Sakroileit hastalığına hangi bölüm bakar?

Sakroileit hastalığına bakan bölümler fizik tedavi ve rehabilitasyon , romatoloji , ortopedi ve travmatoloji ve algoloji bölümleridir. Sakroiliak eklem, omurganın alt ucu ile leğen kemiği arasında bulunan bir eklemdir. Sağ ve solda olmak üzere iki tanedeir. Sakroiliak eklem, diz eklemi ve kalça eklemi kadar hareketli değildir. hareket kabiliyeti 2-4 derece arasında değişir. Sakroiliak eklemin görevi, vücut ağırlığını her iki bacağa dengeli bir şekilde dağıtmaktır.

Sakroiliak eklemde meydana gelen yangıya (iltihaplanma) sakroileit denir. Bunun şeşitli nedenleri vardır. Eklem üzerine alınan darbeler, yaralanmalar, ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklar, osteoartrit (kireçlenme), bakterilerle oluşan enfeksiyon, hamilelik, her iki bacağın boyunun eşit olmaması gibi nedenlere bağlı olarak sakroileit gelişebilir. Sakroileit, sakroiliak eklemlerden birinde veya her ikisinde görülebilir.  Sakroileit; kalça, bel ve bacak ağrısına neden olabilir. Ağrılar, özellikle uzun süreli ayakta kalma ve koşma ile şiddetlenmektedir.

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Eklemler ağrıyınca yağmur mu yağar?

Eklemler ağrıyınca yağmur yağmaz. Ancak yağmurlu havalarda, havadaki basınç azalır ve nem oranında artış olur. Bu durum romatizma hastalarında eklemlerde ağrıya neden olur. Romatizma hastaları kuru ve sıcak havalarda daha rahat ederler.

 

Kırığın tam iyileşmesi için üzerinden bir kış geçmesi mi lazım?

Kırığın tam olarak iyileşmesi için üzerinden bir kış geçmesi lazım, kısmen doğruluk payı olan bir ifadedir. Kırık bir kemiğin kaynama sonrasında tekrar eski halini alması için kemikte bazı değişikliklerin meydana gelmesi gerekir. Genellikle bu süre bir yıldır. Yani üzerinden bir kış geçmesi bir yıla eşdeğer bir süredir.

Kıkırdak iğnesi eklemde biten suyu yeniler mi?

Aslında eklemin suyu bitmez, biten eklem aralığındaki kıkırdak dokusudur. Bu yüzden kıkırdak iğnesinin amacı biten suyu yenilemek değildir. Kıkırdak iğnesi, hastalığın erken evresinde eklem ağrısını azaltabilir, hastalığı durdurucu ya da önleyici bir etkisi yoktur.

Donuk omuz nedir?

Donuk omuz, en kısa ve basit tanımıyla omuz eklemini çevreleyen kapsülün yapışmasıdır. Omuz eklemi, üst kol (humerus), kürek kemiği ve köprücük kemiğinden oluşan bir eklemdir. Omuz eklemi, dışarıdan omuz kapsülü adı verilen bir yapı tarafından sarılıdır.  Donuk omuz, yapışkan kapsülit veya adezif kapsülit olarak da bilinir. Omuz ekleminde hareket kısıtlılığı, sertlik ve ağrı meydana gelir. 

El cerrahisi hangi bölüm?

El cerrahisi, omuzdan başlayıp parmak uçlarına kadar olan bölümün hastalıkları, yaralanmaları ve tedavisi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. El cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümlerinin bir üst uzmanlık dalıdır. 

Skolyoz ne demek?

Skolyoz, halk arasında omurga eğriliği olarak bilinen bir durumdur. Omurga (vertebra) kemiklerinin en sık görülen bozukluğudur. İleri evrelerde ciddi duruş bozukluklarına yol açar. Skolyoz, omurganın yapısal bozukluklarından ya da omurga dışı nedenlerden kaynaklanabilir. 

Skolyoz tedavisi nasıl olur?

Skolyoz tedavisi planlanırken omurgadaki eğrilik derecesi, hastanın yaşı, cinsiyeti ve eşlik eden hastalıkların olup olmadığına bakılır. Bazı skolyozların tedavisi için ameliyat gerekir. Ameliyast dışı skolyoz tedavileri arasında korse kullanımı ve bazı skolyoz egzersizleri bulunmaktadır.

Kemik ağrıları için hangi doktora gidilir?

Kemik ağrıları romatizmal hastalıklar, kemik kanseri, Paget hastalığı, kemik iltihabı, kırık, çatlak ve osteoporoz gibi durumlardan kaynaklanabilir. Kemik ağrısı olan bir kişi öncelikle ortopedi ve travmatolojibölümüne gitmelidir. Ortopedi doktoru gerektiğinde hastayı romatoloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon doktoruna yönlendirebilir.   

