Tarlov kisti nedir?
Tarlov kisti, omurilikten çıkan sinirler etrafında görülen kisttir. Perinöral kist veya sinir kökü kisti olarak da bilinir. Omurganın sakral (kuyruk sokumu), lomber (bel), torasik (sırt) veya servikal (boyun) kısımlarında görülebilir. Ancak daha çok kuyruk sokumu bölgelerinde görülür. Tarlov kistleri sinir köklerini etkiler. Bu kistlerin içinde beyin omurilik sıvısı vardır. Çok sayıda ve farklı büyüklüklerde kistler olabilir. Kesin nedeni bilinmez. Küçük olan kistler genellikle belirti vermez. Yavaş yavaş büyüyerek zamanla komşu sinir köklerine bası yapar ve belirtilere neden olur. Belirti vermeyenler tedavi edilmeden takip edilir. Ancak belirtiye enden olan büyük kistlerin ameliyat ile tedavi ediilmesi gerekir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Beyin ve sinir cerrahisi bölümü hangi hastalıklara bakar?
Beyin ve sinir cerrahisi, beyin, beyincik, omurilik ve çevre sinirlerinin hastalıkları ve yaralanmaları ile ilgilenir. Beyin tümörü, beyin damarlarındaki anevrizmalar, beyin kanaması, bel fıtığı ve boyun fıtığı gibi hastalıklara beyin cerrahisi bölümü bakar.
Kafa titremesi nedir? Neden olur?
Kafa titremesi (baş titremesi), tremor adı verilen titreme hastalığında görülen bir durumdur. Tremor yani titreme, Parkinson hastalığında sık görülür. Ayrıca , bazı beyin ve beyincik hastalıklarında, alkol yoksunluğunda veya bazı ilaçların yan etkisine bağlı olarak meydana gelebilir.
Bayılma (senkop) nedir?
Bayılma, beyin dokusunun kısa süreli olarak kansız kalması sonucu kişinin ayakta durma yeteneğinin ve bilincinin (uyanıklılık hali) kaybolmasıdır. Bayılma tıp dilinde senkop olarak bilinir. Bayılma aniden ortaya çıkar ve kısa bir süre sonra kendiliğinden düzelir. Beklenmedik bir anda ve anideden ortaya çıktığından dolayı, bayılma sırasında düşmaya bağlı yaralanmalar ve kırıklar görülebilir.
Bayılma ile epilepsi (sara) arasındaki fark nedir?
Bayılma ile en sık epilepsi (sara hastalığı) karışır. Bayılma ya da senkop, beynin geçici olarak kansız kalması sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Bayılmada ellerde, kollarda, bacaklarda kasılmalar olmaz, gözler açıktır ve yüz soluktur. İdrar veya dışkı kaçırma yoktur. Bayılan kişi kısa bir süre sonra hemen kendine gelir ve daha sonra şaşkınlık yaşamaz.
Tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma neden olur?
Bazen tuvalette idrar yaparken ya da dışkılama sırasında bayılma görülebilir. İdrar idrar yaparken veya idrar yaptıktan hemen sonra bayılmaya 'işeme senkopu', dışkılama sonrası bayılmaya 'defekasyon senkopu' adı verilir. Bu tür bayılmalar, daha çok geceleri derin bir uykudan sonra meydana gelir. İdrar yapmak ya da dışkılamak için için kişi uyanır ve tuvalete gider. İşeme ya da dışkılama sırasında, vagus adı verilen sinirini uyarılır. Bu sinirin uyarılması ile kalp atışında ve kan basıncında ani bir düşmeye meydana gelir ve kişinin bilincinde geçici bir kayıp olur. Buna bayılma ya da senkop denir.
Boyun fıtığı belirtileri nelerdir?
Boyun fıtığı, omurilik ve sinir köklerini etkileyen bir hastalıktır. En sık karşılaşılan boyun fıtığı belirtileri şunlardır.
- Tek taraflı olup kola doğru uzanan ağrı,
- Parmak uçlarına kadar yayılan ve uyuşma ile birlikte görülen ağrı.
- Ağrı ile yayıldığı kolda kuvvet kaybı oluşması
- Kuvvetsiz kalıp ele alınan cisimlerin düşürülmesi
- Yürüme güçlüğü çekilmesi ve dengesizlik hali
Geçici iskemik atak (GİA) nedir?
