Retroperitoneal hematom nedir?

Retroperitoneal hematom, karın boşluğunun arkasında bulunan ve retroperiton adı verilen bölgede kan toplanmasıdır. Karın boşluğu periton denilen ince bir zar ile çevrilidir. Bu periton tabakasının arkasında kalan boşluk, tıpta retroperitoneal bölge olarak bilinir. Bu bölgede bulunan organların ya da damarların zedelenmesine bağlı olarak retroperitoneal hematom görülür. Daha çok trafik kazaları, ateşli silah yaralanları, kesici delici alet yaralanmları ya da düşmeler sonucu oluşur. Bazen retroperitoneal hematomlar, hayatı tehdit eden düzeyde ciddi olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektiir. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Kan hastalıkları nelerdir?

Kan hastalıkları dendiğinde çok geniş bir hastalık grubu anlaşılır. Kan, plazma (serum) ve içindeki hücrelerden oluşur. Kandeki hücreler kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri trombositlerdir. Başlıca kan hastalıkları şunlardır; 

  • Anemi (kansızlık)
  • Demir eksikliği anemisi
  • Orak hücreli anemi (talasemi)
  • Polisitemi (aşırı kırmızı kan hücresi üretimi)
  • Myelofibroz
  • Lösemi
  • Hemofili
  • İdiyopatik trombositopenik purpura (ITP)
  • Von Willebrand hastalığı 
  • Miyelodisplastik sendromlar
  • Hemoglobinopatiler
  • Multipl miyelom
  • Malign lenfomalar
  • Lenfoma
  • Multiple miyelom 

Kan nedir? Nelerden oluşur?

Kan, plazma denilen sıvı ve bu sıvı içinde yüzen hücrelerden oluşur.  Kan içinde bulunan hücreler kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar, eritrosit), beyaz kan hücreleri (lökosit)  ve kan pulcuklarından (trombosit) oluşur. Kırmızı kan hücreleri akciğerden aldıkları oksijeni dokulara, dokulardaki karbondioksiti de akciğerlere taşır.  Beyaz kan hücreleri ise mikroplara karşı savaşır. Trombositler kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur. Eritrositler üzerinde bulunan proteinlerin cinsine göre, farklı kan grupları bulunmaktadır. 

Kan grubu nedir? Nasıl belirlenir?

Kan grubu, eritrositler üzerinde bulunan antijen adı verilen proteinlere göre belirlenir. Kan, kan hücrelerinden ve plazma adı verilen sıvıdan oluşur. Plazma, proteinlerden ve tuzlardan oluşan bir sıvıdır. Kan grubu, kanda bulunan antikorlar ve antijenlere göre belirlenir. Kanda, A antijenleri, B antijenleri ya da  A ve B antijenleri bulunmaktadır.

Antikorlar; plazma içinde bulunan ve vücudun savunma sistemini oluşturan proteinlerdir. Bunları düşmanla savaşan askerlere benzetebiliriz. Bu antikorlar, vücuda giren yabancı maddeyi (antijeni) tanır, bağışıklık sistemini uyarır ve onlara saldırır.

Antijenler; kırmızı kan hücrelerinin yüzeyine yapışık halde bulunan proteinden yapılı maddelerdir.  Antijenler, antikorlar tarafından tanınmaktadır.

Kan grubu, anne ve babadan geçen genler sayesinde belirlenir.

A, B, AB, O olmak üzere dört ana kan grubu vardır.

Her grup Rh pozitif veya Rh negatif olabildiğinden, toplamda sekiz farklı kan grubu sınıflandırılmıştır.

ABO kan grubu sistemi nedir?

ABO kan grubu sistemi, bir kişinin kan grubunu belirlemede kullanılan bir sistemdir. Bir kişinin kan grubu, alyuvarın (kırmızı hücreleri) üzerindeki antijene göre belirlenir. Bu sisteme göre bir kişinin alyuvarlarında;

A antijeni varsa A kan grubu,

B antijeni varsa B kan grubu,

A ve B antijenleri varsa AB kan grubu,

Hiç antijen yoksa 0 kan grubu olur.

Kanın sıvı kısmı olan plazma içerisinde ya anti-A ya da anti-B antikorları vardır. Bağışıklık sistemi, alyuvarların üzerinde yapışık halde bulunan kan grubu antijenine karşı antikor oluşturur. Bu duruma göre;

Kan grubu A olanlarda anti-B antikorları,

Kan grubu B olanlarda anti-A antikorları,

Kan grubu 0 olanlarda hem anti-A hem de anti-B antikorları bulunur.  

Kan grubu AB olanlarda ise hiç antikor bulunmaz.

Rhesus (RH) sistemi nedir?

Rhesus (RH) sistemi, ABO sisteminden farklıdır. Kırmızı kan hücreleri üzerinde A,B,C, D ve E olmak üzere 5 ana Rh antijeni vardır.  Bunlardan en önemlisi RhD grubudur. Eğer bir kan hücresi üzerinde D antijeni varsa Rh (+) yoksa Rh (-) olarak belirtilir. A, B, AB veya O harfinden sonra RhD antijeni varsa pozitif (+), yoksa negatif (-) olarak belirtilir.

Rh (+) kanı olanlar Rh (+) veya Rh (-) kan alabilirler.

