Kansere bağlı lenf bezi büyümesi nasıl olur?

Kansere bağlı olarak gelişen lenf bezi büyümesinin özellikleri şunlardır; 

  • Lenf bezindeki büyüme haftalardır vardır.
  • Büyüme antibiyotik tedavisi ile gerilemez.
  • Ağrı yoktur.
  • Lenf bezi muayenede sert kıvamdadır.
  • Birbirine yapışık, lastik kıvamında ve birden fazla beze vardır. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Mide kanserinin belirtileri nelerdir?

Mide kanserinin belirtileri şunlardır;
Hastalığın başlangıcından itibaren görülen en öenmli belirti yeme bozuklukları ve kilo kaybıdır.
Mide kanserinin en sık görülen belirtilerinden biri ani iştahsızlıktır.
Kanser, midenin üst kısmında ise bu durum, tıkanıklık hissi ve yutma güçlüğüne neden olur.
Yemek borusunda yanma, şişkinlik hissi, karında şişkinlik ve geğirme gibi şikayetler görülebilir.
Kanserli doku midenin alt kısmında yer alıyorsa bulantı ve kusma sık görülür.
İlerleyen evrelerde kanlı dışkı ve kanlı kusma (hematemez) belirtileri görülür.
Ancak, bu belirtilerin hiç biri kesin tanı için yeterli değildir, fizik muayene ve çeşitli testlerin sonuçlarıyla desteklenmesi gerekir.

Kanserde 5 yıllık sağ kalım ne demektir?

Kanser hastalığında 5 yıllık sağ kalım ne demek? Uygulanan tedaviden sonra hastaların ortalama beklenen yaşam süreleridir. Bir kanser türünde örneğin 5 yıllık sağ kalım % 70 dediğimiz zaman, bu 100 hasta içinden, 5 yıl sonunda, 70'inin hayatta kaldığı, 30'unun ise vefat ettiği anlamına gelir. Eğer istenirse, sadece 5 yıllık değil, bir, iki, üç ya da on yıllık sağ kalım oranları da ifade edilebilir.

Kanser nedir?

Kanser, hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalması sonucu olarak ortaya çıkan bir hastalık türüdür. Akciğer kaseri, mide kanseri, prostat kanseri gibi kaynaklandığı organa göre değişik isimler alır. İnsan hayatının devamlılığı için insan vücudundaki en küçük yapı taşı olan hücrenin, sürekli olarak bölünmesi, çoğalması ve kendini yenilemesi gerekir. Hücrelerin de belli bir yaşam ömrü mevcuttur. Ömrünü tamamlayan hücreler vücuttan ortadan kaldırılır. Bu hücrelerin yerine yenil hücreler oluşur. Aradaki bu denge genlerin kontrolünde gerçekleşir. Ancak bu denge her zaman için düzgün çalışmayabilir. Çeşitli nedenlerden dolayı bu dengenin bozulması sonucu, vücudun bazı bölgelerindeki hücreler kontrolsüz ve aşırı bir şekilde bölünüp çoğalmaya başlar. İşte bu önlenemyen kontrolsüz artış kanser olarak adlandırılır.

 

 

Kanser neden olur?

Kanser, hücrelerin aşırı çoğalması sonucu oluşan bir hastalıktır. Vücuttaki hücrelerin yapım ve yıkım süreçleri vardır. Bu yapım ve yıkım arasında bir denge bulunmaktadır. Ancak yapım yıkımdan daha fazla meydana gelirse kanser adı verilen hastalık ortaya çıkar. Yani yapım ve yıkım arasındaki dengenin, yapım lehine bozulmasına kanser denir. Kanserin çeşitli nedenleri vardır. Beslenme konusunda yapılan bazı yanlışlıklar, gıdalardaki katkı maddeleri, radyasyon tedavisi, hava kirliliği, çevre kirliliği gibi bazı nedenlerden dolayı genlerin mutasyona uğrar. Bu durum hücreler aşırı şekilde çoğalmasına neden olarak kanser hastalığına yol açar. 

Rektum kanseri için hangi doktora gidilmeli?

Rektum kanseri, bağırsağın son bölümü olan ve rektum adı verilen kısımdan köken alan kanserdir. Makkattan kan gelmesi, kanlı dışkılama gibi belirtiler ile kendini gösteririr. Böyle durumlarda durumunda vakit kaybetmeksizin  genel cerrahi ya da gastroenteroloji bölüm doktorlarına gidilmelidir. Rektum ve kolon kanserinin tedavisinde ameliyat gerektiren bir durum varsa, bu konuda uzman bir doktorun tercih edilmesi önemlidir. Kolon ve rektum kanserinin tedavisinde genel cerrahi, gastroenteroloji, radyasyon onkolojisi ve onkoloji gibi birçok bölüm doktorlarına ihtiyaç duyulabilir. Öncelikle bir genel cerrahi uzmanına gitmrk gerekir. 

Rektum kanseri bulaşıcı bir hastalık mı?

