Miyopatik sinyal saptanmadı ne demek?

Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir.

Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, hormonal vb.) hasar görmesi veya işlevini kaybetmesi durumudur. Bu hasar, kas güçsüzlüğü, ağrı, kramp gibi belirtilere yol açabilir.

Sizin durumunuzda, miyopatik sinyal saptanmaması, kaslarınızın sağlıklı olduğunu ve herhangi bir miyopati belirtisi taşımadığını gösterir. Bu, iyi bir haberdir ve muhtemelen şikayetlerinizin kaynağının kaslarınızla ilgili olmadığını düşündürür.

Ancak, şikayetlerinizin nedenini tam olarak belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak için doktorunuzla detaylı olarak görüşmeniz önemlidir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Beyin ve sinir cerrahisi bölümü hangi hastalıklara bakar?

Beyin ve sinir cerrahisi, beyin, beyincik, omurilik ve çevre sinirlerinin hastalıkları ve yaralanmaları ile ilgilenir. Beyin tümörü, beyin damarlarındaki anevrizmalar, beyin kanaması, bel fıtığı ve boyun fıtığı gibi hastalıklara beyin cerrahisi bölümü bakar. 

Kafa titremesi nedir? Neden olur?

Kafa titremesi (baş titremesi),  tremor adı verilen titreme hastalığında görülen bir durumdur. Tremor yani titreme, Parkinson hastalığında sık görülür. Ayrıca , bazı beyin ve beyincik hastalıklarında, alkol yoksunluğunda veya bazı ilaçların yan etkisine bağlı olarak meydana gelebilir.

Bayılma (senkop) nedir?

Bayılma, beyin dokusunun kısa süreli olarak kansız kalması sonucu kişinin ayakta durma yeteneğinin ve bilincinin (uyanıklılık hali) kaybolmasıdır. Bayılma tıp dilinde senkop olarak bilinir. Bayılma aniden ortaya çıkar ve kısa bir süre sonra kendiliğinden düzelir. Beklenmedik bir anda ve anideden ortaya çıktığından dolayı, bayılma sırasında düşmaya bağlı yaralanmalar ve kırıklar görülebilir.

Bayılma ile epilepsi (sara) arasındaki fark nedir?

Bayılma ile en sık epilepsi (sara hastalığı) karışır. Bayılma ya da senkop, beynin geçici olarak kansız kalması sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur.  Bayılmada ellerde, kollarda, bacaklarda kasılmalar olmaz, gözler açıktır ve yüz soluktur. İdrar veya dışkı kaçırma yoktur. Bayılan kişi kısa bir süre sonra hemen kendine gelir ve daha sonra şaşkınlık yaşamaz.

Tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma neden olur?

Bazen tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma görülebilir. İdrar idrar yaparken veya idrar yaptıktan hemen sonra bayılmaya 'işeme senkopu', dışkılama sonrası bayılmaya  'defekasyon senkopu' adı verilir. Bu tür bayılmalar, daha çok geceleri derin bir uykudan sonra meydana gelir. İdrar yapmak ya da dışkılamak için için kişi uyanır ve tuvalete gider. İşeme ya da dışkılama sırasında, vagus adı verilen sinirini uyarılır. Bu sinirin uyarılması ile kalp atışında ve kan basıncında ani bir düşmeye meydana gelir ve kişinin bilincinde geçici bir kayıp olur. Buna bayılma ya da senkop denir. 

Boyun fıtığı belirtileri nelerdir?

Boyun fıtığı, omurilik ve sinir köklerini etkileyen bir hastalıktır. En sık karşılaşılan boyun fıtığı belirtileri şunlardır.

  • Tek taraflı olup kola doğru uzanan ağrı,
  • Parmak uçlarına kadar yayılan ve uyuşma ile birlikte görülen ağrı.
  • Ağrı ile yayıldığı kolda kuvvet kaybı oluşması
  • Kuvvetsiz kalıp ele alınan cisimlerin düşürülmesi
  • Yürüme güçlüğü çekilmesi ve dengesizlik hali

Geçici iskemik atak (GİA) nedir?

