Burun tıkanıklığı neden olur?

Burun tıkanıklığının çeşitli nedenleri vardır. Burunu oluşturan kmik ve kıkırdak yapılardaki tahriş, yaralanma ya da iltihaplanma burun tıkanıklığına neden olabilir. Burun tıkanıklığının en sık görülen nedenleri şunlardır; 

  • Burun kemiğindeki eğrilik (Nazal septum deviasyonu)
  • Sinüzit
  • Burun Eti
  • Konka Şişmeleri
  • Alerjik rinit
  • Saman Nezlesi
  • Grip
  • Soğuk algınlığı
  • Alkol tüketimi
  • Mevsim geçişleri
  • Baharatlı Besinler
  • Buruna yabancı cisim kaçması 
  • Hormonal değişimler
  • Rinit
  • Yüksek tansiyon (Hipertansiyon)
  • Burun polipleri
  • Astım
  • Gebelik
  • Uyku apnesi

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Kimler burun estetiği ameliyatı olamaz?

Kimler burun estetiği ameliyatı olamaz? Burun estetiği ameliyatı kimler için uygun değildir?

 

 

Rinoplasti nedir?

Rinoplasti, burun estetiği için yapılan cerrahi işlemdir. Burun kemik ve kıkırdak yapılardan oluşur.  Burundaki şekil bozukluklarının düzeltilmesi için bu kemik ve kıkırdak yapılarda değişiklikler yapılarak gerçekleştirilen plastik cerrahi ameliyatına  "Rinoplasti'' adı verilir. 

Geniz akıntısı için hangi doktora gitmek lazım?

Geniz akıntısı için kulak burun boğaz (KBB) doktoruna gitmek gerekir. Geniz akıntısının en önemli nedenleri arasında sinüzit, burunun yapısal bozuklukları, üst solunum yolları enfeksiyonları ve alerjik hastalıklar bulunmaktadır. Geniz akıntısı kişiyi rahatsız eden ve hayat kalitesini düşüren bir durumdur. 

Geniz akıntısı nasıl geçer?

Geniz akıntısının geçmesi için, geniz akıntısına neden olan durumun ortadan kaldırılması gerekir. Geniz akıntısına neden olan mukoza salgısının azaltılması asıl hedeftir. Bunun için antihistaminik grubu ilaçlar, dekonjestan etkili burun spreyleri veya steroid içeren intranazal spreyler kullanılır. Geniz akıntısı için uzman doktora gitmeli, nedeni araştırılmalı ve ona göre tedavi planlanmalıdır. 

Burun estetiği ameliyatı (rinoplasti) hangi yaşta yapılmalıdır?

Burun estetiği ameliyatı ya da diğer adıyla rinoplasti ameliyatı her ne kadar 18-35 yaş arasındaki kişiler tarafından daha çok talep edilen bir ameliyat olsa da, 50'li ve 60'lı yaşlara kadar uygulanabilecek bir ameliyattır. Eğer burun tıknıklığı ileri düzeyde ise ameliyat daha erken yaşlarda da yapılabilir.

Burun ne işe yarar?

Burun, alın ile üst dudak arasında yer alan, dışa doğru çıkıntılı, üzerinde iki delik bulunan bir koklama ve solunum organıdır. Burnun görevleri şunlardır;
1) Burun koku almayı sağlar,
2) Solunum yollarının bir parçasıdır,
3) Solunum sırasında alınan havanın nemlenmesini sağlar,
4) Solunan havayı toz gibi bazı yabancı cisimlerden temizler,
5) Ses titreşimleri için bir hoparlör görevi görür. 

Burun tıkanıklığına iyi gelen doğal yöntemler var mı?

