Göz seğirmesi nedir? Neden olur?

Lazer ile göz ameliyatı sırasında ağrı ya da acı olmaz. Lazerle göz ameliyatı sırasında kişi herhangi bir ağrı ya da acı hissetmez. Ama göze olan dokunma hissi devam eder ve ameliyat sırasında kısa bir süre kişi gözünde bir baskı hissedebilir. Ancak bu ağrı ya da acıya neden olmaz.

Şeker hastalığı ya da diyabet, gözdeki damarlarını etkileyerek görmede azalmaya hatta körlüğe yol açabilir. Diyabetin göze verdiği zararlara diyabetik retinopati adı verilir. Şeker hastalığına bağlı gelişen körlüğün en sık görülen nedeni diyabetik retinopati'dir. Bu durum her şeker hastasında ortaya çıkmaz. Ancak diyabet tanısından itibaren 10 yıllık süreden sonra retinopati görülme sıklığı artar.

Bıçaksız lazer tedavi olarak da bilinen “femtosaniye lazer tedavisi'' femtosaniye lazer yardımlı refraksiyon cerrahisi, gözlükten kurtulmak için uygulanır. Yaklaşık 15 yıldır kullanılan bu yöntem, en modern ve en güvenilir lazer tekniği olarak kabul edilmektedir. Bu işlem sırasında göze herhangi bir bıçak değmez. İşlem dakikalar içerisinde tamamlanır. Hasta, tedaviden bir gün sonra normal hayatına dönebilir.

Femtosaniye lazer tedavisi, miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarından kaynaklanan görme problemlerinin tedavisinde uygulanan bir tedavidir. Bu kırma kusurlarının tedavisinde, gözün kornea tabakasında femtosaniye lazer ile korneada ince bir kesi ile kapakçık açılır. Kesinin bıçak yerine lazer ile oluşturulması, ameliyat riskini de azaltmakta ve tedavi başarı şansını artırmaktadır.

Keratokonus, gözün en ön kısmında bulunan ve saydam bir tabaka olan kornea adı verilen tabakanın incelmesi ve sivrileşmesidir.Toplumda her 2000 kişide 1 görülür. Ketotokonusun nedeni bilinmemektedir. Genetik yatkınlığı olanlarda, çocukluk çağında sık konjuktivit geçiren ve gözünü ovuşturarak kaşıyanlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Göz seğirmesi, göz kapağındaki kasların kasılmasına bağlıdır. Göz seğirmesinin çeşitli nedenleri olabileceği gibi, herhangi bir nedene bağlı olmadan da görülebilir. Göz seğirmesine neden olan başlıca durumlar; yorgunluk, uykusuzluk, stres, göz tahrişi, alerji, aşırı kafein, alkol ve tütün kullanımı ve bazı ilaçların yan etkileridir. Bir göz doktoruna muayene olmak gerekir. 

Göz kuruluğu, bazı romatizmal ve göz hastalıklarının yanında iklime bağlı olarak da görülebilir. Deniz kenarında yaşayan kişilerde göz kuruluğunun daha az görülmesinin nedeni, rutubetli havada gözyaşının buharlaşmasının daha az olmasıdır. Diğer bölgelerde iklim şartları nedeni ile havanın kuru olması, kapalı ortamlarda bulunma ve kaloriferler göz kuruluğu yapabilir. Göz kuruluğuna iyi gelecek uygulamalar şunlardır;

• Gözleri dinlendirmek,
• Sağlıklı beslenme
• Sigara sumanından uazak durmak
• Ortamdaki havayı nemlendirmek,
• Suni göz yaşı kullanmak,
• Kirpik diblerini temizlemek,
• Soğuk buhar makineleri kullanmak,
• Rüzgarlı havalarda gözlük kullanmak
• Bol su içmek,
• Omega 3 içeren vitaminler kullanmak

Lazer göz ameliyatı, göz kusurlarının düzeltilmesi için kullanılan bir cerrahi prosedürdür. Genellikle miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) ve astigmatizma gibi refraktif hataların tedavisinde kullanılır. Ameliyat sırasında, bir lazer cihazı kullanılarak gözün kornea tabakasının şekli değiştirilir.