Rektum kanseri bulaşıcı bir hastalık değildir. Rektum kanseri ya da kolon kanseri olan bir kişiden bir başka kişiye hastalığın bulaşması söz konusu değildir. Kanserin solunum, temas ya da cinsel yolla bulaştığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Fakat rektum ve kolon kanserinde genetik yetkınlık bulunmaktadır. Yani ailesinde rektum ve kolon kanseri olan kişilerde de bu hastalıkların görülme ihtimali olmayanlara göre daha yüksektir.

Dünyada en sık görülen kanser nedir?

Akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser olup, hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en önemli nedenidir. Akciğer kanserinin gelişiminde pek çok çevresel faktör rol alır, ancak en önemli risk faktörü sigaradır. Sigara, tüm akciğer kanserlerinin %90’nından sorumludur.

Kaynak: https://jag.journalagent.com/aot/pdfs/AOT_45_1_1_4.pdf

Kanser tarama testleri nelerdir?

Kanser tarama testleri, kanserin erken teşhis edilmesine yardımcı olmak için kullanılan testlerdir. Erken teşhis, kanserin tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması için oldukça önemlidir. Kanser tarama testleri, kanser türüne ve kişinin yaşına, cinsiyetine ve risk faktörlerine bağlı olarak değişebilir. Bazı yaygın kanser tarama testleri şunlardır:

Meme kanseri taraması: Kadınların 40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi yaptırmaları önerilir. Risk faktörleri varsa daha erken yaşlarda ve sık aralıklarla mamografi yapılması gerekebilir.

Kolorektal kanser taraması: 50 yaşından sonra herkesin kolonoskopi yaptırması önerilir. Ayrıca, gaitada gizli kan testi ve sigmoidoskopi gibi diğer tarama testleri de yapılabilir.

Prostat kanseri taraması: Prostat kanseri taraması, 50 yaşından sonra erkekler için önerilir. PSA (prostat spesifik antijen) testi yapılabilir.

Cilt kanseri taraması: Risk faktörleri varsa dermatolog tarafından yapılan cilt muayenesi yapılabilir.

Serviks kanseri taraması: Kadınlar için serviks kanseri taraması, 21 yaşından sonra HPV testi veya Pap smear testi yapılması önerilir.

Akciğer kanseri taraması: Risk faktörleri varsa düzenli olarak yapılan düşük dozlu bilgisayarlı tomografi taramaları yapılabilir.

Bu kanser tarama testleri, kanserin erken teşhis edilmesine yardımcı olabilir, ancak herhangi bir testin kesin bir sonuç vermesi için tıbbi bir değerlendirmeden geçmek gereklidir. Tarama testleri, kişinin yaşam tarzı ve risk faktörleri gibi diğer faktörlerle birlikte değerlendirilmelidir. Kişinin tarama testleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek ve hangi testlerin yapılması gerektiğini belirlemek için doktorla görüşmek önerilir.

Hangi alternatif tıp tedavileri kanser tedavisinde kullanılabilir?

Alternatif tıp tedavileri kanser tedavisi için kullanılmaz veya önerilmez. Kanser tedavisi için gerekli olan tedaviler, büyük ölçüde bilimsel araştırmalar sonucunda geliştirilmiş olan konvansiyonel tıp tedavileridir. Kanser tedavisi için uygulanan yöntemler arasında kemoterapi, radyasyon terapisi, cerrahi müdahale, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunur.

Alternatif tıp tedavileri, kanser tedavisi için kullanılmaz veya önerilmez çünkü bunların kanser hücreleri üzerinde etkili olduğuna dair kanıt yoktur ve kanser tedavisinde standart olarak kabul edilmeyen tedaviler bazen tehlikeli olabilir. Bununla birlikte, kanser tedavisi sürecinde yaşanan stres, ağrı, yorgunluk gibi belirtilerle başa çıkmak için bazı alternatif tedaviler, bir doktor tarafından önerildiği ve kontrol altında uygulandığı takdirde destekleyici tedavi olarak kullanılabilir. Ancak bu alternatif tedavilerin kanseri tedavi etmek için kullanılması önerilmez ve konvansiyonel tıbbi tedavilerin yerini alamaz.

Anemi ve kanser arasındaki ilişki nedir?

Anemi ve kanser arasında birçok farklı ilişki bulunabilir. Kanser hastalarının yaklaşık yarısında anemi görülebilir ve bu durum kanser tedavisi sırasında da devam edebilir. Kanser hastalarındaki aneminin nedenleri arasında kanser tedavisinin yan etkileri, kanserli hücrelerin kemik iliğindeki normal kan hücrelerinin üretimini engellemesi veya normal kan hücrelerinin yok edilmesi sayılabilir. Bazı kanser türleri de vücudun demir, folik asit veya B12 vitamini gibi temel besin maddelerini emmesini engelleyebilir, bu da anemiye yol açabilir.

