Kulak tıkanıklığı neden oluşur?
Kulak tıkanıklığı birçok nedenden kaynaklanabilir. Bunlar şunları içerebilir:
Kulak kiri: Kulak kiri, kulak kanalında birikerek tıkanıklığa neden olabilir. Kulak kiri, vücudun kendi kendini temizleme mekanizmasıdır, ancak bazı insanlarda fazla birikir.
Enfeksiyon: Kulak enfeksiyonları, kulak tıkanıklığına neden olabilir. Enfeksiyonlar, kulak kanalındaki iltihaplanma nedeniyle kulak tıkanıklığına yol açabilir.
Kulak tüpü: Kulak tüpü, orta kulakta basınç eşitlemesi sağlamak için kullanılır. Ancak bazen kulak tüpü tıkanabilir veya hareket edemeyebilir ve bu da kulak tıkanıklığına neden olabilir.
Alerjiler: Alerjiler, burun tıkanıklığına neden olabilir ve burun tıkanıklığı da kulak tıkanıklığına yol açabilir.
Basınç değişiklikleri: Uçak seyahatleri veya dağ tırmanışı gibi yüksek irtifalarda, kulak basıncındaki değişiklikler kulak tıkanıklığına neden olabilir.
Akustik travma: Yüksek ses seviyelerine maruz kalma, kulak tıkanıklığına neden olabilir. Örneğin, konserler, patlama veya silah atışı gibi yüksek ses seviyeleri kulaklarınıza zarar verebilir.
İç kulak hastalıkları: İç kulak hastalıkları, kulak tıkanıklığına neden olabilir. Örneğin, Meniere hastalığı gibi denge bozukluklarına neden olan durumlar kulak tıkanıklığına yol açabilir.
Kulak tıkanıklığı semptomları devam ederse veya ağrı, kulak akıntısı veya işitme kaybı gibi diğer semptomlar varsa, bir doktora danışmak önemlidir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Kulak hangi bölümlerden oluşur?
Kulak, işitme organıdır. En önemli görevi işitmeyi sağlamaktır. Kulak aynı zamanda denge üzerinde de etkili bir organdır. Kulak, dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur. Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak kanalı olmak üzere iki kısımdan oluşur. Orta kulak, temporal kemik adı verilen bir kemik içerisindeki boşlukta bulunur. İç kulak östaki borusu ile yutağa bağlıdır. Bu kanal sayesinde kulakta iç ve dış basınç dengelenir. Normalde kapalı olan östaki borusu, yutkunma ve esneme ile birlikte açılır. İç kulak ise işitme ile ilgili en önemli bölümdür. İç kulakta, işitme ile ilgili kısma salyangoz adı verilir. Bu yapının içinde sıvı bulunmaktadır. İç kulak ayrıca denge sağlanmasında da önemli rol oynar.
KBB nedir?
KBB, kulak burun boğaz hastalıklarının kısaltılmış halidir. Kulak burun boğaz hastalıkları, tıpta bir uzmanlık alanıdır. Kulak burun boğaz (KBB) uzmanı, kulak, burun ve boğaz ile baş ve boyun bölgesinin hastalıkalrı konusunda eğitim görmüş doktorlardır.
KBB bölümünden nasıl randevu alınır?
KBB bölümü, kulak burun ve boğaz hastalıklarına bakan bir bölümdür. Devlet hastanelerineki KBB bölümünden randevu, Alo 182 veya internette Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) sistemi üzerinden alınabilir. Özel hastaneye gitmek isterseniz, randevu almak için gitmek istediğiniz özel hastanenin telefonunu arayarak ya da eğer mevcutsa web sitesi üzerinden randevu alabilirsiniz.
Mastoidit nedir ?
