Aort anevrizma geçmişi olan kişiler ne sıklıkla takip edilmelidir?

Aortik anevrizma veya diseksiyon geçmişi olan kişiler, düzenli aralıklarla takip edilmelidirler. Bu takip, anevrizma veya diseksiyonun boyutunu ve ilerleyişini izlemek için gereklidir ve hastalığın tedavisi için uygun zamanın belirlenmesine yardımcı olabilir.

Takip sıklığı, kişinin durumuna ve tedavi planına bağlı olarak değişebilir. Tipik olarak, aortik anevrizma veya diseksiyonu olan kişiler yılda bir kez veya daha sık doktor kontrolüne gitmelidirler. Bu kontroller sırasında doktor, hastanın kan basıncını ve kalp atış hızını ölçer, hastanın semptomlarını değerlendirir ve görüntüleme testleri yapabilir.

Doktor, anevrizmanın boyutuna, büyüme hızına ve hastanın semptomlarına bağlı olarak tedavi planını değiştirebilir. Örneğin, anevrizma veya diseksiyon büyüme hızı hızlandığında veya belirli bir boyuta ulaştığında, ameliyat veya diğer tedaviler önerilebilir.

Hastaların, doktorlarına herhangi bir semptom veya rahatsızlık bildirmeleri önemlidir. Semptomlar arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya bayılma hissi gibi şikayetler yer alabilir. Bu semptomlar, hastanın tedavi planında değişiklik yapılmasını gerektirebilir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Aort ne demek?

Aort, kalpten çıkan bir damarın adıdır. Kalpten çıkan bu damar, tüm vücuda oksijenlenmiş kanı taşıyan en büyük atardamardır. Aort damarının bölümleri bulunmaktadır. Kalpten çıktıktan hemen sonra, kalbi besleyen koroner damarlara, daha sonra da beyin ve kola giden damarlara ayrılır. Daha sonra bir kavis çizerek vücudun aşağısına doğru yönelir. Daha sonra kasık bölgesinde çatallaşarak ikiye ayrılır. Bu dallar bacaklara yaılır. 

Aort damarı bölümleri nelerdir?

Kalpten çıkan en büyük atar damar aort adı verilen damardır. Aort damarının bölümleri şunlardır; 

1- Çıkan Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonraki ilk bölümüdür.

2- Transvers Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonra kavis yapmaya başladığı bölümdür. Boyuna ve beyine giden damarlar buradan çıkar. 

3- İnen Aort: Sırttan başlayıp kasıklara kadar inen bölümdür.

4- Torasik Aort: Aort damarının göğüs kafesi içindeki bölümüdür. 

5- Abdominal Aort: Aort damarının gğüs boşluğundan çıktıktan kasık bölgesine kadar olan bölümüdür.

Aort damar genişliği kaç mm olmalı?

Aort, vücuttaki en büyük atardamarın adıdır. Kalbin sol tarafından çıkar ve vücudun alt kısımlarına doğru ilerler. Aort damarının kalpten çıkış yerindeki çapı (genişliği) erişkin insanlarda yaklaşık 35 mm yani 3.5 cm dir. Bu genişlik, 40 mm'ye kadar normal kabul edilir.

Aort anevrizması nedir?

Aort anevrizması; aort damar çapında meydana gelen genişleme demektir. Aort damarının genişliği, normal kabul edilen genişlikten daha fazladır. Bu çap kişiden kişye bazı değişkenlikler gösterebilir. Kişinin vücud yüzey alanı, boy uzunluğu ve kilosu aort çapını etkileyebilir. Normalde aort çapı en fazla 4 cm ya da 40 mm olabilir. Aort anevrizmasında ise aort damarının çapı, normalin %50'sinden daha fazla genişlemiştir. Aort anevrizması, genellikle yaşlılarda görülür. Aort daarındaki anevrizma, aortun tüm bölümlerinde oluşabilir. Aort anevrizması, belli bir büyüklüğe ulaşırsa damarın yırtılmasına neden olabilir. 

Aort anevrizması belirtileri nelerdir?

Aort anevrizması belirtileri, anevrizmanın çapına ve bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Aort anevrizması uzun süre hiç belirti vermeden büyüyebilir. Anevrizma büyüdükçe, etraftaki komşu dokulara baskı yapar. Anevrizmanın bulunduğu bölgeye göre, baskıya bağlı olarak çeşitli belirtiler oluşur. Transvers aort bölümünde ortaya çıkan bir anevrizma, baş ağrısı ve görme problemlerine neden olabilir. Torasik (göğüs) aort anevrizmasında ise göğüs ağrısı, öksürük, sırt ağrısı ve nefes darlığı görülür. 

Aort kapak yetmezliği ne demek?

