Ağız kokusu nasıl önlenir?

Ağız kokusunu önlemek için aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz:

Dişlerin düzenli fırçalanması: Dişlerinizi her öğünden sonra en az 2 dakika boyunca fırçalayın. Dişlerin arka kısmı, dil ve diş etleri de dahil olmak üzere tüm diş yüzeylerinin fırçalanması gerekir.

Diş ipi kullanımı: Dişlerin arasındaki yiyecek artıklarının temizlenmesi için diş ipi kullanın.

Ağız gargarası kullanımı: Ağız gargarası, ağızda bakteri oluşumunu azaltarak ağız kokusunu önleyebilir.

Düzenli diş hekimi kontrolleri: Diş hekiminizle düzenli olarak kontrol için randevu alın. Bu, diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının erken teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olabilir.

Sigara ve tütün kullanımından kaçınma: Sigara ve tütün kullanımı ağız kokusuna neden olabilir. Bu nedenle, sigara ve tütün kullanımından kaçınmak ağız kokusunu önlemenin önemli bir yolu olabilir.

Yeterli su tüketimi: Yeterli su tüketmek, ağız kuruluğunu önleyebilir ve ağız kokusunu azaltabilir.

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları: Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek, ağız kokusunu önlemede önemlidir. Özellikle baharatlı yiyecekler, soğan ve sarımsak gibi kokulu yiyeceklerden kaçınılması önerilir.

Ağız kokusu, yukarıdaki yöntemlerle önlenemiyorsa, altta yatan bir tıbbi durumdan kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda bir doktora danışmak gereklidir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Yirmi yaş dişini çektirmek gerekir mi?

Bir sıkıntıya neden olmadığı sürece yirmi yaş dişini çektirmek gerekmez. Tam gömülü olan dişlerde ağrı sorunu varsa, gömülü yirmilik diş nedeniyle kist oluşmuşsa, çürüme ve apse oluşumu varsa yirmilik dişin çekilmesi uygundur. 

Ağız ve diş sağlığı nedir?

Ağız ve diş sağlığı; ağız ve diş bölgesinin zararlı organizmalara, olası tehlikelere karşı korunması, bakımının düzenli yapılması ve estetik olarak bu bölgede beklentilerin karşılanması adına yapılan düzenli uygulamalardır.

Ağız sindirim sisteminin ilk başlangıç noktası olduğundan dış dünyaya karşı açık ve tehlike altındadır. Üstelik besinlerle direkt olarak temas ettiği için mikroorganizmaların çoğalmasına çok uygun bir ortama sahiptir. Ağız ve dişlerde doğru, düzenli ve etkili bir şekilde ağız ve diş bakımı yapılmadığında önemli sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz.

 Ağız içinde yer alan dokular ve dişlerde bakım eksikliğine bağlı çok çeşitli hastalıklar çıkabilir. Bu durum vücutta birçok fonksiyonu etkileyen sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Aynı zamanda bakımsız olan ağız ve dişler görünüm açısından da kişilerde sosyal, psikolojik ve fizyolojik problemlere yol açabilir.

 Tüm bu nedenler sebebiyle ağız ve diş bakımı her yaşta dikkat etmeniz gereken bir husustur.

Süt dişleri çekilir mi?

Süt dişleri, sorun olduğunda çekilir mi? Süt dişlerindeki çürük tedavi edilmediği zaman ağrı, apse, yetersiz beslenme, büyüme ve gelişme, konuşma bozukluklarına neden olabilir. Bu çürükler tedavi edilebilir. Ancak zorunlu olduğunda da süt dişi çekilebilir. Bu durumda diş etinin kapanmaması ve alttan gelecek olan kalıcı dişin çıkabilmesi için yer kaplayıcılar kullanılır.

Ağız kurumasına hangi bölüm bakar?

Ağız kuruluğu, tükürük bezlerinin yetersiz tükürük salgılamasından kaynaklanan ve kişiyi oldukça rahatsız eden bir durumdur. Peki ağzı kuruyan bir kişi hastaede hangi bölüme gitmeli? Hangi bölümden randevu almalı?  Ağız önemli bir organdır. Görevi gereği ağzın içinin sürekli olarak nemli olması gerekir. Bunun için de tükürük bezleri tükürük salgılar. Tükürük salgısı ağız ve diş sağlığı için çok önemlidir. Eğer tükrük yeteri kadar üretilemez ise, ağız içi nemliliğini yitirir ve kurur. Ayrıca bazı hastalıklar ve ilaçlar da tükürük miktarını azaltır. Ağzın kuruması sonucu dişlerde çürüme, dişeti hastalıklarında artış ve ağız içinde sıkça mantar enfeksiyonları görülür.

