Anemi, yorgunluk ve bitkinlik gibi semptomlara neden olabilir mi?
Evet, anemi yorgunluk ve bitkinlik gibi semptomlara neden olabilir. Çünkü anemi, vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısının veya hemoglobin seviyesinin düşük olması durumudur. Hemoglobin, oksijen taşımak için kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir protein olduğundan, anemi durumunda dokulara yeterli oksijen taşınamaz ve bu da yorgunluk, halsizlik ve güçsüzlük hissi gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca nefes darlığı, baş dönmesi, çarpıntı, soluk ten rengi gibi semptomlar da aneminin belirtileri arasında yer alabilir.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Anemi (kansızlık) nedir?
Anemi ya da kansızlık, kanda bulunan hemoglobin ya da kırmızı kan hücrelerinin azalmasıdır. Hemoglobin, eritrosit adı verilen kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir maddedir. Bu madde kana rengini verir. Oksijenin hücrelere taşınması bu madde tarafından gerçekleştirilir. Kanda bulunan hemoglobin miktarının normal seviyenin altına düşmesine anemi denir. Yine eritrosit (alyuvarl) adı verilen hücrelerin sayısının azalmasına anemi (kansızlık) adı verilir. Aneminin birçok çeşidi bulunur.
Anemi (kansızlık) nasıl geçer?
Anemi halk arasında kansızlık olarak bilinir. Toplumda çok yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Birçok farklı anemi tipi vardır. Tedavi, aneminin türüne göre uygulanır. Her anemi tipine göre özgü bir tedavi yöntemi bulunmaktadır. Öncelikle aneminin türü tespit edilir ve ona göre tedavi uygulanır.
Demir eksikliği anemisi nedir?
Demir eksikliği anemisi, en sık görülen anemi türüdür. Adından da anlaşılacağı gibi demir eksikliğine bağlı olarak gelişir. Anemi, kanda yeterli sayıda eritrosit (alyuvar hücresi) bulunmaması durumudur. Demir, eritrosit adı verilen kan hücrelerinin yapımında kullanılan bir mineraldir. Eksikliğinde yeteri kadar eritrosit yapılamaz ve anemi oluşur.
Demir eksikliği anemisi belirtileri nelerdir?
Demir eksikliği anemisi belirtileri, kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Belirtiler ayrıca aneminin derecesine göre de değişir. Aneminin şiddeti arttıkça belirtiler de değişkenlik gösterir. En sık görülen demir eksikliği anemisi belirtileri şunlardır;
- Çabuk yorulma, bitkinlik, halsizlik ve güçsüzlük
- Nefes darlığı
- Cilt renginin soluk olması
- Saçlarda dökülme
- Tırnaklarda kırılma
- Uyku isteği
- Sabahları yataktan yorgun olarak kalkma
- Baş ağrısı
- Kulaklarda çınlama ve uğultu hissi
- Dudaklarda ve ağız kenarlarında çatlama ve yaralar
- Dikkati toplamada zorluk
- El ve ayaklarda uyuşma
- Çabuk üşüme
- Genel sinirlilik hali
Demir eksikliği anemisi nedenleri nelerdir?
Demir eksikliği anemisi nedenleri arasında beslenme bozuklukları ve bozukluklar bulunmaktadır. Demir eksikliği anemisi, aneminin en sık görülen nedenidir. Demir eksikliğine bağlı olarak gelişir. Demir, eritrosit adı verilen kan hücrelerinin yapımında kullanılan bir mineraldir. Eksikliğinde yeteri kadar eritrosit yapılamaz ve anemi oluşur. Demir eksikliği anemisi nedenleri şunlardır;
- Kronik kanamalar
- Bağırsak parazitleri
- Düzensiz ve sağlıksız beslenme
- Aşırı adet kanaması
- Etin fazla pişirilerek tüketilmesi
- Bağırsaklardan demir emilimini azaltan çay ve kahve gibi içeceklerin aşırı tüketilmesi
- Gebelik ve emzirmeye bağlı artan demir tüketiminin yerine konmaması
- Jinekolojik hastalıklar
- Spiral kullanımı
- Böbrek yetmezliği
- Diyaliz tedavisi
- Kanser
Anemi (kansızlık) belirtileri nelerdir?
Anemi yani kansızlık belirtileri arasında en sık görüleni halsizliktir. Anemisi olan kişi kendini sürekli yorgun ve bitkin hisseder. Günlük işlerini yapmak ta zorlanır. Aneminin diğer belirtileri ise nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı, çobuk üşüme, el ve ayaklarda soğukluk ve soluk cilttir. Anemi belirtileri, kanszılığın drecesine göre değişir. Hafif ve orta derecede olan anemilerde belirtiler daha hafiftir veya hiç olmayabilir.
