Protrombin aktivitesi kaç olmalı?
Protrombin aktivitesi, genellikle yüzde (%) olarak ifade edilir ve normal değerler laboratuvarlar arasında biraz farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak sağlıklı bireylerde protrombin aktivitesinin %70 ile %120 arasında olması beklenir.
Protrombin aktivitesi, kanın pıhtılaşma sürecinde önemli bir rol oynayan protrombin proteininin ne kadar aktif olduğunu gösteren bir ölçümdür. Protrombin, karaciğerde K vitamini yardımıyla üretilir ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombin adı verilen bir enzime dönüşür.
Protrombin Aktivitesi Kaç Olmalı?
- Normal Bireyler: Sağlıklı bireylerde protrombin aktivitesi genellikle %70 ile %120 arasında olmalıdır. Bu değerler laboratuvarlar arasında küçük farklılıklar gösterebilir.
- Gebelik: Gebelikte protrombin aktivitesinde bir miktar düşüş normal kabul edilir. Ancak bu düşüşün çok fazla olmaması ve kanama riskini artırmaması önemlidir. Genellikle gebelikte protrombin aktivitesinin %50'nin altına düşmemesi hedeflenir.
Protrombin Aktivitesi Düşüklüğü Neden Olur?
- K vitamini eksikliği: K vitamini, protrombin üretimi için gereklidir. Eksikliği durumunda protrombin aktivitesi düşebilir.
- Karaciğer hastalıkları: Protrombin, karaciğerde üretilir. Karaciğer hastalıkları veya yetmezliği durumunda protrombin üretimi azalabilir ve protrombin aktivitesi düşebilir.
- Bazı ilaçların kullanımı: Kan sulandırıcı ilaçlar (antikoagülanlar) veya bazı antibiyotikler protrombin aktivitesini düşürebilir.
Protrombin aktivitesi sonuçları tek başına değerlendirilmemelidir. Doktorunuz, diğer pıhtılaşma testlerinizin sonuçlarını, genel sağlık durumunuzu ve gebelik haftanızı da dikkate alarak size özel bir değerlendirme yapacaktır.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Kan hastalıkları nelerdir?
Kan hastalıkları dendiğinde çok geniş bir hastalık grubu anlaşılır. Kan, plazma (serum) ve içindeki hücrelerden oluşur. Kandeki hücreler kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri trombositlerdir. Başlıca kan hastalıkları şunlardır;
- Anemi (kansızlık)
- Demir eksikliği anemisi
- Orak hücreli anemi (talasemi)
- Polisitemi (aşırı kırmızı kan hücresi üretimi)
- Myelofibroz
- Lösemi
- Hemofili
- İdiyopatik trombositopenik purpura (ITP)
- Von Willebrand hastalığı
- Miyelodisplastik sendromlar
- Hemoglobinopatiler
- Multipl miyelom
- Malign lenfomalar
- Lenfoma
- Multiple miyelom
Kan nedir? Nelerden oluşur?
Kan, plazma denilen sıvı ve bu sıvı içinde yüzen hücrelerden oluşur. Kan içinde bulunan hücreler kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar, eritrosit), beyaz kan hücreleri (lökosit) ve kan pulcuklarından (trombosit) oluşur. Kırmızı kan hücreleri akciğerden aldıkları oksijeni dokulara, dokulardaki karbondioksiti de akciğerlere taşır. Beyaz kan hücreleri ise mikroplara karşı savaşır. Trombositler kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur. Eritrositler üzerinde bulunan proteinlerin cinsine göre, farklı kan grupları bulunmaktadır.
Kan grubu nedir? Nasıl belirlenir?
Kan grubu, eritrositler üzerinde bulunan antijen adı verilen proteinlere göre belirlenir. Kan, kan hücrelerinden ve plazma adı verilen sıvıdan oluşur. Plazma, proteinlerden ve tuzlardan oluşan bir sıvıdır. Kan grubu, kanda bulunan antikorlar ve antijenlere göre belirlenir. Kanda, A antijenleri, B antijenleri ya da A ve B antijenleri bulunmaktadır.