Ağız kuruluğuna hangi bölüm bakar? Ağzı kuruyan bir kişi hastanede hangi bölüme, hangi bölüm doktoruna gitmeli?

Ağız kuruluğundan yakınan bir kişi öncelikle bir iç hastalıkları (dahiliye) doktoruna gitmeli. Altta yatan nedene göre doktorunuz sizi gerekirse kulak burun boğaz, romatoloji ya da diş hekimliği bölümüne yönlendirecektir.

Ağız kuruluğu neden olur?

Ağız kuruluğu, ağızdaki bezler tarafından salgılanan tükürük miktarının yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Kişiyi oldukça rahatsız eden ve yaşam kalitesini düşüren bu durum çeşitli hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlardan kaynaklanabilir. Ağız kuruluğunun başlıca nedenleri şunlardır; 

Kullanılan bazı ilaçlar ağız kuruluğunan neden olabilir. Depresyon ilaçları, idrar kaçırma tedavisinde kullanılan ilaçlar, alerji ilaçları, diüretikler, kalp ilaçları, ağrı kesiciler, yatıştırıcı ilaçlar ve tansiyon ilaçları ağız kuruluğuna yol açabilir. 

Ağız kuruluğu, bazı hastalıkların belirtisi olabilir. Şeker hastalığı (diabet), parkinson hastalığı, sjögren sendromu, HIV/AIDS gibi hastalıklar ağız kuruluğuna neden olabilir. 

Radyasyon tedavisi ve kemoterapi ağız kuruluğuna neden olabilir.

Alkol ve sigara kullanımı

Burun tıkanıklığı 

Peki ağız kuruluğu olan bir kişi hangi bölüm doktoruna gitmeli? Öğrenmek için tıklayın

 

Ağız kokusu nedenleri nelerdir?

Ağız kokusu tıpta halitosis olarak bilinir. Genellikle ağız boşluğundan kaynaklanır. Ağız kokusu yapan başlıca nedenler şunlardır;

  • Ağız boşluğu (diş, diş eti iltihabı)
  • Solunum sistemi hastalıkları (akciğer ilithabı, bronşektazi)
  • Sindirim sistemi hastalıkları (mide reflüsü gibi)
  • Boşaltım sistemi kaynaklıdır. (üre, böbrek yetmezliği gibi)
  • Beslenme alışkanlığı
  • Kullanılan ilaçlar

Ağız kokusu (halitozis) nedir?

Ağız kokusu (halitozis), hoş olmayan nefes kokusu olarak tanımlanabilir. Ağız kokusunun nedenleri çeşitlidir. Hem erkekler hem kadınlar arasında sıkça görülebilen ağız kokusu, kişilerin sosyal yaşantılarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Halitozis, ağız içi veya ağız dışı nedenlerden kaynaklanabilir.. 

Ağız kuruluğunun nedenleri nelerdir?

Ağız kuruluğunun başıca nedeneleri şunlardır; 

Kanal tedavisi acıtır mı ?

Kanal tedavisi öncesinde, işlemin uygulancağı bölge iğe ile uyuşturulur. Böylece kanal tedavisi sırasında kişi herhangi bir acı ya da ağrı duymaz. İşlem yapılacak bölgenin diş etine ince bir iğne ile uyşturucu etkisi olan ilaç verilir. Batırılan bu iğne ise sadece birkaç saniye  sinek ısırığı şeklinde hafif bir acı veriri. 

Kanal tedavisi zor bir tedavi midir?

Kanal tedavisi sırasında, dişin ortasındaki boşlukta (kanal) bulunan sinir ve diş özü (pulpa) çıkartılarak dişin iç kısmı temizlenir. Daha sonra bu boşluk özel bir dolgu maddesi ile doldurulur. Kanal tedavisi, her ne kadar toplum arasında zor bir tedavi olarak görülse de, gelişen teknolojinin sağladığı kolaylıklar ve  uzman bir endodontist tarafından gerçekleştirildiği takdirde kolay bir tedavi yöntemidir. 

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...