Glutatyon tedavisi nasıl uygulanır?

Glutatyon tedavisi, glutatyon eksikliğinde uygulanan bir tedavidir. Glutatyon antioksidan özelliği olan bir maddedir. Glutatyon tedavisi, sadece doktor kontrolünde uygulanması gereken bir tedavidir. Tedavi ağız yoluyla alınan tablet, nebülizör ile solunum yoluyla ya da glutatyon serumu şeklinde damardan uygulanabilir. Uygulanacak olan glutatyon dozunu doktor belirler.  Vucutta eksilen glutatyonu arttırmanın en etkili yolunun serum şeklinde damardan vermektir. Kür sayısı, doktorun önerisi ve hastanın isteğine göre değişebilir. Her bir kür haftada 1 gün olmak kaydıyla 5 haftadan oluşur. Her 1 seans 15 dakika kadar sürer. Glutatyon tedavisi için hastaneye yatış gerekmez ve kişi işlem sonrası günlük yaşamına döner. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Gıda takviyesi ilaç mıdır?

Gıda takviyesi ya da takviye edici gıda ilaç değildir. Takviye edici gıda, adından da anlaşılacağı gibi normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla kullanılır. Günlük alınması gereken dozu belirlenmiş ürünlerdir. Takviye edici gıdalar mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi ve amino asit gibi besin öğelerinden çeşitli miktarlarda hazırlanırlar. Takviye edici gıdalar hiç bir zaman normal beslenmenin yerini tutmaz.

Gıda takviyesi kullanmak doğru mu?

Gıda takviyesi önerilen dozda kullanılırsa zararlı değildir. Önerilen miktarda alınmak koşuluyla yetersiz beslenme, emilim bozukluğu olan kişiler için oldukça etkilidir. Takviye gıdalar vücut sağlığını dengede tutmaya yarar ve vücudun yenilenmesini destekler.

Gıda takviyesi kullanmak zararlı mı?

Gıda takviyeleri fazla miktarda aldığında zararlı olabilir. Önerilen miktarın üzerinde alınması durumunda hücreler üzerinde  toksik (zehirli) etki gösterebilir. Ayrıca fazla miktarda alınan gıda takviyeleri diğer besinlerin emilimini de azaltarak bazı sorunlara yol açabilir.

Glutatyon nedir ?

Glutatyon vücutta üretilen antioksidan bir maddedir. Vücutta bulunan ve zararlı olan serbest radikal adı verilen maddelerin yok edilmesini sağlar. Glutatyon yapısında 3 tane aminoasit vardır. Bu aminoasitler glutamin, sistein ve glisin aminoasitleridir. Glutatyon, vücutta oksijenin parçalanması sonucu açığa çıkan serbest radikaller, peroksitler ve ağır metaller gibi  zararlı ürünlerin toksik etkilerinden hücreleri korur. 

Prelox nedir? Ne işe yarar?

Prelox, cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayan erkeklerde, erkeklerin cinsel işlevini desteklemek için kullanılan bir gıda takviyesidir. Fransa'da geliştirilen bu ürün 2002 yılından beri Türkiye'de satılmaktadır. Prelox'un içeriğinde, L-arginin, Piknogenol® ve Kuşburnu Ekstresi bulunur. Bu maddlerin her biri farklı mekanizmalar üzerinden etki ederek cinsel işlevleri destekler. 

Prelox içerisinde ne vardır? 

L-arginin, vücutta nitrik oksit üretimini arttırır. Nitrik oksit, kan damarlarını genişletmeye yardımcı olan bir gazdır. Bu da, penise daha fazla kan akışını sağlayarak daha iyi bir ereksiyona neden olur. 

Piknogenol®, deniz çam kabuğundan elde edilen bir bitkisel özüttür. Güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar özelliğe sahiptir. Piknogenol®, kan damarlar sağlığını koruyarak kan akışının daha iyi olmasını sağlar. 

Kuşburnu ekstresi, C vitamini içerir ve güçlü bir antioksidandır. Kuşburnu ekstresi, cinsel isteği ve performansı artırmaya yardımcı olur.

Prelox ne işe yarar? 