Evet, burun tıkanıklığına iyi gelen birçok doğal yöntem bulunmaktadır. İşte burun tıkanıklığını hafifletmek için deneyebileceğiniz bazı doğal yöntemler:

Tuzlu su çözeltisi: Burun tıkanıklığını hafifletmek için tuzlu su çözeltisi hazırlayarak burun yoluyla uygulayabilirsiniz. Bunun için bir fincan ılık suya 1 çay kaşığı tuz ekleyin ve karıştırın. Daha sonra burun yolunuza bu karışımı bir pipet yardımıyla veya bir sprey şişesiyle uygulayabilirsiniz.

Buhar banyosu: Sıcak buhar burun tıkanıklığını açmaya yardımcı olabilir. Bunun için sıcak su dolu bir kabın üzerine eğilerek, başınızı bir havlu ile örterek 10-15 dakika boyunca sıcak buharı soluyabilirsiniz.

Zencefil: Zencefil, anti-enflamatuar özellikleri sayesinde burun tıkanıklığına iyi gelebilir. Bir fincan kaynar suya birkaç dilim taze zencefil ekleyerek, 5-10 dakika demlenmesini bekleyin ve ardından içebilirsiniz.

Soğan ve sarımsak: Soğan ve sarımsak gibi baharatlar, doğal antibiyotiklerdir ve burun tıkanıklığını hafifletmeye yardımcı olabilirler. Baharatları yemeklerinize ekleyebilir veya yemeklerde sıcak çorba olarak tüketebilirsiniz.

Bol su tüketimi: Vücudunuzun ihtiyacı olan sıvıyı almak, burun tıkanıklığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bol miktarda su içmek ve sıvı tüketimi yapmak, burun tıkanıklığını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Burun tıkanıklığınız şiddetliyse veya uzun süredir devam ediyorsa, bir doktora danışmanız önerilir.

Burunda tampon varken koku alınır mı?

Burun tamponu genellikle burun boşluğunu tıkayarak koku alma duyusunu etkileyebilir. Bu nedenle, burun tamponu takılıyken koku alma duyusu azalabilir veya tamamen kaybolabilir.

Ancak, burun tamponu takılmış olsa bile, burundaki tamponun büyüklüğüne, burun deliklerinin tıkanıklık derecesine ve burun tamponunun neden takıldığına bağlı olarak, bazı kokuları hala almak mümkün olabilir. Ayrıca, kokuların koku alma sinirleri tarafından algılanmasına bağlı olarak, bazı kişilerin burun tamponu takılıyken bile kokuları algılayabileceği görülür.

Ancak genellikle burun tamponu takıldığında koku alma duyusu etkilendiği için, kokuları almakta zorluk çekilir. Burun tamponu takıldıktan sonra koku alma duyusunda bir değişiklik fark edilirse, bu durumu sağlık uzmanına bildirmek önemlidir.

Burun ameliyatı sonrası kurumuş kan nasıl temizlenir?

Burun ameliyatı sonrasında, burun içindeki dokuların iyileşmesi için kan damarlarında hafif kanama meydana gelebilir. Bu kanama kuruyarak burun tıkanıklığına ve rahatsızlığa neden olabilir. Kurumuş kanın temizlenmesi burun içindeki hava akışını sağlayarak iyileşmeyi hızlandırabilir.

Kurumuş kanı temizlemek için şu adımları izleyebilirsiniz:

Burun tamponları: Ameliyattan sonra burun tamponları takılabilir ve 1-2 gün sonra çıkarılır. Bu tamponlar burun kanamasını durdurmak ve burunun şeklini korumak için takılır. Tamponlar çıkarıldığında, burun kanalındaki kurumuş kan parçaları da çıkarılacaktır.

Tuzlu su çözeltisi: Burun ameliyatı sonrasında, burun içindeki kanama ve kurumaya bağlı olarak burun tıkanıklığı yaşanabilir. Tuzlu su çözeltisi burun içindeki kurumuş kanı yumuşatarak, burun içindeki hava akışını sağlamaya yardımcı olur. Tuzlu su çözeltisi hazırlamak için bir bardak ılık suya 1/2 çay kaşığı tuz ekleyin ve burun içine uygulayın.

