Akciğer kanseri nedir ve belirtileri nelerdir?

Akciğer kanseri, akciğerlerdeki hücrelerin anormal şekilde büyümesi ve bölünmesi sonucu oluşan bir kanser türüdür. Akciğer kanseri, dünya genelinde en sık görülen kanser türleri arasında yer almaktadır.

Akciğer kanserinin belirtileri şunlardır:

Kronik öksürük: En az 8 hafta boyunca devam eden öksürük.

Balgam: Kanlı veya kahverengi balgam çıkarma.

Göğüs ağrısı: Göğüste sürekli veya aralıklı ağrı.

Nefes darlığı: Nefes almada güçlük veya hızlı nefes alma.

Yorgunluk ve halsizlik: Sürekli yorgun hissetme.

İştah kaybı: Ani bir şekilde iştah kaybı.

Kilo kaybı: Belirgin bir sebep olmaksızın kilo kaybı.

Yüksek ateş: Nedeni belli olmayan yüksek ateş.

Akciğer kanseri erken evrelerde belirti vermez ve genellikle ilerleyen evrelerde belirtiler ortaya çıkar. Ancak, belirtileri fark ettiğinizde mutlaka bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Erken teşhis edilirse tedavi başarısı artar ve yaşam süresi uzar.

Bunlar da ilginizi çekebilir


Akciğer kanserinden kurtulmak mümkün mü ?

Akciğer kanserinden tamamen kurtulmak  tanı konulduğu anda hastalığın evresi ile iligili bir durumdur. Akciğer kanseri en sık ölüme neden olan kanserlerden birisidir. Ancak hastalık erken dönemde saptanır ve tedavi edilirse hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür. 

Akciğer kanserinde ilk belirti nedir?

Akciğer kanserinin ilk belirtisi genellikle inatçı öksürüktür. Akciğer kanserinde en sık görülen belirtiler geçmeyen inatçı öksürük, nefes darlığı, ses kısıklığı, kanlı balgam ve ateştir. Hastalığın ileri evresinde yüz ve boyunda şişme, omuz ağrısı, kol ağrısı, sırt ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı ve yutma güçlüğüdür.

Evre 1 akciğer kanseri ne demek?

Evre 1 akciğer kanseri dendiğinde, akciğerdeki kanserin  5 cm veya daha 5 cm'den daha küçük olduğu ve lenf bezlerine yayılmadığı anlaşılır. Akciğer kanserinin tedavisi için hangi yöntemin seçileceğinde öncelikle kanserin evresinin belirlenmesi gerekir. Hastalığın evresi tümörün büyüklüğüne ve yayılım durumuna göre belirlenir.  Akciğer kanseri, Evre 1, Evre 2, Evre 3A, Evre 3B ve Evre 4 olmak üzere 4 evredir. 

Evre 2 akciğer kanseri ne demek?

Evre 2 akciğer kanseri dendiğinde, kanser 5 cm'den büyük, lenf bezlerine yayılmamıştır. Kanser, 5 cm'den büyük, 7 cm veya daha küçük ancak lenf düğümlerine yayılmışsa da yine ikinci evre olarak kabul edilir. Akciğer kanserinin tedavisi için hangi yöntemin seçileceğinde öncelikle kanserin evresinin belirlenmesi gerekir. Hastalığın evresi tümörün büyüklüğüne ve yayılım durumuna göre belirlenir.  Akciğer kanseri, Evre 1, Evre 2, Evre 3A, Evre 3B ve Evre 4 olmak üzere 4 evredir. 

Akciğer kanseri teşhisi nasıl konulur ve hangi testler yapılır?

Akciğer kanseri teşhisi, belirtiler, fizik muayene, tıbbi öykü ve görüntüleme testleri gibi çeşitli faktörlerin birleşimi ile konulur. Akciğer kanseri teşhisi koymak için genellikle aşağıdaki testler yapılır:

Göğüs Röntgeni: Akciğer kanseri belirtilerinden şüphelenilmesi durumunda, ilk test genellikle göğüs röntgenidir. Röntgen, akciğerlerde anormal oluşumları veya kitleleri tespit etmeye yardımcı olabilir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taraması, akciğerlerde daha ayrıntılı görüntüler sağlayarak kanser tespiti için daha duyarlı bir testtir.

