Karın ağrısı nasıl teşhis edilir ve hangi testler yapılır?

Karın ağrısının teşhis edilmesi, ağrının neden kaynaklandığını belirlemek için bir dizi test ve görüntüleme prosedürü gerektirir. Bu testler, ağrının şiddeti, süresi, yerleşimi ve diğer semptomlar dikkate alınarak belirlenebilir. Bazı yaygın testler ve prosedürler şunları içerir:

Fizik muayene: Doktor, karın bölgesini muayene ederek ağrının yerleşimini, şiddetini ve diğer semptomları belirleyebilir.

Kan testleri: Kan testleri, enfeksiyon, inflamasyon, organ fonksiyonları ve diğer sağlık sorunları hakkında bilgi sağlayabilir.

Görüntüleme testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), ultrasonografi (USG) veya röntgen gibi görüntüleme testleri, karın bölgesindeki organları ve yapıları detaylı şekilde görüntüleyebilir.

Endoskopik testler: Endoskopi, gastroskopi ve kolonoskopi gibi prosedürler, mide, bağırsak ve diğer organların iç yüzeylerini incelemek için kullanılabilir.

Diğer testler: İdrar testi, dışkı testi, elektrokardiyografi (EKG) ve solunum fonksiyon testleri gibi diğer testler de ağrının nedenini belirlemeye yardımcı olabilir.

Teşhisin yanı sıra, tedavi yöntemleri de ağrının nedenine bağlı olarak değişir. Tedavi, ağrının şiddeti ve süresi, semptomlar ve diğer faktörlere göre belirlenir. Bu nedenle, karın ağrısından muzdarip olan kişilerin bir sağlık uzmanına danışması önerilir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Karın ağrısı neden olur?

Karın ağrısının neddenleri, genellikle karın içindeki organların hastalıklarınından kaynaklanır. Ancak karın boşluğunda olmayan akciğer ve kalp gibi organların ağrıları da karın bölgesinde hissedilebilir. Karın ağrısının en sık görülen nedenleri;

  • İshal
  • kabızlık
  • Apandisit
  • Adet sancısı
  • Böbrek taşı
  • Kurşun ve morfin gibi madde zehirlenmeleri 
  • Safra kesesi taşları
  • Crohn hastalığı
  • Laktoz intoleransı
  • İç organ yırtılması

Yemeklerden sonra karın ağrısı neden olur?

Yemeklerden sonra görülen karın ağrısı çeşitli nedenlere bağlı ortaya çıkabilir. Özellikle ağır ve yağlı yemeklerden sonra görülen karın ağrısı safra kesesi taşına bağlı olabilir. Chron hastalığı, çölyak hastalığı da yemeklerden sonra karın ağrısına neden olabilir. Ayrıca bazı kişilerde  gastrokolik refleks çok güçlü ve bartılı olabilir. Gastrokolik refleks, kişinin yemek yemesi sonucu bağırsak hareketlerinin hemen uyarılması anlamına gelir. Yani kişibir şey yer yemez, kalın bağırsaklar harekete geçer, karın ağrısı ve tuvelete gitme ihtiyacı olur.  Aslında gastrokolik refleks bir hastalık değil, doğal bir reflekstir. Bu refleks ve sonuçları her kişide farklı olabilir. Bazı kişiler bu refleksi sık ve yoğun olarak yaşar. Bazı gıdalar ve sindirim bozuklukları, gastrokolik refleksin daha güçlü ve daha yoğun olmasına neden olur. Bunlar;

  • Kaygı ve stresli kişilik yapısı
  • Çölyak hastalığı
  • Crohn hastalığı
  • Yağlı gıdalar
  • Gıda alerjisi
  • Gıda intoleransı
  • Gastrit
  • Huzursuz bağırsak sendromu
  • İnflamatuar bağırsak hastalığı

Karın ağrısı yemeklerden bağımzız olarak da görülebilir.

Çocuklarda karın ağrısı neden olur?

