Sinüzit tekrarlama riski nedir?

Sinüzitin tekrarlama riski kişiden kişiye ve sinüzitin nedenine bağlı olarak değişebilir. Sinüzit, tekrarlayıcı veya kronik hale gelebilir. Risk faktörleri arasında şunlar bulunur:

İmmünite Zayıflığı: Bağışıklık sisteminin zayıflaması, tekrarlayan sinüzit vakalarına neden olabilir. HIV/AIDS gibi immün yetmezlik durumları veya immün sistem üzerinde etkisi olan diğer hastalıklar, sinüzit riskini artırabilir.

Burun Anatomik Yapısı: Bazı kişilerin burun yapısı, sinüslerin drenajının zorlaşmasına ve sinüzit riskinin artmasına neden olabilir. Burun septumu eğriliği, burun polipleri veya doğuştan gelen anatomik anomaliler, sinüzit oluşumuna katkıda bulunabilir.

Hava Kirliliği ve Alerjenlere Maruziyet: Kirli hava, sigara dumanı, toz, polen gibi alerjenlere maruz kalma sinüzit riskini artırabilir. Bu tür maddelere maruz kalan kişilerde sinüzit daha sık görülebilir.

Sigara İçme: Sigara içmek, sinüzit riskini artırır ve sinüzitin iyileşme sürecini zorlaştırabilir.

Kronik Rahatsızlıklar: Astım, kronik rinit, alerjik reaksiyonlar gibi kronik solunum yolu rahatsızlıkları sinüzit riskini artırabilir.

İkincil Enfeksiyonlar: Sinüzit, grip veya soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu tür enfeksiyonlar sık sık tekrarlandığında sinüzit riski artar.

Sinüzit tekrarlaması durumunda, altta yatan nedenin belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir. Doktorunuz, tekrarlayan sinüzit vakalarıyla ilgili size önerilerde bulunabilir ve altta yatan problemleri belirlemek için gerekli incelemeleri yapabilir. Önerilen tedavi planına uyum sağlamak ve tetikleyici faktörlerden kaçınmak, sinüzit tekrarlamasını önlemeye yardımcı olabilir.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Sinüzit nedir?

Sinüzit, kafatası kemiklerinin içinde bulunan içi hava ile dolu olan boşlukların iltihaplanması demektir.  Sinüs, kafatasının içerisinde bulunan boşluklardır. Toplamda 4 çift sinüs bulunmaktadır. Sinüs, içinde bulunduğu kemiğe göre isimlendirlir. Kafatasının ön kısmını oluşturan frontal kemik içindeki sinüse frontal sinüs, elmacık kemiklerine yakın maksiller kemikler içerisindeki sinüslere maksiller sinüs, sfenoid kemiktekine sfenoid sinüs ve etmoid kemiktekine ise etmoid sinüs adı verilir. Sinüslerin içi solunum yolunu döşeyen hücreler ile döşelidir. Sinüsler, burun yoluyla dışarıdan alaınan havayı ısıtır ve nemlendirir. Ayrıca mukus salgılar ve yabancı maddeleri ve bakterileri tutar. Sinüslerin içini örten tabakanın iltihaplanmasına ‘’sinüzit’’ adı verilir. 

Kaç çeşit sinüzit vardır?

Sinüzit, kafatası kemiklerinin içindeki sinüs boşluklarının iltihaplanmasıdır. Sinüzitin değişik türleri vardır. Bunlar; 

  1. Akut sinüzitler: 4 haftadan daha kısa süren sinüzitlerdir. 
  2. Subakut sinüzitler: 8 haftaya kadar devam eden sinüzit şeklidir.
  3. Kronik sinüzitler: Sinüzitin uygun tedaviye rağmen 8 haftadan daha uzun devam eden şeklidir.
  4. Tekrarlayan sinüzitler: 1 yıl içinde 3 ve 3’ten fazla sinüzit atağının olmasıdır.

 

Sinüzit nasıl oluşur?