Kemiklerin iyileşmesini hızlandırmak için ne yapılabilir?

Kemiklerin iyileşme sürecini hızlandırmak için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz:

İyi beslenme: Kemiklerin iyileşmesi için yeterli besin alımı önemlidir. Kalsiyum, D vitamini, protein, fosfor, magnezyum gibi besin öğeleri kemik sağlığı için gereklidir. Süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, balık, yumurta gibi kalsiyum ve D vitamini kaynaklarını tüketmek önemlidir. Ayrıca yeterli miktarda protein alımı da önemlidir.

Hidrasyon: İyileşme sürecinde vücudun ihtiyaç duyduğu suyu almak önemlidir. Yeterli miktarda su içmek, dokuların ve hücrelerin sağlıklı çalışmasına ve iyileşmeye yardımcı olur.

Sigara ve alkol tüketiminden kaçınma: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, kemik iyileşmesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, iyileşme sürecinde sigara içmekten ve alkol tüketimini sınırlamaktan kaçınmalısınız.

Düzenli egzersiz: İyileşme sürecinde doktorunuzun önerdiği egzersizleri yapmak, kan dolaşımını artırır ve iyileşmeyi destekler. Ancak, doktorunuzun talimatlarına uygun olarak uygun egzersizleri yapmalısınız. Kırık bölgesini aşırı zorlamamak önemlidir.

Doktorunuzun önerdiği tedaviyi takip etme: Doktorunuzun önerdiği tedavi planına uyum göstermek iyileşmeyi hızlandırabilir. Önerilen ilaçları düzenli olarak kullanmak ve kontrolleri düzenli olarak takip etmek önemlidir.

Düşmeleri önleme: İyileşme sürecinde düşmeler kemikleri tekrar zarar gösterebilir. Düşmeleri önlemek için düşme riskini azaltan önlemler almak önemlidir. Denge egzersizleri yapmak, evde düzenlemeler yapmak (kaymayan zeminler, tutunma noktaları gibi) ve uygun ayakkabılar giymek düşme riskini azaltabilir.

Dinlenme: Kemiklerin iyileşmesi için yeterli dinlenme süresi vermek önemlidir. Doktorunuzun önerdiği şekilde aktiviteleri kısıtlamak ve istirahat etmek iyileşmeyi destekler.

Önemli olan, iyileşme sürecinde doktorunuzun önerilerine uymak ve kişisel durumunuza en uygun önlemleri almaktır.

Kemiklerdeki tümörler nasıl tedavi edilir?

Kemiklerdeki tümörlerin tedavisi, tümörün türüne, büyüklüğüne, yayılma derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Kemik tümörlerinin tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve kemoterapi, radyoterapi, cerrahi müdahale veya bir kombinasyonu kullanılabilir. İşte kemik tümörlerinin tedavi yöntemlerinin genel bir özeti:

Cerrahi müdahale: Kemik tümörlerinin tedavisinde cerrahi müdahale sıklıkla kullanılır. Bu, tümörün çıkarılmasını veya kemikteki etkilenmiş bölgenin çıkarılmasını içerebilir. Ameliyat sırasında, tümörün tamamen çıkarılması veya kemikteki hasarlı bölgenin alınması hedeflenir. Bazı durumlarda, çıkarılan kemik veya tümör sonrasında rekonstrüksiyon veya protezler kullanılabilir.

Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçların kullanılmasını içeren sistemik bir tedavi yöntemidir. Kemik tümörlerinin tedavisinde kemoterapi, cerrahi öncesi veya sonrasında tümörün boyutunu küçültmek, yayılmasını önlemek veya hücreleri öldürmek amacıyla kullanılabilir.

Radyoterapi: Radyoterapi, yüksek enerjili ışınların kullanılarak kanser hücrelerinin öldürülmesini hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Kemik tümörlerinin tedavisinde radyoterapi, tümörün büyüklüğünü azaltmak, tümör hücrelerini öldürmek veya metastazı kontrol altına almak için kullanılabilir. Radyoterapi bazen cerrahi müdahaleden önce veya sonra da kullanılabilir.

Hedefe yönelik tedaviler: Bazı kemik tümörlerinde hedefe yönelik tedaviler kullanılabilir. Bu tedaviler, tümör hücrelerinde belirli genetik veya biyokimyasal hedefleri hedef alarak kanser hücrelerinin büyümesini durdurmayı veya öldürmeyi amaçlar. Örneğin, tümördeki belirli bir genetik mutasyona yönelik hedefe yönelik ilaçlar kullanılabilir.