Aort kapak yetmezliği, aort kapağının tam kapanmaması anlamına gelir. Aort kapağı, kalbin sol kulakcığı ile sol karıncığı arasında bulunan bir kapaktır. Bazı nedenlerden dolayı bu kapakçıklar kapanmaz ise, kan sol kulakcıktan tekrar sol ventriküle geri gelir. Buna aort kapak yetmezliği denir. Aort kapak yetmezliğinde, sol karıncığın yükü artar ve zamanla sol vventrikül yetnezliği gelişir. 

Aort nedir ve görevi nedir?

Aort, kalbin sol karıncığından çıkan ve tüm vücuda oksijenli kan taşıyan büyük bir damardır. Aort, vücuttaki tüm organların ve dokuların oksijen ihtiyacını karşılamak için kanı taşır. Ayrıca, aort kan basıncını da düzenleyerek kalp atışlarının ritmini kontrol eder. Aort, vücuttaki en büyük ve en önemli damarlardan biridir ve hayati bir görevi yerine getirir.

Aort diseksiyonu nedir ve nasıl tedavi edilir?

Aort diseksiyonu, aort duvarının tabakalarından birinin diğerinden ayrılmasıdır. Bu durum, aort duvarındaki zayıflıktan veya yaralanmadan kaynaklanabilir. Aort diseksiyonu, genellikle ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığı ve şok belirtileriyle kendini gösterir. Aort diseksiyonu, zamanında tanı ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir.

Aort diseksiyonu tedavisi, aortun hangi bölgesinin etkilendiğine, hastanın genel sağlık durumuna ve semptomların ciddiyetine göre değişir. Cerrahi müdahale, aortun etkilenen bölgesinin onarımını içerir ve bu işlem açık kalp cerrahisi ile veya endovasküler olarak yapılabilir. Endovasküler yöntem, bir kateter yardımıyla kan damarına yerleştirilen bir tüp (stent) ile anevrizmanın onarılmasını içerir.

Aort diseksiyonu tedavisi çok önemlidir ve mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Tedavi edilmeyen aort diseksiyonu, aortun yırtılmasına, kanama, organ hasarına veya ölüme yol açabilir. Bu nedenle, ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı veya diğer semptomlarınız varsa, acil tıbbi yardım almalısınız.

Aort kapağı hastalıkları nelerdir ve belirtileri nelerdir?

Aort kapağı, kalp ile aort damarı arasındaki geçişi kontrol eden bir kapaktır. Aort kapağı hastalıkları, kapağın yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır ve aort kapağı darlığı ve aort yetmezliği olmak üzere iki türü vardır.

Aort kapağı darlığı, aort kapağının daralması sonucu kanın kalpten aort damarına geçişini engelleyen bir durumdur. Bu durum, semptomlar ortaya çıkmadan önce yıllarca sürebilir. Belirtileri, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma hissi, kalp çarpıntısı ve yorgunluk gibi semptomlardır.

Aort yetmezliği, aort kapağının tamamen kapanmaması sonucu kanın kalpten aort damarına geri kaçması durumudur. Belirtileri, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve ayak bileklerinde şişlik gibi semptomlardır.

Aort kapağı hastalıkları, yaşlılık, kalıtsal faktörler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar veya aort kapağına bağlı yaralanmalardan kaynaklanabilir. Tedavi, hastalığın türüne ve semptomların ciddiyetine bağlıdır ve ilaç tedavisi, cerrahi müdahale veya kapağın değiştirilmesini içerebilir. Aort kapağı hastalığı şüphesi varsa, bir kardiyologdan yardım alınması önemlidir.

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi nasıl yapılır?

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, açık kalp cerrahisi veya minimal invaziv yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın durumuna ve aort kapakçığındaki sorunun tipine bağlıdır.

Açık kalp cerrahisi, genellikle aort kapakçığının değiştirilmesi gerektiğinde tercih edilir. Bu işlem, göğüs kafesinin açılmasını ve kalbin durdurulmasını gerektirir. Daha sonra, hasarlı kapakçık çıkarılır ve yeni bir kapakçık yerleştirilir. Yeni kapakçık, insan doku kaynaklı veya yapay malzemelerden yapılabilir. İnsan doku kaynaklı kapakçıkların daha uzun süre dayanması beklenirken, yapay kapakçıklar daha uzun ömürlü olabilir.

Minimal invaziv yöntemler, göğüs kafesinin açılması gerektirmeden aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesini mümkün kılar. Bu yöntemler arasında kateter tabanlı aort kapakçığı değiştirme (TAVI) veya mitral kapakçık tamirinde kullanılan robotik cerrahi gibi yöntemler bulunur. Bu yöntemlerin avantajı, hastanın daha az invaziv bir prosedürden geçmesi ve daha hızlı bir iyileşme sürecine sahip olmasıdır.

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, özellikle ciddi aort kapakçığı hastalığı olan hastalar için önemlidir. Bu işlem, kalp yetersizliği, ritim bozukluğu veya ölüm riski gibi olası komplikasyonları önleyebilir. Ancak, her cerrahi işlem gibi, riskler de vardır. Bu nedenle, hastanın durumuna bağlı olarak, kardiyologlar ve cerrahlar en uygun tedavi yöntemini belirlemelidir.