Rh (-) kanı olanlar sadece Rh (-) kan alabilirler.

 

A

B

AB

O

Antijen

A

B

A+B

YOK

Antikor

Anti-B

Anti-A

YOK

Anti-B, Anti-A

Uygun Kan Grubu

0,A

0,B

0,A,B,AB

0

Hangi kan grubu hangi kan grubuna kan verebilir?

Hangi kan grubu hangi kan grubuna kan verebilir? Her kişi her kişiye kan veremez. Bunun nedeni kişilerin kan gruplarının aynı olmamasıdır.  

AB pozitif kan grupları evrensel genel alıcılar olarak bilinirler çünkü kanlarının tüm antijenleri vardır ve antikor içermezler.

0 grubu, evrensel genel verici olarak tanımlanır ve kan merkezleri için en değerli kan grubudur. Antijen içermediği için her gruba güvenle verilebilir.

A grubu: A ve AB grubuna,

B grubu: B ve AB grubuna,

AB grubu: Yalnızca AB’ye verebilir

Rh faktörüne göre; Genel verici 0 Rh (-) ve Genel alıcı AB Rh (+)

 

A

B

AB

O

Uygun Kan Grubu

0,A

0,B

0,A,B,AB

0

Hematoloji nedir?

Hematoloji,  kan hastalıkları tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp bilim dalıdır. Bu konuda uzman olan doktorlara hematolog denir. Hematoloji, iç hastalıkları bölümünün bir üst uzmanlık dalıdır. Yani hematoloji doktoru olmak için, ilk önce iç hastalıkları doktoru olmak gerekir. Daha sonra bir süre kan hastalıkları üzerine uzmanlık eğitimi aldıktan sonra ancak hemaloloji doktoru olunur. 

Kan hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kan hastalıklarının belirtileri şunlardır;

  • Halsizlik
  • Çabuk yorgunluk
  • Nefes darlığı
  • Çabuk üşüme
  • Sarılık
  • Yüzün soluk görülmesi
  • Tırnaklarda kırılma 
  • Zayıflama 
  • Ateş
  • Ayak bileğinde yaralar
  • Deride kanamalar
  • Eklem içine kanama
  • Lenf bezlerinde büyüme 
  • Dalak büyümesi
  • Karaciğer büyümesi
  • Safra kesesi taşları
  • Gut hastalığı
  • Parmaklarda kızarıklık ve ağrı
  • Diş eti şişmesi
  • Dilin üzerinde yaralar 
  • Damarlarda pıhtılaşma

Hangi kan grupları birbiriyle evlenmemeli?

Anne ve babanın kanu grubuna göre kan uyuşmazlığı denilen durum görülebilir. Aslında kan uyuşmazlığı kan grubu ile ilgili değil, kan hücresindeki Rh faktörü ile ilgilidir. Buna göre sadece kadının Rh negatif, erkeğin ise Rh pozitif olduğu durumlarda kan uyuşmazlığı görülebilir. 

  • Kadın Rh (-), erkek Rh (+) ise uyuşmazlık oluşabilir.
  • Kadın Rh (+), erkek Rh (-) ise uyuşmazlık yoktur.
  • Kadın Rh (-), erkek Rh (-) ise uyuşmazlık yoktur.
  • Kadın Rh (+), erkek Rh (+) ise uyuşmazlık yoktur.

Kan uyuşmazlığının bilinmesi, gebelik öncesinde ya da gebeliğin başlangıcında bazı tedbirlerin alınması ile ortaya çıkabilecek olumsuz durumları önler. 

İTP hastalığı nedir? Neden olur?

İTP hastalığı kan hücrelerinden biri olan trombositler ile ilgili bir hastalıktır. İTP, açılımı immün trombositopenik purpura olan bir kan hastalığıdır.  Bu hastalık, trombositlerin normalden daha az üretilmesi veya dalak tarafından parçalanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Trombositler, kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynayan hücrelerdir. İTP'de trombosit sayısı az olduğu için kanama riski de artar.

İTP hastalığının nedeni tam olarak bilinmez. Ancak, bazı risk faktörleri vardır. Bunlar:

  • Viral enfeksiyonlar
  • Bağışıklık sistemi bozuklukları
  • Kanser
  • İlaçlar
  • Hamilelik
  • Doğum kontrol hapları
  • Radyoterapi
  • Kemoterapi

İTP'nin belirtileri, trombosit sayısının azalma derecesine bağlı olarak değişir. Bu azalma hafif ise, hiçbir belirti olmayabilir. Azalma çok fazla ise aşağıdaki belirtiler görülebilir:

  • Ciltte küçük kırmızı lekeler (peteşi)
  • Burun kanaması
  • Diş eti kanaması
  • Adet kanamasının artması
  • Mide ve bağırsak kanaması
  • Beyin kanaması

İTP tanısı, kan sayımı ve trombosit sayımı ile konulur.

İTP tedavisi, trombosit sayısının yükseltilmesi ve kanama riskinin azaltılmasına yöneliktir. Tedavi seçenekleri arasında:

  • Kortikosteroidler
  • İmmünglobulin tedavisi
  • Trombosit transfüzyonu
  • Dalak çıkarma ameliyatı

İTP tedavisi genellikle başarılıdır. Ancak, bazı hastalarda hastalık tekrarlayabilir.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...