Flair hiperintens ne demek?

Flair hiperintens, tıbbi görüntülemede kullanılan bir terimdir. Beyin dokusunda, normalde görünmeyen, T2 ve FLAIR adı verilen iki farklı manyetik rezonans (MR) sekansında daha parlak görünen alanları ifade eder.

Flair hiperintens beyinde nerelerde görülür?

Bu parlak alanlar, beynin farklı bölgelerinde ve çeşitli boyutlarda ortaya çıkabilir. 

  • Periventriküler: Ventriküllerin (beyindeki sıvı dolu boşluklar) etrafında
  • Subkortikal: Kortikal dokudan (düşünme ve hareketten sorumlu beyin dış tabakası) hemen altında
  • Diffüz: Beyaz cehrede yaygın olarak dağılmış
  • Punktiform: Küçük, nokta benzeri lezyonlar

Flair hiperintens neden olur?

Flair hiperintensin birçok farklı nedene bağlı olabilir. En yaygın nedenler şunlardır:

  • Multipl skleroz (MS): MS, beyinde ve omurilikte demiyelinizasyon adı verilen bir süreçle karakterize otoimmün bir hastalıktır. Demiyelinizasyon, sinir hücrelerini çevreleyen koruyucu tabakanın hasar görmesine neden olur. T2 FLAIR hiperintensitesi, MS'in en yaygın görüntüleme bulgularından biridir.
  • Hipertansiyon: Yüksek tansiyon, beyindeki küçük kan damarlarını hasarlandırabilir ve bu da T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
  • Diyabet: Diyabet, kan şekeri seviyelerinin yüksek olmasına neden olabilir. Bu, kan damarlarını hasarlandırabilir ve T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
  • Yaşlanma: Yaşla birlikte, beyin dokusunda normal yaşlanma değişiklikleri meydana gelir. Bu değişiklikler, T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
  • Migren: Migren atakları sırasında, beyindeki kan akışında değişiklikler meydana gelebilir. Bu değişiklikler T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
  • Beyin travması: Kafa yaralanmaları, beyin dokusunda hasara neden olabilir ve bu da T2 FLAIR hiperintensitelerine yol açabilir.

Flair hiperintens belirtileri nelerdir? 

Flair hiperintens genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz. Ancak bazı durumlarda, aşağıdakileri içeren semptomlara neden olabilir:

  • Baş ağrısı
  • Denge sorunları
  • Hafıza kaybı
  • Konuşma bozukluğu
  • Motor bozukluklar

Flair hiperintens tanısı nasıl konur?

Flair hiperintens genellikle beyin MR'ı ile teşhis edilir. Teşhisin doğrulanması için, diğer testler de gerekebilir.

Flair hiperintens tedavisi nasıldır?

Flair hiperintensin tedavisi, altta yatan nedene bağlıdır. MS'li hastalarda, steroidler veya diğer immünosupresif ilaçlar belirtileri kontrol etmeye yardımcı olabilir. Hipertansiyon veya diyabetli hastalarda, kan basıncını veya kan şekeri seviyelerini kontrol etmek T2 FLAIR hiperintensitelerini önlemeye yardımcı olabilir.

 

Bunlar da ilginizi çekebilir


Beyin ve sinir cerrahisi bölümü hangi hastalıklara bakar?

Beyin ve sinir cerrahisi, beyin, beyincik, omurilik ve çevre sinirlerinin hastalıkları ve yaralanmaları ile ilgilenir. Beyin tümörü, beyin damarlarındaki anevrizmalar, beyin kanaması, bel fıtığı ve boyun fıtığı gibi hastalıklara beyin cerrahisi bölümü bakar. 

Kafa titremesi nedir? Neden olur?

Kafa titremesi (baş titremesi),  tremor adı verilen titreme hastalığında görülen bir durumdur. Tremor yani titreme, Parkinson hastalığında sık görülür. Ayrıca , bazı beyin ve beyincik hastalıklarında, alkol yoksunluğunda veya bazı ilaçların yan etkisine bağlı olarak meydana gelebilir.

Bayılma (senkop) nedir?

Bayılma, beyin dokusunun kısa süreli olarak kansız kalması sonucu kişinin ayakta durma yeteneğinin ve bilincinin (uyanıklılık hali) kaybolmasıdır. Bayılma tıp dilinde senkop olarak bilinir. Bayılma aniden ortaya çıkar ve kısa bir süre sonra kendiliğinden düzelir. Beklenmedik bir anda ve anideden ortaya çıktığından dolayı, bayılma sırasında düşmaya bağlı yaralanmalar ve kırıklar görülebilir.

Bayılma ile epilepsi (sara) arasındaki fark nedir?

Bayılma ile en sık epilepsi (sara hastalığı) karışır. Bayılma ya da senkop, beynin geçici olarak kansız kalması sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur.  Bayılmada ellerde, kollarda, bacaklarda kasılmalar olmaz, gözler açıktır ve yüz soluktur. İdrar veya dışkı kaçırma yoktur. Bayılan kişi kısa bir süre sonra hemen kendine gelir ve daha sonra şaşkınlık yaşamaz.

Tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma neden olur?

Bazen tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma görülebilir. İdrar idrar yaparken veya idrar yaptıktan hemen sonra bayılmaya 'işeme senkopu', dışkılama sonrası bayılmaya  'defekasyon senkopu' adı verilir. Bu tür bayılmalar, daha çok geceleri derin bir uykudan sonra meydana gelir. İdrar yapmak ya da dışkılamak için için kişi uyanır ve tuvalete gider. İşeme ya da dışkılama sırasında, vagus adı verilen sinirini uyarılır. Bu sinirin uyarılması ile kalp atışında ve kan basıncında ani bir düşmeye meydana gelir ve kişinin bilincinde geçici bir kayıp olur. Buna bayılma ya da senkop denir. 

Boyun fıtığı belirtileri nelerdir?

Boyun fıtığı, omurilik ve sinir köklerini etkileyen bir hastalıktır. En sık karşılaşılan boyun fıtığı belirtileri şunlardır.

  • Tek taraflı olup kola doğru uzanan ağrı,
  • Parmak uçlarına kadar yayılan ve uyuşma ile birlikte görülen ağrı.
  • Ağrı ile yayıldığı kolda kuvvet kaybı oluşması
  • Kuvvetsiz kalıp ele alınan cisimlerin düşürülmesi
  • Yürüme güçlüğü çekilmesi ve dengesizlik hali

Geçici iskemik atak (GİA) nedir?

Geçici iskemik atak (GİA), beynin bir bölgesine giden kan akışının geçici bir süre azalması sonucu beyin o bölgedeki dokusunun beslenememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kan akışınaki azalmanın nedeni çoğunlukla beyin damar tıkanıklığıdır. Kan dolaşımındaki kan pıhtısı, yağ parçası ya da hava baloncukları tıkanmaya neden olabilir. Geçici iskemik atak ''küçük inme'' olarak ta bilinir. Geçici iskemik atak ile inme (felç) farklı iki durumdur. İnmeden farkı, geçici iskemik atakta beyin dokusunda kalıcı hasra oluşmaz. Kalıcı hasra oluşmadan, tıkanıklık açılır ve beyin dokusu yeniden kanlanır ve belirtiler kaybolur. İnme yani felç durumunda ise beyinde oluşan hasar kalıcıdır. 

Kaynak: https://www.stroke.org.uk/sites/default/files/user_profile/transient_ischaemic_attack_turkish.pdf

 

 

Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri nelerdir?

Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Her kişide farklı belirtiler ortaya çıkabilir. En sık görülen geçici iskemik atak belirtileri şunlardır; 

  1. Yüzde veya vücudun bir tarafında aniden ortaya çıkan uyuşma veya güçsüzlük
  2. Konuşma güçlüğü
  3. Anlama güçlüğü
  4. Görme sorunları (tek gözde veya her iki gözde aniden oluşan bulanıklık, görme kaybı veya çift görme)
  5. Baş dönmesi
  6. Denge kaybı
  7. Şiddetli baş ağrısı

 

 

Tarlov kisti nedir?

Tarlov kisti, omurilikten çıkan sinirler etrafında görülen kisttir. Perinöral kist veya sinir kökü kisti olarak da bilinir. Omurganın sakral (kuyruk sokumu), lomber (bel), torasik (sırt) veya servikal (boyun) kısımlarında görülebilir. Ancak daha çok kuyruk sokumu bölgelerinde görülür. Tarlov kistleri sinir köklerini etkiler.  Bu kistlerin içinde beyin omurilik sıvısı vardır. Çok sayıda ve farklı büyüklüklerde kistler olabilir. Kesin nedeni bilinmez. Küçük olan kistler genellikle belirti vermez. Yavaş yavaş büyüyerek zamanla komşu sinir köklerine bası yapar ve belirtilere neden olur. Belirti vermeyenler tedavi edilmeden takip edilir. Ancak belirtiye enden olan büyük kistlerin ameliyat ile tedavi ediilmesi gerekir. 

Omuriliğe hangi bölüm bakar? Omurilik için hangi bölüme gidilir?

Omuriliğe beyin ve sinir cerrahisi (nöroloji) ve ortopedi ve travmatoloji bölümü bakar. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, omurilik ile ilgili tüm hastalıkların teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır.

Omurilik, beyinden gelen sinyalleri vücudun diğer bölgelerine taşıyan ve vücudun kontrolünü sağlayan bir sinir sistemi organıdır. Omurilik yaralanmaları, omurilik tümörleri, omurga fıtıkları, omurga enfeksiyonları ve omurga deformiteleri gibi çeşitli hastalıklar omuriliğe zarar verebilir.

Omurilik ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler, beyin ve sinir cerrahisi bölümüne başvurmalıdır. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, hastanın durumunu değerlendirerek gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.