Antikorlar; plazma içinde bulunan ve vücudun savunma sistemini oluşturan proteinlerdir. Bunları düşmanla savaşan askerlere benzetebiliriz. Bu antikorlar, vücuda giren yabancı maddeyi (antijeni) tanır, bağışıklık sistemini uyarır ve onlara saldırır.
Antijenler; kırmızı kan hücrelerinin yüzeyine yapışık halde bulunan proteinden yapılı maddelerdir. Antijenler, antikorlar tarafından tanınmaktadır.
Kan grubu, anne ve babadan geçen genler sayesinde belirlenir.
A, B, AB, O olmak üzere dört ana kan grubu vardır.
Her grup Rh pozitif veya Rh negatif olabildiğinden, toplamda sekiz farklı kan grubu sınıflandırılmıştır.
ABO kan grubu sistemi nedir?
ABO kan grubu sistemi, bir kişinin kan grubunu belirlemede kullanılan bir sistemdir. Bir kişinin kan grubu, alyuvarın (kırmızı hücreleri) üzerindeki antijene göre belirlenir. Bu sisteme göre bir kişinin alyuvarlarında;
A antijeni varsa A kan grubu,
B antijeni varsa B kan grubu,
A ve B antijenleri varsa AB kan grubu,
Hiç antijen yoksa 0 kan grubu olur.
Kanın sıvı kısmı olan plazma içerisinde ya anti-A ya da anti-B antikorları vardır. Bağışıklık sistemi, alyuvarların üzerinde yapışık halde bulunan kan grubu antijenine karşı antikor oluşturur. Bu duruma göre;
Kan grubu A olanlarda anti-B antikorları,
Kan grubu B olanlarda anti-A antikorları,
Kan grubu 0 olanlarda hem anti-A hem de anti-B antikorları bulunur.
Kan grubu AB olanlarda ise hiç antikor bulunmaz.
Rhesus (RH) sistemi nedir?
Rhesus (RH) sistemi, ABO sisteminden farklıdır. Kırmızı kan hücreleri üzerinde A,B,C, D ve E olmak üzere 5 ana Rh antijeni vardır. Bunlardan en önemlisi RhD grubudur. Eğer bir kan hücresi üzerinde D antijeni varsa Rh (+) yoksa Rh (-) olarak belirtilir. A, B, AB veya O harfinden sonra RhD antijeni varsa pozitif (+), yoksa negatif (-) olarak belirtilir.
Rh (+) kanı olanlar Rh (+) veya Rh (-) kan alabilirler.
Rh (-) kanı olanlar sadece Rh (-) kan alabilirler.
|
A |
B |
AB |
O |
Antijen |
A |
B |
A+B |
YOK |
Antikor |
Anti-B |
Anti-A |
YOK |
Anti-B, Anti-A |
Uygun Kan Grubu |
0,A |
0,B |
0,A,B,AB |
0 |
Hangi kan grubu hangi kan grubuna kan verebilir?
Hangi kan grubu hangi kan grubuna kan verebilir? Her kişi her kişiye kan veremez. Bunun nedeni kişilerin kan gruplarının aynı olmamasıdır.
AB pozitif kan grupları evrensel genel alıcılar olarak bilinirler çünkü kanlarının tüm antijenleri vardır ve antikor içermezler.
0 grubu, evrensel genel verici olarak tanımlanır ve kan merkezleri için en değerli kan grubudur. Antijen içermediği için her gruba güvenle verilebilir.
A grubu: A ve AB grubuna,
B grubu: B ve AB grubuna,
AB grubu: Yalnızca AB’ye verebilir
Rh faktörüne göre; Genel verici 0 Rh (-) ve Genel alıcı AB Rh (+)
|
A |
B |
AB |
O |
Uygun Kan Grubu |
0,A |
0,B |
0,A,B,AB |
0 |
Hematoloji nedir?