Prelox, sertleşme bozukluğu ve cinsel isteksizlik sorunu yaşayan erkeklerde kullanılan bir gıda takviyesidir. Prelox'un etkinliğini gösteren birçok klinik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda, Prelox'un, erektil disfonksiyonu olan erkeklerin ereksiyon kalitesini ve süresini iyileştirmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, Prelox'un, cinsel isteği ve performansı artırmaya yardımcı olduğu da gösterilmiştir. Prelox, erkeklerin cinsel sağlığını desteklemek için etkili bir takviye gıdadır.

Prelox nasıl kullanılır? 

Prelox, günde iki tablet olmak üzere, yemeklerle birlikte alınması önerilir. Prelox'un herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir. Ancak, hamile veya emziren kadınlar, ilaç kullanan kişiler ve ciddi sağlık sorunları olan kişiler, Prelox kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.

Deve dikeni nedir? Ne işe yarar?

Deve dikeni, bilimsel adı Silybum marianum olan, Akdeniz bölgesinde yetişen bir bitkidir. Halk arasında çoban çökerten, çakır dikeni, demir dikeni gibi isimlerle de bilinir. Deve dikeni, içerdiği zengin mineral ve vitaminler sayesinde birçok sağlık sorununa iyi gelmektedir.

Deve dikeni ne işe yarar?

  • Karaciğer üzerine faydalıdır. Deve dikeni, karaciğerde bulunan safra üretimini artırmaya yardımcı olur. Bu da, karaciğerin toksinlerden temizlenmesine yardımcı olur. Deve dikeni, karaciğerde oluşan siroz ve hepatite karşı koruyucu bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.
  • Antioksidan özelliği vardır. Deve dikeni, içerdiği silymarin adlı antioksidan bileşik sayesinde hücreleri serbest radikallerin zararlarından korur. Bu da, kanser, kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Cinsel fonksiyonları destekler. Deve dikeni, afrodizyak etkisiyle hem kadın hem de erkekte cinsel isteği ve performansı artırmada etkilidir.
  • Kısırlık tedavisine yardımcı olur. Deve dikeni, hem erkek hem de kadında üreme sağlığını destekler. Bu sayede kısırlık tedavisinde yardımcı olabilir.
  • Kolesterolü düşürür. Deve dikeni, içerdiği antioksidanlar sayesinde kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur.
  • Damar tıkanıklıklarını önler. Deve dikeni, kan dolaşımını düzenler ve damar duvarlarını güçlendirir. Bu sayede damar tıkanıklıkları riskini azaltır.
  • Şeker hastalığından korur ve tedavi eder. Deve dikeni, kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Bu sayede şeker hastalığının önlenmesine ve tedavisine yardımcı olabilir.
  • İdrar yolu enfeksiyonlarını tedavi eder. Deve dikeni, idrar söktürücü etkisiyle idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde etkilidir.
  • Böbrek taşlarını düşürür. Deve dikeni, böbrek taşı ve kumlarını parçalayarak düşürmeye yardımcı olur.
  • Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Deve dikeni, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Ağrı dindirici özelliği vardır. Deve dikeni, anti-inflamatuar etkisiyle kas ve eklem ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.

Deve dikeninin çay, tonik, tablet veya kapsül formları bulunmaktadır. Çay olarak tüketilmek istenirse 1 tatlı kaşığı deve dikeni otu 1 su bardağı kaynar suda 5-10 dakika demlenir ve günde 1-2 kez içilir. Deve dikeni otunun herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Ancak hamile ve emzikli kadınların kullanması tavsiye edilmez. 

Deve dikeni, birçok sağlık sorununa iyi gelen ve yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Ancak, herhangi bir sağlık sorununuz varsa, deve dikeni otu kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmanız tavsiye edilir.

Magnezyum aç mı tok mu içilir?

Magnezyum takviyesi, aç veya tok karnına alınabilir. Ancak, bazı magnezyum türlerinin emilimi diğerlerinden daha fazla etkilenebilir.

  • Magnezyum sitrat ve magnezyum malat gibi suda çözünür magnezyum türleri, aç karnına alındığında daha fazla emilir. Bu nedenle, bu tür magnezyum takviyelerini sabah kahvaltısından önce veya akşam yemeğinden 2-3 saat sonra almak en iyisidir.
  • Magnezyum oksit ve magnezyum karbonat gibi suda çözünmeyen magnezyum türleri ise yemeklerle birlikte alındığında daha fazla emilir. Bu nedenle, bu tür magnezyum takviyelerini yemeklerle birlikte almak daha iyidir.