Tedavi planı, tümörün özelliklerine, hastanın sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak bireysel olarak belirlenir. Tedavi sürecinde, hastaların doktorlarıyla düzenli olarak iletişimde olmaları ve tedavi planına uymaları önemlidir.

Yeni SSS


Bağırsak sağlığı, genel sağlık için kritik öneme sahiptir ve doğru besinler tüketerek bağırsak florasını desteklemek mümkündür. Bağırsak sağlığını korumak, genel sağlığı desteklemek ve sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlamak için doğru besinlerin tüketilmesi büyük önem ta ...


Diyabet hastaları için diyet, kan şekerini dengede tutmak, sağlıklı bir kiloyu korumak ve diyabetle ilişkili olası komplikasyonları azaltmak amacıyla planlanır. Aşağıda genel bir diyet listesi sunulmaktadır. Ancak, diyetin bireysel ihtiyaçlara göre mutlaka bir diyetisyen veya dok ...


Hamileliğin ilk dört haftası, birçok kadın için fark edilmeyen ya da hafif belirtilerle geçebilen bir dönem olabilir. Bu dönemde, çoğu kadın sadece adet gecikmesi ile hamileliklerini fark edebilir. Ancak bazı kadınlar, erken gebelik belirtileri yaşamaya başlayabilir. 4 haftalık g ...


Alerji ilaçlarının yan etkileri, kullanılan ilacın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Antihistaminikler genellikle uyuşukluk, baş dönmesi, ağız kuruluğu ve uyku hali gibi yan etkilere yol açabi ...


Cilt lekeleri için etkili bir krem seçerken, lekenin türüne göre uygun bileşenler içeren ürünler tercih edilmelidir. C vitamini, lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcı olan güçlü bir antioksidan olup, cilt tonunu aydınlatır ve eşitler. Niacinamide (B3 vitamini) ise pigmentasyon ...


Varis tedavisi için evde yapılabilecek bazı uygulamalar, belirtileri hafifletmeye ve ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Öncelikle, düzenli olarak bacakları yüksekte tutmak, kanın bacaklarda birikmesini engelleyerek şişlik ve ağrıyı azaltabilir. Ayrıca, bacakları hafifçe yuk ...


Bağışıklık sistemini doğal yollarla güçlendirmek için dengeli bir beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stresten uzak kalmak önemlidir. Vitamin ve mineral açısından zengin gıdalar, özellikle C vitamini, D vitamini ve çinko gibi bağışıklık sistemini destekleyen besinler tüke ...


Çocuklarda demir eksikliği belirtileri, genellikle halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü ve huzursuzluk şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca, çocuklar daha çabuk yorulabilir, fiziksel aktivitelerde zorlanabilir ve okul başarısında düşüş yaşayabilirler. Dem ...


Bebeklerde demir eksikliği, büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebilir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Demir eksikliği olan bebeklerde halsizlik, aşırı uyuma, iştah kaybı, soluk cilt, ...


Kadınlarda demir eksikliği, özellikle adet kanamaları ve gebelik gibi durumlarla daha sık görülebilir. Demir eksikliğinin en yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, soluk cilt, baş dönmesi ve nefes darlığı bulunur. Ayrıca, kadınlarda demir eksikliği tırnaklarda kırılma, ...


Demir eksikliği belirtileri, vücudun yeterli miktarda demir alamaması sonucu ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, soluk cilt, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, ellerde ve ayaklarda soğuma gibi belirtiler bulunur. Ayrıca, demir eksikliği, tırnakla ...


Kalp krizi belirtileri genellikle göğüs ağrısı, baskı veya sıkışma hissi ile başlar ve bu ağrı bazen sol kola, çeneye, sırt üstüne veya mideye yayılabilir. Ayrıca nefes darlığı, aşırı terleme, baş dönmesi, bulantı ve çarpıntı gibi semptomlar da görülebilir. Kişi, genellikle kendi ...


Kolon kanseri belirtileri, genellikle hastalığın ileri evrelerine doğru belirginleşir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında karın ağrısı, gaz, şişkinlik ve düzensiz bağırsak hareketleri yer alır. Ayrıca, kanlı dışkı, dışkı şekli ve boyutunda deği ...


Yüksek tansiyon belirtileri her zaman görülmeyebilir. Ancak bazı kişilerde baş ağrıları, baş dönmesi, burun kanamaları, göğüs ağrıları ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, gözlerde bulanık görme, yorgunluk ve halsizlik de yüksek tansiyonun işaretleri olabilir. Bu belirtiler genel ...


Yorgun hissetme, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Fiziksel aşırı yüklenme, uykusuzluk, stres, depresyon, anemi, tiroit sorunları, beslenme eksiklikleri veya bazı kro ...