Sara hastalığına yakalanma riski kimlerde daha yüksektir?

Sara hastalığına yakalanma riski, aşağıdaki faktörlere sahip olan kişilerde daha yüksek olabilir:

Ailesel Öykü: Ailesinde sara hastası olan bireylerde sara hastalığına yakalanma riski daha yüksek olabilir. Genetik yatkınlığın bir sonucu olarak, ailede sara hastalığı olan kişilerde hastalığın daha yaygın olduğu gözlenmiştir.

Yaş: Genellikle sara hastalığı çocukluk veya genç yetişkinlik döneminde başlar. Bu nedenle, genç yaş grupları, özellikle ergenlik dönemi, sara hastalığına yakalanma riski daha yüksek olan bir gruptur.

Cinsiyet: Bazı araştırmalar, erkeklerde sara hastalığına yakalanma riskinin kadınlara göre biraz daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak, cinsiyet faktörü hastalığın her bireyde farklı olabileceğini göz önünde bulundurmalıdır.

Diğer Nörolojik Bozukluklar: Bazı nörolojik bozukluklar, özellikle beyin hasarı veya beyin anomalileri, sara hastalığına yakalanma riskini artırabilir. Örneğin, travmatik beyin yaralanması, inme, beyin tümörleri gibi durumlar sara hastalığı riskini artırabilir.

Diğer Tıbbi Durumlar: Bazı tıbbi durumlar sara hastalığı riskini artırabilir. Örneğin, genetik sendromlar (örneğin, Down sendromu), metabolik bozukluklar (örneğin, bazı aminoasit metabolizma bozuklukları), beyin enfeksiyonları gibi durumlar sara hastalığına yakalanma riskini artırabilir.

Bu faktörler, sara hastalığına yakalanma riskini artıran ancak hastalığın gelişiminde tek başına belirleyici olmayan etkenlerdir. Her bireyde farklı bir risk profili olabilir ve kesin bir neden belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Sara nöbeti (epilepsi) nöbeti geçiren kişiye ne yapılmalı?

Sara (epilepsi) nöbeti geçiren bir kişiyle karşılaşıldığında ne yapılmalı? İlk yardım nasıl olmalı? 

Bir kişi yanınızda nöbet geçirirse yapılması gerekenler şunlardır;

Öncelikle sakin olun, hastanın yanından ayrılmayın, yardıma gerek varsa başkasını gönderin 
Hastanın hareketlerini durdurmaya VE/VEYA engellemeye çalışmayın!
Hastayı güvenli bir yere yatırın veya alın!
Yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalardan (Sivri köşeler vb.) hastayı uzaklaştırarak veya bunları hastanın yanından uzaklaştırarak hastayı koruyun!
Sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetin (kravat, kemer gibi), şayet takıyorsa gözlüğünü çıkartın!
Sabit ve rahat olacak bir şekilde onu bir tarafa doğru yatırıp, tükürüğünün dışarı akması sağlayın. Rahat nefes alması için mümkünse ağzını ve solunum yolunu açık tutun!
Asla ağzına bir şey sokmaya veya koymaya (örneğin, dişlerini sıkıyorsa açmaya veya su vermeye ) çalışmayın!
Çene ile ilgili zorlayıcı hareketler zararlıdır!
Nöbet sırasında ilaç vermeye çalışmayın, kendi kendinize nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapmayın! Soğan, kolonya vb. şeyler koklatmayın!
Epilepsi krizi olduğu bilinen bir kişi ise yapay solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur!
Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve/veya öyle ise sizin neler yapmanız gerektiğini açıklayan bir kart, veya sağlık karnesi olup olmadığına bakın!
Nöbetinin bitmesini bekleyin!
Unutmayın ki, sıklıkla nöbet sonrasında kişi yorgun, ne yaptığını bilemez haldedir, dolayısıyla bu aşamada elinizden geldiğince sakin ve güven verici olun! Engellemeler olumuz olabilir ama açık bir cama veya yola doğru gitme vb hareketlere yumuşakça engel olun!
Nöbet hakkında verebileceğiniz bütün bilgilerin hem hastaya, hem de doktora yardımcı olacağını unutmayınız!

Ne zaman ambulansa gerek vardır?

