Sarılık nasıl teşhis edilir?
Sarılık teşhisi, bebekte ciltte ve gözlerde sararma belirtilerinin görülmesi durumunda yapılır. Ancak, bu belirtilerin görülmesi her zaman sarılık anlamına gelmez. Bu nedenle, doktorlar birkaç farklı test yaparak sarılık teşhisi koyarlar.
Sarılık teşhisi için ilk adım, bebekten bir kan örneği alınmasıdır. Bu örnek, bilirubin seviyesinin ölçülmesi için laboratuvara gönderilir. Bebeğin bilirubin seviyesi, sarılık şiddeti hakkında bilgi verir. Doktorlar, bilirubin seviyesine göre sarılığı hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırabilirler.
Bilirubin seviyesinin ölçülmesinin yanı sıra, doktorlar bebeğin cildinin rengini ve gözlerinin beyazlığını inceleyerek sarılık teşhisi koyabilirler. Ayrıca, bebeğin kan grubu ve Rh faktörü de incelenir. Eğer bebeğin kan grubu veya Rh faktörü, annenin kan grubu ve Rh faktörü ile uyumsuzsa, bu durumda bebekte sarılık görülme olasılığı daha yüksektir.
Doktorlar, sarılığın altta yatan nedenlerini belirlemek için ek testler de yapabilirler. Bu testler arasında karaciğer fonksiyon testleri, enfeksiyon testleri ve ultrason gibi görüntüleme testleri bulunur. Sarılık teşhisi, bebeklerin sağlığı açısından önemlidir ve sarılık belirtileri görüldüğünde, bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Hepatit hastaları nelere dikkat etmeli?
Hepatit, karaciğerin iltihaplanması durumudur. Bu iltihaplanmanın nedeni çoğunlukla viral bir neden olsa da, bazen kullanılan ilaçlar, toksinler veya alkol de hepatit hastalığına neden olabilir. Hepatit hastalarının dikkate etmei gereken hususlar şunlardır;
- Hepatit hastaları ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak ve doku onarımını hızlandırmak için karbonhidrat ve protein açısından zengin bir diyetle beslenmelidir. Protein doku onarımı, karbonhidrat ise enerji çin gereklidir.
- Yemeklerde aşırı yağ kullanılmalıdır. Yağın miktarı kadar, kalitesi de önemlidir. Bu yüzden sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Krema, kaymak, mayonez, kızartma, kavurma ve yağlı et tüketilmemelidir.
- Vücuttaki zehirli artıkların atılması için günde 3-3.5 lt kadar sıvı tüketilmelidir.
- Sağlıklı kişilerde bile karaciğerde yağlanmaya neden olan alkolden, hepatit hastalarının uzak durması gerekir.
- Hepatit, vitaminlerin emiliminde bozukluğa neden olur. Bu yüzden beslenme yeterli ve dengeli olmalıdır.
- Hepatit iştahsızlığa neden olur. Bu yüzden çinko ve B vitamini açısından zengin gıdalar alınmalıdır.
- hepatit hastaları az az ve sık sık beslenmelidir.
Sarılık geçirenler kan bağışında bulunabilir mi?
Sarılık ya da diğer adıyla hepatit geçirenlerin kan bağışında bulunup bulunamayacağı geçirdiği sarılık tipine göre değişir. Eğer kişi hepatit A geçirdiyse ve tedavi sürecini tamamladıktan sonra 12 ay geçtiyse kan bağışında bulunabilir. Ancak hepatit B ve hepatit C geçiren bir kişi tedavi olmuş bile olsa artık hiç bir zaman kan bağışında bulunamaz.
Sarılık bebeklerde neden görülür?
Sarılık bebeklerde sık görülen bir durumdur ve birçok farklı nedeni olabilir. Bebeklerde sarılık, vücudun bilirubin adı verilen bir maddenin yeterince hızlı atılamamasından kaynaklanır. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sırasında oluşur ve normalde karaciğer tarafından işlenir ve idrar yoluyla vücuttan atılır. Ancak, bebeklerin karaciğerleri olgunlaşmadan önce bu işlemi tam olarak yapamayabilirler ve bu nedenle bilirubin seviyeleri yükselebilir.
Bebeklerde sarılık birkaç farklı nedenden kaynaklanabilir. Yenidoğan sarılığı, bebeklerin doğumdan sonraki ilk günlerinde görülen en yaygın sarılık türüdür ve genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer. Bazı bebeklerde ise daha ciddi bir sarılık görülebilir, bu durumda doktorlar tedavi için ışık tedavisi gibi yöntemler uygulayabilirler.
