Diyabet nedir ve nasıl tedavi edilir?

Diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerinin yüksek olmasıdır. Kan şekeri (glukoz), insülin hormonu tarafından hücrelerde kullanılmak üzere alınır. Ancak, vücut insülin hormonunu yeterince üretemez veya kullanamazsa, kan şekeri seviyeleri yükselir ve diyabet gelişebilir. Diyabetin iki türü vardır:

Tip 1 diyabet: Vücut insülin hormonu üretemez ve genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar. Tedavisi, insülin enjeksiyonları veya insülin pompa cihazları gibi dış kaynaklı insülin tedavilerini içerir.

Tip 2 diyabet: Vücut insülin hormonunu yeterince kullanamaz veya yeterince üretemez ve genellikle yetişkinlerde ortaya çıkar. Tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri (sağlıklı beslenme ve egzersiz) ve gerekli olması durumunda oral ilaçlar veya insülin enjeksiyonlarıdır.

Diyabet tedavisindeki temel amaç, kan şekeri seviyelerini normal aralıklarda tutmak ve diğer sağlık sorunlarının gelişmesini önlemektir. Tedavi planı, bireysel ihtiyaçlara ve diyabet türüne göre değişebilir. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, kan şekeri düzenli izleme, düzenli tıbbi kontroller ve ilaçların düzenli kullanımı diyabet tedavisinin temel bileşenleridir.

Diyabet, gözler, böbrekler, sinirler, kalp ve damarlar dahil olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olabilir. Bu nedenle, diyabet teşhisi konulduysa veya belirtilerden şüpheleniliyorsa, bir sağlık uzmanına başvurulması ve uygun tedavi planının belirlenmesi önemlidir.

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Nefeste aseton kokusu neyin belirtisidir?

Nefeste aseton kokusu, şeker hastalığının tipik belirtisidir. Tip 1 diyabet, insülin hormonu eksikliğinden kaynaklanır. Bu durumda vücud, gerekli enerjiyi sağlayabilmek için yağları yakmaya başlar. Yağların yanması sonucu keton gazı açığa çıkar. Açığa çıkan keton gazı aseton kokusu şeklinde hissedilir. Şeker hastalığının diğer belirtileri şiddetli ağız kuruluğu, sık idrara çıkma ve yorgunluktur.

Tokluk kan şekeri 180 ise normal midir?

Tokluk kan şekeri, yemekten 2 saat sonra alınan kanda ölçülen kan şekeri düzeyidir. Tokluk kan şekerinin 140 mg/dl üzerinde olması, kişinin şeker hastalığı açısından riskli olduğu anlamına gelir. Tokluk kan şekerinin  70-160 mg/dl arasında olması gerekir. Eğer 200 mg/dl üstünde ise bu durum kişide şeker hastalığı olduğu anlamına gelir. 

Gizli şeker nedir?

Gizli şeker ya da tıpta bilinen adıyla pre-diyabet, kan şekerinin olması gereken normal değerinin üzerinde, ancak şeker hastası kabul edilecek kadar da yüksek seviyede olmadığı durumdur. Gizli şeker olan kişilerde diyabet görülme oranı, gizli şekeri olmayanlara göre daha fazladır.

Pre diyabet ne demek?

Pre diyabet, diybet hastalığından bir önceki dönemdir. Halk arasında gizli şeker olarak bilinir. Bu kişilerin kan şekeri olması gereken normal değerinin üzerindedir, ancak şeker hastası kabul edilecek kadar da yüksek seviyede değildir. Gizli şeker olan kişilerde diyabet görülme oranı, gizli şekeri olmayanlara göre daha fazladır.

Gizli şeker belirtileri nelerdir?