Aşağıdaki durumlardan herhangi birisi ile karşı karşıya iseniz ambulans çağırın:

Hasta suda nöbet geçirdiyse (örneğin yüzerken)
Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğuna dair hiçbir bilgi yoksa veya hastanın bu nöbetinin bir epilepsi hastalığı nedeniyle geçirilip geçirilmediğini bilmiyorsanız
Kişi yaralanmışsa, gebe ise veya diyabetik ise
Nöbet 5 dakikadan daha uzun süredir devam ediyorsa
İkinci nöbet, ilk nöbet bittikten çok kısa bir süre sonra başlıyorsa
Kasılmalar bittikten sonra kişinin bilinci açılmıyorsa

Egzersiz sırasında nöbet olduğu zaman ne yapmalıyız?

Oyun alanında biri nöbet geçiriyorsa en önemli şey kişiyi yaralanmalara karşı korumaktır, bu amaçla kişiye zarar verebilecek cisimler etraftan uzaklaştırılmalıdır. Ağzın içine herhangi bir şey yerleştirmeye yada sıkılmış yumrukları açmaya çalışmak herhangi bir yarar sağlamaz.
Nöbetler genellikle 2-5 dakika sonra kendi kendine durur.
Nöbet sonrasında hastaların zihinsel fonksiyonlarında, şuur, motor ve duyusal fonksiyonlarda geçici bozukluklar olabilir.
Nöbetten sonra hava yolu, solunum ve dolaşımın durumu kontrol edilmelidir. Nabız yada solunum yoksa kardiyopulmoner resüsitasyona başlanmalıdır.
Hasta güçlükle soluyor, nöbetler hiç durmaksızın devam ediyor yada hasta yarım saat geçmesine rağmen hala kendine gelemediyse acil yardım istenmelidir.

Acil yardım gerektiren durumlar

Nefes almada sorun varsa;
Kardiyopulmoner resüsitasyon ihtiyacının varlığı
Şuur açılmaksızın nöbetlerin peş peşe olması
10 Dakikadan uzun süren şuur bulanıklığı
Daha önce epilepsi olmayan bir kişide ilk nöbetin olması

Kaynak: https://www.turkepilepsi.org.tr/menu/41/epilepsi-ve-ilk-yardim

Epilepsi nedir?

Epilepsi halk arasında sara hastalığı olarak da bilinir. Hastalık beyinde bulunan bazı hücrelerden kaynaklanan anormal elektrik sinyalleri sonucu nöbetler şeklinde ortaya çıkar. Beyinde bulunan sinir hücrelerinden kaynaklanan bu ani ve kontrolsüz elektrik boşalmaları sonucunda hastanın kol ve bacaklarında istemsiz kasılmalar ve bilinç değişiklikleri görülür.  Epilepsi hastaları nöbetler dışındaki dönemlerde  sağlıklıdır. 

Sara nedir?

Sara, tıbbi olarak epilepsi olarak da bilinen bir nörolojik bozukluktur. Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivitenin neden olduğu tekrarlayan nöbetlere yol açar. Sara, nöbetlerin tekrar ettiği bir durumdur.

Epilepsi, genellikle beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesinden kaynaklanır. Bu anormal aktivite nöbetlere yol açar. Nöbetler, beyin fonksiyonlarını etkileyen geçici bir olaydır. Nöbetler farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve farklı belirtiler gösterebilir. Nöbetler genellikle bilinç kaybı, kas seğirmeleri, sarsıntılar, hissizlik, zihinsel karışıklık veya bazen anormal davranışlar gibi belirtilerle karakterizedir.

Sara, farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, beyin hasarı, beyin enfeksiyonları, metabolik bozukluklar, beyin tümörleri gibi çeşitli faktörler epilepsiye yol açabilir. Sara teşhisi genellikle nörolojik muayene, nöbetlerin semptomlarına dayanan anamnez ve elektroensefalogram (EEG) gibi testlerle konulur.

Sara tedavisinde genellikle antiepileptik ilaçlar kullanılır. İlaçlar nöbetleri kontrol altına almak ve epilepsi semptomlarını azaltmak için kullanılır. Bazı durumlarda, ilaç tedavisi yeterli olmayabilir ve cerrahi veya diğer tedavi seçenekleri düşünülebilir.

Önemli bir nokta, her epileptik nöbetin sara olarak kabul edilmemesidir. Tek bir nöbet, epilepsi tanısını koymak için yeterli değildir. Epilepsi tanısı, tekrarlayan nöbetlerin varlığına dayanır. Epilepsi tanısı konmuş bireyler genellikle uzun süreli tedavi ve takip gerektirir.