Anemi nedir ve belirtileri nelerdir?
Anemi, vücudun yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi üretemediği veya kırmızı kan hücrelerinin normal fonksiyonunu yerine getiremediği bir durumdur. Anemi belirtileri şunları içerebilir: yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, ciltte solukluk, el ve ayaklarda soğukluk, iştah kaybı ve kilo kaybı, dilde şişlik ve ülseler, ruh hali değişiklikleri ve konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler olabilir.
Anemiye neden olan faktörler nelerdir?
Anemiye neden olan birçok faktör vardır. En sık görülen nedenler şunlardır:
Demir eksikliği: Vücut, sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmek için yeterli demir alamadığında anemi gelişir.
Vitamin eksiklikleri: B12 vitamini, folik asit ve C vitamini eksiklikleri anemiye neden olabilir.
Kan kaybı: Aşırı adet kanaması, gastrointestinal kanama, yaralanmalar veya cerrahi müdahaleler nedeniyle kan kaybı anemiye yol açabilir.
Kronik hastalıklar: Bazı kronik hastalıklar, özellikle böbrek hastalığı, kanser, romatoid artrit ve kronik enfeksiyonlar anemiye neden olabilir.
Genetik faktörler: Kalıtsal hastalıklar, özellikle orak hücreli anemi gibi hastalıklar, anemiye neden olabilir.
Diğer faktörler: Kansızlaştırıcı ilaçlar, aşırı alkol tüketimi, tiroid hastalıkları ve hamilelik gibi faktörler de anemiye neden olabilir.
Anemi teşhisi nasıl konur?
Anemi teşhisi için öncelikle bir doktor tarafından detaylı bir tıbbi geçmiş alınır ve fizik muayene yapılır. Muayene sırasında kan basıncı, kalp atış hızı, solunum hızı, cilt rengi, dişeti rengi, lenf bezleri ve karaciğer gibi organlar kontrol edilir.
Anemi teşhisi konulması için kan testleri yapılır. En yaygın kullanılan testler tam kan sayımı ve hemoglobin testidir. Tam kan sayımı, kırmızı kan hücresi sayısı, hemoglobin seviyesi, hematokrit (kırmızı kan hücrelerinin kan hacmi içindeki yüzdesi) ve diğer kan bileşenleri gibi birçok faktörü ölçer. Hemoglobin testi, kanınızdaki hemoglobin seviyesini ölçer ve aneminin derecesini belirler.
Ayrıca, aneminin nedeni belirlenmek için başka kan testleri yapılabilir. Bu testler arasında demir eksikliği, B12 vitamini eksikliği, folik asit eksikliği ve diğer vitamin eksiklikleri için testler yer alabilir. Ayrıca, endoskopi, kolonoskopi, gastroskopi gibi testlerle gastrointestinal kanamaların tespiti de mümkündür.
Teşhis sürecinde, anemiye neden olan faktörlerin belirlenmesi tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yardımcı olur.
Anemi tedavisi nasıl yapılır?
Anemi tedavisi, altta yatan nedenlere ve aneminin şiddetine bağlı olarak farklılık gösterir. Tedavinin amacı, kırmızı kan hücrelerinin sayısını ve fonksiyonunu arttırmak, hemoglobin seviyesini yükseltmek ve anemi semptomlarını hafifletmektir.
Demir eksikliği anemisi gibi bazı anemi türleri, beslenme düzeninde yapılan değişikliklerle tedavi edilebilir. Örneğin, diyetinize daha fazla demir içeren gıdalar ekleyebilirsiniz. Bazı durumlarda, demir takviyeleri reçete edilebilir.
B12 vitamini eksikliği anemisi ve folik asit eksikliği anemisi gibi diğer anemi türleri de beslenme düzeninde yapılan değişikliklerle tedavi edilebilir. Bu anemilerde, doktorunuz size B12 vitamini veya folik asit takviyesi reçete edebilir.
Bazı durumlarda, anemi nedeni bir hastalık, enfeksiyon veya kanama gibi başka bir tıbbi durum olabilir. Bu durumlarda, aneminin altta yatan nedeninin tedavi edilmesi gerekir.
Ciddi durumlarda, hastanın kan nakli gerekebilir. Kan nakli, bir kişiden alınan kanın başka bir kişiye verilmesidir.