Biyopsi: Akciğer kanserinden şüpheleniliyorsa, doktor genellikle biyopsi yapar. Bu, bir iğne, bronkoskopi veya cerrahi yoluyla bir örnek almak anlamına gelir. Biyopsi, kanserin tipini ve evresini belirlemeye yardımcı olabilir.

Akciğer Fonksiyon Testleri: Bu testler, akciğerlerin ne kadar iyi çalıştığını belirlemeye yardımcı olabilir ve tedavi planlama sürecinde önemli bir rol oynar.

Kan Testleri: Bazı kan testleri, kanserin varlığını doğrulamaya veya diğer organlara yayılıp yayılmadığını belirlemeye yardımcı olabilir.

Akciğer kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi şansını artırabilir, bu nedenle herhangi bir belirti veya risk faktörü varsa, bir doktora görünmek önemlidir.

Akciğer kanseri tedavisi nedir ve hangi yöntemler kullanılır?

Akciğer kanserinin tedavisi, kanserin tipine, evresine, sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlıdır. Tedavi genellikle bir veya daha fazla yöntemin kombinasyonunu içerir. Ana tedavi yöntemleri şunlardır:

Cerrahi: Cerrahi, kanserin başlangıç evrelerinde en etkili tedavi yöntemidir. Cerrahi prosedürü sırasında, kanserli akciğer dokusu çıkarılır.

Radyoterapi: Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar. Radyoterapi, kanserin evresine ve yerine bağlı olarak tek başına veya cerrahi veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir.

Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerini öldüren ilaçlar kullanır. Kemoterapi, genellikle cerrahi veya radyoterapi ile birlikte kullanılır.

Hedefe yönelik tedaviler: Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını durdurmaya yardımcı olan belirli molekülleri hedef alır. Bu tedaviler, kemoterapi veya radyoterapi ile birlikte kullanılabilir.

İmmünoterapi: İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve yok etmesini hedefleyen bir tedavi yöntemidir. İmmünoterapi, tek başına veya diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.

Tedavi planı, hastanın yaşına, sağlık durumuna, kanserin evresine ve türüne göre değişebilir. Akciğer kanseri tedavisi, kanserin ilerlemesini yavaşlatmaya, semptomları azaltmaya ve hastanın yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

Akciğer kanseri riskini azaltmak için hangi önlemler alınabilir?

Akciğer kanseri riskini azaltmak için aşağıdaki önlemler alınabilir:

Sigara içmemek veya sigarayı bırakmak: Sigara, akciğer kanserinin en önemli nedenidir. Bu nedenle sigara içmemek veya sigarayı bırakmak, akciğer kanseri riskini önemli ölçüde azaltabilir.

İkinci el dumanından kaçınmak: İkinci el dumanı, sigara dumanını soluyan kişilerde de akciğer kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle sigara içilen ortamlarda bulunmamak veya mümkünse bu ortamlardan kaçınmak önemlidir.

Radon gazından kaçınmak: Radon gazı, toprak ve kayaçlardan sızabilir ve kapalı ortamlarda birikerek akciğer kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle evlerde radon gazı seviyelerinin ölçülmesi ve gerekiyorsa önlemler alınması önemlidir.

Mesleki riskleri azaltmak: Asbest, arsenik, nikel, krom ve petrol ürünleri gibi bazı mesleki maruziyetler akciğer kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle bu tür maddelerle çalışan kişiler, mümkünse bu işleri bırakmalı veya koruyucu önlemler almalıdır.

