D vitamini eksikliği belirtileri nelerdir?

D vitamini eksikliği belirtileri bazı kişilerde görülmeyebilir. D vitamini eksikliği ne kadar fazla ise belirtilerin şiddeti de o kadar fazla olabilir.D vitamini eksikliğinde en sık görülen belirtiler arasında sürekli yorgunluk hali, güzçsüzlük, halsizlik, isteksizlik, yaygın vücut ağrıları,kemiklarda ağrılar, eklem ağrısı, depresyon, bağışıklık sisteminde zayıflama, sık görülen enfeksiyonlar, kaslarda erime, kemiklerde erime (osteoporoz), yürümekte zorlanma, denge problemi, baş ağrısı, gözaltı morlukları, aşırı terleme, kilo vermekte zorlanma, sürekli üşüme gibi belirtiler bulunmaktadır. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


D vitamini eksikliği nedir?

D vitamini eksikliği, bu vitaminin kanda olması gerekenden daha az seviyede olması durumudur. D vitamini, özellikle sağlıklı kemik gelişimi ve kemik sağlığı için çok önemli olan bir vitamindri. Kemiklerin oluşumu için gerekli olan kalsiyumun bağırsaklardan emelebilmesi için D vitaminine gereksinim vardır. D vitamini güneş ışınlarının etkisiyle deri tarafından üretilir. Kan D vitamini seviyesi, nanomole / litre (nmol / L) ya da nanogram / mililitre (ng / mL) olarak ifade edilir. Normalde D vitaminin seviyesi 50 nmol / L (20 ng / mL) ile 125 nmol / L (50 ng / mL) arasındadır. Eğer D vitamini 125 nmol / L'den (50 ng / mL) fazla ise yüksek seviye olarak kabul edilir.

D vitamini eksikliği kan D vitamini düzeyine göre ikiye ayrılır. Buna göre; 

  • 30 nmol / L'nin altında (12 ng / mL) ise ciddi eksiklik
  • 30 nmol / L (12 ng / mL) ile 50 nmol / L (20 ng / mL) arasında ise hafif eksiklik

Arjinin ne işe yarar?

Argininin bir aminoasittir. Protein sentezinde görev alır. Vücutta nitrik oksid adı verilen maddeye dönüşür. Nitrik oksid kan damarlarının genişlemesini sağlar. Bu rtkisinden dolayı penis sertleşmesine yardımcı olur. Ereksiyon bozukluğu için kullanılan bazı ilaçlar nitrid oksid seviyesini artırarak etkili olurlar. 

D vitamini eksikliğine hangi bölüm bakar?

D vitamini eksikliğine bakan bölümler endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümü, iç hastalıkları (dahiliye) bölümü, ortopedi ve travmatoloji bölümü, çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü ve fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüdür. D vitamini eksikliği, ülkemizde ve dünyada oldukça yaygın görülen bir sağlık sorunudur. D vitamini eksikliğinin belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, kas ve kemik ağrıları, sık enfeksiyon geçirme, depresyon ve kaygı gibi durumlar yer alır. D vitamini eksikliği, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, erken teşhis ve tedavi edilmesi önemlidir.

D vitamini eksikliği ile en çok ilgilenen bölüm, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümüdür. Bu bölümde görev yapan uzman doktorlar, D vitamini eksikliğinin teşhisi ve tedavisinde gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.

D vitamini eksikliğine bakan bölümler şunlardır;

D vitamini eksikliği belirtileri gösteren kişiler, bu bölümlerden herhangi birine başvurarak gerekli tetkikleri yaptırabilir ve tedavi planı alabilirler.

D vitamini eksikliğinin tedavisinde, D vitamini takviyesi verilir. D vitamini takviyesi, tablet, damla veya sprey şeklinde alınabilir. D vitamini takviyesi dozu, eksikliğin derecesine göre doktor tarafından belirlenir.

D vitamini eksikliğini önlemek için, düzenli olarak güneş ışınlarına maruz kalmak ve D vitamini yönünden zengin besinler tüketmek önemlidir. Güneş ışınlarına maruz kalmak, D vitamini eksikliğinin en doğal tedavisidir. Günde en az 15-20 dakika, kol ve bacakları güneş gören şekilde, açık havada bulunmak yeterlidir. Ancak, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için, güneş kremi kullanmak ve 11:00-15:00 saatleri arasında güneşe çıkmamak önemlidir.

D vitamini yönünden zengin besinler arasında şunlar yer alır:

  • Sardalya, somon, ton balığı gibi yağlı balıklar
  • Yumurta
  • Mantar
  • Karaciğer
  • Süt ürünleri
  • Yoğurt
  • Tam tahıllar
  • Kuruyemişler

D vitamini eksikliği, erken teşhis ve tedavi ile kolayca giderilebilir.

B 12 vitamin eksikliğine hangi bölüm bakar?

B 12 vitamini eksikliğine iç hastalıkları (dahiliye) bölümü, hematoloji bölümü, çocuk hematolojisi bölümü bakar. B12 vitamini eksikliği, kansızlık, nörolojik sorunlar, yorgunluk, halsizlik, unutkanlık, depresyon gibi çeşitli belirtilere neden olabilen bir sağlık sorunudur. B12 vitamini eksikliği, beslenme bozuklukları, bağırsak hastalıkları, mide ameliyatları, bazı ilaçlar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir.