Lazer göz ameliyatı genellikle LASIK (Lazer Destekli İn Situ Keratomileusis) veya PRK (Fotorefraktif Keratektomi) olarak bilinen iki farklı yöntemle gerçekleştirilir. LASIK, korneanın alt tabakasına ince bir korneal kapak yapılıp, altındaki dokunun lazerle şekillendirilmesiyle gerçekleştirilir. PRK ise korneanın dış tabakasının lazerle şekillendirilmesini içerir.

Lazer göz ameliyatının etkinliği genellikle yüksektir. Çoğu hastada görme sorunları önemli ölçüde düzelir veya tamamen gider. Ancak sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazı hastalarda tam düzelme sağlanamayabilir. Ayrıca, ameliyat sonrası komplikasyonlar (örneğin kuru göz, gece görüşü sorunları) ve bazı durumlarda görme düzelmesinin kalıcı olmayabileceği riskleri de bulunmaktadır.

Herhangi bir göz ameliyatı gibi, lazer göz ameliyatı da riskler içermektedir. Bu nedenle, potansiyel faydaları ve riskleri değerlendirmek için bir göz hekimiyle kapsamlı bir ön değerlendirme yapmanız önemlidir.

Göz yorgunluğunu önlemek veya azaltmak için aşağıdaki yöntemleri uygulayabilirsiniz:

Düzenli göz muayenesi: Göz sağlığınızı korumak için düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırmanız önemlidir. Göz kusurlarının tespit edilmesi ve düzeltilmesi göz yorgunluğunu azaltabilir.

Uygun ışıklandırma: Çalışma veya okuma yaparken uygun ışıklandırmaya dikkat edin. Doğal ışıkla çalışmak en iyisidir, ancak yapay ışık kullanmanız gerekiyorsa, yumuşak, homojen ve yeterli düzeyde aydınlatma sağlayan bir lamba kullanın.

Göz egzersizleri: Uzun süre bilgisayar veya diğer dijital cihazlarla çalıştıktan sonra gözlerinizi dinlendirmek için göz egzersizleri yapabilirsiniz. Örneğin, uzak bir noktaya odaklanarak gözleri hareket ettirme, yakın ve uzak nesneler arasında bakışları geçişli olarak değiştirme gibi egzersizler yapabilirsiniz.

Düzenli mola verme: Uzun süre ekran karşısında çalışıyorsanız, her 20-30 dakikada bir 20 saniye boyunca uzak bir noktaya bakarak gözleri dinlendirin. Ayrıca, her saat başı 5-10 dakikalık ara vererek gözlerinizi dinlendirmeniz faydalı olabilir.

Doğru oturma pozisyonu ve ekran ayarları: Çalışırken veya okurken doğru oturma pozisyonu önemlidir. Ekranın göz hizasında ve doğru mesafede olmasına dikkat edin. Ekran parlaklığını ve kontrastını gözlerinize uygun bir şekilde ayarlayın.

Göz nemlendirme: İç mekanların kuru olabileceği durumlarda, gözlerinizi nemli tutmak için göz damlaları kullanabilirsiniz. Özellikle uzun süreli ekran kullanımından sonra gözlerde kuruluk hissediyorsanız, yapay gözyaşı kullanabilirsiniz.

Beslenmeye dikkat etme: Göz sağlığı için sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Vitamin A, C, E ve omega-3 yağ asitleri gibi besinleri içeren gıdalar tüketmek göz sağlığını destekleyebilir.

Sigarayı bırakma: Sigara içmek göz sağlığına zararlı olabilir ve göz yorgunluğuna yol açabilir. Sigarayı bırakmak, gözlerinizi korumak için önemli bir adımdır.

Göz kapağı estetiği veya blefaroplasti, göz kapaklarının fazla deri, yağ veya kas dokusunun cerrahi olarak düzeltilmesi işlemidir. Bu ameliyat estetik nedenlerle yapılabileceği gibi, bazı durumlarda görme alanını etkileyen sarkmış veya aşırı şişmiş göz kapaklarının düzeltilmesi amacıyla da gerçekleştirilebilir.

