Pnömotoraks belirtileri nelerdir?

Pnömotoraks, akciğer sönmesi olarak da bilinir. Pnömotoraksın belirtileri hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Pnömotoraksta genellikle ani başlayan ve şiddetli bir göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı görülür. Eğer kaçak büyük ve akciğer sönmüşse, hastada ani tansiyon düşmesi ve şok gelişebilir. Bunun dışında öksürük, nabızda hızlanma ve dudaklarda morarma gibi belirtiler de görülebilir. Bazı pnömotoraks hastalarında ise hiç bir belirti olmayabilir. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Akciğerlerde sorun olduğu nasıl anlaşılır?

Akciğerler, solunum sisteminin en öenmli parçasıdır. Akciğerler, göğüs kafesinin içinde bulunur. Nefes alınca genişler, verince büzülür. Etrafı kaburgalar tarafından sarılan süngerimsi yapıda ve elastik bir organdır. Görevi, kanıın oksijenlenmesini sağlamaktır. Akciğeri tutan herhangi bir hastalık, akciğerin çalışmasını bozar ve hırıltılı solunum, öksürük, horlama, balgam, ağızdan öksürükle birlikte kan gelmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yan ağrısı, sırt ve omuz ağrısı, zayıflama, halsizlik, iştahsızlık, gece terlemesi ve ateş gibi belirtilere neden olabilir.

Akciğerde sorun olup olmadığınasıl anlaşılır ?

Akciğerler solunum sistemini oluşturan en önemli organlardır. Göğüs kafesi içerisinde bulunurlar. Akciğer ile ilgili bir soun olduğunda, yani akciğerleri tutan bir bir hastalık olduğunda görülen başlıca belirtiler, öksürük, balgam, hırıltılı solunum, horlama, ağızdan öksürük ile birlikte kan gelmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yan ağrısı, sırt ağrısı, omuz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık, gece terlemesi ve ateştir. Bunların hepsi aynı anda görülmeyebilir. Bu belirtiler akciğerdeki hastalığın türüne göre değişir. 

Atelektazi nedir?

Atelektazi bir akciğer hastalığıdır. Akciğeri oluşturan küçük hava keseciklerinin (alveol) bir kısmının ya da tamamının büzüşmesi durumudur. Atelektazi sonucunda akciğerin o bölgesine hava dolmaz ve solunum olayı aksar. Büzüşen bölgede karbondioksit ve oksijen alışverişi gerçekleşmez. Akciğerdeki çökme o bölgede şiddetli bir ağrıya neden olur.  

Bronkoskopi olan hastaların yorumları nelerdir?

Bronkoskopi işlemi sırasında ve sonrasında birçok hasta farklı yorumlar yapabilir. Bazı hastalar işlem sırasında hiç zorlanmadığını hissederken, bazıları ise işlemin kendilerine zor geldiğini hissedebilirler.

Bir çok hasta işlemi anestezi altında rahat bir şekilde uyuyarak geçirirken bazıları da işlem sırasında kendilerini rahatlatan bir sedasyon (sakinleştirici) ile işlemi geçirebilirler. Ancak, bazı hastalar işlem sırasında biraz rahatsızlık hissederler. Bu durum genellikle anestezi uzmanları tarafından kontrol edilebilir ve rahatlatıcı ilaçlarla tedavi edilebilir.

İşlem sonrasında, birçok hasta boğaz ağrısı, öksürük veya hafif kanama gibi durumlar yaşayabilirler. Ancak, bunlar genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. İşlemden sonra, doktorlar genellikle hastaların birkaç saat daha gözlem altında kalmalarını önerirler.

Bazı hastalar bronkoskopi sonrasında kaygı veya stres yaşayabilirler. Bu durumda, destekleyici bir terapist veya danışman ile çalışmak faydalı olabilir.

Özetle, bronkoskopi işlemi farklı hastalar için farklı şekilde yorumlanabilir.  Ancak, genellikle işlem sırasında ve sonrasında alınan önlemlerle, hasta rahat bir şekilde iyileşebilir ve sonuçlarla ilgili bilgi edinir.

