Böbrek veren kişi oruç tutabilir mi?

Böbrek nakli için bir böbreğini veren yani tek böbrekli olan bir kişi eğer diğer böbreğinde bir sorun yoksa oruç tutabilir. Ancak tek böbrekli olan kişiler, aldıkları tuz miktarına iki böbrekli olan kişilere göre daha dikkat etmelidir. Günlük su tüketimi en az 1.5-2 lt olmalıdır. Yine bu kişiler gereksiz yere ağrı kesici ve antibiyotik kullanmamalıdır. 

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Böbrek naklinde vericiden hangi böbrek alınır?

Böbrek nakli için vericiden eğer uygunsa sol böbrek alınır. Sol böbreğin tercih edilmesinin nedeni toplar damarının sağ böbreğe göre daha uzun olmasıdır. Bu durum böbrek nakli ameliyatında kolaylık sağlar. Eğer sol böbreğin alınması uygun değilse sağ böbrek alınır. Daha iyi çalışan böbreğin, vericide kalması her zaman tercih edilir. Böbrek nakli, sağlığını yitirmiş ve artık çalışamaz hale gelen böbreği olan kişilerde uygulan bir tedavi yöntemidir. 

Böbrek naklinde yeni böbrek nereye takılır?

Böbrek nakli ameliyatında, yeni böbrek normalde böbreklerin olduğu yere takılmaz. Böbrek nakli için alıcıdan alınan nakil böbrek, orijinal yerine değil de sağ ya da sol kasık bölgesindeki boşluğa yerleştirilir.

Kimler böbrek veremez?

Böbrek yetmezliğinin kesin tedavisi böbrek naklidir. Uygun bir vericiden alınan böbrek alıcıya takılır. herkes böbrek vericisi olamaz. Şu durumlarda kişi böbreğini veremez; 

  • Kanser hastalığı olan kişiler
  • Aktif enfeksiyonu olan kişiler 
  • Aktif hepatit (sarılık) hastaları
  • Siroz hastaları
  • Ciddi damar hastalığı olanlar
  • Damar yoluyla ilaç kullanan bağımlılar
  • Yeni kalp krizi geçirenler
  • İleri derecede kalp, akciğer ve karaciğer yetmezliği olan kişiler



 

 

Kimler böbrek vericisi olabilir?

Böbrek naklinde, nakledilen böbrek ya canlı bir vericiden ya da yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden (kadavra verici) temin edilir. Alıcının dördüncü dereceye kadar olan bir akrabası ve sağlık sorunu olmayan erişkin kişiler canlı verici olabilir.  Kadavra verici olduğunda, böbreğin hangi hastaneye verileceğini Sağlık Bakanlığı belirler. 

 

Ulusal böbrek bekleme listesi nedir?

Ulusal böbrek bekleme listesi, böbrek nakli uygulanacak olan ve canlı vericisi olmayan kişiler için Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlamış olan bir listedir. Bu listeye göre, beyin ölümü meydana gelen ve ailesinin organ bağışı için onay verdiği kişiden alınan organlar dağıtılır. Bu listeye ulusal böbrek bekleme listesi denir. Her nakil merkezi kendi hastalarını bu sisteme kaydeder. Ancak alıcının tek bir nakil merkezinde kaydı bulunabilir. 
 

 

Kadavradan böbrek çıktığında nasıl bir yol izlenir?

Kadavradan böbrek çıktığında, alıcının Sağlık Bakanlığı’ndaki listede adının olması durumunda, alıcı nakil koordinatörü tarafından aranır ve hastaneye çağırılır. Bu yüzden ilk başvuru sırasında  hastaya ulaşabilecek yakınlarının da telefon numarası verilmelidir. Ayrıca hastanın ya da yakınlarının telefon numarasının güncel ve açık olması ulaşılabilirlik açısından çok önemlidir. Araranan ve hastaneye çağırılan kişi, arandığı andan itibaren hiçbir şey yiyip içmemeli ve mümkün olan en kısa sürede hastaneye gitmelidir. Alıcı hastaneye geldiğinde, gerekli tetkikler yapılır, o gün eğer diyalize girmediyse diyaliz işlemi uygulanır. Kadavradan çıkan böbreğin hastaya takılması yönünde karar verilir ise; hasta hastaneye yatırılır, ameliyat hazırlıkları tamamlanır ve  böbrek nakli ameliyatı uygulanır. 

 

Böbrek naklinde kan grubu uyumu önemli mi?

Böbrek naklinde alıcı ile vericinin kan grubu uyumu önemlidir. Böbrek nakli için Rh uyumunun bir önemi yoktur.  her kan grubu kendi kan gruplarına böbrek verebilirler. 0 kan grubu her kan grubuna böbrek verebilir. AB kan grubu ise tüm kan gruplardan böbrek alabilir. 

Organ nakli yapılan kişilerde bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Organ nakli yapılan kişilerde bağışıklık sistemi, nakledilen organı reddetme riskine karşı çalışır. Bağışıklık sistemi, yabancı bir organı veya dokuyu vücuda tanıdığı bir yabancı olarak algılar ve buna karşı tepki verme eğilimindedir. Bu, immün yanıtın nakledilen organa zarar vererek reddetme sürecine yol açabileceği anlamına gelir.

Ancak organ nakli sonrasında bağışıklık sisteminin bu reddetme tepkisi engellenmeye çalışılır. Bu amaçla kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:

İmmünsüpresif ilaçlar: Organ nakli sonrası, hastaya immünsüpresif (bağışıklık baskılayıcı) ilaçlar verilir. Bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin nakledilen organa saldırmasını önleyerek reddetme riskini azaltır. İlaçlar genellikle nakil sonrası dönemde sürekli olarak alınmalıdır.