Mastoidit, mastoid kemiğin iltihaplanmasıdır. Bu kemik, kafatasını oluşturan kemiklerdendir ve kulak kepçesinin hemen arkasında bulunur. Mastoid kemik gözenekli yapıdadır ve buradaki gözenekli yapının iltihabına mastoidit adı verilir. Akut ve kronik olmak üzere iki türü vardır. Akut mastoidit genellikle orta kulak iltihabı sonucu oluşur, kronik mastoidit ise kronik orta kulak iltihabı nedeniyle ortaya çıkar. Mastoidit eskiden daha nadir görülürken, son yıllarda yaygın antibiyotik kullanımına bağlı gelişen bakteri direnci ve yanlış antibiyotik kullanımına bağlı daha sık görülmeye başlanmıştır.
Hareket hastalığı nedir?
Hareket hastalığı, insanların belirli hareketleri veya ortamları deneyimlerken hissettikleri rahatsızlıktır. Bu his genellikle baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, terleme ve baş ağrısı gibi semptomlarla ilişkilendirilir. Hareket hastalığı, insanların araç, gemi, uçak veya tren gibi taşıtlarda seyahat ederken veya sanal gerçeklik gibi teknolojileri kullanırken yaygın olarak görülür. Bununla birlikte, bazı insanlar hareket hastalığı deneyimleyebilirler, örneğin uzun süreli oyun oynarken veya okuyarak.
Hareket hastalığı, beyindeki denge merkezinin karıştırıcı sinyalleri yorumlamasından kaynaklanır. Bu, iç kulağın hareket algılama ve denge işlevlerinden kaynaklanabilir. Hareket hastalığına karşı alınabilecek önlemler arasında doğru oturma pozisyonu, antiemetik ilaçlar ve gözleri kapatma gibi yöntemler yer alır.
Kulak yapısı nasıldır?
Kulak yapısı, dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur.
Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolunu içerir. Kulak kepçesi, ses dalgalarını toplar ve dış kulak yoluna yönlendirir. Dış kulak yolunda, kulak kirinin üretildiği kıllar ve bezler vardır. Dış kulak yolunun sonunda, kulak zarı olarak bilinen ince bir zar vardır.
Orta kulak, kulak zarının arkasında yer alır ve küçük kemikçiklerden oluşur. Bu kemikçikler, kulak zarından gelen ses titreşimlerini iç kulağa iletmek için birbirine bağlanır. Orta kulak ayrıca, Eustaki kanalı olarak bilinen bir tüp aracılığıyla burun ve boğaza bağlanarak, orta kulak basıncını dengelemeye yardımcı olur.
İç kulak, kohlea ve vestibüler sistem olmak üzere iki bölümden oluşur. Kohlea, iç kulakta spiral şeklinde bir yapıdır ve sesin işitilmesi için gerekli olan koklear siniri içerir. Vestibüler sistem, kulakta denge ve pozisyonun algılanması için önemli olan üç yarım daire kanalı ve iki sakkul ve üretrikül adı verilen iki kesecikten oluşur.
Bu üç bölüm, işitme ve dengeyi sağlamak için birlikte çalışır. Ses dalgaları, dış kulaktan kulak zarına ulaşır ve orada kemikçikler tarafından alınarak orta kulağa iletilir. Orta kulaktaki kemikçiklerin titreşimleri, iç kulağın koklear bölgesindeki sıvıların hareketini tetikleyerek işitme siniri üzerinden beyne sinyal gönderir. Aynı zamanda, iç kulaktaki vestibüler sistem, başın ve vücudun pozisyonunu, hareketlerini ve dengesini algılamak için hareket sinyalleri gönderir.
Kulak enfeksiyonları nelerdir?