Magnezyum takviyesi alırken, herhangi bir yan etki yaşarsanız doktorunuza veya eczacınıza danışmanız önemlidir.

Özellikle, aşağıdaki durumlarda magnezyum takviyesi almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışmalısınız:

  • Böbrek hastalığınız varsa
  • Kalp hastalığınız varsa
  • Mide veya bağırsak hastalığınız varsa
  • Diyabetiniz varsa
  • Hamile veya emziriyorsanız

Magnezyum takviyesi, günlük magnezyum ihtiyacınızı karşılamanın bir yolu olabilir. Ancak, herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya herhangi bir ilaç kullanıyorsanız, magnezyum takviyesi almadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışmanız önemlidir.

L-Arginin kullananların yorumları

L-arginin, protein üretiminde rol oynayan bir amino asittir. Vücutta üretilir, ancak takviye olarak da dışarıdan alınabilir. L-arginin kullananlar, aşağıdaki konularda kendilerinin fayda gördüklerini bildirmektedirler; 

Spor performansı

  • Kas büyümesi ve gücü
  • Dayanıklılık ve enerji
  • Daha hızlı iyileşme

Genel sağlık

  • Kan basıncı ve kolesterol seviyelerinde iyileşme
  • Bağışıklık fonksiyonunun güçlenmesi
  • Yara iyileşmesinin hızlanması

Cinsel sağlık

Diğer faydaları

  • Kilo kaybı
  • Uyku kalitesinde iyileşme
  • Cilt ve saç sağlığında iyileşme

L-Arginin kullananların yorumlarının özeti;

  • Sporcular: "L-arginin almaya başladıktan sonra kaslarımın daha hızlı büyüdüğünü ve daha güçlü hissettiğimi fark ettim. Ayrıca antrenmanlardan daha hızlı iyileşiyorum."
  • Kronik hastalar: "L-arginin bağışıklık sistemimi güçlendirmeye ve genel sağlık durumumu iyileştirmeye yardımcı oldu."
  • Cinsel sağlık sorunları yaşayanlar: "L-arginin ereksiyon bozukluğumu önemli ölçüde iyileştirdi ve libido ve cinsel performansımı artırdı."

L-Arginin kullanımında dikkat edilmesi gerekenler;

  • L-arginin genel olarak güvenli bir takviye olarak kabul edilir, ancak bazı yan etkilere neden olabilir, örneğin mide rahatsızlığı, ishal ve baş ağrısı.
  • L-arginin kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir, özellikle hamile veya emziriyorsanız, herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya ilaç kullanıyorsanız.
  • L-arginin'in diğer takviyeler veya ilaçlarla etkileşime girebileceğini unutmayın.

L-Arginin Kullanıcı Yorumlarını Nerede Bulabilirim?

L-arginin kullanıcı yorumlarını aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli çevrimiçi kaynaklarda bulabilirsiniz:

  • Ürünün satısşının yapıldığı web siteleri
  • Forumlar
  • Sosyal medya
  • Bloglar

L-arginin takviyesi satın almadan önce kullanıcı yorumlarını okumak, ürünün sizin için uygun olup olmadığını belirlemenize yardımcı olabilir. L-arginin takviyesi kullanmayı düşünüyorsanız, araştırmanızı yapmanız ve doktorunuza danışmanız önemlidir.

Kolajen aç mı tok mu içilir?

Kolajenin aç mı tok mu içileceği, kullanım şekline ve kişisel tercihe bağlıdır.

Toz kolajen 

  • Toz kolajen, su veya meyve suyuna karıştırılarak içilebilir.
  • Aç karnına içildiğinde, kolajenin emilimi daha hızlı olabilir.
  • Tok karnına içildiğinde ise mide rahatsızlığı riski daha düşük olabilir.

Sıvı kolajen

  • Sıvı kolajen, genellikle ampul veya şişe şeklinde bulunur.
  • Aç karnına veya tok karnına içilebilir.

Kapsül kolajen

  • Kapsül kolajen, su ile yutulur.
  • Tok karnına içilmesi mide rahatsızlığı riskini azaltabilir.

Genel olarak;

  • Kolajenin emilimini artırmak için C vitamini içeren bir besinle birlikte tüketmek önerilir.
  • Kolajen takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...