Çocuklarda karın ağrısının bir çok nedeni vardır. Bazen altında ciddi bir sağlık problemi yatabilir. Bu yüzden karın ağrısının ciddiye alınması ve mutlaka doktora başvurulması gerekir. Çocuklarda görülen karın ağrısının muhtemel nedenleri şunlardır;

  • Gastroenterit, kabızlık, ishal, gıda zehirlenmesi, laktoz intoleransı gibi mide ve bağırsaklar ile ilgili sorunlar
  • Hepatit (karaciğer iltihabı)
  • Dalak yırtılması
  • Pankreas iltihabı (pankreatit)
  • Safra yolu iltihabı ve taşları
  • İdrar yolu enfeksiyonu
  • Endometriyoz 
  • Akut adrenal bez yetersizliği
  • Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü)
  • Anemi (kansızlık)
  • Kurşun zehirlenmesi 
  • Kullanılan bazı ilaçlar
  • Zatürre (pnömoni)
  • Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF)
  • Diabetus Mellitus (Şeker Hastalığı)
  • Yenidoğan koliği 

Bebeklerde karın ağrısı (kolik) neden olur?

Bebeklerde karın ağrısı kolik olarak da bilinir. Kolik ağrısı, sağlıklı normal bebekte, haftada 3 ya da 4 gün görülür. Kendini uzun süreli ağlama krizleri şeklinde belli eder. Kolik ağrıları 3. ya da 4. aydan sonra azalmaya başlar. Bebeklerde görüken bu karın ağrısının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak muhtemel nedenler arasında şunlar bulunmaktadır;

  • Sindirim sisteminin henüz tam olarak gelişimini tamamlamamış olması
  • Bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin miktarındaki değişiklikler
  • Besin alerjisi
  • Hazımsızlık
  • Aşırı beslenme
  • Az beslenme
  • Gaz çıkaramama
  • Stres

 

Karın ağrısı nedir ve neye bağlı olarak ortaya çıkabilir?

Karın ağrısı, karın bölgesindeki organlar veya yapıların hasar görmesi, enfeksiyon, iltihaplanma veya diğer rahatsızlıklar nedeniyle ortaya çıkan bir semptomdur. Karın bölgesi, göğüs boşluğu ve pelvis arasında yer alan ve karın duvarı, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler ve idrar yolları gibi birçok organ ve yapıyı içerir. Bu nedenle, karın ağrısı birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir.

Karın ağrısı, aşırı yemek yeme, gaz birikimi, kabızlık, ishal, adet dönemi, hamilelik veya stres gibi nedenlerden dolayı hafif ve geçici olabilir. Ancak, apandisit, safra kesesi hastalıkları, ülser, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, böbrek taşları, karaciğer hastalıkları ve kanser gibi daha ciddi sorunlar da karın ağrısına neden olabilir. Karın ağrısı, şiddetli ve/veya uzun süreli olduğunda mutlaka bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Karın ağrısı için hangi ilaçlar kullanılabilir?

Karın ağrısı için kullanılacak ilaçlar, ağrının nedenine bağlı olarak değişebilir. Örneğin, iltihabi bir durum veya enfeksiyon varsa, antibiyotikler reçete edilebilir. Mide asidinde artış veya ülser varsa, antiasitler veya proton pompa inhibitörleri (PPI) kullanılabilir. Ağrı kesiciler de, özellikle hafif ağrılar için kullanılabilir. Ancak, ağrının altında yatan neden teşhis edilmeden önce ağrı kesicilerin uzun süreli kullanımı önerilmez.

Karın ağrısı için hangi ilacın kullanılacağı, ağrının nedenine, kişinin tıbbi geçmişine ve diğer ilaçlarla etkileşimine bağlı olarak hekim tarafından belirlenir. Bu nedenle, herhangi bir ilaç kullanmadan önce, bir doktorla danışmak önemlidir.

Karın ağrısı nasıl rahatlatılabilir?

Karın ağrısı için birkaç yöntem ağrının rahatlamasına yardımcı olabilir:

Sıcak uygulama: Karın ağrısı, kas spazmlarına veya iltihaba bağlıysa, sıcak uygulama ağrının hafifletilmesine yardımcı olabilir. Isı, kan akışını artırarak ağrıya neden olan spazmları rahatlatır.

Soğuk uygulama: Soğuk uygulama, yaralanma veya iltihap nedeniyle oluşan ağrıda faydalı olabilir. Soğuk, kan damarlarını daraltarak iltihaplanma ve şişlikleri azaltabilir.