Sinüzit, sinüs adı verilen hava dolu boşlukların iltihaplanması sonucu oluşur. İltihaplanma genellikle sinüslerin ostium adı verilen açıklıklarının tıkanmasıyla başlar. İşte sinüzitin oluşumuna neden olan bazı faktörler:

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları: Sinüzit genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkar. Özellikle viral enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, grip) sinüslerin iltihaplanmasına yol açabilir. Virüsler, sinüslerin iç yüzeyini tahriş eder ve enfeksiyona zemin hazırlar. Viral enfeksiyonlara bakteriyel enfeksiyonlar da eklenebilir.

Alerjik Reaksiyonlar: Alerjik rinit veya saman nezlesi gibi durumlar, sinüzitin oluşumuna katkıda bulunabilir. Alerjenlere (polen, toz akarları, hayvan tüyleri) maruz kalmak sinüslerin iltihaplanmasına ve tıkanmasına neden olabilir.

Burun Polipleri: Burun polipleri, burun içinde oluşan şişliklerdir. Polipler, sinüs boşluklarını tıkayarak sinüzit riskini artırır. Polipler genellikle kronik sinüzit vakalarında görülür.

Burun İçi Yapısal Bozukluklar: Burun kemiği eğriliği, burun septumunda (burun içindeki kıkırdak ve kemik bölme) kaymalar, burun içindeki anatomik bozukluklar sinüslerin drenajını engelleyerek sinüzite neden olabilir.

Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, bakteriyel enfeksiyonlar daha yaygın hale gelebilir. Bağışıklık sistemi zayıflığı, sinüslerin enfeksiyona karşı direncini azaltabilir ve sinüzit riskini artırabilir.

Sinüzit, sinüslerin iltihaplanması ve tıkanmasıyla sonuçlanan bir durumdur. Yukarıda bahsedilen faktörler sinüzitin oluşumunda rol oynayabilir. Doğru teşhis ve uygun tedavi ile sinüzit kontrol altına alınabilir ve semptomlar hafifletilebilir.

Sinüzit hangi belirtilere neden olur?

Sinüzit, genellikle yüz bölgesindeki sinüslerin iltihaplanması ve tıkanmasıyla sonuçlanır. Bu durum çeşitli semptomlara neden olabilir. İşte sinüzitin en yaygın belirtileri:

Baş Ağrısı: Sinüzit genellikle şiddetli baş ağrılarına neden olur. Baş ağrıları genellikle gözlerin üstünde, yanaklarda veya alın bölgesinde hissedilir.

Yüz Ağrısı: Sinüslerin iltihaplanması, yüzde ağrıya neden olabilir. Özellikle gözlerin altında, yanaklarda ve burun köprüsünde ağrı hissedilir.

Burun Akıntısı: Sinüzit genellikle burun akıntısına neden olur. Akıntı, genellikle kalın, sarı veya yeşil renklidir.

Burun Tıkanıklığı: Sinüzit, burun tıkanıklığına da neden olabilir. Burun tıkanıklığı, nefes almada güçlük çıkarabilir.

Öksürük: Sinüzit, öksürük ve boğaz ağrısına da neden olabilir.

Diş Ağrısı: Sinüzit aynı zamanda diş ağrısına da neden olabilir. Bu ağrılar genellikle üst arka dişlerde hissedilir.

Koku ve Tat Duyusu Kaybı: Sinüzit, koku ve tat duyusu kaybına neden olabilir. Bu semptomlar, genellikle burun tıkanıklığından kaynaklanır.

Sinüzitin belirtileri, semptomların şiddeti ve kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar sinüzit semptomlarını hafif olarak yaşarken, diğerleri şiddetli semptomlar yaşayabilir. Tedavi edilmeyen sinüzit, kronikleşebilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Sinüzit ne kadar sürer?

Sinüzitin süresi, genellikle sinüzitin türüne (akut veya kronik) ve tedaviye yanıt vermeye bağlı olarak değişir. İşte sinüzitin süresi hakkında genel bilgiler:

Akut Sinüzit: Akut sinüzit genellikle viral bir üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkar. Bu durumda sinüzit semptomları genellikle 7 ila 10 gün içinde hafifler ve iyileşme gözlenir. Ancak bazı durumlarda semptomlar 2 ila 4 haftaya kadar sürebilir. Antibiyotik tedavisi gerektirebilen bakteriyel sinüzit vakalarında ise semptomlar genellikle 10 gün içinde hafifler.