Geçici iskemik atak (GİA), beynin bir bölgesine giden kan akışının geçici bir süre azalması sonucu beyin o bölgedeki dokusunun beslenememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kan akışınaki azalmanın nedeni çoğunlukla beyin damar tıkanıklığıdır. Kan dolaşımındaki kan pıhtısı, yağ parçası ya da hava baloncukları tıkanmaya neden olabilir. Geçici iskemik atak ''küçük inme'' olarak ta bilinir. Geçici iskemik atak ile inme (felç) farklı iki durumdur. İnmeden farkı, geçici iskemik atakta beyin dokusunda kalıcı hasra oluşmaz. Kalıcı hasra oluşmadan, tıkanıklık açılır ve beyin dokusu yeniden kanlanır ve belirtiler kaybolur. İnme yani felç durumunda ise beyinde oluşan hasar kalıcıdır. 

Kaynak: https://www.stroke.org.uk/sites/default/files/user_profile/transient_ischaemic_attack_turkish.pdf

 

 

Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri nelerdir?

Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Her kişide farklı belirtiler ortaya çıkabilir. En sık görülen geçici iskemik atak belirtileri şunlardır; 

  1. Yüzde veya vücudun bir tarafında aniden ortaya çıkan uyuşma veya güçsüzlük
  2. Konuşma güçlüğü
  3. Anlama güçlüğü
  4. Görme sorunları (tek gözde veya her iki gözde aniden oluşan bulanıklık, görme kaybı veya çift görme)
  5. Baş dönmesi
  6. Denge kaybı
  7. Şiddetli baş ağrısı

 

 

Tarlov kisti nedir?

Tarlov kisti, omurilikten çıkan sinirler etrafında görülen kisttir. Perinöral kist veya sinir kökü kisti olarak da bilinir. Omurganın sakral (kuyruk sokumu), lomber (bel), torasik (sırt) veya servikal (boyun) kısımlarında görülebilir. Ancak daha çok kuyruk sokumu bölgelerinde görülür. Tarlov kistleri sinir köklerini etkiler.  Bu kistlerin içinde beyin omurilik sıvısı vardır. Çok sayıda ve farklı büyüklüklerde kistler olabilir. Kesin nedeni bilinmez. Küçük olan kistler genellikle belirti vermez. Yavaş yavaş büyüyerek zamanla komşu sinir köklerine bası yapar ve belirtilere neden olur. Belirti vermeyenler tedavi edilmeden takip edilir. Ancak belirtiye enden olan büyük kistlerin ameliyat ile tedavi ediilmesi gerekir. 

Omuriliğe hangi bölüm bakar? Omurilik için hangi bölüme gidilir?

Omuriliğe beyin ve sinir cerrahisi (nöroloji) ve ortopedi ve travmatoloji bölümü bakar. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, omurilik ile ilgili tüm hastalıkların teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır.

Omurilik, beyinden gelen sinyalleri vücudun diğer bölgelerine taşıyan ve vücudun kontrolünü sağlayan bir sinir sistemi organıdır. Omurilik yaralanmaları, omurilik tümörleri, omurga fıtıkları, omurga enfeksiyonları ve omurga deformiteleri gibi çeşitli hastalıklar omuriliğe zarar verebilir.

Omurilik ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler, beyin ve sinir cerrahisi bölümüne başvurmalıdır. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, hastanın durumunu değerlendirerek gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.

Omurilik ile ilgili sorunlara yönelik tedaviler, sorunun nedenine göre değişir. Omurilik yaralanmaları gibi durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir. Omurilik tümörleri gibi durumlarda, cerrahi müdahale ile tümör çıkarılabilir veya radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler uygulanabilir. Omurga fıtıkları gibi durumlarda, fıtığın boyutuna ve konumuna göre konservatif tedaviler veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Omurga enfeksiyonları gibi durumlarda, antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Omurga deformiteleri gibi durumlarda, ortopedik cerrahi müdahale uygulanabilir.

Omurilik ile ilgili sorunlar, erken teşhis ve tedavi ile daha iyi sonuçlar alınabilir.

Yeni SSS


Penis akıntısı, penisin ucundan gelen, idrar veya meni olmayan bir sıvıdır. Bu akıntının çeşitli türleri ve nedenleri vardır.  Penis akıntısı Penis akıntısı, genellikle enfeksiyonlar veya iltihaplanma nedeniyle penisten gelen sıvıdır. En yaygın nedenler cins ...


