Prostat kanseri en çok hangi organlara sıçrar?

HIFU ya da fokal tedavi; yüksek enerjili ses dalgaları vasıtasıyla prostat kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. HIFU yönteminde, prostat bezi içindeki kanserli doku, en modern ve yüksek teknoloji içeren görüntüleme yöntemleri aracılığıyla tam olarak tespit edilir, hedeflenir ve “nokta atışı” ile bu hedeflere yüksek enerjili ses dalgaları gönderilir. HIFU ile prostat kanseri tedavisinde amaç, sadece prostat bezinin içindeki küçük kanserli alanı ortadan kaldırmaktır. Detaylar için tıklayın.

Prostat kanseri belirtileri hastalığın evresine göre deşişir. Hastalığın erken döneminde herhangi bir belirti yoktur. Bu dönemde hastalık ancak kan PSA değerindeki yükselme ya da prostat muayenesinde şüpheli bir durum olması nedeniyle yapılan prostat biyopsisi ile tespit edilebilir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte görülen belirtiler şunlardır;

• İdrar yapmada güçlük 
• İdrar akım hızında azalma 
• Menide kan 
• İdrarda kan 
• Boşalma sırasında ağrı
• Kasık bölgesinde hissedilen rahatsızlık 
• Kemik ağrıları
• Sertleşme bozukluğu.

Prostat kanseri erkeklerde sık görülür? Daha çok yaşlılık hastalığıdır. Yani 50 yaş erkeklerde daha sık görülür. Ne yazık ki sinsi bir hastalıktır. Yani prostat kanseri, ilk zamanlar bir belirti vermez. Hastalık diğer organlara sıçrayabilir ve kendini  o zaman belli eder. Peki prostat kanseri ik önce nereye yayılır? Prostat kanseri kan yoluyla omorga ve kalça kemiklerine yayılır. Lenf yollarıylada leğen boşluğundaki lenf bezlerine sıçrar. Daha detaylı bilgi için Prostat kanseri nedir? makalesini okuyunuz. 

Prostat kanseri, kemiklere yayılmayı seven bir kanser türüdür. Hastalık eğer, erken evrede tespit edilip tedavi edilmez ise zamanla lenf bezlerine, kemiklere ve akciğerlere yayılabilir. Buna metastatik prostat kanseri adı verilir. Prostat kanserinin en sık yayıldığı kemikler omurga kemikleri, kaburga kemikleri ve leğen kemikleridir. Diğer kemiklere de yayılabilir. Kemiklere sıçradığında, kemiğin bulunduğu bölgeye göre o bölgede ağrı veya kırıklar olabilir. Kan kalsiyum seviyesi yükselebilir. Özellikle omurga kemiklerine yayıldığında, omurga kemiklerinde hayatı tehtit edici kırıklar, felçler ortaya çıkabilir. 

Lokalize prostat kanseri, prostat bezinin içinde olan, henüz prostat bezinin dışına çıkmamaış olan prostat kanseri anlamına gelir. Prostat kanseri,erkeklerde sık görülen bir kanserdir. Prostat, bezlerden ve kanallardan oluşan bir salgı bezidir. Buradaki hücrelerin kontrol edeşlemeyen çoğalması sonucu kanser oluşur. 

Yapılan çalışmalar, haftada 2 ile 4 kez boşalan erekeklerin prostat kanserine daha az yakalandığını göstermiştir. Ayrıca daha az partneri olan ve ilk cinsel ilişki yaşı daha ileri olan erkeklerde prostat kanseri görülme riski  azalmaktadır.

İsup prostat kanseri sınıflaması, uluslararası üropatoloji grubunun, Gleason skorlamasına göre yaptığı bir derecelendirmedir. Buna göre; 

isup 1 : Gleason skoru 1-6

isup 2 : Gleason skoru 7 (3+4)

isup 3 : Gleason skoru 7 (4+3)

isup 4 : Gleason skoru 8 (4+4, 3+5, 5+3)

isup 5 : Gleason skoru 9-10

Geç kalınmış prostat kanseri, prostat kanserinin prostat bezi dışına çıkması, lenf bezlerine veya akciğer, kemik gibi diğer organlara yayılması durumudur. Prostat kanseri, lokalize (prostat bezi içinde), lokal ileri (prostat bezinin dışına çıkmış ancak uzak organlara yayılmamış) ve metastaik (diğer organlara sıçramış) olmak üzere üç gruba ayrılır. Geç kalınmış prostattan kasıt, metastatik prostat kanseri anlaşılır. 

Kadınlarda prostat kanseri belirtileri yoktur. Çünkü kadınlarda prostat kanseri görülmez. Prostat bezi sadece erkeklerde var olan bir bezdir. Bu yüzden kadınlarda prostat kanseri görülmez. 

Prostat kanseri ameliyatından sonra PSA, bir süre sonra ölçülemez düzeyde olmalı. Prostat kanseri nedeniyle uygulanan radikal prostatektomi ameliyatından yaklaşık 1 ay sonra PSA düzeyinin ölçülemez (tespit edilemez) düzeyde olaması gerekir. PSA nın ölçülemez olarak kabul edilmesi için 0,1 ng/mL değerinin altında bir değerde olması gerekir.