Diğer sarılık nedenleri arasında kan grubu uyumsuzluğu, enfeksiyonlar, karaciğer hastalığı, beslenme sorunları ve bazı ilaçlar sayılabilir. Bebeklerde sarılık belirtileri arasında ciltte ve gözlerde sararma, uyuşukluk ve beslenme sorunları bulunur. Eğer bir bebeğin cildinde sararma belirtileri varsa, mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sarılık belirtileri nelerdir?
Sarılık bebeklerde ciltte ve gözlerde sararma belirtileri ile kendini gösterir. Bu belirtiler, bebeklerin ciltlerinin ve gözlerinin normal renklerinden daha sarı veya turuncu renkte görünmesi ile ortaya çıkar. Sarılık belirtileri genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde ortaya çıkar ve yaklaşık 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçebilir. Ancak, bazı bebeklerde sarılık daha uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir.
Sarılık belirtileri arasında ayrıca şunlar da bulunur:
Bebeklerin derisinde veya gözlerinde sararma
İdrarın renginde koyu renk değişiklikleri
Dışkının renginde açık renk değişiklikleri
Bebeklerin uykulu veya halsiz hissetmeleri
Beslenme problemleri (örneğin, sık sık emmek istememe)
Huzursuzluk veya irritasyon
Eğer bir bebeğin cilt renginde veya gözlerinde sararma belirtileri varsa, mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu belirtiler, birçok farklı nedenle ortaya çıkabileceği için, bir doktorun doğru teşhis ve tedaviyi sağlaması önemlidir.
Sarılık ciddi bir hastalık mıdır?
Sarılık genellikle ciddi bir hastalık değildir, ancak bazı durumlarda ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir. Sarılık, bebeklerde en sık görülen sağlık sorunlarından biridir ve genellikle bebeklerin cilt ve gözlerinde hafif bir sararma ile kendini gösterir.
Sarılık, bebeğin karaciğerinin bilirubin adı verilen bir atık ürününü işleyemediği veya ürettiği kırmızı kan hücrelerinin yıkımı sonucu oluşan bu atık maddenin normal şekilde atılamadığı durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda, bilirubin cildin ve gözlerin sarı renk almasına neden olur.
Bebeklerde sarılık genellikle tedavi edilebilir ve tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açma riski düşüktür. Ancak, bazı durumlarda yüksek bilirubin seviyeleri ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle doğumdan sonraki ilk hafta içinde ortaya çıkan veya çok şiddetli olan sarılık durumlarında, yüksek bilirubin seviyeleri beyin hasarına ve diğer ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, sarılık belirtileri görülen bebeklerin bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve gerektiği takdirde tedavi edilmesi önemlidir.
Kronik hepatit b hangi bölüm bakar?
Kronik hepatit b hastalığına gastroenteroloji bölümü bakar. Kronik hepatit B, hepatit B virüsünün (HBV) vücutta 6 aydan uzun süre kalması durumudur. Kronik hepatit B, karaciğerde iltihaplanmaya ve hasara neden olur. Kronik hepatit B, karaciğer kanseri, siroz ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kronik hepatit B'nin teşhisi ve tedavisine gastroenteroloji doktoru bakar. Gastroenteroloji doktoru, karaciğer hastalıklarının tanısı ve tedavisi konusunda uzmanlaşmış olan hekimdir. Gastroenteroloji doktoru, kronik hepatit B'nin tanısı için gerekli kan testlerini yapar ve tedavi planını belirler.
Kronik hepatit B'nin tedavisinde, antiviral ilaçlar kullanılır. Antiviral ilaçlar, HBV'nin çoğalmasını durdurarak karaciğer hasarını önlemeye yardımcı olur. Kronik hepatit B tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar, ağızdan alınan tabletler veya enjeksiyon şeklinde olabilir.
Kronik hepatit B belirtileri gösteren kişiler, bir aile hekimine veya dahiliye uzmanına başvurabilir. Aile hekimi veya dahiliye uzmanı, gerekli tetkikleri yaptıktan sonra, hastayı bir hepatologa yönlendirebilir.
Kronik hepatit B'nin önlenmesi için, HBV aşısı yaptırmak önemlidir. HBV aşısı, HBV enfeksiyonunu önlemeye yardımcı olur.