Kulak enfeksiyonları, kulak bölgesindeki enfeksiyonlarla ilişkili bir dizi durumu ifade eder. Kulak enfeksiyonları, farklı bölümleri etkileyebilir ve bazıları şunlardır:
Orta kulak enfeksiyonu: Orta kulak, kulak zarının arkasında yer alan ve işitme kemiklerinden oluşan bir bölümdür. Bu bölgede meydana gelen enfeksiyonlara orta kulak enfeksiyonu denir. Orta kulak enfeksiyonu genellikle, sinüs enfeksiyonları, soğuk algınlığı veya boğaz enfeksiyonları gibi solunum yolu enfeksiyonları sonrasında gelişebilir. Bu enfeksiyonlar genellikle, kulakta ağrı, işitme kaybı, ateş ve kulakta sıvı birikmesi gibi belirtilere neden olur.
Dış kulak enfeksiyonu: Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolunu içeren kulak bölgesinin dışındaki bölümdür. Dış kulak enfeksiyonu, genellikle nemli ortamlarda veya kulakta yabancı bir nesne kalması sonucu oluşabilir. Bu enfeksiyonlar, kulakta ağrı, kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve kulak akıntısı gibi belirtilere neden olabilir.
İç kulak enfeksiyonu: İç kulak, kulak zarının arkasındaki kohlea ve vestibüler sistemden oluşan bölümdür. İç kulak enfeksiyonu, genellikle viral bir enfeksiyon sonrasında ortaya çıkar ve denge kaybı, baş dönmesi, işitme kaybı ve kulak çınlaması gibi belirtilere neden olabilir.
Kulak enfeksiyonları, tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara neden olabilir, bu nedenle enfeksiyon belirtileri fark edildiğinde doktora başvurmak önemlidir. Antibiyotikler, ağrı kesiciler ve diğer tedaviler kulak enfeksiyonları için kullanılabilir.
Kulakta enfeksiyon belirtileri nelerdir?
Kulak enfeksiyonları belirtileri, enfeksiyonun tipine ve ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak kulak enfeksiyonu belirtileri şunları içerebilir:
Kulak ağrısı: Kulak enfeksiyonunun en yaygın belirtisi kulak ağrısıdır. Bu ağrı, hafiften şiddetliye kadar değişebilir ve genellikle tek taraflıdır.
İşitme kaybı: Kulak enfeksiyonu nedeniyle işitme kaybı yaşanabilir. İşitme kaybı genellikle geçicidir ve enfeksiyon tedavi edildiğinde geri dönebilir.
Kulakta dolgunluk veya basınç hissi: Kulak enfeksiyonu olan kişiler kulaklarında dolgunluk veya basınç hissi yaşayabilirler.
Kulak akıntısı: Kulak enfeksiyonu olan kişilerde kulak akıntısı görülebilir. Bu akıntı genellikle sarı veya yeşil renklidir.
Baş dönmesi: Kulak enfeksiyonu, denge sistemine etki edebilir ve baş dönmesi gibi belirtilere neden olabilir.
Kulak çınlaması: Kulak enfeksiyonu, kulak çınlaması veya kulakta çıtırtı hissi gibi işitsel yanılsamalara neden olabilir.
Ateş: Bazı kulak enfeksiyonları ateşe neden olabilir.
Kulak enfeksiyonları belirtileri, enfeksiyonun türüne ve kişinin yaşına bağlı olarak değişebilir. Kulak enfeksiyonu belirtileri fark edildiğinde, doktorunuza başvurmanız önerilir.
Kulak enfeksiyonları nasıl tedavi edilir?
Kulak enfeksiyonları, enfeksiyonun tipine ve ciddiyetine bağlı olarak farklı şekillerde tedavi edilir. Ancak genellikle kulak enfeksiyonları, aşağıdaki tedavi yöntemlerinin bir veya birkaçını içerir:
Antibiyotikler: Kulak enfeksiyonunun bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle oluşması durumunda, doktorlar genellikle antibiyotik ilaçlar reçete ederler. Antibiyotikler, enfeksiyonun neden olduğu iltihaplanma ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
Ağrı kesiciler: Kulak enfeksiyonları, kulakta şiddetli ağrıya neden olabilir. Doktorlar, ağrıyı hafifletmek için ağrı kesici ilaçlar reçete edebilirler.