Göz kapağı estetiği genellikle lokal anestezi altında yapılır. Prosedür, göz kapağındaki gereksiz deri ve yağ dokusunun çıkarılması veya yeniden düzenlenmesini içerir. İşlem sırasında cerrahi kesiler, göz kapağının doğal katlantılarına veya kirpik hattına gizlenir, böylece izler daha az fark edilir.

Üst göz kapağı estetiği, üst göz kapağındaki sarkmış deri ve yağın çıkarılması veya yeniden şekillendirilmesi ile yapılır. Alt göz kapağı estetiği ise alt göz kapağındaki torbalanma veya fazla derinin düzeltilmesini içerir. Bu işlem sırasında bazen yağ dokusu da yeniden dağıtılır veya çıkarılır.

Göz kapağı estetiği genellikle birkaç saat sürer ve genellikle aynı gün taburcu edilir. İyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterir, ancak genellikle birkaç hafta içinde şişlik ve morluklar azalır. İşlemden sonra izler zamanla iyileşir ve genellikle göz kapağının doğal katlantılarına karışır.

Göz kapağı estetiği, göz kapaklarında sarkma, torbalanma veya şişlik gibi estetik sorunları düzeltmek için etkili bir yöntemdir. Ancak her cerrahi prosedürde olduğu gibi, riskler ve komplikasyonlar da olabilir. Bu nedenle, ameliyat öncesi bir göz cerrahıyla kapsamlı bir değerlendirme yapmanız, beklentilerinizi netleştirmeniz ve prosedürün sizin için uygun olup olmadığına karar vermeniz önemlidir.

Bilgisayar başında uzun süre çalışmak göz sağlığını olumsuz etkileyebilir. İşte bilgisayar başında çalışmanın göz sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri:

Göz yorgunluğu: Yoğun bilgisayar kullanımı, gözlerde yorgunluk hissi, bulanık görme, kuru gözler, yanma veya batma hissi gibi belirtilere yol açabilir. Bu durum bilgisayar gözlüğü, göz egzersizleri yapmak veya düzenli göz dinlenme molası vermek gibi önlemlerle hafifletilebilir.

Göz kuruluğu: Bilgisayar ekranına uzun süre odaklanmak, göz kırpma sıklığını azaltabilir ve gözlerin nemli kalmasını engelleyebilir. Bu da göz kuruluğuna neden olabilir. Göz damlaları kullanmak ve düzenli olarak gözlerinizi kırpmak, gözlerinizi nemli tutmanıza yardımcı olabilir.

Dijital göz yorgunluğu sendromu: Uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, dijital göz yorgunluğu sendromuna yol açabilir. Bu durumda baş ağrısı, boyun ve omuz ağrısı, odaklama zorluğu ve genel bir rahatsızlık hissi gibi semptomlar görülebilir. Doğru oturma pozisyonu, ekranın doğru konumlandırılması ve düzenli mola verme gibi önlemler alarak bu etkileri azaltabilirsiniz.

Gece görüşünde sorunlar: Uzun süreli bilgisayar kullanımı, gece görüşünü etkileyebilir. Gözler sürekli olarak parlak ekran ışığına maruz kaldığından, karanlıkta veya az ışıklı ortamlarda görmekte zorluk yaşayabilirsiniz. Bu durumu hafifletmek için bilgisayar kullanımından önce odanın ışığını azaltmak veya ekranın parlaklık ayarlarını düşürmek faydalı olabilir.

Refraktif hataların artması: Uzun süreli bilgisayar kullanımı, miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) veya astigmatizma gibi refraktif hataların artmasına katkıda bulunabilir. Bu durum, düzenli göz kontrolleri yaparak ve gerekirse gözlük veya kontakt lens kullanarak yönetilebilir.

Bilgisayar başında çalışırken göz sağlığınızı korumak için düzenli olarak göz egzersizleri yapmak, ekranın doğru konumlandırıldığından emin olmak, düzenli mola vermek ve yeterli göz dinlenmesi sağlamak önemlidir.