Hematoloji, kan hastalıkları tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp bilim dalıdır. Bu konuda uzman olan doktorlara hematolog denir. Hematoloji, iç hastalıkları bölümünün bir üst uzmanlık dalıdır. Yani hematoloji doktoru olmak için, ilk önce iç hastalıkları doktoru olmak gerekir. Daha sonra bir süre kan hastalıkları üzerine uzmanlık eğitimi aldıktan sonra ancak hemaloloji doktoru olunur.
Kan hastalıklarının belirtileri nelerdir?
Kan hastalıklarının belirtileri şunlardır;
- Halsizlik
- Çabuk yorgunluk
- Nefes darlığı
- Çabuk üşüme
- Sarılık
- Yüzün soluk görülmesi
- Tırnaklarda kırılma
- Zayıflama
- Ateş
- Ayak bileğinde yaralar
- Deride kanamalar
- Eklem içine kanama
- Lenf bezlerinde büyüme
- Dalak büyümesi
- Karaciğer büyümesi
- Safra kesesi taşları
- Gut hastalığı
- Parmaklarda kızarıklık ve ağrı
- Diş eti şişmesi
- Dilin üzerinde yaralar
- Damarlarda pıhtılaşma
Hangi kan grupları birbiriyle evlenmemeli?
Anne ve babanın kanu grubuna göre kan uyuşmazlığı denilen durum görülebilir. Aslında kan uyuşmazlığı kan grubu ile ilgili değil, kan hücresindeki Rh faktörü ile ilgilidir. Buna göre sadece kadının Rh negatif, erkeğin ise Rh pozitif olduğu durumlarda kan uyuşmazlığı görülebilir.
- Kadın Rh (-), erkek Rh (+) ise uyuşmazlık oluşabilir.
- Kadın Rh (+), erkek Rh (-) ise uyuşmazlık yoktur.
- Kadın Rh (-), erkek Rh (-) ise uyuşmazlık yoktur.
- Kadın Rh (+), erkek Rh (+) ise uyuşmazlık yoktur.
Kan uyuşmazlığının bilinmesi, gebelik öncesinde ya da gebeliğin başlangıcında bazı tedbirlerin alınması ile ortaya çıkabilecek olumsuz durumları önler.
Retroperitoneal hematom nedir?
Retroperitoneal hematom, karın boşluğunun arkasında bulunan ve retroperiton adı verilen bölgede kan toplanmasıdır. Karın boşluğu periton denilen ince bir zar ile çevrilidir. Bu periton tabakasının arkasında kalan boşluk, tıpta retroperitoneal bölge olarak bilinir. Bu bölgede bulunan organların ya da damarların zedelenmesine bağlı olarak retroperitoneal hematom görülür. Daha çok trafik kazaları, ateşli silah yaralanları, kesici delici alet yaralanmları ya da düşmeler sonucu oluşur. Bazen retroperitoneal hematomlar, hayatı tehdit eden düzeyde ciddi olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektiir.
Yeni SSS
Gece rahat uyumak için birkaç içecek tercih edilebilir. Özellikle papatya çayı, sakinleştirici etkisiyle bilinir ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Lavanta çayı da benzer şekilde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Sıcak süt, içeri ...
Evet, reçetesiz satılan bazı uyku ilaçları mevcuttur. Bunlar genellikle hafif etkili ilaçlardır ve uyku bozuklukları olan kişilerde kısa süreli tedavi için kullanılır. Örneğin, antihistaminikler (difenhidr ...
PET sonucu doğrudan kanser evresini (evreleme) belirlemez. Ancak PET kanserin evresini belirlemek için önemli bir yardımcı araçtır. PET taraması, tümörün boyutunu, yerini ve kanserin vücutta yayılıp yayılmadığını (metastaz yapıp yapmadığını) gösterebilir. Bu bilgiler, doktorların ...