Epilepsi, tedavi edilebilir bir durumdur ve birçok insan, uygun tedavi ve tedavi planı ile nöbetlerin kontrol altına alınmasını sağlayabilir. Tedavi sürecinde düzenli doktor kontrolleri ve ilaçların düzenli kullanımı önemlidir.

Sara neden olur?

Sara, epilepsi olarak da bilinen nörolojik bir bozukluktur. Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivitenin neden olduğu tekrarlayan nöbetlere yol açar. Nöbetlerin ortaya çıkmasına neden olan birçok faktör vardır. Bazı yaygın nedenler şunlardır:

Genetik Faktörler: Bazı epilepsi vakaları genetik geçiş gösterebilir. Eğer ailede epilepsi öyküsü varsa, bireyin epilepsi geliştirme riski artabilir.

Beyin Hasarı: Beyinde meydana gelen bir travma, beyin tümörü, inme, enfeksiyon veya doğum sırasında oksijen eksikliği gibi durumlar epilepsiye neden olabilir.

Nörolojik Hastalıklar: Bazı nörolojik hastalıklar, örneğin Alzheimer hastalığı, beyin tümörleri, multipl skleroz gibi durumlar epilepsiye yol açabilir.

İnme: İnme sonrası beyindeki hasar epilepsi nöbetlerine neden olabilir.

Doğuştan Anomaliler: Beyindeki yapısal anomaliler, doğuştan gelen anormal gelişimler veya beyin malformasyonları epilepsiye yol açabilir.

Metabolik Bozukluklar: Metabolik hastalıklar, özellikle hipoglisemi (düşük kan şekeri), hipokalsemi (düşük kalsiyum), hiponatremi (düşük sodyum) gibi durumlar nöbetlere neden olabilir.

İlaç ve Madde Kullanımı: Uzun süreli ilaç kullanımı veya madde kötüye kullanımı da epileptik nöbetlere yol açabilir.

Nöbet Tetikleyicileri: Uyku eksikliği, stres, alkol tüketimi, hormonal değişiklikler (menstrüasyon, hamilelik), bazı ilaçlar ve flaşlı ışıklar gibi faktörler epileptik nöbetleri tetikleyebilir.

Epilepsi nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazen net bir neden saptanamayabilir. Epilepsi tanısı koymak için genellikle nörolojik muayene, anamnez, elektroensefalogram (EEG) gibi testler ve görüntüleme yöntemleri kullanılır. Tedavi, nöbetleri kontrol altına almak ve epilepsi semptomlarını azaltmak için genellikle antiepileptik ilaçlar kullanılarak yönetilir.

Sara hastalığının belirtileri nelerdir?

Sara hastalığı, epilepsi olarak da bilinen bir nörolojik bozukluktur. Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivitenin neden olduğu tekrarlayan nöbetlere yol açar. Nöbetler, epilepsi belirtisi olarak ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin belirtileri kişiden kişiye ve nöbetin tipine göre değişebilir. İşte sara hastalığının yaygın belirtileri:

Bilinç Değişiklikleri: Nöbetler sırasında bilinç kaybı veya bilinç düzeyinde değişiklikler yaşanabilir. Bu durum nöbet süresince kişinin çevresine tepki verememesi veya şuursuz olması şeklinde gözlenebilir.

Kas Seğirmeleri ve Sarsıntılar: Epileptik nöbetler sırasında vücutta kas seğirmeleri, kasılma veya sarsıntılar meydana gelebilir. Bu, genellikle vücudun belirli bölgelerinde ritmik hareketler şeklinde ortaya çıkar.

Otomatik Hareketler: Bazı nöbetler sırasında kişi otomatik ve yinelenen hareketler yapabilir. Örneğin, dudak yalama, el ovma, tekrarlayan jestler gibi davranışlar sergileyebilir.

Görsel veya İşitsel Hallüsinasyonlar: Bazı nöbetler sırasında kişiler görsel veya işitsel halüsinasyonlar yaşayabilir. Bunlar, görüntülerin veya seslerin gerçek olmadığı algısını içerir.

Zihinsel Karışıklık: Nöbetler sırasında kişi zihinsel karışıklık, hafıza kaybı veya şu anda neler olduğunu hatırlamama gibi belirtiler yaşayabilir.

Hislerde Değişiklikler: Nöbetler sırasında bazı kişiler hislerinde değişiklikler yaşayabilir. Örneğin, garip bir tat veya koku hissi, karıncalanma veya hissizlik gibi duyusal değişiklikler olabilir.