Hemofili A, kanın pıhtılaşmasını etkileyen genetik bir bozukluktur. Bu hastalık, pıhtılaşma sürecinde kritik bir rol oynayan Faktör VIII proteininin eksikliği veya yetersizliği nedeniyle ortaya çıkar. Hemofili A, kalıtsal bir ...


Bilgisayarlı Tomografi (BT), vücudun iç yapılarının ayrıntılı görüntülerini elde etmek için kullanılan gelişmiş bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Röntgen ışınları ve bilgisayar teknolojisi bir araya getirilerek kemikler, organlar, yumuşak dokular ve kan damarları gibi iç yapıları ...


Ultrason, yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak vücudun iç yapılarının görüntülenmesini sağlayan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bu ses dalgaları, farklı dokulardan farklı şekilde yansıyarak bir görüntü oluşturur. Ultrason, radyasyon kullanmadığı için güvenli kabul edilir v ...


Ultrason genellikle çekilecek bölgeye göre aç veya tok karna çekilebilir. Çoğu karın bölgesi ultrasonu için 8-12 saatlik açlık gerekir. Bunun nedeni, yiyeceklerin sindirim sistemini etkileyerek ultrason görüntüsünün netliğini bozabilmesidir. Ancak bazı ul ...


Vajinadan peynir kesiği şeklinde akıntı, genellikle vajinal kandidiyazis olarak bilinen bir mantar enfeksiyonuna işaret eder. Kandidiyazis, Candida albicans adı verilen bir mantara bağlı olarak oluşur. Belirtileri arasında: Kalın, beyaz ve peynirimsi akıntı ...


Doğum kontrol hapı, istenmeyen gebelikleri önlemek için kullanılan hormonal ilaçtır. Genellikle östrojen ve progestin hormonlarının bir kombinasyonunu içerirler, ancak sadece progestin içeren haplar da mevcuttur. Doğum kontrol hapları etki mekanizmaları; ...


Yasmin, gebeliği önlemek için kullanılan bir kombine oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) olup, içerdiği hormonlar nedeniyle vücuttaki doğal hormonları düzenleyerek yumurtlamayı engeller. Ayrıca, rahim iç ...


Profolmix besin takviyeleri, çeşitli sağlık ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilmiş bir dizi besin takviyesidir. Farklı formülleriyle, kadın sağlığından bağışıklık sistemine, şeker metabolizmasından enerji seviyelerine kadar birçok alanda destek sunmayı amaçlar. Pro ...


Ella, bir tür acil kontrasepsiyon ilacıdır ve genellikle korunmasız cinsel ilişki sonrası hamileliği önlemek için kullanılır. Aşağıda Ella'nın sıkça sorulan sorularına (SSS) yanıt bulabilirsiniz: Ella Nedir? Ella, korunmasız cinsel ilişkiden sonra veya doğum ...


SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu), hastaların sağlık hizmetlerinden daha kolay yararlanabilmesi ve bazı sağlık harcamalarından muaf tutulabilmesi için kronik hastalıkları kapsayan bir liste tutar. Bu listede yer alan hastalıklar genellikle uzun süreli tedavi ve bakım gerektiren, kişinin yaşam kalitesi ...


Topuk dikeni (plantar fasiit) hakkında sıkça sorulan sorular ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz; Topuk dikeni nedir? Topuk dikeni, ayak tabanındaki plantar fasya adı verilen bağ dokusunun iltihaplanması ve topuk kemiğine (kalkaneus) yakın bir bölgede kemi ...


Gliotik odak, genellikle beyin dokusunda hasar veya iltihaplanma sonrası oluşan skar dokusunu ifade eder. Bu durum, birçok farklı beyin hastalığı veya yaralanması sonrası görülebilir. Gliotik odak hakkında sıkça sorulan sorular ve yanıtları aşağıda bulabilirsiniz: Glio ...


Bronşektazi, akciğer içindeki hava yollarının (bronşların) geri dönüşümsüz bir şekilde genişlemesi ve hasar görmesi sonucu oluşan kronik bir akciğer hastalığıdır. Bu genişleme, bronşların normal yapısının bozulmasına ve mukus ...


Plöroparankimal bant formasyonları, akciğerleri çevreleyen zar olan plevra ile akciğer dokusu arasındaki yapışıklıkları ifade eder. Bu yapışıklıklar genellikle daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, iltihaplanmalar veya cerrahi müdahaleler sonucu oluşabilir. Plörop ...