Aort damarı bölümleri nelerdir?

Kalpten çıkan en büyük atar damar aort adı verilen damardır. Aort damarının bölümleri şunlardır; 

1- Çıkan Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonraki ilk bölümüdür.

2- Transvers Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonra kavis yapmaya başladığı bölümdür. Boyuna ve beyine giden damarlar buradan çıkar. 

3- İnen Aort: Sırttan başlayıp kasıklara kadar inen bölümdür.

4- Torasik Aort: Aort damarının göğüs kafesi içindeki bölümüdür. 

5- Abdominal Aort: Aort damarının gğüs boşluğundan çıktıktan kasık bölgesine kadar olan bölümüdür.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Aort ne demek?

Aort, kalpten çıkan bir damarın adıdır. Kalpten çıkan bu damar, tüm vücuda oksijenlenmiş kanı taşıyan en büyük atardamardır. Aort damarının bölümleri bulunmaktadır. Kalpten çıktıktan hemen sonra, kalbi besleyen koroner damarlara, daha sonra da beyin ve kola giden damarlara ayrılır. Daha sonra bir kavis çizerek vücudun aşağısına doğru yönelir. Daha sonra kasık bölgesinde çatallaşarak ikiye ayrılır. Bu dallar bacaklara yaılır. 

Aort damar genişliği kaç mm olmalı?

Aort, vücuttaki en büyük atardamarın adıdır. Kalbin sol tarafından çıkar ve vücudun alt kısımlarına doğru ilerler. Aort damarının kalpten çıkış yerindeki çapı (genişliği) erişkin insanlarda yaklaşık 35 mm yani 3.5 cm dir. Bu genişlik, 40 mm'ye kadar normal kabul edilir.

Aort anevrizması nedir?

Aort anevrizması; aort damar çapında meydana gelen genişleme demektir. Aort damarının genişliği, normal kabul edilen genişlikten daha fazladır. Bu çap kişiden kişye bazı değişkenlikler gösterebilir. Kişinin vücud yüzey alanı, boy uzunluğu ve kilosu aort çapını etkileyebilir. Normalde aort çapı en fazla 4 cm ya da 40 mm olabilir. Aort anevrizmasında ise aort damarının çapı, normalin %50'sinden daha fazla genişlemiştir. Aort anevrizması, genellikle yaşlılarda görülür. Aort daarındaki anevrizma, aortun tüm bölümlerinde oluşabilir. Aort anevrizması, belli bir büyüklüğe ulaşırsa damarın yırtılmasına neden olabilir. 

Aort anevrizması belirtileri nelerdir?

Aort anevrizması belirtileri, anevrizmanın çapına ve bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Aort anevrizması uzun süre hiç belirti vermeden büyüyebilir. Anevrizma büyüdükçe, etraftaki komşu dokulara baskı yapar. Anevrizmanın bulunduğu bölgeye göre, baskıya bağlı olarak çeşitli belirtiler oluşur. Transvers aort bölümünde ortaya çıkan bir anevrizma, baş ağrısı ve görme problemlerine neden olabilir. Torasik (göğüs) aort anevrizmasında ise göğüs ağrısı, öksürük, sırt ağrısı ve nefes darlığı görülür. 

Aort kapak yetmezliği ne demek?

Aort kapak yetmezliği, aort kapağının tam kapanmaması anlamına gelir. Aort kapağı, kalbin sol kulakcığı ile sol karıncığı arasında bulunan bir kapaktır. Bazı nedenlerden dolayı bu kapakçıklar kapanmaz ise, kan sol kulakcıktan tekrar sol ventriküle geri gelir. Buna aort kapak yetmezliği denir. Aort kapak yetmezliğinde, sol karıncığın yükü artar ve zamanla sol vventrikül yetnezliği gelişir. 

Aort nedir ve görevi nedir?

Aort, kalbin sol karıncığından çıkan ve tüm vücuda oksijenli kan taşıyan büyük bir damardır. Aort, vücuttaki tüm organların ve dokuların oksijen ihtiyacını karşılamak için kanı taşır. Ayrıca, aort kan basıncını da düzenleyerek kalp atışlarının ritmini kontrol eder. Aort, vücuttaki en büyük ve en önemli damarlardan biridir ve hayati bir görevi yerine getirir.

Aort diseksiyonu nedir ve nasıl tedavi edilir?

Aort diseksiyonu, aort duvarının tabakalarından birinin diğerinden ayrılmasıdır. Bu durum, aort duvarındaki zayıflıktan veya yaralanmadan kaynaklanabilir. Aort diseksiyonu, genellikle ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığı ve şok belirtileriyle kendini gösterir. Aort diseksiyonu, zamanında tanı ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir.