Anormal Davranışlar: Bazı nöbetler sırasında kişiler anormal davranışlar sergileyebilir. Bu davranışlar, agresiflik, korku, panik, tekrarlayan sözcükler veya cümleler söyleme gibi şekillerde ortaya çıkabilir.

Sara nasıl teşhis edilir?

Sara, tıbbi olarak epilepsi olarak da bilinen bir nörolojik bozukluktur. Sara teşhisi genellikle nöbetlerin semptomlarına ve nörolojik muayene bulgularına dayanarak konulur. İşte sara teşhisinde kullanılan yaygın yöntemler:

Anamnez: Doktor, hastanın nöbetlerin sıklığı, süresi, belirtileri ve tetikleyiciler hakkında detaylı bir anamnez alır. Bu bilgiler, sara teşhisi için önemli ipuçları sağlayabilir.

Nörolojik Muayene: Nörolojik muayene, doktorun hastanın sinir sistemi fonksiyonlarını değerlendirmesini içerir. Refleksler, kas tonusu, duyu ve koordinasyon gibi faktörler incelenir. Bu muayene, sara nöbetlerinin etkilediği beyin bölgelerine ilişkin ipuçları sağlayabilir.

Elektroensefalogram (EEG): EEG, beyin aktivitesini ölçmek için kullanılan bir testtir. Elektrotlar, hastanın kafa derisine yerleştirilir ve beyin elektrik aktivitesini kaydeder. Bu test sırasında nöbet sırasında veya nöbetler arasında anormal elektrik aktivitesi belirlenebilir. EEG sonuçları, sara teşhisine ve nöbet tipine dair bilgi sağlar.

Görüntüleme Yöntemleri: Bazı durumlarda, beyin görüntülemesi yapılabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemler, beyindeki yapısal anormallikleri veya lezyonları tespit etmek için kullanılabilir. Bu görüntüleme testleri, sara nöbetlerinin altında yatan nedenleri belirlemeye yardımcı olabilir.

Nöbet Tanısı: Sara teşhisi için tekrarlayan nöbetlerin varlığı önemlidir. Tek bir nöbet, epilepsi tanısı için yeterli değildir. Nöbetlerin sıklığı, süresi ve belirtileri göz önünde bulundurularak nöbet tipi ve epilepsi türü belirlenir.

Sara teşhisi, genellikle bir nörolog tarafından yapılır. Teşhis sürecindeki değerlendirmeler ve testler, hastanın nöbetlerinin tipini, şiddetini ve altta yatan nedenleri belirlemek için kullanılır. Doğru teşhis, uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde önemlidir.

Sara hastalığı tedavi edilebilir mi?

Evet, sara hastalığı yani epilepsi tedavi edilebilir. Tedavi amaçları arasında nöbetleri kontrol altına almak, nöbetlerin sıklığını ve şiddetini azaltmak, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve nöbetlere bağlı riskleri en aza indirmek yer alır. Sara hastalığının tedavisi genellikle ilaçlarla yapılır, ancak bazı durumlarda cerrahi veya diğer tedavi yöntemleri de kullanılabilir.

Sara tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?

Sara tedavisinde kullanılan ilaçlar, antiepileptik ilaçlar olarak bilinir. Bu ilaçlar, nöbetleri kontrol altına almak ve sara hastalığının belirtilerini hafifletmek için kullanılır. Sara tedavisinde kullanılan bazı yaygın antiepileptik ilaçlar şunlardır:

Fenitoin (Dilantin)
Karbamazepin (Tegretol)
Valproik asit (Depakote)
Lamotrigin (Lamictal)
Topiramat (Topamax)
Gabapentin (Neurontin)
Levetirasetam (Keppra)
Okskarbazepin (Trileptal)
Lacosamide (Vimpat)
Pregabalin (Lyrica)
Bu ilaçlar, farklı nöbet tiplerine ve hastanın özelliklerine göre doktor tarafından reçete edilir. İlaç dozları ve kullanım şekli bireysel olarak belirlenir. Tedaviye başlandıktan sonra ilaçların düzenli ve sürekli kullanımı önemlidir. Sara hastaları, ilaçlarını düzenli olarak almalı ve doktorunun talimatlarına uygun şekilde tedaviyi sürdürmelidir. Ayrıca, tedaviye başlamadan önce veya ilaç değişiklikleri yapıldığında düzenli kontroller ve takipler de önemlidir.

Sara hastalığı tedavisinde cerrahi müdahale gerekiyor mu?