Kronik Sinüzit: Kronik sinüzit, 12 haftadan daha uzun süren ve tekrarlayan sinüzit ataklarına işaret eder. Kronik sinüzit vakalarında semptomlar daha uzun sürebilir ve daha yavaş iyileşme görülebilir. Tedavi edilmediği takdirde semptomlar aylarca hatta yıllarca sürebilir.

Sinüzit süresi, bireyden bireye değişebilir. Bazı kişiler hızlı bir şekilde iyileşirken, diğerleri daha uzun süre semptomlar yaşayabilir. Tedavi, semptomların hafifletilmesine ve iyileşme sürecinin hızlandırılmasına yardımcı olur. Eğer sinüzit semptomları uzun süre devam eder veya şiddetlenirse, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Doğru teşhis ve uygun tedavi, sinüzitin süresini kısaltabilir ve semptomları hafifletebilir.

Sinüzit nasıl teşhis edilir?

Sinüzit teşhisi genellikle bir doktor tarafından klinik değerlendirme ve bazı tetkiklerle konulur. İşte sinüzit teşhisinde kullanılan yaygın yöntemler:

Hastanın Semptomlarının Değerlendirilmesi: Doktor, hastanın semptomlarını ve şikayetlerini detaylı bir şekilde dinler. Baş ağrısı, yüz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi sinüzit belirtileri hakkında bilgi alır.

Fizik Muayene: Doktor, burun ve yüz bölgesini fiziksel olarak muayene eder. Yüzde hassasiyet, şişlik veya burun akıntısı gibi bulguları kontrol eder.

Endoskopik Muayene: Bazı durumlarda, doktor endoskopik bir alet kullanarak burun boşluğunu inceleyebilir. Bu muayene sırasında sinüslerin iç yüzeyine bakarak iltihaplanmayı ve tıkanıklığı değerlendirebilir.

Görüntüleme Yöntemleri: Sinüzit teşhisi için bazen görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler, sinüslerin iç yapısını daha ayrıntılı olarak görüntülemek için kullanılabilir.

Laboratuvar Testleri: Bazı durumlarda, sinüzitin altında yatan nedenin belirlenmesi için laboratuvar testleri yapılabilir. Bu testler arasında kan testleri veya sinüs boşluğundan alınan bir örneğin kültürü yer alabilir.

Sinüzit teşhisi, semptomların ve fizik muayenenin değerlendirilmesiyle genellikle konulur. Gerektiğinde görüntüleme yöntemleri veya laboratuvar testleri kullanılabilir. Doğru teşhisin yapılması, uygun tedavi planının oluşturulması için önemlidir. Sinüzit semptomlarından muzdarip olan kişiler, bir doktora başvurarak doğru teşhis ve tedavi için yardım almalıdır.

Sinüzit için hangi tedaviler uygulanır?

Sinüzit tedavisi, semptomların şiddetine, sinüzitin türüne (akut veya kronik) ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşte sinüzit tedavisinde kullanılan yaygın yöntemler:

Semptomatik Tedavi: Semptomların hafifletilmesi için kullanılan tedavilerdir. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı gibi semptomları hafifletmek için burun spreyleri, dekonjestanlar, ağrı kesiciler, burun lavajı gibi yöntemler kullanılabilir.

Antibiyotik Tedavisi: Bakteriyel sinüzit vakalarında doktorlar genellikle antibiyotik reçete eder. Antibiyotikler, enfeksiyonun neden olduğu bakterilerin kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Antibiyotiklerin doğru şekilde kullanılması önemlidir ve tam tedavi süresi tamamlanmalıdır.