PET görüntüsünde kanserin anlaşılması, özellikle tümörün metabolik aktivitesine dayalıdır. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha hızlı bölünür ve bu yüzden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. PET taraması, vücuda radyoaktif bir madde ile işaretli olan glukoz şekeri (genellikle F-18 florodeo ...
PET/CT (Pozitron Emisyon Tomografisi) sonucu, genellikle 1 ile 3 gün arasında çıkar. Ancak bu süre işlemin yapıldığı hastaneye göre de değişebilir. Ancak bazı özel durumlar veya daha karmaşık incelemeler söz konusu olduğunda, bu süre birkaç gün daha uzayabilir. ...
Evet, uykusuzluk baş dönmesine neden olabilir. Yetersiz uyku, beynin düzenli çalışmasını etkileyerek yorgunluk yapabilir. Uykusuzluk durumunda, vücut yeterince dinlenemediği için dengeyi sağlayan beyin bölgesinde (iç kulakta) ve merkezi sinir sisteminde bozulmalar olabilir. Bu durum da baş dönmes ...
Böbrekte AML (Anjiyomiyolipom), kanserli bir tümör değildir; iyi huylu (benign) bir tümördür. Bu tür tümörler, kanserli hücreler içermediği için kanser olarak değerlendirilmezler. AML, çoğunlukla böbreklerde görülen, damarlar, ya ...
Hiperekoik AML ile uyumlu solid lezyon ifadesi, ultrason görüntüleme raporlarında sık karşılaşılan bir terimdir. Bu ifadede geçen kelimeler ve anlamları; Hiperekoik: Ultrason görüntülemesinde, "hiperekoik" terimi, dokunun normalden daha fazla ses dalgas ...
Evde bebeklerde ateş düşürmek için öncelikle doktora danışmak gerekir. Bebeklerde ateş yüksekse, sıvı alımını artırmak önemlidir; su veya anne sütü ile hidrasyonu desteklemek vücut ısısını dengelemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, bebeklerin giydiği kıyafetlerin hafif olması ve odan ...
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve yeniden başlaması ile karakterize ciddi bir uyku bozukluğudur. Solunumdaki bu kesintiler, genellikle üst solunum yolunun tıkanması nedeniyle olur. Kesintiler kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir. Uyk ...
Diz ağrısı için en iyi ilaç, ağrının nedenine bağlı olarak değişir. Diz ağrısı, basit bir burkulmadan çok daha ciddi durumlara kadar birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu nedenle, herhangi bir ilaç kullanmadan önce bi ...
Migren baş ağrılarını hafifletmek veya önlemek için doğal yöntemler genellikle rahatlama sağlarken, migren atağını tamamen durdurmayabilir. Migren baş ağrısı, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen zonklayıcı ve şiddetli bir ağrı türüdür ...
Baş dönmesi nedenleri çeşitlidir. Baş dönmesi, kişinin kendisinin veya çevresinin hareket ediyormuş gibi hissetmesine neden olan, sıklıkla dengesizlik ve sersemlik hissiyle birlikte görülen bir durumdur. Genellikle iç kulaktaki denge sorunları, tansiyon dalgalanmaları veya kan şe ...
Üroloji randevusu, idrar yolları ve üreme sistemiyle ilgili sağlık sorunlarında, profesyonel değerlendirme için üroloji doktorundan randevusu almaktır. Üroloji Randevusu Nedir? Üroloji randevusu, böbrekler, mesane, prostat ve testisler gibi organlarla ilgili ...
Normalde idrarın kendine has hafif bir kokusu vardır. Bu koku, çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, sağlıklı bir kişinin idrarı, amonyak gibi kokar. Ancak bu koku, genellikle çok keskin değildir. İdrarın kokusu, tıpkı rengi ve yoğunluğu gibi, kişinin sıvı alı ...