Kulak damlaları: Kulak enfeksiyonu olan kişilere kulak damlaları reçete edilebilir. Bu damlalar, enfeksiyonun neden olduğu ağrı ve rahatsızlığı hafifletmek için kullanılır.
Evde uygulanan tedaviler: Kulak enfeksiyonu tedavisinde evde uygulanabilecek bazı tedaviler de vardır. Örneğin, sıcak bir kompres, ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Ayrıca, kulaklarınızı temizleyerek ve nemlendirerek enfeksiyonu önleyebilirsiniz.
Cerrahi müdahale: Nadiren, kulak enfeksiyonlarına cerrahi müdahale gerekebilir. Bu, özellikle orta kulak enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonlarda geçerlidir. Cerrahi müdahale genellikle, kulakta birikmiş sıvıyı boşaltmak veya kulak zarını tamir etmek için yapılır.
Kulak enfeksiyonları belirtileri fark edildiğinde, doktora başvurmak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek önemlidir. Tedavi edilmezse, kulak enfeksiyonları ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Kulakta çınlama nedenleri nelerdir?
Kulakta çınlama, birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı yaygın nedenler şunlardır:
İşitme kaybı: İşitme kaybı, kulakta çınlama nedeni olabilir. İşitme kaybı olan kişiler, daha yüksek bir sese ihtiyaç duyduklarından dolayı, kulakta çınlama hissi yaşayabilirler.
Kulak enfeksiyonları: Kulak enfeksiyonları, kulakta çınlamaya neden olabilir. Bu enfeksiyonlar, kulak zarında ve kulak kanalında iltihaplanmaya yol açabilir.
Kulak içi basınç: Kulak içi basınçta bir değişiklik, kulakta çınlamaya neden olabilir. Bu, uçak seyahati sırasında veya su altında dalış yaparken olabilir.
Stres ve anksiyete: Stres ve anksiyete, kulakta çınlama nedeni olabilir. Stres ve kaygı, vücuttaki adrenalin ve kortizol hormonlarının salınımına neden olabilir, bu da kulakta çınlamaya neden olabilir.
İlaç yan etkileri: Bazı ilaçlar kulakta çınlamaya neden olabilir. Özellikle yüksek dozlarda alınan aspirin ve antibiyotikler gibi bazı ilaçlar, kulakta çınlamaya neden olabilir.
Kulak travması: Kulak travması, kulakta çınlamaya neden olabilir. Bu, kulaklara zarar veren gürültülü bir patlama, yüksek sesle müzik dinleme veya kafaya aldığınız bir darbe gibi olaylar sonucu olabilir.
Meniere hastalığı: Meniere hastalığı, iç kulakta basınç artışına ve sıvı birikimine neden olur. Bu durum, kulakta çınlama, baş dönmesi ve işitme kaybına neden olabilir.
Tinnitus: Tinnitus, kulakta çınlamanın kendisi olabilir. Bu durum, birçok farklı nedenle ilişkili olabilir ve tedavi edilmesi gerekebilir.
Kulakta çınlama şikayeti, uzun süreli olursa, bir doktora görünmek önemlidir. Doktor, nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi önerebilmek için bir dizi test yapabilir.
Yeni SSS
Diz protezi ameliyatı yapan doktorlar Ortopedi ve Travmatoloji bölümü doktorlarıdır. Diz protezi ameliyatı, kalça protezi ameliyatına benzer şekilde, diz eklemindeki hasarlı kemik ve kıkırdağın yapay parçalarla değiştirildiği cerrahi bir işlemdir. Bu ameliyat da diz ağrısını azal ...
Kalça protezi ameliyatı yapan doktorlar Ortopedi ve Travmatoloji bölümü doktorlarıdır. Ortopedi ve Travmatoloji, kas ve iskelet sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp dalıdır. Kalça protezi ameliyatı, kalça eklemindeki hasarlı kemik ve kıkırdağın yapay pa ...