Diğer yandan, uzun süreli bir demir eksikliği anemisi, mide kanseri, kolorektal kanser veya kan kanseri gibi kanserlerin gelişim riskini artırabilir. Bununla birlikte, kanser ve anemi arasındaki ilişki genellikle kanserin kendisi ve tedavisi ile ilgilidir ve anemi kanser taraması için bir işaret olarak kullanılmaz. Kanser hastalarında anemi belirtileri görüldüğünde, uygun tedavi yöntemleri uygulanarak aneminin tedavisi ve kanser tedavisi planlanabilir.

Yeni SSS


Gece rahat uyumak için birkaç içecek tercih edilebilir. Özellikle papatya çayı, sakinleştirici etkisiyle bilinir ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Lavanta çayı da benzer şekilde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Sıcak süt, içeri ...


Evet, reçetesiz satılan bazı uyku ilaçları mevcuttur. Bunlar genellikle hafif etkili ilaçlardır ve uyku bozuklukları olan kişilerde kısa süreli tedavi için kullanılır. Örneğin, antihistaminikler (difenhidr ...


PET sonucu doğrudan kanser evresini (evreleme) belirlemez. Ancak PET kanserin evresini belirlemek için önemli bir yardımcı araçtır. PET taraması, tümörün boyutunu, yerini ve kanserin vücutta yayılıp yayılmadığını (metastaz yapıp yapmadığını) gösterebilir. Bu bilgiler, doktorların ...


PET görüntüsünde kanserin anlaşılması, özellikle tümörün metabolik aktivitesine dayalıdır. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha hızlı bölünür ve bu yüzden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. PET taraması, vücuda radyoaktif bir madde ile işaretli olan glukoz şekeri (genellikle F-18 florodeo ...


PET/CT (Pozitron Emisyon Tomografisi) sonucu, genellikle 1 ile 3 gün arasında çıkar. Ancak bu süre işlemin yapıldığı hastaneye göre de değişebilir. Ancak bazı özel durumlar veya daha karmaşık incelemeler söz konusu olduğunda, bu süre birkaç gün daha uzayabilir. ...


Evet, uykusuzluk baş dönmesine neden olabilir. Yetersiz uyku, beynin düzenli çalışmasını etkileyerek yorgunluk yapabilir. Uykusuzluk durumunda, vücut yeterince dinlenemediği için dengeyi sağlayan beyin bölgesinde (iç kulakta) ve merkezi sinir sisteminde bozulmalar olabilir. Bu durum da baş dönmes ...


Böbrekte AML (Anjiyomiyolipom), kanserli bir tümör değildir; iyi huylu (benign) bir tümördür. Bu tür tümörler, kanserli hücreler içermediği için kanser olarak değerlendirilmezler. AML, çoğunlukla böbreklerde görülen, damarlar, ya ...


Hiperekoik AML ile uyumlu solid lezyon ifadesi, ultrason görüntüleme raporlarında sık karşılaşılan bir terimdir. Bu ifadede geçen kelimeler ve anlamları; Hiperekoik: Ultrason görüntülemesinde, "hiperekoik" terimi, dokunun normalden daha fazla ses dalgas ...


Evde bebeklerde ateş düşürmek için öncelikle doktora danışmak gerekir. Bebeklerde ateş yüksekse, sıvı alımını artırmak önemlidir; su veya anne sütü ile hidrasyonu desteklemek vücut ısısını dengelemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, bebeklerin giydiği kıyafetlerin hafif olması ve odan ...


Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve yeniden başlaması ile karakterize ciddi bir uyku bozukluğudur. Solunumdaki bu kesintiler, genellikle üst solunum yolunun tıkanması nedeniyle olur. Kesintiler kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir. Uyk ...


Diz ağrısı için en iyi ilaç, ağrının nedenine bağlı olarak değişir. Diz ağrısı, basit bir burkulmadan çok daha ciddi durumlara kadar birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu nedenle, herhangi bir ilaç kullanmadan önce bi ...


Migren baş ağrılarını hafifletmek veya önlemek için doğal yöntemler genellikle rahatlama sağlarken, migren atağını tamamen durdurmayabilir. Migren baş ağrısı, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen zonklayıcı ve şiddetli bir ağrı türüdür ...


Baş dönmesi nedenleri çeşitlidir. Baş dönmesi, kişinin kendisinin veya çevresinin hareket ediyormuş gibi hissetmesine neden olan, sıklıkla dengesizlik ve sersemlik hissiyle birlikte görülen bir durumdur. Genellikle iç kulaktaki denge sorunları, tansiyon dalgalanmaları veya kan şe ...


Üroloji randevusu, idrar yolları ve üreme sistemiyle ilgili sağlık sorunlarında, profesyonel değerlendirme için üroloji doktorundan randevusu almaktır. Üroloji Randevusu Nedir? Üroloji randevusu, böbrekler, mesane, prostat ve testisler gibi organlarla ilgili ...


Normalde idrarın kendine has hafif bir kokusu vardır. Bu koku, çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, sağlıklı bir kişinin idrarı, amonyak gibi kokar. Ancak bu koku, genellikle çok keskin değildir. İdrarın kokusu, tıpkı rengi ve yoğunluğu gibi, kişinin sıvı alı ...