B12 vitamini eksikliğine bakan bölümler şunlardır; 

  • İç hastalıkları (dahiliye) bölümü: İç hastalıkları uzmanları, B12 vitamini eksikliğinin teşhisi ve tedavisinde gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.
  • Hematoloji bölümü: Hematoloji uzmanları, kan hastalıklarının teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır. B12 vitamini eksikliği, kansızlığa neden olabileceğinden, hematoloji uzmanları da B12 vitamini eksikliği ile ilgilenebilir.
  • Gastroenteroloji bölümü: Gastroenteroloji uzmanları, sindirim sistemi hastalıklarının teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır. B12 vitamini eksikliği, mide ve bağırsak hastalıklarından kaynaklanabileceğinden, gastroenteroloji uzmanları da B12 vitamini eksikliği ile ilgilenebilir.

B12 vitamini eksikliği belirtileri gösteren kişiler, bu bölümlerden herhangi birine başvurarak gerekli tetkikleri yaptırabilir ve tedavi planı alabilirler.

B12 vitamini eksikliğinin tedavisinde, B12 vitamini takviyesi verilir. B12 vitamini takviyesi, ağızdan alınan tabletler veya enjeksiyon şeklinde olabilir. B12 vitamini takviyesi dozu, eksikliğin derecesine göre doktor tarafından belirlenir.

B12 vitamini eksikliğini önlemek için, B12 vitamini yönünden zengin besinler tüketmek önemlidir. B12 vitamini yönünden zengin besinler arasında şunlar yer alır:

  • Et, tavuk, balık
  • Süt ürünleri
  • Yumurta
  • Baklagiller
  • Tam tahıllar
  • Kuruyemişler

B12 vitamini eksikliği, erken teşhis ve tedavi ile kolayca giderilebilir.

D vitamine hangi bölüm bakar?

D vitamini eksikliği ile genellikle ilgilenen bölüm, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümüdür. Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına endokrinolog adı verilir. Bu doktorlar, D vitamini eksikliğinin tanı ve tedavisinde gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.

D vitamini eksikliği ile ilgilenen bölümler şunlardır:

  • Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümü
  • Çocuk endokrinoloji bölümü
  • İç hastalıkları (dahiliye) bölümü
  • Ortopedi ve travmatoloji bölümü
  • Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü

D vitamini eksikliği belirtileri gösteren kişiler, bu bölümlerden herhangi birine başvurarak gerekli tetkikleri yaptırabilir ve tedavi planı alabilirler.

D vitamini eksikliğinin tedavisinde, D vitamini takviyesi verilir. D vitamini takviyesi, tablet, damla veya sprey şeklinde alınabilir. D vitamini takviyesi dozu, eksikliğin derecesine göre doktor tarafından belirlenir.

D vitamini eksikliğini önlemek için, düzenli olarak güneş ışınlarına maruz kalmak ve D vitamini yönünden zengin besinler tüketmek önemlidir. Güneş ışınlarına maruz kalmak, D vitamini eksikliğinin en doğal tedavisidir. Günde en az 15-20 dakika, kol ve bacakları güneş gören şekilde, açık havada bulunmak yeterlidir. Ancak, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için, güneş kremi kullanmak ve 11:00-15:00 saatleri arasında güneşe çıkmamak önemlidir.

D vitamini yönünden zengin besinler arasında şunlar yer alır;

  • Sardalya, somon, ton balığı gibi yağlı balıklar
  • Yumurta
  • Mantar
  • Karaciğer
  • Süt ürünleri
  • Yoğurt
  • Tam tahıllar
  • Kuruyemişler

D vitamini eksikliği, erken tanı ve tedavi ile kolayca giderilebilir.

B12 aç mı tok mu içilir?

B12 vitamininin aç mı tok mu içileceğine dair farklı görüşler bulunmaktadır. 

Aç karnına kullanımı savunanların tezleri şunlardır; 

  • B12 vitamininin aç karnına alındığında mide tarafından daha iyi emilir. Aç karnına alındığında, midede B12 vitamininin emilimini engelleyebilecek besinlerin bulunmaması emilim oranını artırır.

Tok karnına kullanımı savunanların tezleri ise şunlardır; 

  • B12 vitamininin tok karnına alınması mide rahatsızlıklarını önleyebilir. Özellikle B12 vitamini yüksek dozda ise, tok karnına alınması mide bulantısı ve kusma gibi yan etkileri azaltabilir.

Genel olarak söylemek gerekirse; 

  • B12 vitamini suda çözünen bir vitamindir. Bu yüzden, emilimi açlık veya tokluk durumundan çok mide asidi ve diğer besinlerle etkileşimine bağlıdır.
  • B12 vitamini eksikliği varsa veya takviye kullanıyorsanız, doktorunuz size en uygun kullanım şeklini önerecektir.

Bazı özel durumlar şunlardır; 

  • Mide asidi eksikliği veya gastrit gibi mide problemleri, B12 vitamininin emilimi azalabilir. Bu durumda doktorunuz B12 vitamini enjeksiyonu veya burun spreyi gibi alternatif yollar önerebilir.
  • C vitamini, B12 vitamini emilimini engelleyebilir. Bu nedenle, C vitamini ve B12 vitamini takviyesi kullanıyorsanız, aralarında en az 2 saatlik bir süre olmalıdır.

Sonuç olarak;

B12 vitamininin aç mı tok mu kullanılacağına dair kesin bir bilgi yoktur. Sizin için en doğru kullanım şeklini doktorunuzla görüşerek belirleyebilirsiniz.

Kaynaklar:

 

B12 iğnesi aç mı tok mu vurulur?

B12 iğnesi tok karnına vurulmalıdır. B12 vitamini, mide tarafından üretilen intrinsik faktör adı verilen bir proteine bağlanır ve ince bağırsaktan emilir. B12 vitamininin emilebilmesi için bu proteine bağlanması gerekir. Tok karnına B12 iğnesi vurulması, intrinsik faktörün daha fazla salgılanmasını sağlayarak B12 vitamininin emilimini artırır. B12 iğnesi, kas içine (intramusküler) enjeksiyon şeklinde uygulanır.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...