Burun spreyi: Burun spreyi, burun tıkanıklığını azaltarak, burun içindeki kurumuş kanın temizlenmesine yardımcı olur. Burun spreylerinin kullanımı ameliyat sonrası birkaç gün boyunca doktorunuzun önerisi doğrultusunda yapılmalıdır.

Nemlendirici: Ameliyat sonrası kurumuş kan ve burun tıkanıklığına karşı nemlendirici kullanılabilir. Nemlendirici, burun içindeki kuruluğu azaltarak burun içindeki hava akışını kolaylaştırır.

Kurumuş kanın temizlenmesi sırasında, burun içindeki hassas dokulara zarar vermemeye özen gösterin. Ameliyat sonrası takip edilmesi gereken prosedürler hakkında doktorunuzla konuşun ve burun içindeki kurumuş kanın temizlenmesi konusunda doktorunuzun tavsiyelerine uyun.

Konka hipertrofisi nedir?

Konka hipertrofisi, burun etlerinin (konka) normalden daha büyük hale gelmesidir. Burun etleri, burun içindeki hava akışını düzenleyen, havayı nemlendiren ve ısıtan yapılardır. Büyüdüklerinde burun tıkanıklığına ve buna bağlı olarak diğer sorunlara neden olabilirler.

Konka Hipertrofisi Nedenleri:

  • Alerjiler: Alerjik reaksiyonlar burun etlerinin şişmesine ve büyümesine neden olabilir.
  • Enfeksiyonlar: Sinüzit gibi enfeksiyonlar burun etlerinde iltihaplanmaya yol açabilir, bu da büyümelerine neden olur.
  • Çevresel Tahriş Ediciler: Sigara dumanı, kimyasal maddeler ve hava kirliliği gibi tahriş ediciler burun etlerini etkileyebilir.
  • Yapısal Sorunlar: Bazı insanlarda doğuştan burun etleri büyük olabilir veya deviasyon (eğrilik) gibi yapısal sorunlar bulunabilir.

Konka Hipertrofisi Belirtileri:

  • Burun tıkanıklığı: En sık görülen belirtidir ve genellikle her iki burun deliğini de etkiler.
  • Ağızdan nefes alma: Burun tıkanıklığına bağlı olarak kişi ağzından nefes almak zorunda kalabilir.
  • Horlama: Burun tıkanıklığı horlamaya neden olabilir.
  • Uykuda nefes durması (apne): Şiddetli durumlarda uyku apnesi görülebilir.
  • Burun akıntısı: Şeffaf, beyaz veya sarı renkte burun akıntısı olabilir.
  • Geniz akıntısı: Burun tıkanıklığına bağlı olarak geniz akıntısı olabilir.
  • Baş ağrısı: Burun tıkanıklığı ve sinüslerin etkilenmesi baş ağrısına yol açabilir.
  • Koku alma duyusunda azalma: Burun etlerinin büyümesi koku alma duyusunu etkileyebilir.

Konka Hipertrofisi Tedavisi:

Tedavi, nedene ve şiddete bağlı olarak değişir.

  • İlaçlar: Alerji veya enfeksiyona bağlı durumlarda antihistaminikler, dekonjestanlar veya kortikosteroid spreyler kullanılabilir.
  • Radyofrekans: Burun etlerini küçültmek için radyofrekans enerjisi kullanılabilir.
  • Cerrahi: Şiddetli durumlarda veya diğer tedavilere yanıt alınamayan durumlarda cerrahi olarak burun etleri küçültülebilir.

Konka hipertrofisinden şüpheleniyorsanız, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmanız önemlidir. Erken teşhis ve tedavi ile rahatlama sağlanabilir ve komplikasyonlar önlenebilir.

Yeni SSS


Nurofen, tok karnına alınması tavsiye edilen bir ilaçtır. Çünkü aç karnına alındığında mideyi tahriş edebilir ve mide ağrısı, bulantı gibi sorunlara yol açabilir. Tok karnına almak, ilacın mide üzerinde daha az etkili olmasını sağlar ve bu tür yan etkilerin riskini azaltır. Mide ...