Burun İlaçları: Burun spreyleri veya damlaları, burun tıkanıklığını gidermek, burun akıntısını azaltmak ve sinüslerin drenajını iyileştirmek için kullanılabilir. Steroid içeren burun spreyleri, iltihaplanmayı azaltabilir.

Sinüs İrrigasyonu: Burun lavajı veya sinüs irrigasyonu, burun ve sinüslerin temizlenmesi ve iltihaplı sıvıların uzaklaştırılması için kullanılan bir yöntemdir. Bu, semptomların hafifletilmesine ve sinüslerin drenajının iyileştirilmesine yardımcı olabilir.

Cerrahi Tedavi: Kronik sinüzit vakalarında veya başka tedavilere yanıt vermeyen durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi seçenekler arasında sinüs drenajını açmak için endoskopik sinüs cerrahisi, burun septumu düzeltmek için septoplasti veya sinüslerin boşaltılması için sinüs lavajı bulunabilir.

Sinüzit tedavisi, semptomları hafifletmek, iltihabı azaltmak, sinüslerin drenajını iyileştirmek ve enfeksiyonu kontrol altına almak için çeşitli yöntemlerin kombinasyonunu içerebilir. Tedavi planı, doktorunuz tarafından sizin durumunuza ve semptomlarınıza göre belirlenecektir. Sinüzit semptomlarından muzdarip olan kişiler, bir sağlık uzmanına başvurarak uygun tedavi için tavsiye almalıdır.

Sinüzit için antibiyotik kullanmak gerekli midir?

Sinüzit tedavisinde antibiyotik kullanımı, sinüzitin nedeninin bakteriyel enfeksiyon olduğu durumlarda gereklidir. Bakteriyel sinüzit, semptomların en az 10 gün boyunca devam ettiği veya semptomların başlangıçta iyileştiği ancak sonra tekrar şiddetlendiği durumlarda düşünülür.

Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonu kontrol altına alarak sinüzit semptomlarının hafifletilmesine ve iyileşmenin hızlanmasına yardımcı olabilir. Ancak, sinüzitin çoğu vakası viral bir enfeksiyondan kaynaklanır ve antibiyotikler bu durumda etkili olmayabilir. Viral sinüzitlerde semptomatik tedaviler, semptomları hafifletmek ve iyileşmeyi desteklemek için tercih edilir.

Doktorunuz, semptomlarınızı ve sinüzitin nedenini değerlendirdikten sonra size uygun tedavi planını belirleyecektir. Eğer bakteriyel sinüzit şüphesi varsa ve doktorunuz tarafından antibiyotik reçete edildiyse, antibiyotiği doğru şekilde kullanmak önemlidir. Antibiyotiklerin tam olarak bitirilmesi, enfeksiyonun tamamen kontrol altına alınması için önemlidir.

Sinüzit tedavisinde antibiyotik kullanımı konusunda doktorunuzun tavsiyelerini dikkate almanız önemlidir. Kendi kendinize antibiyotik kullanmaktan kaçınmalı ve doktorunuzun yönlendirmelerini izlemelisiniz.

Sinüzit için hangi ilaçlar kullanılır?

Sinüzit tedavisinde kullanılan ilaçlar, semptomların hafifletilmesi, iltihabın azaltılması ve sinüslerin drenajının iyileştirilmesine yardımcı olmak amacıyla farklı amaçlarla kullanılabilir. İşte sinüzit tedavisinde sıklıkla kullanılan ilaçlar:

Burun Spreyleri veya Damlaları: Burun tıkanıklığını gidermek ve burun akıntısını azaltmak için kullanılır. Özellikle kortikosteroid içeren burun spreyleri, iltihaplanmayı azaltarak semptomları hafifletebilir. Örnek olarak flutikazon, mometazon gibi ilaçlar kullanılabilir.

Dekonjestanlar: Burun tıkanıklığını geçici olarak hafifletmek için kullanılır. Bunlar, burun damarlarını daraltarak burun tıkanıklığını açarlar. Ancak uzun süreli kullanımları önerilmemektedir. Örnek olarak oksimetazolin, fenilefrin gibi ilaçlar kullanılabilir.