Yeni SSS
Çocuklarda demir eksikliği belirtileri, genellikle halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü ve huzursuzluk şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca, çocuklar daha çabuk yorulabilir, fiziksel aktivitelerde zorlanabilir ve okul başarısında düşüş yaşayabilirler. Dem ...
Bebeklerde demir eksikliği, büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Demir eksikliği olan bebeklerde halsizlik, aşırı uyuma, iştah kaybı, soluk cilt, ...
Kadınlarda demir eksikliği, özellikle adet kanamaları ve gebelik gibi durumlarla daha sık görülebilir. Demir eksikliğinin en yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi ve nefes darlığı bulunur. Ayrıca, kadınlarda demir eksikliği tırnaklarda kırılma, ...
Demir eksikliği belirtileri, vücudun yeterli miktarda demir alamaması sonucu ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, soluk cilt, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, ellerde ve ayaklarda soğuma gibi belirtiler bulunur. Ayrıca, demir eksikliği, tırnakla ...
Kalp krizi belirtileri genellikle göğüs ağrısı, baskı veya sıkışma hissi ile başlar ve bu ağrı bazen sol kola, çeneye, sırt üstüne veya mideye yayılabilir. Ayrıca nefes darlığı, aşırı terleme, baş dönmesi, bulantı ve çarpıntı gibi semptomlar da görülebilir. Kişi, genellikle kendi ...
Kolon kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ileri evrelerine doğru belirginleşir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında karın ağrısı, gaz, şişkinlik ve düzensiz bağırsak hareketleri yer alır. Ayrıca, kanlı dışkı, dışkı şekli ve boyutunda deği ...
Yüksek tansiyon belirtileri her zaman görülmeyebilir. Ancak bazı kişilerde baş ağrıları, baş dönmesi, burun kanamaları, göğüs ağrıları ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, gözlerde bulanık görme, yorgunluk ve halsizlik de yüksek tansiyonun işaretleri olabilir. Bu belirtiler genel ...
Yorgun hissetme, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Fiziksel aşırı yüklenme, uykusuzluk, stres, depresyon, anemi, tiroit sorunları, beslenme eksiklikleri veya bazı kro ...
Meme kanseri belirtileri arasında en sık görüleni genellikle memede fark edilen ağrısız kitlelerdir. Ancak her kitlenin kanser anlamına gelmediği unutulmamalıdır. Diğer yaygın belirtiler arasında memede şekil veya boyut değişiklikleri, deride çekilme veya çukurlaşma, meme ucundan ...
Akciğer kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde daha belirgin hale gelir. Erken dönemde belirti vermeyen akciğer kanseri, ilerledikçe öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı ve yorgunluk gibi semptomlarla kendini gösterebilir ...
Prostat belirtileri, daha çok idrar yapma sırasında zorluklar ve idrar ile ilgili değişikliklerle kendini gösterir. Bu belirtiler arasında sık idrara çıkma, özellikle gece yatakta idrara kalkma, zayıf veya kesik kesik idrar akışı, idrarı tamamen boşaltamama hissi ve idrar yaparke ...
Prostat kanseri belirtileri, genellikle erken evrelerde fark edilmez ve hastalık ilerledikçe ortaya çıkabilir. İdrar yaparken zorlanma, sık idrara çıkma, özellikle gece idrara kalkma, zayıf veya kesik kesik idrar akışı gibi sorunlar en yaygın belirtiler arasında yer alır. Ayrıca, ...
Apandisit belirtileri, genellikle ani bir şekilde başlar ve hızla kötüleşebilir. İlk belirtiler arasında karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı ve ateş yer alır. Karın ağrısı genellikle göbek çevresinde başlar, ...
Uyuz hastalığı, ciltte şiddetli kaşıntı ve döküntülere yol açan, Sarcoptes scabiei adlı parazitin neden olduğu bir enfeksiyondur. Hastalar genellikle kaşıntının özellikle gece saatlerinde arttığını ve bu durumun başlangıçta başka deri hastalıklarıyla karıştırılabildiğini belirtmektedir. Uyuzun ta ...
Apandisit ameliyatı sonrası iyileşme süreci ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi için okumaya devam edin. Apandisit ameliyatı (apendektomi), iltihaplı apendiksin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Günümüzde genellikle laparoskopik yöntemle yapılan bu ameliyat, açık ameliyata göre daha ...