Bronkoskopi nedir? Neden yapılır?

Bronkoskopi, solunum yollarını incelemek ve örnekler almak için kullanılan bir tıbbi işlemdir. Bu işlem sırasında, bir esnek veya sert bir tüp (bronkoskop) solunum yollarına yerleştirilir ve solunum yollarının içini görüntülemek için bir kamera kullanılır. Bronkoskopi genellikle bir anestezi altında yapılır.

Bronkoskopi sonrası dönemde hasta yorumları farklı olabilir. İşlem sırasında kullanılan anestezi, solunum yollarının tahriş olmasını ve bronkoskopi sonrası öksürük veya boğaz ağrısı gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca, işlem sırasında alınan örneklerin sonuçlarına göre, tedavi veya ilave testler gerektiren durumlar ortaya çıkabilir.

Ancak, genel olarak bronkoskopi, tanı ve tedavi için faydalı bir işlemdir. İşlem sırasında solunum yollarındaki anormallikler tespit edilebilir ve örnekler alınarak kanser, enfeksiyon veya inflamasyon gibi durumların teşhisi yapılabilir. Bronkoskopi sonrasında, doktorlar elde edilen verilere göre uygun bir tedavi planı oluşturabilirler.

Özetle, bronkoskopi işlemi, solunum yollarını inceleyerek bazı hastalıkların (durumların) tespit edilmesi ve tedavi edilmesi için uygulanan bir işlemdir. Ancak, işlem sonrası bazı semptomlar yaşanabilir ve alınan örneklerin sonuçlarına göre ilave testler veya tedaviler gerekebilir.

Sigara içmenin zararları nelerdir?

Sigara içmenin zararları oldukça fazladır. İşte sigara içmenin olası zararlarından bazıları:

Kanser riski: Sigara içmek, akciğer kanseri, gırtlak kanseri, yemek borusu kanseri, mesane kanseri, pankreas kanseri ve diğer birçok kanser türü için risk faktörüdür.

Kalp hastalıkları: Sigara içmek kalp krizi, inme ve diğer kalp hastalıklarına neden olabilir.

Solunum yolu hastalıkları: Sigara içmek, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım, bronşit ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.

Gebelik komplikasyonları: Sigara içmek, doğum kusurları, düşük ve erken doğum riskini artırır.

Cilt problemleri: Sigara içmek, cildinizin sağlığını da olumsuz etkiler ve cilt yaşlanmasına neden olabilir.

Diş ve diş eti hastalıkları: Sigara içmek, diş ve diş eti hastalıklarına neden olabilir ve dişlerin sararmasına yol açabilir.

Koku ve tat duyularını etkileme: Sigara içmek, koku ve tat alma duyularınızı etkileyebilir ve yeme alışkanlıklarınızı değiştirebilir.

Sigara içmek birçok sağlık sorununa neden olabilir ve sigara içenlerde ölüm riski daha yüksektir. Sigara içenlerin sigarayı bırakmaları, sağlıkları açısından önemlidir ve bu durumda tıbbi yardım almak, nikotin bantları ve diğer nikotin ikame tedavileri gibi yardımcı yöntemler kullanılabilir.

Bronkovasküler yapılarda belirginleşmeler ne demek?

Akciğer filmi ile ilgili raporlarda geçen bronkovasküler yapılarda belirginleşmeler ya da artış ifadesi merak edilmektedir.  Akciğerde “bronkovasküler yapılarda artma ya da belirginleşme” ifadesi akciğerdeki bir hastalığın tanısı açısından çok önemli bir bulgu değildir. Bu durum daha çok bronşit yani akciğerlerde bulunan ve bronş adı verilen hava yollarının iltihabı durmunda görülür. Ancak sadece film raporundaki bu ifade dikkate alınarak herhangi bir hastalık tanısı konmaz. 

Amfizematöz havalanma artışı ne demek?

