Kronik yorgunluk sendromu nedir?

Kronik yorgunluk sendromu; bir kişinin yeteri kadar dinlenmesine rağmen kendini sürekli olarak yorgun ve isteksiz hissetmesidir. Kronik yorgunluk, kişinin performansının, iş ve eğitim hayatındaki verimliliğinin düşmesine, sosyal hayattan uzaklaşmasına ve mutsuz olmasına neden olan psikolojik bir sorundur. Kronik yorgunluk sendromu, daha çok yoğun ve stresli bir iş temposuna sahip olan, aşırı sorumluluk gerektiren işlerde çalışan kişilerde görülür. Kronik yorgunluk sendromunun belirtileri arasında güçsüzlük, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik, duygusal bitkinlik, hiçbir şey yapmak istememe, mide bulantısı, kas ağrıları, dikkat eksikliği ve unutkanlık gibi belirtiler bulunmaktadır. 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Çabuk yorulma neyin belirtisi?

Çabuk yorulma neden olur? Hangi hastalıkların belirtisidir? Çabuk yorulmanın nedenleri şunlardır;

  • Kanszılık (Anemi)
  • Diyabet
  • İnsülin direnci.
  • Böbrek üstü bezi hastalıkları
  • Mineral eksikliği
  • Vitamin eksikliği (D vitamini, B12 vitamini)
  • HIV (AİDS)
  • Romatizmal hastalıklar.
  • Karaciğer hastalıkları
  • Böbrek hastalıkları
  • Kronik bağırsak hastalıkları

Kronik yorgunluk sendromu nedir? Belirtileri nelerdir?

Kronik yorgunluk sendromu; bir kişinin yeteri kadar dinlenmesine rağmen sürekli olarak kendini yorgun hissetmesidir. Bu durum kişinin iş hayatındaki verimliliğinin düşmesine, sosyal hayattan uzaklaşmasına ve mutsuz olmasına neden olur.Kronik yorgunluk sendromu diyebilmek için aşağıdaki belirtikerin en az 6 devam etmesi gerekir. 

Kronik yorgunluk sendromunun sık görülen belirtileri şunlardır;

  • Yeteri kadar dinleniyor olmasına rağman sürekli olarak bitkinlik, yorgunluk ve uyku hali
  • Yaygın kas ve eklem ağrıları
  • Karın ağrısı
  • Boğaz ağrısı
  • Enerji kaybı ve güçsüzlük
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Unutkanlık 
  • Zihinsel performansta düşüş
  • Uyku düzeninde ve uyku kalitesinde bozuklukr
  • Bağışıklık sisteminde zayıflama 
  • Bağırsak düzeninde bozukluk
  • İş yaşamında ve sosyal hayatta verimsizlik, isteksizlik
  • Sürekli huzursuzluk hali
  • Depresyon (ruhsal çökkünlük)

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...