Ağrı kesiciler: Hafif karın ağrısı için reçetesiz ağrı kesiciler kullanılabilir. Ancak, ağrının altında yatan nedeni bilmek önemlidir. Bu nedenle, ağrı kesicilerin uzun süreli kullanımı önerilmez.

Sıvı tüketimi: Bazı karın ağrıları, vücudun sıvı ihtiyacını karşılamaması nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bol miktarda su içmek veya sulu yiyecekler tüketmek faydalı olabilir.

Diyet değişiklikleri: Bazı yiyecekler, özellikle baharatlı, yağlı veya asitli yiyecekler, karın ağrısına neden olabilir. Bu nedenle, diyet değişiklikleri yapmak ağrının hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Karın ağrısı belirtileri ciddi ise, hekiminize başvurmak önemlidir.

Karın ağrısı ciddi bir durumun belirtisi olabilir mi?

Evet, karın ağrısı ciddi bir durumun belirtisi olabilir. Karın ağrısı birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir ve bazı durumlarda ciddi bir tıbbi sorunun belirtisi olabilir. Örneğin, apandisit, safra kesesi hastalıkları, bağırsak tıkanıklıkları, ülser, bağırsak iltihabı gibi rahatsızlıklar karın ağrısına neden olabilirler. Bazı durumlarda, karın ağrısı hayatı tehdit eden bir durumun belirtisi olabilir, örneğin pankreatit veya aort anevrizması gibi durumlar. Bu nedenle, karın ağrısı ciddiye alınmalı ve bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

Karın ağrısı ne zaman acil tıbbi müdahale gerektirir?

Karın ağrısı bazı durumlarda acil tıbbi müdahale gerektirir. Bu durumlar şunları içerebilir:

Şiddetli karın ağrısı: Şiddetli ve dayanılmaz karın ağrısı, acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.

Kanama: Karın ağrısına kanama, özellikle mide veya bağırsak kanaması eşlik ediyorsa, acil tıbbi müdahale gerektirir.

Kusma: Aşırı kusma, karın ağrısının bir belirtisi olabilir ve özellikle de kanlı veya koyu renkli kusmalar eşlik ediyorsa acil tıbbi müdahale gerektirir.

Yüksek ateş: Yüksek ateş, karın ağrısının bir belirtisi olabilir ve özellikle de enfeksiyon nedeniyle oluşuyorsa acil tıbbi müdahale gerektirir.

Şok: Karın ağrısına şok eşlik ediyorsa, yani kan basıncı düşük ve kalp hızı yavaşsa, acil tıbbi müdahale gereklidir.

Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, kişi acilen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Karın ağrısı tedavisi nasıl yapılır?

Karın ağrısının tedavisi, altta yatan nedenlere ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişir. Karın ağrısının tedavisi, semptomları azaltmaya, tedavi edilebilir durumları tedavi etmeye ve ilerlemesini önlemeye odaklanır. Bazı yaygın tedavi seçenekleri şunları içerir:

İlaç tedavisi: Karın ağrısının tedavisinde kullanılan ilaçlar, ağrının nedenine ve şiddetine göre değişebilir. Ağrı kesiciler, antispazmodikler ve anti-enflamatuar ilaçlar, yaygın kullanılan ilaç türleridir.

Diyet değişiklikleri: Bazı durumlarda, diyette yapılan değişiklikler karın ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bazı yiyeceklerin tüketimi karın ağrısını artırabilirken, bazıları ağrıyı hafifletebilir. Doktor veya diyetisyen, belirli bir diyet planı veya beslenme önerileri sunabilir.

Cerrahi müdahale: Bazı durumlarda, karın ağrısının nedeni cerrahi müdahale gerektirebilir. Örneğin, safra kesesi taşı veya apandisit gibi bazı hastalıkların tedavisi cerrahi müdahale gerektirebilir.

Tedavi altındaki hastalığın yönetimi: Karın ağrısının altında yatan bir hastalık varsa, o hastalığın tedavisi de karın ağrısının kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.