Aort diseksiyonu tedavisi, aortun hangi bölgesinin etkilendiğine, hastanın genel sağlık durumuna ve semptomların ciddiyetine göre değişir. Cerrahi müdahale, aortun etkilenen bölgesinin onarımını içerir ve bu işlem açık kalp cerrahisi ile veya endovasküler olarak yapılabilir. Endovasküler yöntem, bir kateter yardımıyla kan damarına yerleştirilen bir tüp (stent) ile anevrizmanın onarılmasını içerir.

Aort diseksiyonu tedavisi çok önemlidir ve mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Tedavi edilmeyen aort diseksiyonu, aortun yırtılmasına, kanama, organ hasarına veya ölüme yol açabilir. Bu nedenle, ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı veya diğer semptomlarınız varsa, acil tıbbi yardım almalısınız.

Aort kapağı hastalıkları nelerdir ve belirtileri nelerdir?

Aort kapağı, kalp ile aort damarı arasındaki geçişi kontrol eden bir kapaktır. Aort kapağı hastalıkları, kapağın yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır ve aort kapağı darlığı ve aort yetmezliği olmak üzere iki türü vardır.

Aort kapağı darlığı, aort kapağının daralması sonucu kanın kalpten aort damarına geçişini engelleyen bir durumdur. Bu durum, semptomlar ortaya çıkmadan önce yıllarca sürebilir. Belirtileri, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma hissi, kalp çarpıntısı ve yorgunluk gibi semptomlardır.

Aort yetmezliği, aort kapağının tamamen kapanmaması sonucu kanın kalpten aort damarına geri kaçması durumudur. Belirtileri, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve ayak bileklerinde şişlik gibi semptomlardır.

Aort kapağı hastalıkları, yaşlılık, kalıtsal faktörler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar veya aort kapağına bağlı yaralanmalardan kaynaklanabilir. Tedavi, hastalığın türüne ve semptomların ciddiyetine bağlıdır ve ilaç tedavisi, cerrahi müdahale veya kapağın değiştirilmesini içerebilir. Aort kapağı hastalığı şüphesi varsa, bir kardiyologdan yardım alınması önemlidir.

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi nasıl yapılır?

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, açık kalp cerrahisi veya minimal invaziv yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın durumuna ve aort kapakçığındaki sorunun tipine bağlıdır.

Açık kalp cerrahisi, genellikle aort kapakçığının değiştirilmesi gerektiğinde tercih edilir. Bu işlem, göğüs kafesinin açılmasını ve kalbin durdurulmasını gerektirir. Daha sonra, hasarlı kapakçık çıkarılır ve yeni bir kapakçık yerleştirilir. Yeni kapakçık, insan doku kaynaklı veya yapay malzemelerden yapılabilir. İnsan doku kaynaklı kapakçıkların daha uzun süre dayanması beklenirken, yapay kapakçıklar daha uzun ömürlü olabilir.

Minimal invaziv yöntemler, göğüs kafesinin açılması gerektirmeden aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesini mümkün kılar. Bu yöntemler arasında kateter tabanlı aort kapakçığı değiştirme (TAVI) veya mitral kapakçık tamirinde kullanılan robotik cerrahi gibi yöntemler bulunur. Bu yöntemlerin avantajı, hastanın daha az invaziv bir prosedürden geçmesi ve daha hızlı bir iyileşme sürecine sahip olmasıdır.

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, özellikle ciddi aort kapakçığı hastalığı olan hastalar için önemlidir. Bu işlem, kalp yetersizliği, ritim bozukluğu veya ölüm riski gibi olası komplikasyonları önleyebilir. Ancak, her cerrahi işlem gibi, riskler de vardır. Bu nedenle, hastanın durumuna bağlı olarak, kardiyologlar ve cerrahlar en uygun tedavi yöntemini belirlemelidir.

Aort stenozu nedir ve nasıl tedavi edilir?

Aort stenozu, aort kapakçığındaki daralma veya sertleşme nedeniyle kan akışının kısıtlanmasıdır. Bu durumda kalbin sol karıncığı, kanı aort damarına pompalayamaz ve bu durum kalp kasının zayıflamasına neden olabilir. Aort stenozunun en yaygın nedeni, yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan kireçlenme veya kalsifikasyondur.

Aort stenozu genellikle semptomlar ortaya çıkmadan yıllar önce teşhis edilir. Bununla birlikte, semptomlar ortaya çıktığında, nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma hissi ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Aort stenozu, ilerleyici bir hastalıktır ve tedavi edilmezse, kalp yetmezliği, kalp krizi ve ani ölüm riskini artırabilir.

Aort stenozu tedavisi, semptomların ciddiyetine ve hastanın durumuna bağlıdır. Hafif semptomlarla birlikte hafif aort stenozu olan hastaların takip edilmesi önerilir. Ancak semptomlar şiddetli ise, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi, aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesiyle gerçekleştirilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve aort kapakçığındaki hasarın derecesine bağlıdır.

Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, genellikle açık kalp cerrahisi gerektirir. Cerrahi müdahale sırasında, hasarlı kapakçık çıkarılır ve yeni bir kapakçık yerleştirilir. Yeni kapakçık, insan doku kaynaklı veya yapay malzemelerden yapılabilir. Minimal invaziv yöntemler de kullanılabilir, ancak bu yöntemler sadece belirli durumlarda uygulanabilir.

Aort stenozu tedavisi, hastanın yaşam kalitesini artırabilir ve ciddi komplikasyonları önleyebilir. Ancak, her cerrahi işlem gibi, riskleri vardır. Hastaların tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilmesi ve kardiyologlar ve cerrahlarla birlikte tedavi planının belirlenmesi önemlidir.

Yeni SSS


Sürekli uyku hali, bir kişinin gündüz vakti aşırı uyku isteğinin olması ve uyanık kalmakta güçlük çekmesi durumudur. Bunu, arada bir yorgunlıktan veya uykusuzluktan olan durum ile karıştırmamak gerekir. Sürekli uyku hali olan kişiler, yeterince uyumuş olmalarına rağmen bile gün b ...


Parol (parasetamol), ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaçtır. Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu bir üst sollunum yolları hastalığıdır. ...


Soğuk algınlığı, grip ve nezle, birbirleriyla karışabilen terimlerdir. Soğuk algınlığı burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı ve hafif öksürük ile kendini gösteren viral bir hastalıktır. Ateş nadir görülür. Çoğunlukla birkaç gün içinde iyileşir. Nezle, ...


Parol, 500 mg'lık tabletler şeklinde bulunur. İçindeki etkenmadde parasetemol adı verilen bileşiktir. Parol 500 mg tablet, gerekli oldukça her 4-6 saatte bir, 1 veya 2 tablet kullanılabilir. 1 günde en fazla 6 tablett alınabilir. ...


Parol 500 mg, etken maddesi parasetamol olan ve ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan bir ilaçtır. Yetişkinler ve 12 yaş üzerindeki çocuklarda önerilen doz, günde 4 kez 1 veya 2 tablet (500 mg) olacak şekildedir. Günde en fazla 6 tablet alınabilir. Günlü ...


Erkeklerde HPV belirtileri, vücutta tutulan bölgeye göre değişir. Bazen HPV enfeksiyonu belirti vermeyebilir.  En sık görülen belirtiler şunlardır;  Genital Siğiller: Erkekle ...


Arveles, etken maddesi diklofenak olan bir anti-inflamatuar ilaçtır. Anti-inflamatuar, iltihabı, şişliği ya da yangıyı azaltan veya yok eden ilaçlar için kullanılan bir ifadedir.Bu tür ilaçlar, genellikle ağrı ve şişliği hafifletmek için kullanılır. Eğer anti-inflamatuar etki isteniyorsa, Arveles ...


Minoset, ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaçtır. Ağrıyı gidermek ve ateşi düşürmek için kullanılır. Etken maddesi parasetamol adı verilen bir maddedir. Minoset daha çok baş ağrısı, diş ağrısı, kas ağrıları ve ...


Hayır. Hamilelik, döllenmeden 1 gün sonra fark edilemez. Hamileliğin kesin olarak tespit edilebilmesi için döllenmeden sonra en az 10-14 gün geçmesi gerekir. Çünkü, gebelik testlerinde kullanılan beta- ...


Hamileliğin en erken belirtisi, lekelenme olarak da bilinen implantasyon kanaması ve adet gecikmesidir. İmplantasyon kanaması, erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenmiş yumurtanın rahimin iç duvarına tutunması sırasında ortaya çıkan kanamadır. ...


Gebelik testinde ikinci çizginin silik çıkması, gebeliğin henüz erken gebelik olduğunu veya testin çok erken yapıldığını gösterir. Erken gebelik döneminde  veya testin erken yapılmasında, idrardaki beta-hCG hormonu henüz düşük se ...


Gebelik testinde çift çizgi çıkması, testin pozitif olduğu yani hamilelik anlamına gelir. Ancak bu bazen yanıltıcı olabilir. Genellikle çift çizgi, testin doğru yapıldığı ve hamileliğin var olduğu anlamına gelir. Çift çizgi, idrarda gebelik hormonu olan beta-hCG'nin tespit edildi ...


Kanal tedavisi sonrası genellikle aynı gün normal hayatınıza dönebilirsiniz. Anestezinin etkisi geçtikten sonra, günlük rutin aktivitelerinize devam edebilirsiniz. Ancak, dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;  Anestezinin etkisi tamamen ...


Kanal tedavisi sonrası ağrı hafif orta derecede bir ağrı olur ve bu ağrı genellikle ilk birkaç gün içinde hafifler ve tamamen geçer. Bu süre kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle 3 ...


Kanal tedavisi sonrası ağrıyı hafifletmek için uygulanabilecek bazı yöntemler aşağıdadır; 1. Ağrı Kesici Kullanmak İbuprofen veya asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler, hafif ila orta dereceli ağrıyı kontrol altına almaya ...