Sağlıklı beslenme: Sağlıklı bir beslenme şekli, antioksidanlar ve diğer besin maddeleri yönünden zengin bir diyet, akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Fiziksel aktivite: Düzenli fiziksel aktivite, akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Yukarıdaki önlemler, akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir, ancak tamamen önlemek mümkün olmayabilir. Bu nedenle, düzenli doktor muayeneleri ve kanser taramaları yaptırmak da önemlidir.

EBUS-TBNA nedir?

EBUS TBNA, endobronşiyal ultrason eşliğinde transbronşiyal iğne aspirasyonu cümlesinin kısaltmasıdır. Bronş, akciğerlere içerisindeki hava borucuklarıdır. Bronkoskopi, akciğerler içerisindeki hava kanallarının ışıklı özel bir kamera ile incelenmesidir. Endobronşiyal ultrason eşliğinde transbronşiyal iğne aspirasyonu, akciğer kanseri şüphesinde ya da akciğer kanserinin tedavisinin takibinde, bronşların içinin ultrason ile incelenmesi ve şüphekli görülen alanlardan biyopsi yapılması işlemidir. 

Akciğer adenokarsinom nedir?

Akciğer adenokarsinomu, akciğer kanserinin en yaygın türlerinden biridir. Akciğer adenokarsinomu, akciğerlerin mukus üreten bezlerinden kaynaklanır. Bu kanser, genellikle akciğerlerin dış kısmında, bronş ve bronşiollerin yakınında gelişir. Akciğer adenokarsinomunun en yaygın nedeni sigara kullanımıdır. Sigara içmeyenlerde de akciğer adenokarsinomu görülebilir, ancak bu vakalar genellikle sigara içenlerde görülen vakalardan daha nadirdir.

Akciğer adenokarsinomu için risk faktörleri şunlardır;

  • Sigara içmek
  • Sigara içilen ortamda bulunmak (Pasif sigara içimi)
  • Radyasyona maruz kalma
  • Asbest maruziyeti
  • Bazı kalıtsal hastalıklar

Akciğer adenokarsinomunun erken evrelerinde genellikle belirti görülmez. Hastalık ilerledikçe aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Öksürük
  • Balgam çıkarma
  • Kanlı balgam
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • İştahsızlık
  • Kilo kaybı

Akciğer adenokarsinomu tanısı için aşağıdaki testler kullanılabilir;

  • Akciğer röntgeni
  • Tomografi (BT) taraması
  • Magnetik rezonans görüntüleme (MRI)
  • Bronkoskopi
  • Akciğer biyopsisi

Akciğer adenokarsinomunun tedavisi, kanserin evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Cerrahi müdahale
  • Kemoterapi
  • Radyasyon tedavisi
  • Hedefe yönelik tedavi

Akciğer adenokarsinomunun seyri, kanserin evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Erken evrede yakalanan akciğer adenokarsinomunun prognozu daha iyidir.

Akciğer adenokarsinomundan korunmak için sigara içmemek ve pasif sigara içiminden kaçınmak önemlidir. Ayrıca, asbest ve radyasyona maruz kalma riskini azaltmak için önlemler almak da önemlidir.

Akciğer ca nedir?

Akciğer ca, akciğer kanseri demektir. Akciğer ca, akciğer karsinomu anlamına gelir. ''ca'' tıpta carcinom kelimesinin kısaltmasıdır. Carcinom, karsinom demektir. karsinom da bir kanser türüdür. Akciğer kanseri, akciğerlerde bulunan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokulara veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile sonuçlanabilir.

Akciğer kanseri, tüm kanserler arasında erkeklerde ölüme sebep olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür. Dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon kişi akciğer kanseri sebebiyle ölmektedir.

Akciğer kanserinin en yaygın nedeni sigara kullanımıdır. Sigara içmeyenlerde de akciğer kanseri görülebilir, ancak bu vakalar genellikle sigara içenlerde görülen vakalardan daha nadirdir. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında pasif sigara içimi, radyasyona maruz kalma, asbest maruziyeti ve bazı kalıtsal hastalıklarbulunmaktadır. 

 

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...