Kuduz, memeli hayvanların merkezi sinir sistemini etkileyen viral bir enfeksiyondur. İnsanlar da dahil olmak üzere tüm memeliler bu hastalığa yakalanabilir. Kuduz virüsü, enfekte bir hayvanın salyası (tükürük) ile temas yoluyla bulaşır. Genellikle ısırık yoluyla bulaşsa da, nadiren de olsa açık y ...
Kuduz, memeli hayvanların merkezi sinir sistemini etkileyen viral bir enfeksiyondur. İnsanlar da dahil olmak üzere tüm memeliler bu hastalığa yakalanabilir. Kuduz virüsü, enfekte bir hayvanın salyası (tükürük) ile temas yoluyla bulaşır. Genellikle ısırık yoluyla bulaşsa da, nadiren de olsa açık y ...
Rektum tümörü ya da rektum kanseri, kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda gelişen anormal hücre büyümesidir. Bu tümörler iyi huylu (kanserli olmayan) veya kötü huylu (kanserli) olabilir. Kötü huylu rektum tümörleri, rektum kanseri olarak adlandırılır. ...
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve başlamasıyla karakterize edilen ciddi bir uyku bozukluğu durumudur. Bu durum, uyku kalitesini düşürür, gündüz yorgunluğuna neden olur ve tedavi edilmezs ...
Tonsillektomi, bademciklerin cerrahi olarak alınması işlemidir. Genellikle tekrarlayan bademcik enfeksiyonları, uyku apnesi veya bademciklerin aşırı büyümesi gibi durumlarda uygulanır. Tonsillektom ...
Kriptik tonsillit, bademciklerin yüzeyinde bulunan kript adı verilen küçük çukurlarda oluşan bir enfeksiyon türüdür. Bu kriptlerde biriken yiyecek artıkları, ölü hücreler ve bakteriler enfeksiyona neden olabilir. Kriptik tonsillit, genellikle bakteriyel bir enfeksiyon olmakla bir ...
Stres kırığı, kemiğe tekrarlayan yüklenmeler sonucu oluşan küçük çatlaklardır. Genellikle sporcularda veya ani aktivite artışı yaşayan kişilerde görülür. Ayağınızdaki stres kırığı, muhtemelen aşırı kullanım veya yanlış teknikle yapılan bir aktiviteden kaynaklanmıştır. Tedavi, kırığın şi ...
Subklinik hipotiroidi, tiroid bezinin yeterince hormon üretmediği ancak belirtilerin henüz ortaya çıkmadığı veya çok hafif olduğu bir durumdur. Kan testlerinde TSH hormonu yüksek, ancak serbest T4 ve T3 hormonları normal seviyelerdedir. ...
İzmir tüp bebek uygulayan doktorlar genellikle kadın hastalıkları ve doğum doktorlarıdır. Üroloji uzmanları da erkek infertilitesi (kısırlık) tedavisi kapsamında tüp bebek sürecine dahil olabilirler. ...
HIFU (Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason), prostat kanserinin ameliyatsız tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, yüksek enerjili ultrason dalgaları kullanılarak kanserli prostat dokusu hedeflenir ve ısıtılarak yok edilir. HIFU tedavisi üroloji uzmanları tarafından ...
HIFU prostat tedavisi uygulayan doktorlar, üroloji doktorlarıdır. HIFU (yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason) ile prostat tedavisi, prostat kanseri tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu yöntemde, y ...
Su buharı ile prostat ameliyatı yapan doktorlar üroloji doktorlarıdr. Su buharı tedavisi (REZUM), iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu ...
Tarlusal, medroksiprogesteron asetat içeren bir ilaçtır. Bu, kadın hormonlarından biri olan progesteronun sentetik bir türevidir. Genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır; Düzensiz ve anormal rahim kanamalarının tedavisinde kullanılır. Hormonal dengesizlikler veya diğer tıb ...