Omurilik ile ilgili sorunlara yönelik tedaviler, sorunun nedenine göre değişir. Omurilik yaralanmaları gibi durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir. Omurilik tümörleri gibi durumlarda, cerrahi müdahale ile tümör çıkarılabilir veya radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler uygulanabilir. Omurga fıtıkları gibi durumlarda, fıtığın boyutuna ve konumuna göre konservatif tedaviler veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Omurga enfeksiyonları gibi durumlarda, antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Omurga deformiteleri gibi durumlarda, ortopedik cerrahi müdahale uygulanabilir.

Omurilik ile ilgili sorunlar, erken teşhis ve tedavi ile daha iyi sonuçlar alınabilir.

Yeni SSS


Erkeklerde HPV aşısı, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir koruma sağlar.  HPV Aşısının Erkeklerdeki Önemi: Kanser Koruması: HPV, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ...


Gardasil, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayan bir aşıdır. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs grubudur ve bazı türleri rahim ağzı kanseri, anal kanser, genital siğiller ve diğer kanse ...


Lateral malleol kırığı, ayak bileğindeki dış kemik olan lateral malleolün (ayak bileğinin dış tarafındaki çıkıntı) kırılmasıdır. Bu tür kırıklar genellikle travma, burkulma veya düşme gibi olaylar sonucu meydana gelir. Lateral malleol, fibula adı verilen bacağın dış kemiklerinden ...


İskemik gliozis, beyindeki kan akışının azalması veya kesintiye uğraması sonucu oluşan hasara (iskemi) karşı, beyin destek hücrelerinin (glial hücreler) verdiği tepki sonucu oluşan bir tür skar dokusunu ifade eder. İskemi: Beyindeki be ...


İstanbul algoloji doktorları, anesteziyoloji ve reanimasyon, nöroloji veya fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi bölümlerde uzmanlaşmış doktorlardır. Bu doktorlar, ağrı tedavisi konusunda ek eğitim alarak algoloji (ağrı tedavisi) uzmanı olurlar. ...


Proloterapi, kronik kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan enjeksiyon bazlı bir tedavi yöntemidir. Temel amacı, zayıflamış, hasar görmüş veya dejenerasyona uğramış bağları, tendonları ve eklemleri güçlendirerek ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu iyileştirmektir. ...


YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture), Japon bilim insanı Dr. Toshikatsu Yamamoto tarafından geliştirilmiş bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Geleneksel Çin tıbbındaki vücut akupunkturundan farklı olarak, YNSA kafa derisindeki (skalp) belirli noktalara odaklanır. Bu noktaların vücudun farklı ...


İstanbul nöral terapi doktorları, genellikle aşağıdaki uzmanlık alanlarına sahip doktorlardır.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları: Nöral terapi, en sık fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanan bir yöntemdir. Bu uzmanlar, sinir sistemi ...


Scheuermann kifozu, omurganın üst kısmında, yani sırt bölgesinde, aşırı bir kamburluğa neden olan bir durumdur. Normalde omurga hafif bir eğriye sahipken, Scheuermann kifozunda bu eğri belirginleşir ve sırt kambur görünür. Genellikle ergenlik döneminde başlar ve büyüme tamamlandığında durur. ...


Transözefageal Ekokardiyografi (TEE), kalbin yapısını ve fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Normal ekokardiyografiden (EKO) farklı olarak, TEE'de ultrason probu yemek borusundan geçirilir. Yemek borusu kalbin hemen arkasında yer aldığı için ...


Damar yoluyla demir tedavisi (intravenöz demir tedavisi), demir eksikliği anemisi olan ve ağızdan demir takviyesi alamayan veya bu tedaviye yetersiz yanıt veren hastalarda kullan ...


Kimyasal gebelik, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine rağmen sağlıklı bir şekilde gelişemeyip çok erken dönemde düşük ile sonuçlanan bir durumdur. Genellikle gebeliğin ilk 5 haftasında meydana gelir ve birçok kadın bu durum ...


Mol gebeliği (üzüm gebeliği), nadir görülen ve anormal bir gebelik türüdür. Normalde döllenmiş yumurta, embriyo ve plasentayı oluştururken, mol gebeliğinde plasenta a ...


Miyopatik sinyal saptanmadı ifadesi, yapılan tetkiklerde (muhtemelen EMG veya MR gibi) kaslarda herhangi bir hasar veya işlev bozukluğu belirtisine rastlanmadığı anlamına gelir. Miyopati, kas liflerinin çeşitli nedenlerle (genetik, iltihabi, ...


C6-C7 düzeyinde korda bası, boyun omurlarınızın C6 ve C7 numaralı omurları arasındaki disk fıtıklaşmasının omuriliğinize baskı yaptığı anlamına gelir. Omurilik, beyinden gelen sinirlerin geçtiği ve vücudun çeşitli bölgelerine dağıldığı çok önemli bir yapıdır. Bu nedenle ...