Gizli şeker (pre diyabet)  belirtileri şunlardır;

  • Kilo artışı 
  • Sık acıkma
  • Çok yemek yeme 
  • Yüksek kan basıncı
  • Aniden sinirlenme ve öfke atakları
  • Kolesterol yüksekliği
  • Halsizlik
  • Yorgunluk
  • Dikkat eksikliği 
  • Ağız kuruluğu 
  • Görme netliğinde azalma ve bulanık görme 
  • Ciltte renk koyulaşması
  • Uykusuzluk 

Kan şekeri kaç olursa insülin kullanılması gerekir?

İnsülin kullanılması için belirleyici olan bir kan şekeri düzeyi yoktur. Hangi hastada insülin kullanılması gerektiği hastadan hastaya değişir. Kan şekeri seviyesinin yanında hastanın şikayetlerinin olup olmaması da bu kararı vermede önemlidir. 

Kan şekeri nedir?

Kan şekeri, kandaki glikoz düzeyidir. Glikoz, gıdalarla alınan karbonhidratların sindirilerek parçalanması sonucu ortaya çıkar. Fazlası vücutta glikojen olarak depolanır. Glikojenin parçalanması sonucu da glikoz ortaya çıkar. Kan şekeri dendiğinde kanda bulunan glukoz düzeyi anlaşılır. Birimi miligram/desilitre (mg/dl)’ olarak ifade edilir. 

Tokluk kan şekeri nedir?

Tokluk kan şekeri, yemekten bir süre sonra kanda ölçülen glikoz düzeyidir. Tokluk kan şekeri, yemeğin ilk lokmasından 2 saat geçtikten sonra alınan kanda ölçülür.

Açlık kan şekeri nedir?

Açlık kan şekeri, aç karına alınan kandaki glikoz seviyesidir. Açlık kan şekeri ölçümü için, 8 ila 10 saat bir açlık gerekir. Normal sağlıklı bir kişide açlık kan şekeri 100 mg/dl’nin altında bir değerde olması gerekir. Şeker hastalığı tanı ve takibinde kullanılan bir testtir.

Hipoglisemi (düşük kan şekeri) durumunda ilk yardım nasıl yapılır?

Hipoglisemi (düşük kan şekeri), kan şekerinin normalden düşük seviyelere inmesi durumudur ve şiddetli hipoglisemi hayati tehlike yaratabilir. İşte hipoglisemi durumunda yapılması gereken ilk yardım adımları:

Kişinin kan şekeri seviyesini kontrol edin: Eğer kişinin hipoglisemi olduğundan şüpheleniyorsanız, kan şekeri seviyesini kontrol edin. Eğer ölçümler normalin altındaysa hipoglisemi olabilir.

Hızlı emilen şekerli bir şeyler verin: Hipoglisemi durumunda kişiye hızlı emilen bir şekerli gıda verin. Örneğin, 1-2 parça şeker, bal, meyve suyu veya glukoz tabletleri verebilirsiniz.

Kişinin durumunu takip edin: Hipoglisemi durumunda kişinin durumunu sürekli takip edin ve belirtiler kötüleşirse hemen acil tıbbi yardım çağırın.

Bilincini kaybederse müdahale edin: Eğer hipoglisemi durumunda kişi bilincini kaybederse, acil tıbbi yardım çağırmak için hemen harekete geçin. Kişiyi yan yatırın ve başını desteklemek için bir yastık veya başka bir şey kullanın.

Hipoglisemi nedeniyle hayati tehlike varsa acil tıbbi yardım çağırın: Şiddetli hipoglisemi durumlarında, kişinin hayatı tehlikede olabilir. Hemen acil tıbbi yardım çağırın.

Hipoglisemi durumunda hızlı bir şekilde müdahale etmek önemlidir. Şekerli bir gıda vermek, kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltir ve belirtilerin azalmasına yardımcı olur. Ancak, hipoglisemi şiddetliyse veya kişi bilincini kaybederse, hemen acil tıbbi yardım çağırmak en doğru adımdır.

Yeni SSS


Nurofen, tok karnına alınması tavsiye edilen bir ilaçtır. Çünkü aç karnına alındığında mideyi tahriş edebilir ve mide ağrısı, bulantı gibi sorunlara yol açabilir. Tok karnına almak, ilacın mide üzerinde daha az etkili olmasını sağlar ve bu tür yan etkilerin riskini azaltır. Mide ...


