Ayak üşümesi neden olur?

Ayak üşümesi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bunlardan bazıları şunlardır; ayaklara giden damarkarda tıkanıklık sonucu görülen dolaşım bozukluğu, damar tıkanıklığı, kansızlık (anemi), tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi), Raynaud fenomeni denilen durum, şeker hastalığı, vitamin eksikliği, damar sertliği ve ortam sıcaklığının yetersiz olmasıdır. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


İçe basma kaç yaşında düzelir?

İçe basma bazen kendiliğinden düzelebilir. Çocuklarda içe basma, normalde hafif dışa doğru dönük olması gereken kavak kemiğinin (tibia kemiği) bu dışa dönüklüğünün olmamasından kaynaklanır. Bu durum 1-3 yaş arasındaki çocuklarda içe basmanın en sık görülen nedenidir ve 4 yaşına kadar kendiliğinden düzelir. Eğer içe basma 8 yaş üstünde de halen devam ediyorsa, bu durumda ameliyat ile düzeltilmesi gerekebilir.

Ayak yanması için hangi doktora gidilmeli?

Ayak yanması, ayak bölgesinin sinirleri veya damarlarıyla ilgili sorunlardan kaynaklanır. Ayak yanmasının en sık görülen nedeni nöropati denilen durumdur. Nöropati, hasar görmüş sinir liflerinin beyne sürekli yanma hissi sinyali göndermesi sonucu olur. Nöropati ayaklarda yanma hissi, karıncalanma veya uyuşma şeklinde kendini gösterir. Nöropatinin en sık görülen endeni ise diyabet yani şeker hastalığıdır. Ayak yanması aynı zamanda ayağa kan götüren  damarların daralası veya tıkanması sonucu da oluşur. Bu yüzden ayak yanması olan bir kişi nöroloji, iç hastalıkları veya kalp damar cerrahisi doktoruna gitmelidir. 

Ayak kokusu için hangi bölüme gidilmeli?

Ayak kokusu, genellikle aşırı terleme ve bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle oluşur. Ayak kokusu şikayetiyle hastaneye başvuracak kişilerin, dermatoloji bölümüne gitmeleri gerekir. Dermatoloji, cilt, saç ve tırnak hastalıklarını inceleyen ve tedavi eden bir tıp dalıdır. Ayak kokusu şikayeti, genellikle dermatoloji uzmanları tarafından tedavi edilmektedir.

Ayak kokusu, başka bir hastalığın belirtisi de olabilir. Örneğin, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, hipertiroidi gibi hastalıklar da ayak kokusuna neden olabilir. Bu nedenle, ayak kokusu olan kişilerin, öncelikle bir dermatoloji uzmanına başvurması ve gerekli tetkikleri yaptırması önemlidir.

Ayak kokusunun tedavisinde, öncelikle ayak hijyenine dikkat etmek önemlidir. Ayaklar düzenli olarak yıkanmalı ve kurulanmalıdır. Ayak parmak araları özellikle iyice temizlenmelidir. Ayaklara parfümlü kremler veya losyonlar sürmek, kokuyu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle, ayaklara koku önleyici kremler veya losyonlar sürülmesi daha uygundur.

Ayak kokusu, eğer aşırı terleme nedeniyle oluşuyorsa, doktor tarafından reçete edilen ter önleyici ilaçlar kullanılabilir. Ayak kokusu, bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşuyorsa, doktor tarafından antibiyotik grubu ilaçlar veya antifungal kremler reçete edilebilir.

Ayak kokusunun önlenmesi için aşağıdaki öneriler dikkate alınabilir:

  • Ayaklar düzenli olarak yıkanmalı ve kurulanmalıdır.
  • Ayak parmak araları özellikle iyice temizlenmelidir.
  • Ayaklara parfümlü kremler veya losyonlar sürülmemelidir.
  • Sentetik olmayan, nefes alabilen ayakkabılar tercih edilmelidir.
  • Ayakkabılar her gün değiştirilmelidir.
  • Ayakkabılar havalandırılmalıdır.
  • Çoraplar pamuklu veya yünlü olmalıdır.
  • Çoraplar her gün değiştirilmelidir.
  • Çoraplar yıkandıktan sonra iyice kurutulmalıdır.

Bu önerilere dikkat etmek, ayak kokusunu önlemeye yardımcı olabilir.

Ayak kokusu için en etkili ilaç hangisidir?

Ayak kokusu için en etkili ilaç, koku kaynağına bağlı olarak değişir. Aşırı terleme nedeniyle oluşan ayak kokusu için, doktor tarafından reçete edilen ter önleyici ilaçlar etkili olabilir. Bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşan ayak kokusu için ise, antibiyotik ilaçlar veya antifungal kremler etkili olabilir.

Ayak kokusu için reçetesiz olarak da satılan birçok ürün bulunmaktadır. Bu ürünler, genellikle ayakta terlemeyi azaltmaya veya bakteri oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Ayak kokusu için reçetesiz olarak satılan bazı etkili ürünler şunlardır:

  • Ayak spreyleri: Ayak spreyleri, ayakta terlemeyi azaltmaya yardımcı olan alkol veya alüminyum klorür gibi maddeler içerir.
  • Ayak pudrası: Ayak pudrası, ayakta terlemeyi ve bakteri oluşumunu önlemeye yardımcı olan talk pudrası içerir.
  • Ayak kremleri: Ayak kremleri, ayakta terlemeyi azaltmaya ve nemlendirmeye yardımcı olur.

Ayak kokusu için, aşağıdaki önlemler yapılabilir:

  • Ayaklar düzenli olarak yıkanmalı ve kurulanmalıdır.
  • Ayak parmak araları özellikle iyice temizlenmelidir.
  • Ayaklara parfümlü kremler veya losyonlar sürülmemelidir.
  • Sentetik olmayan, nefes alabilen ayakkabılar tercih edilmelidir.
  • Ayakkabılar her gün değiştirilmelidir.
  • Ayakkabılar havalandırılmalıdır.
  • Çoraplar pamuklu veya yünlü olmalıdır.
  • Çoraplar her gün değiştirilmelidir.
  • Çoraplar yıkandıktan sonra iyice kurutulmalıdır.

Bu önerilere dikkat etmek, ayak kokusunu önlemeye yardımcı olabilir.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...