Takip ve düzenli kontroller: Organ nakli yapılan kişiler, nakil sonrası düzenli olarak takip edilir ve kontrol edilir. Bu kontroller, nakledilen organın fonksiyonunu izlemek ve herhangi bir reddetme belirtisi veya yan etkiyi tespit etmek amacıyla yapılır.

HLA eşleştirmesi: Organ nakli için verici ve alıcının HLA (insan lökosit antijeni) tipleri uyumlu olması tercih edilir. HLA uyumu, alıcının bağışıklık sisteminin nakledilen organa karşı daha az reaksiyon göstermesine yardımcı olabilir.

Diğer immünsüpresif tedaviler: İlaçlar dışında, bazı durumlarda diğer immünsüpresif tedaviler de kullanılabilir. Bu tedaviler arasında monoklonal antikorlar, immünsüpresif ilaç kombinasyonları ve fotoferez gibi yöntemler yer alabilir.

Bu tedavi yaklaşımlarıyla, bağışıklık sistemi nakledilen organa karşı daha az tepki verir ve reddetme riski azalır. Ancak immünsüpresif ilaçlar bağışıklık sistemini baskıladığı için, nakil sonrası dönemde enfeksiyonlara ve diğer sağlık sorunlarına karşı daha hassas olunabilir. Bu nedenle organ nakli yapılan kişilerin düzenli olarak takip edilmeleri ve tedavi planlarını takip etmeleri önemlidir.

Yeni SSS


Çocuklarda demir eksikliği belirtileri, genellikle halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü ve huzursuzluk şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca, çocuklar daha çabuk yorulabilir, fiziksel aktivitelerde zorlanabilir ve okul başarısında düşüş yaşayabilirler. Dem ...


Bebeklerde demir eksikliği, büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Demir eksikliği olan bebeklerde halsizlik, aşırı uyuma, iştah kaybı, soluk cilt, ...


Kadınlarda demir eksikliği, özellikle adet kanamaları ve gebelik gibi durumlarla daha sık görülebilir. Demir eksikliğinin en yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi ve nefes darlığı bulunur. Ayrıca, kadınlarda demir eksikliği tırnaklarda kırılma, ...


Demir eksikliği belirtileri, vücudun yeterli miktarda demir alamaması sonucu ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, soluk cilt, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, ellerde ve ayaklarda soğuma gibi belirtiler bulunur. Ayrıca, demir eksikliği, tırnakla ...


Kalp krizi belirtileri genellikle göğüs ağrısı, baskı veya sıkışma hissi ile başlar ve bu ağrı bazen sol kola, çeneye, sırt üstüne veya mideye yayılabilir. Ayrıca nefes darlığı, aşırı terleme, baş dönmesi, bulantı ve çarpıntı gibi semptomlar da görülebilir. Kişi, genellikle kendi ...


Kolon kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ileri evrelerine doğru belirginleşir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında karın ağrısı, gaz, şişkinlik ve düzensiz bağırsak hareketleri yer alır. Ayrıca, kanlı dışkı, dışkı şekli ve boyutunda deği ...


Yüksek tansiyon belirtileri her zaman görülmeyebilir. Ancak bazı kişilerde baş ağrıları, baş dönmesi, burun kanamaları, göğüs ağrıları ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, gözlerde bulanık görme, yorgunluk ve halsizlik de yüksek tansiyonun işaretleri olabilir. Bu belirtiler genel ...


Yorgun hissetme, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Fiziksel aşırı yüklenme, uykusuzluk, stres, depresyon, anemi, tiroit sorunları, beslenme eksiklikleri veya bazı kro ...


Meme kanseri belirtileri arasında en sık görüleni genellikle memede fark edilen ağrısız kitlelerdir. Ancak her kitlenin kanser anlamına gelmediği unutulmamalıdır. Diğer yaygın belirtiler arasında memede şekil veya boyut değişiklikleri, deride çekilme veya çukurlaşma, meme ucundan ...


Akciğer kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde daha belirgin hale gelir. Erken dönemde belirti vermeyen akciğer kanseri, ilerledikçe öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı ve yorgunluk gibi semptomlarla kendini gösterebilir ...


Prostat belirtileri, daha çok idrar yapma sırasında zorluklar ve idrar ile ilgili değişikliklerle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında sık idrara çıkma, özellikle gece yatakta idrara kalkma, zayıf veya kesik kesik idrar akışı, idrarı tamamen boşaltamama hissi ve idrar yaparke ...


Prostat kanseri belirtileri, genellikle erken evrelerde fark edilmez ve hastalık ilerledikçe ortaya çıkabilir. İdrar yaparken zorlanma, sık idrara çıkma, özellikle gece idrara kalkma, zayıf veya kesik kesik idrar akışı gibi sorunlar en yaygın belirtiler arasında yer alır. Ayrıca, ...


Apandisit belirtileri, genellikle ani bir şekilde başlar ve hızla kötüleşebilir. İlk belirtiler arasında karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı ve ateş yer alır. Karın ağrısı genellikle göbek çevresinde başlar, ...


Uyuz hastalığı, ciltte şiddetli kaşıntı ve döküntülere yol açan, Sarcoptes scabiei adlı parazitin neden olduğu bir enfeksiyondur. Hastalar genellikle kaşıntının özellikle gece saatlerinde arttığını ve bu durumun başlangıçta başka deri hastalıklarıyla karıştırılabildiğini belirtmektedir. Uyuzun ta ...


Apandisit ameliyatı sonrası iyileşme süreci ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi için okumaya devam edin. Apandisit ameliyatı (apendektomi), iltihaplı apendiksin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Günümüzde genellikle laparoskopik yöntemle yapılan bu ameliyat, açık ameliyata göre daha ...