Concor (bisoprolol fumarat), kalp atış hızını düzenleyen ve tansiyonu düşüren bir beta-bloker ilaçtır. İlacın etkisi, kullanım amacına ve kişisel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Tansiyon Düşürme: İlacın kan basıncı ( ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS), bağırsakların normal işleyişindeki bozukluklarla karakterize, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi belirtilerle seyreden fonksiyonel bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Genellikle stres, düzensiz beslenme, bağırsak mikroflorasındaki dengesizli ...


Evlilik öncesi SMA testi yaptırmak isteyen çiftler, genetik hastalıklar konusunda bilgi almak ve taşıyıcılık durumlarını öğrenmek için genetik danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu test, genellikle ...


OPEMİN® 800 mg Film Tablet, etkin maddesi pirasetam olan bir ilaçtır. Erişkinlerde psiko-organik sendrom belirtilerinin (hafıza kaybı, dikkat eksikliği vb.), kortikal kaynaklı miyoklonusun ve denge bozukluklarının tedavisinde kullanılır. 8 yaş ve üzeri çocuklarda disleksi tedavis ...


Kalp pili birden bitmez, çünkü bu cihazlar, pil ömrü sona yaklaşırken erken uyarı sinyalleri verir. Kalp pili jeneratöründe bulunan batarya genellikle 5 ila 15 yıl arasında dayanır ve bataryanın durumunu düzenli olar ...


Kalp pili, güçlü elektromanyetik alanlara maruz kaldığında geçici olarak etkilenebilir veya çalışma düzeni bozulabilir. Bu nedenle, bazı cihazların kullanımında dikkatli olunmalıdır: Cep Telefonları: Cep telefonları kalp pilinden en az 15-20 cm ...


Kalp pili takma işlemi, genellikle lokal anestezi altında, steril bir ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. İlk olarak, göğsün üst kısmında, genellikle sol tarafta, küçük bir kesik açılır. Bu kesikten, elektrotlar adı verilen ince teller bir damar aracılığıyla kalbe yönlendiri ...


Kalp pili, kalp ritim bozuklukları veya elektriksel ileti sorunları yaşayan bireylerde kullanılır. Özellikle bradikardi (kalbin anormal derecede yavaş atması) gibi durumlarda, kalbin yeterli hızda çalışmasını sağlamak için takılır. Ayrıca, kalp bloğu adı verilen, ...


Kalp pili, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli izleyerek gerektiğinde düzeltici elektrik sinyalleri gönderen bir cihazdır. Cihaz, bir jeneratör ve kalbe yerleştirilen ince elektrot tellerinden oluşur. Jeneratör, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel impulslar üretirken, el ...


Kalp pili (pacemaker), kalbin elektriksel uyarı sistemi düzgün çalışmadığında, kalp ritmini düzenlemek amacıyla kullanılan küçük, elektronik bir cihazdır. Kalp, doğal elektriksel sinyallerle kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalar. Ancak bu sinyaller bozulduğunda, kalp ya çok yava ...


Concor (etken madde: bisoprolol), beta bloker sınıfına ait bir ilaçtır ve kalp hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, göğüs ağrısı (angina) ve düzensiz kalp atışı (a ...


İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize edilen kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, dışkıda mukus ve bağırsak hareketlerinde değişiklikler ( ...


Şu anda HIV'e karşı etkili bir aşı bulunmamaktadır, yani HIV'in aşısı yoktur. Ancak, HIV aşısı geliştirmek için dünya çapında araştırmalar ve klinik denemeler hala devam etmektedir. HIV aşısı, virüsün vücuda girmesini engellemek veya bağışıklık sistemini virüse karşı daha etkili ...


Hayır, aslında HIV ile AIDS aynı şey değildir, ancak birbirleriyle yakından ilişkilidir. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) Nedir? HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV, vücudun savunma ...