Yeni SSS


Bepanthen Plus Krem, ciltteki küçük yaraların, sıyrıkların ve yanıkların iyileşmesine yardımcı olan bir kremdir. Ayrıca çatlamış cilt, kuru cilt ve emzirme döneminde oluşan meme ucu çatlaklarının tedavisinde de kullanılır. Bepanthen Plus Krem İçinde Ne Var?  ...


Adenomiyomatöz hiperplazi, prostat bezi, safra kesesi ve rahim gibi organlarda görülen, iyi huylu bir büyüme durumudur. Bu terim, “adeno” (bez), “miyom” (kas) ve “hiperplazi” (doku büyümesi) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Oganın hem bez dokusunda hem de kas tabakasında aşırı ...


Menisküs yırtığı, diz ekleminde bulunan ve nebisküs adı verilen C şeklindeki kıkırdak yapının yırtılmasıyla oluşan bir durumdur. Dizde iç (medial) ve dış (lateral) olmak üzere iki adet menisküs bulunur. Bunlar, femur (uyluk kemiği) ile tibia (kaval kemiği) arasında yastık görevi ...


Lipitor, etken maddesi atorvastatin olan ve kan kolesterol seviyesini düşürmek için kullanılan bir ilaçtır. Özellikle "statin" sınıfı ilaçlar arasında yer alır. Karaciğerde kolesterol üretimini azaltarak kandaki kötü kolesterol (LDL) seviyesini düşürür. Aynı zamanda, iyi kolester ...


Lomotil, etken maddesi difenoksilat ve atropin olan ve ishal tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Difenoksilat, bağırsak hareketlerini yavaşlatarak ishali kontrol altına alır, atropin ise ilacın aşırı kullanımını önlemek için eklenmiştir. Lomotil nedir? Lomot ...


Bazı kişilerde domates salçası bağırsaklara dokunabilir. Domates salçasına karşı bağırsaklar hassas olabilir. Buna bağırsak intoleransı denir. Bu kişilerin bağırsaklarında domates salçasının sindirilmesinde problem vardır. Bu bir bakıma gıda alerjisi gibi düşünülebilir. Domates veya domates salça ...


Dishidrotik egzama, özellikle avuç içlerinde ve ayak tabanlarında görülen küçük, içi su dolu kaşıntılı kabarcıkların oluşumuyla kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. "Dishidroz" veya "pomfoliks" olarak da adlandırılır. Dishidrotik Egzama Belirtileri ...


İmpetex krem, iltihap giderici ve mikrop öldürücü özelliğe sahip bir ilaçtır. Ciltte oluşan iltihabi ve alerjik reaksiyonları baskılayarak kızarıklık, kaşıntı, şişlik gibi belirtileri azaltır. Ayrıca, bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarının tedavisinde de etkilidir. İmp ...


İmpetex krem kortizon içeren bir ilaçtır. İmpetex kremin etken maddesi Diflukortolon valerat'tır. Diflukortolon valerat, kortikosteroid grubundan olan bir ilaçtır. İltihap giderici ve kaşıntı önleyici özelliklere sahiptir. Deride oluşan kızarıklık, şişlik, kaşınt ...


Gebelikte bebeğin erkek olduğunu düşündüren halk arasında yaygın olarak bilinen ancak bilimsel olarak kesin olmayan belirtiler şunlardır; Karın Şekli: Karnın daha sivri ve aşağıda olması. Anne Yüzündeki Güzelleşme: An ...


Hamilelikte erkek bebek belirtileri diye bilinen belirtilerin tıbbi açıdan kesin bir dayanağı yoktur. Hamilelikte annenin erkek bebek taşıdığını düşündüren ancak bilimsel olarak kesin olmayan bu belirtiler; ...


Bromelain'in aç mı yoksa tok karnına mı içileceği kullanım amacına bağlıdır. Bromelain, ananastan elde edilen ve genellikle proteinleri parçalayarak sindirimi kolaylaştırmak için veya iltihap giderici olarak kullanılan bir enzimdir.  Bromelain eğer sindirim sorunları iç ...


İkinci gebelikte bebek hareketlerini hissetmeye başlama zamanı, ilk gebeliğe göre genellikle biraz daha erken olur. Bunun nedeni, annenin daha önce bu hissi yaşamış olması nedeniyle bebeğin hareketlerini d ...


Anne karnındaki bir bebeğin hareket sıklığı birçok faktöre bağlı olarak değişir. Kesin bir saat vermek zordur. Ancak genel olarak şunları söyleyebiliriz; Gebeliğin Evresi: Gebeliğin erken dönemlerinde bebek daha küçük olduğu için ...


Kız bebek hareketlerinin hissedilme zamanı konusunda da erkek bebeklerde olduğu gibi bir farklılık yoktur. Bebeğin cinsiyeti, hareketlerinin ne zaman hissedileceğini etkilemez. Genellikle ...