken boşalma sorununu tedavi etmek için kullanılan cerrahi işlemlerdir. Erken boşalma, erkeğin cinsel ilişki sırasında kendi steği dışında meydana gelen boşalma durumudur. Bu durum; hem erkek hem de partneri için problem yaratabilir.  E ...


Karaciğerdeki hemanjiomların çoğu tehlikeli değildir. Hemanjiomlar, karaciğerde en sık görülen iyi huylu tümörlerdir. Hemanjiomların çoğu küçük boyuttadır (5 cm'den küçük) ve herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu nedenle, birçok insanın karaciğerinde hemanjiom olduğunu bile bilmez. ...


Pankreas kanseri, karın boşluğunun arka kısmında bulunan bir organ olan pankreasın kanseridir. Pankreas, sindirime yardımcı olan enzimler ve kan şekeri seviyelerini kontrol eden hormonlar üreten bir organdır. Pankreas kanser ...


Evet, diş hekimliği çocuklara bakar. Hatta diş hekimliğinin bir dalı olan pedodonti, çocuk diş hekimliği olarak da bilinir ve 0-15 yaş grubundaki çocukların ağız ve diş sağlığıyla ilgil ...


Çocuk diş hekimleri, 0-15 yaş grubundaki çocukların ağız ve diş sağlığıyla ilgilenir. Bu yaş grubu, bebeklik döneminden ergenliğe kadar uzanan bir süreci kapsar. Çocuğunuzun 15 yaşına girdikten sonra da düzenli olarak diş hekimine gitmesi önemlidir. 15 yaşından sonra, y ...


Çocuklar, ilk dişleri çıktıktan sonra veya en geç 1 yaşına geldiklerinde diş hekimine götürülmelidir. İlk diş muayenesi, diş hekiminin çocuğunuzun dişlerini ve diş etlerini incelemesine ve ağız hijyeni hakkında bilgi vermesine olanak tanır. Çocukların diş hekimi ...


Çocuklar pedodontist veya pediatrik diş hekimi olarak da bilinen çocuk diş hekimlerine gitmelidir. Pedodontistler, bebeklik döneminden ergenliğe kadar çocukların ağız ve diş sağlığı konusunda uzmanlaşmış diş hekimleridir. Çocuk ...


Kalp anjiyosu olan hastaların yorumları, kalp anjiyosu olacak kişilere işlemden öncesi ve sonrası konusunda bir fikir verebilir. Aşağıda, kalp anjiyosu yaptırmış kişilerden bazı örnek yorumlar yer almaktadır; Kalp anjiyosu olan hastaların olumlu yorumları ...


BT anjiyo (anjiyografi), bilgisayarlı tomografi (BT) tarayıcı kullanarak vücudun kan damarlarının ayrıntılı görüntülerini oluşturan bir görüntüleme testidir. BT anjio, vücuttaki kan damarlarının görüntülenmesi için kullanılan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bilgisayarlı tomogra ...


Pariyetal kemik, kafatasının üst kısmını oluşturan iki kemikten biridir. Düz, dörtgen şeklinde bir kemiktir. Bu kemiğin alt kısmında beynin parietal lobu bulunur. Yani beynin paryetal lobuna karşılık gelir. Pariyetal kemik, koronal sütür ile frontal kemikle, sagittal sütür ile ka ...


Sanal anjiyo, kalp ve akciğerlerdeki ana atardamarlar ve toplardamarlar dahil olmak üzere vücudun kan damarlarının ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanan bir görüntüleme yöntemidir. Sanal anjiyonun avantajla ...