Tedavi seçenekleri, semptomların şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişebilir. Herhangi bir belirti veya semptom varsa, bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

Yeni SSS


Sürekli uyku hali, bir kişinin gündüz vakti aşırı uyku isteğinin olması ve uyanık kalmakta güçlük çekmesi durumudur. Bunu, arada bir yorgunlıktan veya uykusuzluktan olan durum ile karıştırmamak gerekir. Sürekli uyku hali olan kişiler, yeterince uyumuş olmalarına rağmen bile gün b ...


Parol (parasetamol), ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaçtır. Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu bir üst sollunum yolları hastalığıdır. ...


Soğuk algınlığı, grip ve nezle, birbirleriyla karışabilen terimlerdir. Soğuk algınlığı burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı ve hafif öksürük ile kendini gösteren viral bir hastalıktır. Ateş nadir görülür. Çoğunlukla birkaç gün içinde iyileşir. Nezle, ...


Parol, 500 mg'lık tabletler şeklinde bulunur. İçindeki etkenmadde parasetemol adı verilen bileşiktir. Parol 500 mg tablet, gerekli oldukça her 4-6 saatte bir, 1 veya 2 tablet kullanılabilir. 1 günde en fazla 6 tablett alınabilir. ...


Parol 500 mg, etken maddesi parasetamol olan ve ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan bir ilaçtır. Yetişkinler ve 12 yaş üzerindeki çocuklarda önerilen doz, günde 4 kez 1 veya 2 tablet (500 mg) olacak şekildedir. Günde en fazla 6 tablet alınabilir. Günlü ...


Erkeklerde HPV belirtileri, vücutta tutulan bölgeye göre değişir. Bazen HPV enfeksiyonu belirti vermeyebilir.  En sık görülen belirtiler şunlardır;  Genital Siğiller: Erkekle ...


Arveles, etken maddesi diklofenak olan bir anti-inflamatuar ilaçtır. Anti-inflamatuar, iltihabı, şişliği ya da yangıyı azaltan veya yok eden ilaçlar için kullanılan bir ifadedir.Bu tür ilaçlar, genellikle ağrı ve şişliği hafifletmek için kullanılır. Eğer anti-inflamatuar etki isteniyorsa, Arveles ...


Minoset, ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaçtır. Ağrıyı gidermek ve ateşi düşürmek için kullanılır. Etken maddesi parasetamol adı verilen bir maddedir. Minoset daha çok baş ağrısı, diş ağrısı, kas ağrıları ve ...


Hayır. Hamilelik, döllenmeden 1 gün sonra fark edilemez. Hamileliğin kesin olarak tespit edilebilmesi için döllenmeden sonra en az 10-14 gün geçmesi gerekir. Çünkü, gebelik testlerinde kullanılan beta- ...


Hamileliğin en erken belirtisi, lekelenme olarak da bilinen implantasyon kanaması ve adet gecikmesidir. İmplantasyon kanaması, erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenmiş yumurtanın rahimin iç duvarına tutunması sırasında ortaya çıkan kanamadır. ...


Gebelik testinde ikinci çizginin silik çıkması, gebeliğin henüz erken gebelik olduğunu veya testin çok erken yapıldığını gösterir. Erken gebelik döneminde  veya testin erken yapılmasında, idrardaki beta-hCG hormonu henüz düşük se ...


Gebelik testinde çift çizgi çıkması, testin pozitif olduğu yani hamilelik anlamına gelir. Ancak bu bazen yanıltıcı olabilir. Genellikle çift çizgi, testin doğru yapıldığı ve hamileliğin var olduğu anlamına gelir. Çift çizgi, idrarda gebelik hormonu olan beta-hCG'nin tespit edildi ...


Kanal tedavisi sonrası genellikle aynı gün normal hayatınıza dönebilirsiniz. Anestezinin etkisi geçtikten sonra, günlük rutin aktivitelerinize devam edebilirsiniz. Ancak, dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;  Anestezinin etkisi tamamen ...


Kanal tedavisi sonrası ağrı hafif orta derecede bir ağrı olur ve bu ağrı genellikle ilk birkaç gün içinde hafifler ve tamamen geçer. Bu süre kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle 3 ...


Kanal tedavisi sonrası ağrıyı hafifletmek için uygulanabilecek bazı yöntemler aşağıdadır; 1. Ağrı Kesici Kullanmak İbuprofen veya asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler, hafif ila orta dereceli ağrıyı kontrol altına almaya ...