Sara hastalığının tedavisinde cerrahi müdahale, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya nöbetlerin belirli bir beyin bölgesinden kaynaklandığı belirlenen hastalarda değerlendirilebilir. Cerrahi seçenekler epileptik odak olarak adlandırılan anormal beyin bölgesinin çıkarılmasını veya etkisiz hale getirilmesini içerebilir. Cerrahi tedavi, sara nöbetlerini kontrol altına almak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak için bir seçenek olabilir.

Cerrahi tedavi için uygun adayların belirlenmesi ve cerrahi yöntemin seçimi bir nörolog ve nörocerrah tarafından yapılır. Bu değerlendirme aşamasında hastanın nöbet geçmişi, nöbetlerin sıklığı, şiddeti ve nöbetlerin kaynağına ilişkin görüntüleme sonuçları dikkate alınır. Cerrahi müdahale, nöbetleri azaltma veya tamamen ortadan kaldırma amacı güder.

Cerrahi tedavi, sadece belirli bir hasta grubunda uygun olabilir ve her sara hastasında uygulanmaz. Bu nedenle, cerrahi seçeneklerin değerlendirilmesi, hastanın durumuna, nöbetlerin tipine ve nöbetlerin kaynağına bağlıdır. Cerrahi tedavi, sara hastalarının tedavi planında nadir olarak kullanılan bir seçenektir ve genellikle ilaç tedavisi ilk tercih edilen yöntemdir. Bu nedenle, cerrahi müdahale ihtiyacı olan hastaların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve multidisipliner bir yaklaşım ile karar verilmesi önemlidir.

Sara hastalığı için alternatif tedavi yöntemleri nelerdir?

Sara hastalığının tedavisi genellikle antiepileptik ilaçlar ve bazen cerrahi müdahale ile yapılır. Ancak, bazı sara hastaları alternatif tedavi yöntemlerini denemeyi tercih edebilirler. Bu alternatif tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

Bitkisel Takviyeler: Bazı bitkisel takviyeler veya bitkisel tedaviler sara nöbetlerini kontrol etmeye yardımcı olabileceği iddia edilir. Örneğin, lavanta, adaçayı, sarı kantaron gibi bitkilerin sakinleştirici etkileri olduğu düşünülerek kullanılabilir. Ancak, bitkisel takviyelerin etkinliği ve güvenliği konusunda sınırlı bilimsel kanıt bulunmaktadır. Bu nedenle, bitkisel takviyeleri kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir.

Akupunktur: Akupunktur, vücuttaki belirli noktalara ince iğnelerin yerleştirilerek uygulanan bir geleneksel Çin tıbbı tedavi yöntemidir. Bazı insanlar sara nöbetlerini azaltmada veya kontrol altına almada akupunkturdan fayda görebileceğini düşünmektedir. Ancak, akupunkturun sara tedavisindeki etkinliği hakkında daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerekmektedir.

Yoga ve Meditasyon: Yoga ve meditasyon gibi gevşeme teknikleri, stresi azaltma ve rahatlama sağlamada yardımcı olabilir. Bazı sara hastaları, bu tekniklerin nöbetlerin sıklığını azaltabileceğini düşünmektedir. Ancak, bu yöntemlerin sara tedavisi üzerindeki etkisi hakkında bilimsel kanıtlar sınırlıdır.

Beslenme Değişiklikleri: Bazı sara hastaları, beslenme alışkanlıklarını değiştirerek nöbetlerin kontrolünü sağlamaya çalışabilir. Örneğin, düşük karbonhidratlı (ketojenik) diyet veya düşük glisemik indeksli diyet gibi özel diyetlerin sara nöbetlerini azaltmada etkili olabileceği düşünülmektedir. Ancak, diyet değişikliklerinin etkinliği ve güvenliği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Bu alternatif tedavi yöntemleri sara hastalarının tedavi planına dahil edilebilir, ancak her hasta için etkinlikleri ve uygunluğu farklı olabilir. Özellikle alternatif tedavi yöntemlerini denemeden önce bir doktora danışmak ve tedavi planını tartışmak önemlidir.

Yeni SSS


GFH, Glomerüler Filtrasyon Hızı anlamına gelir. Böbreklerin çalışmasını gösteren önemli bir ölçüdür. Böbreğin 1 dakikada ne kadar kan filtrelendiğini gösterir. Sağlıklı bir yetişkinde GFH değeri 90 ml/dk veya daha fazladır. GFH değeri yaşla birlikte düşer, ancak ...