Amfizematöz havalanma artışı, akciğer filmi raporlarında geçen ve merak edilen bir ifadedir. Amfizematöz havalanma artışı, nefes alma sırasında solunum ile akciğerlere alınan havanın tam olarak geri boşaltılamamasına bağlı ortaya çıkan bir durumdur.Amfizem, akciğer içerisinde bulunan ve hava kesecikleri adı verilen alveollerin hasar görmesi sonucu oluşan bir akciğer hastalığıdır. Solunum ile alınan hava içindeki oksijen, alveollerden kana geçer. Bu yüzden alveollerin hasarlanması sonucu yapısının bozulması, akciğerdeki havanın kana geçmesini engeller. Amfizemli akciğer, akciğer filmlerinde daha siyah görünür. 

Sigara içmenin akciğer sağlığına etkileri nelerdir?

Sigara içmek, akciğer sağlığına ciddi zararlar veren bir alışkanlıktır. Sigara içmek, solunum sistemindeki birçok organı etkiler ve akciğerlerde birçok sağlık sorununa neden olabilir. Aşağıda, sigaranın akciğer sağlığına etkileri sıralanmaktadır:

Kronik bronşit: Sigara içmek, bronşları ve akciğerleri tahriş ederek kronik bronşit riskini artırır. Kronik bronşit, öksürük, balgam, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi belirtilere neden olabilir.

KOAH: Sigara içmek, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi akciğer hastalıklarına neden olabilir. KOAH, akciğerlerde hava akışının sınırlanması ile karakterizedir ve öksürük, nefes darlığı ve hırıltılı solunum gibi semptomlara neden olabilir.

Akciğer kanseri: Sigara içmek, akciğer kanseri gibi ölümcül bir kanser türüne neden olabilir. Sigara içmek, akciğerlerdeki hücreleri hasarlandırır ve kanser riskini artırır.

Akciğer enfeksiyonları: Sigara içmek, akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir. Sigara içmek, akciğerlerdeki savunma mekanizmalarını zayıflatır ve enfeksiyon riskini artırır.

İnflamasyon: Sigara içmek, akciğerlerde iltihaplanmaya neden olabilir. İltihap, akciğerlerin normal fonksiyonlarını bozarak solunum sorunlarına neden olabilir.

Diğer sağlık sorunları: Sigara içmek, akciğerlerdeki sağlık sorunlarına ek olarak kalp hastalığı, inme, damar hastalıkları, ve kanser gibi birçok ciddi sağlık sorununa neden olabilir.

Sigara içmek, akciğer sağlığına ciddi zararlar veren bir alışkanlıktır. Sigara içmeyi bırakmak, akciğerlerdeki sağlık sorunlarını azaltır ve sağlıklı bir yaşam sürmek için önemlidir.

Akciğer enfeksiyonları neden olur ve nasıl tedavi edilir?

Akciğer enfeksiyonları, bakteri, virüs, mantar veya diğer mikroorganizmaların akciğerlerde enfeksiyona neden olduğu bir durumdur. Akciğer enfeksiyonları birçok farklı türde olabilir, ancak en yaygın olanları zatürre (pnömoni) ve bronşit'tir.

Akciğer enfeksiyonları, solunum yolu yoluyla bulaşabilir. İnsanlar, enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında ortaya çıkan damlacıkların havada kalmasıyla enfekte olabilirler. Ayrıca, kirli eller veya eşyalar aracılığıyla da bulaşabilir.

Akciğer enfeksiyonlarının belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, balgam üretimi, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk ve halsizlik yer alır.

Akciğer enfeksiyonlarının tedavisi, enfeksiyonun tipine ve şiddetine bağlıdır. Tedavi genellikle antibiyotikler, antiviral ilaçlar veya antifungal ilaçlar içerir. Semptomları hafifletmek için ağrı kesiciler ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir.

Tedavi sırasında hastaların yeterli miktarda sıvı alması önerilir ve dinlenmeleri önemlidir. Ayrıca, solunum egzersizleri ve solunum terapisi de nefes darlığı ve diğer semptomları hafifletmek için yapılabilir.

Akciğer enfeksiyonları tedavi edilmezse, ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında akciğer absesi, akciğer fibrozu, septisemi, solunum yetmezliği ve ölüm yer alır. Bu nedenle, semptomlar ortaya çıktığında, tıbbi yardım alınması önemlidir.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...