Concor (bisoprolol fumarat), kalp atış hızını düzenleyen ve tansiyonu düşüren bir beta-bloker ilaçtır. İlacın etkisi, kullanım amacına ve kişisel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Tansiyon Düşürme: İlacın kan basıncı ( ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS), bağırsakların normal işleyişindeki bozukluklarla karakterize, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi belirtilerle seyreden fonksiyonel bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Genellikle stres, düzensiz beslenme, bağırsak mikroflorasındaki dengesizli ...


Evlilik öncesi SMA testi yaptırmak isteyen çiftler, genetik hastalıklar konusunda bilgi almak ve taşıyıcılık durumlarını öğrenmek için genetik danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu test, genellikle ...


OPEMİN® 800 mg Film Tablet, etkin maddesi pirasetam olan bir ilaçtır. Erişkinlerde psiko-organik sendrom belirtilerinin (hafıza kaybı, dikkat eksikliği vb.), kortikal kaynaklı miyoklonusun ve denge bozukluklarının tedavisinde kullanılır. 8 yaş ve üzeri çocuklarda disleksi tedavis ...


Kalp pili birden bitmez, çünkü bu cihazlar, pil ömrü sona yaklaşırken erken uyarı sinyalleri verir. Kalp pili jeneratöründe bulunan batarya genellikle 5 ila 15 yıl arasında dayanır ve bataryanın durumunu düzenli olar ...


Kalp pili, güçlü elektromanyetik alanlara maruz kaldığında geçici olarak etkilenebilir veya çalışma düzeni bozulabilir. Bu nedenle, bazı cihazların kullanımında dikkatli olunmalıdır: Cep Telefonları: Cep telefonları kalp pilinden en az 15-20 cm ...


Kalp pili takma işlemi, genellikle lokal anestezi altında, steril bir ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. İlk olarak, göğsün üst kısmında, genellikle sol tarafta, küçük bir kesik açılır. Bu kesikten, elektrotlar adı verilen ince teller bir damar aracılığıyla kalbe yönlendiri ...


Kalp pili, kalp ritim bozuklukları veya elektriksel ileti sorunları yaşayan bireylerde kullanılır. Özellikle bradikardi (kalbin anormal derecede yavaş atması) gibi durumlarda, kalbin yeterli hızda çalışmasını sağlamak için takılır. Ayrıca, kalp bloğu adı verilen, ...


Kalp pili, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli izleyerek gerektiğinde düzeltici elektrik sinyalleri gönderen bir cihazdır. Cihaz, bir jeneratör ve kalbe yerleştirilen ince elektrot tellerinden oluşur. Jeneratör, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel impulslar üretirken, el ...


Kalp pili (pacemaker), kalbin elektriksel uyarı sistemi düzgün çalışmadığında, kalp ritmini düzenlemek amacıyla kullanılan küçük, elektronik bir cihazdır. Kalp, doğal elektriksel sinyallerle kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalar. Ancak bu sinyaller bozulduğunda, kalp ya çok yava ...


Concor (etken madde: bisoprolol), beta bloker sınıfına ait bir ilaçtır ve kalp hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, göğüs ağrısı (angina) ve düzensiz kalp atışı (a ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize edilen kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, dışkıda mukus ve bağırsak hareketlerinde değişiklikler ( ...


Şu anda HIV'e karşı etkili bir aşı bulunmamaktadır, yani HIV'in aşısı yoktur. Ancak, HIV aşısı geliştirmek için dünya çapında araştırmalar ve klinik denemeler hala devam etmektedir. HIV aşısı, virüsün vücuda girmesini engellemek veya bağışıklık sistemini virüse karşı daha etkili ...


Hayır, aslında HIV ile AIDS aynı şey değildir, ancak birbirleriyle yakından ilişkilidir. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) Nedir? HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV, vücudun savunma ...