Tiroid kanseri ameliyatı fiyatları (2024), birçok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Tiroid kanseri, tiroid bezindeki hücrelerin kontrolden çıkıp anormal bir şekilde büyümesi ile ortaya çıkan bir ...


Hafif depresif nöbet, depresyonun en hafif formudur. Kişinin ruh halinde ve günlük yaşamında bazı olumsuz etkiler yaratabilir, fakat bu etkiler iş ve sosyal yaşamı sürdürmeyi imkansız hale getirmez. Hafif depresif nöbetin belirtileri; ...


Göz rengi değiştirme ameliyatı, tıbbi gerekçelerle veya kozmetik amaçlı olarak yapılabilen bir işlemdir.  Göz rengi değiştirme ameliyatı türleri; İris İmplantları: Bu işlemde, istenilen renkte olan yapay iris, korneada ...


Kahverengi göz renginin normal yolla maviye dönmesi mümkün değildir. Bunun nedeni, iristeki melanin pigmentinin miktarıdır. Kahverengi gözlerde, mavi gözlere kıyasla çok daha fazla melanin pigmenti bulunur. Bu melanin pigmenti, ışığın iristeki mavi tabakaya ulaşmasını engeller ve ...


Renkli gözlü bebeğin göz renginin ne zaman belli olacağı, göz renginin hangi renk olduğuna bağlıdır. Kahverengi göz rengi, melanin pigmentinin en fazla olduğu göz rengidir. Bu nedenle, kahverengi gözlü bebeklerin göz rengi doğumda veya do ...


Mesane inverted papillom, idrar kesesinin nadir görülen iyi huylu bir tümörüdür. Her yaşta görülebilir, ancak daha çok 60 yaşından sonra ve erkeklerde saha sık görülür. Genellikle tek olarak görülür. İnverted papillomlar mesane dışında prostatik üretra ve üst üriner sistemde de g ...


HoLEP yapan hastaneler, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunmaktadır. HoLEP (Holmium Lazerle Prostat Enükleasyonu), iyi huylu prostat büyümesi (BPH) tedavisinde kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, prostat bezi holmium lazer kullanılarak kapsülü ...


Tam teşekküllü devlet hastanesi, tüm tıbbi branşlarda ve teşhis-tedavi hizmetlerinde donanımlı ve yetkin olan devlet hastaneleridir. Bu hastanelerde tıp fakültesi de bulunur ve eğitim ve araştırma faaliyetleri de yürütülür. Tam teşekküllü devlet hastane ...


Kati rapor, trafik kazası, iş kazası veya başka bir travmatik olaydan sonra oluşan yaralanmaların nihai durumunu gösteren resmi bir belgedir. Bu raporda, yaralanmaların ne kadar sürede iyileştiği, herhangi bir kalıcı hasar olup olmadığı ve varsa derecesi gibi bilgiler yer alır. K ...


Siyatik, belden başlayıp kalçadan aşağı ve bacak boyunca uzanan siyatik sinirinin sıkışmasından kaynaklanan ağrı, uyuşma, karıncalanma ve kas güçsüzlüğü gibi çeşitli belirtilere neden olan bir durumdur. Siyatiğe yol açan birçok neden vardır, en yaygın olanları şu ...


Pilor stenozu, mide ile ince bağırsak arasındaki geçişi sağlayan kasın (pilor) kalınlaşması ve daralması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu daralma, yiyeceklerin mideden bağırsağa geçmesini engeller ve kusma, mide ağrısı, şişki ...


Ürosepsis, böbreklerden ve mesaneden kaynaklanan bir idrar yolu enfeksiyonunun vücuda yayılması sonucu oluşan sepsis durumudur. Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı aşırı tepki vermesine n ...


Sepsis, vücudun enfeksiyona verdiği aşırı tepki sonucu oluşan ciddi bir durumdur. Sepsiste, bağışıklık sistemi kontrolden çıkarak vücut dokularına ve organlarına zarar verir. Sepsis, halk arasında kan zehirlenmesi olarak da bilinir.  Sepsis nası ...


Reaktif lenf nodülleri, vücudun enfeksiyona veya iltihaplanmaya karşı normal bir tepkisidir. Lenf nodülleri, bağışıklık sisteminizin önemli bir parçası olan küçük, fasulye şeklindeki organlardır. Vücudunuzdaki sıvıyı filtreler ve beyaz kan hücreleri üretirler. Beyaz kan hücreleri ...