Ağrı Kesiciler: Baş ağrısı veya yüz ağrısı gibi sinüzit semptomlarının neden olduğu ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) veya asetaminofen gibi ağrı kesiciler tercih edilebilir.

Burun Lavajı: Sinüslerin temizlenmesi ve iltihaplı sıvıların uzaklaştırılması için burun lavajı veya sinüs irrigasyonu kullanılabilir. Bu işlem, tuzlu su solüsyonu veya burun spreyi ile yapılır ve semptomları hafifletmede etkili olabilir.

Antibiyotikler: Sinüzitin bakteriyel enfeksiyon kaynaklı olduğu durumlarda, doktor antibiyotik reçete edebilir. Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonu kontrol altına alarak semptomların hafiflemesine yardımcı olur. Antibiyotikler, sadece doktorunuzun önerdiği şekilde ve sürede kullanılmalıdır.

Tedavi planı, semptomların şiddetine, sinüzitin türüne ve hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Doktorunuz, semptomlarınıza ve sağlık durumunuza göre size en uygun ilaçları reçete edecektir. Sinüzit semptomlarından muzdarip olan kişiler, bir sağlık uzmanına başvurarak doğru teşhis ve tedavi için tavsiye almalıdır.

Sinüzit ameliyatı nasıl yapılır?

Sinüzit ameliyatı, kronik sinüzit vakalarında ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen durumlarda düşünülebilir. Bu ameliyat, sinüslerin drenajını iyileştirmek, iltihabı temizlemek ve sinüzit semptomlarını hafifletmek için gerçekleştirilir. Sinüzit ameliyatı olarak bilinen iki yaygın yöntem şunlardır:

Endoskopik Sinüs Cerrahisi: Bu yöntemde, bir endoskop (ince bir tüp) kullanılarak burun boşluğuna girilir. Doktor, burun boşluğunda sinüs açıklıklarını genişletmek ve sinüslerin içine ulaşmak için endoskopu kullanır. İltihaplı dokular çıkarılır, sinüsler temizlenir ve drenajı sağlanır. Endoskopik sinüs cerrahisi, genellikle minimal invaziv bir yöntemdir ve daha hızlı iyileşme süreci sağlar.

Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi: Bu yöntemde, endoskopik sinüs cerrahisinin yanı sıra sinüslerin işlevselliğini iyileştirmek için ek prosedürler uygulanır. Burun septumu düzeltilir, polipler çıkarılır veya sinüslerin iç yapısında revizyonlar yapılır. Bu yöntem, sinüslerin anatomik yapılarında düzeltmeler yaparak daha iyi bir drenaj sağlamayı hedefler.

Sinüzit ameliyatı genellikle genel anestezi altında yapılır ve hastanede kalma süresi birkaç gün sürebilir. Ameliyat sonrası dönemde ağrı yönetimi ve burun yıkama gibi tedaviler önemlidir. İyileşme süreci bireysel olarak değişebilir, ancak genellikle birkaç hafta içinde tam iyileşme sağlanır.

Sinüzit ameliyatı, bir doktorun değerlendirmesi sonucunda uygun görülen durumlarda düşünülür. Ameliyat kararı, semptomların şiddeti, sinüzitin tipi ve hastanın sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak verilir. Sinüzit semptomlarından muzdarip olan kişiler, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurarak uygun tedavi seçenekleri hakkında bilgi almalıdır.

Yeni SSS


Bebeklerde pişik, genellikle alt bez bölgesinde cilt tahrişi ve iltihaplanma ile kendini gösteren yaygın bir problemdir. İdrar ve dışkının ciltle uzun süreli teması, cilt bariyerini bozar ve kızarıklık, ağrı ve bazen enfeksiyon gibi sorunlara yol açabilir. Pişik, bebeklerde sıkça ...


Gece rahat uyumak için birkaç içecek tercih edilebilir. Özellikle papatya çayı, sakinleştirici etkisiyle bilinir ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Lavanta çayı da benzer şekilde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Sıcak süt, içeri ...