Aneminin tedavisi, semptomlarının hafifletilmesi ve altta yatan nedenlerin tedavisi ile mümkündür. Tedaviye başlamadan önce, doktorunuz aneminin nedenini belirlemek için gerekli testleri yapacaktır.
Yeni SSS
Sürekli uyku hali, bir kişinin gündüz vakti aşırı uyku isteğinin olması ve uyanık kalmakta güçlük çekmesi durumudur. Bunu, arada bir yorgunlıktan veya uykusuzluktan olan durum ile karıştırmamak gerekir. Sürekli uyku hali olan kişiler, yeterince uyumuş olmalarına rağmen bile gün b ...
Parol (parasetamol), ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaçtır. Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu bir üst sollunum yolları hastalığıdır. ...
Soğuk algınlığı, grip ve nezle, birbirleriyla karışabilen terimlerdir. Soğuk algınlığı burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı ve hafif öksürük ile kendini gösteren viral bir hastalıktır. Ateş nadir görülür. Çoğunlukla birkaç gün içinde iyileşir. Nezle, ...
Parol, 500 mg'lık tabletler şeklinde bulunur. İçindeki etkenmadde parasetemol adı verilen bileşiktir. Parol 500 mg tablet, gerekli oldukça her 4-6 saatte bir, 1 veya 2 tablet kullanılabilir. 1 günde en fazla 6 tablett alınabilir. ...
Parol 500 mg, etken maddesi parasetamol olan ve ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan bir ilaçtır. Yetişkinler ve 12 yaş üzerindeki çocuklarda önerilen doz, günde 4 kez 1 veya 2 tablet (500 mg) olacak şekildedir. Günde en fazla 6 tablet alınabilir. Günlü ...
Erkeklerde HPV belirtileri, vücutta tutulan bölgeye göre değişir. Bazen HPV enfeksiyonu belirti vermeyebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır; Genital Siğiller: Erkekle ...
Arveles, etken maddesi diklofenak olan bir anti-inflamatuar ilaçtır. Anti-inflamatuar, iltihabı, şişliği ya da yangıyı azaltan veya yok eden ilaçlar için kullanılan bir ifadedir.Bu tür ilaçlar, genellikle ağrı ve şişliği hafifletmek için kullanılır. Eğer anti-inflamatuar etki isteniyorsa, Arveles ...
Minoset, ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaçtır. Ağrıyı gidermek ve ateşi düşürmek için kullanılır. Etken maddesi parasetamol adı verilen bir maddedir. Minoset daha çok baş ağrısı, diş ağrısı, kas ağrıları ve ...
Hayır. Hamilelik, döllenmeden 1 gün sonra fark edilemez. Hamileliğin kesin olarak tespit edilebilmesi için döllenmeden sonra en az 10-14 gün geçmesi gerekir. Çünkü, gebelik testlerinde kullanılan beta- ...
Hamileliğin en erken belirtisi, lekelenme olarak da bilinen implantasyon kanaması ve adet gecikmesidir. İmplantasyon kanaması, erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenmiş yumurtanın rahimin iç duvarına tutunması sırasında ortaya çıkan kanamadır. ...
Gebelik testinde ikinci çizginin silik çıkması, gebeliğin henüz erken gebelik olduğunu veya testin çok erken yapıldığını gösterir. Erken gebelik döneminde veya testin erken yapılmasında, idrardaki beta-hCG hormonu henüz düşük se ...
Gebelik testinde çift çizgi çıkması, testin pozitif olduğu yani hamilelik anlamına gelir. Ancak bu bazen yanıltıcı olabilir. Genellikle çift çizgi, testin doğru yapıldığı ve hamileliğin var olduğu anlamına gelir. Çift çizgi, idrarda gebelik hormonu olan beta-hCG'nin tespit edildi ...
Kanal tedavisi sonrası genellikle aynı gün normal hayatınıza dönebilirsiniz. Anestezinin etkisi geçtikten sonra, günlük rutin aktivitelerinize devam edebilirsiniz. Ancak, dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Bunlar; Anestezinin etkisi tamamen ...
Kanal tedavisi sonrası ağrı hafif orta derecede bir ağrı olur ve bu ağrı genellikle ilk birkaç gün içinde hafifler ve tamamen geçer. Bu süre kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle 3 ...
Kanal tedavisi sonrası ağrıyı hafifletmek için uygulanabilecek bazı yöntemler aşağıdadır; 1. Ağrı Kesici Kullanmak İbuprofen veya asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler, hafif ila orta dereceli ağrıyı kontrol altına almaya ...