Evet, reçetesiz satılan bazı uyku ilaçları mevcuttur. Bunlar genellikle hafif etkili ilaçlardır ve uyku bozuklukları olan kişilerde kısa süreli tedavi için kullanılır. Örneğin, antihistaminikler (difenhidr ...


PET sonucu doğrudan kanser evresini (evreleme) belirlemez. Ancak PET kanserin evresini belirlemek için önemli bir yardımcı araçtır. PET taraması, tümörün boyutunu, yerini ve kanserin vücutta yayılıp yayılmadığını (metastaz yapıp yapmadığını) gösterebilir. Bu bilgiler, doktorların ...


PET görüntüsünde kanserin anlaşılması, özellikle tümörün metabolik aktivitesine dayalıdır. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha hızlı bölünür ve bu yüzden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. PET taraması, vücuda radyoaktif bir madde ile işaretli olan glukoz şekeri (genellikle F-18 florodeo ...


PET/CT (Pozitron Emisyon Tomografisi) sonucu, genellikle 1 ile 3 gün arasında çıkar. Ancak bu süre işlemin yapıldığı hastaneye göre de değişebilir. Ancak bazı özel durumlar veya daha karmaşık incelemeler söz konusu olduğunda, bu süre birkaç gün daha uzayabilir. ...


Evet, uykusuzluk baş dönmesine neden olabilir. Yetersiz uyku, beynin düzenli çalışmasını etkileyerek yorgunluk yapabilir. Uykusuzluk durumunda, vücut yeterince dinlenemediği için dengeyi sağlayan beyin bölgesinde (iç kulakta) ve merkezi sinir sisteminde bozulmalar olabilir. Bu durum da baş dönmes ...


Böbrekte AML (Anjiyomiyolipom), kanserli bir tümör değildir; iyi huylu (benign) bir tümördür. Bu tür tümörler, kanserli hücreler içermediği için kanser olarak değerlendirilmezler. AML, çoğunlukla böbreklerde görülen, damarlar, ya ...


Hiperekoik AML ile uyumlu solid lezyon ifadesi, ultrason görüntüleme raporlarında sık karşılaşılan bir terimdir. Bu ifadede geçen kelimeler ve anlamları; Hiperekoik: Ultrason görüntülemesinde, "hiperekoik" terimi, dokunun normalden daha fazla ses dalgas ...


Evde bebeklerde ateş düşürmek için öncelikle doktora danışmak gerekir. Bebeklerde ateş yüksekse, sıvı alımını artırmak önemlidir; su veya anne sütü ile hidrasyonu desteklemek vücut ısısını dengelemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, bebeklerin giydiği kıyafetlerin hafif olması ve odan ...


Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve yeniden başlaması ile karakterize ciddi bir uyku bozukluğudur. Solunumdaki bu kesintiler, genellikle üst solunum yolunun tıkanması nedeniyle olur. Kesintiler kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir. Uyk ...


Diz ağrısı için en iyi ilaç, ağrının nedenine bağlı olarak değişir. Diz ağrısı, basit bir burkulmadan çok daha ciddi durumlara kadar birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu nedenle, herhangi bir ilaç kullanmadan önce bi ...


Migren baş ağrılarını hafifletmek veya önlemek için doğal yöntemler genellikle rahatlama sağlarken, migren atağını tamamen durdurmayabilir. Migren baş ağrısı, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen zonklayıcı ve şiddetli bir ağrı türüdür ...


Baş dönmesi nedenleri çeşitlidir. Baş dönmesi, kişinin kendisinin veya çevresinin hareket ediyormuş gibi hissetmesine neden olan, sıklıkla dengesizlik ve sersemlik hissiyle birlikte görülen bir durumdur. Genellikle iç kulaktaki denge sorunları, tansiyon dalgalanmaları veya kan şe ...


Üroloji randevusu, idrar yolları ve üreme sistemiyle ilgili sağlık sorunlarında, profesyonel değerlendirme için üroloji doktorundan randevusu almaktır. Üroloji Randevusu Nedir? Üroloji randevusu, böbrekler, mesane, prostat ve testisler gibi organlarla ilgili ...