Geçici iskemik atak (GİA), beynin bir bölgesine giden kan akışının geçici bir süre azalması sonucu beyin o bölgedeki dokusunun beslenememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kan akışınaki azalmanın nedeni çoğunlukla beyin damar tıkanıklığıdır. Kan dolaşımındaki kan pıhtısı, yağ parçası ya da hava baloncukları tıkanmaya neden olabilir. Geçici iskemik atak ''küçük inme'' olarak ta bilinir. Geçici iskemik atak ile inme (felç) farklı iki durumdur. İnmeden farkı, geçici iskemik atakta beyin dokusunda kalıcı hasra oluşmaz. Kalıcı hasra oluşmadan, tıkanıklık açılır ve beyin dokusu yeniden kanlanır ve belirtiler kaybolur. İnme yani felç durumunda ise beyinde oluşan hasar kalıcıdır.
Kaynak: https://www.stroke.org.uk/sites/default/files/user_profile/transient_ischaemic_attack_turkish.pdf
Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri nelerdir?
Geçici iskemik atak (GİA) belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Her kişide farklı belirtiler ortaya çıkabilir. En sık görülen geçici iskemik atak belirtileri şunlardır;
- Yüzde veya vücudun bir tarafında aniden ortaya çıkan uyuşma veya güçsüzlük
- Konuşma güçlüğü
- Anlama güçlüğü
- Görme sorunları (tek gözde veya her iki gözde aniden oluşan bulanıklık, görme kaybı veya çift görme)
- Baş dönmesi
- Denge kaybı
- Şiddetli baş ağrısı
Omuriliğe hangi bölüm bakar? Omurilik için hangi bölüme gidilir?
Omuriliğe beyin ve sinir cerrahisi (nöroloji) ve ortopedi ve travmatoloji bölümü bakar. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, omurilik ile ilgili tüm hastalıkların teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır.
Omurilik, beyinden gelen sinyalleri vücudun diğer bölgelerine taşıyan ve vücudun kontrolünü sağlayan bir sinir sistemi organıdır. Omurilik yaralanmaları, omurilik tümörleri, omurga fıtıkları, omurga enfeksiyonları ve omurga deformiteleri gibi çeşitli hastalıklar omuriliğe zarar verebilir.
Omurilik ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler, beyin ve sinir cerrahisi bölümüne başvurmalıdır. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanları, hastanın durumunu değerlendirerek gerekli tetkikleri yapar ve tedavi planını belirler.
Omurilik ile ilgili sorunlara yönelik tedaviler, sorunun nedenine göre değişir. Omurilik yaralanmaları gibi durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir. Omurilik tümörleri gibi durumlarda, cerrahi müdahale ile tümör çıkarılabilir veya radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler uygulanabilir. Omurga fıtıkları gibi durumlarda, fıtığın boyutuna ve konumuna göre konservatif tedaviler veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Omurga enfeksiyonları gibi durumlarda, antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Omurga deformiteleri gibi durumlarda, ortopedik cerrahi müdahale uygulanabilir.
Omurilik ile ilgili sorunlar, erken teşhis ve tedavi ile daha iyi sonuçlar alınabilir.
Flair hiperintens ne demek?
Flair hiperintens, tıbbi görüntülemede kullanılan bir terimdir. Beyin dokusunda, normalde görünmeyen, T2 ve FLAIR adı verilen iki farklı manyetik rezonans (MR) sekansında daha parlak görünen alanları ifade eder.
Flair hiperintens beyinde nerelerde görülür?
Bu parlak alanlar, beynin farklı bölgelerinde ve çeşitli boyutlarda ortaya çıkabilir.
- Periventriküler: Ventriküllerin (beyindeki sıvı dolu boşluklar) etrafında
- Subkortikal: Kortikal dokudan (düşünme ve hareketten sorumlu beyin dış tabakası) hemen altında
- Diffüz: Beyaz cehrede yaygın olarak dağılmış
- Punktiform: Küçük, nokta benzeri lezyonlar
Flair hiperintens neden olur?
Flair hiperintensin birçok farklı nedene bağlı olabilir. En yaygın nedenler şunlardır:
- Multipl skleroz (MS): MS, beyinde ve omurilikte demiyelinizasyon adı verilen bir süreçle karakterize otoimmün bir hastalıktır. Demiyelinizasyon, sinir hücrelerini çevreleyen koruyucu tabakanın hasar görmesine neden olur. T2 FLAIR hiperintensitesi, MS'in en yaygın görüntüleme bulgularından biridir.
- Hipertansiyon: Yüksek tansiyon, beyindeki küçük kan damarlarını hasarlandırabilir ve bu da T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
- Diyabet: Diyabet, kan şekeri seviyelerinin yüksek olmasına neden olabilir. Bu, kan damarlarını hasarlandırabilir ve T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
- Yaşlanma: Yaşla birlikte, beyin dokusunda normal yaşlanma değişiklikleri meydana gelir. Bu değişiklikler, T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
- Migren: Migren atakları sırasında, beyindeki kan akışında değişiklikler meydana gelebilir. Bu değişiklikler T2 FLAIR hiperintensitelerine neden olabilir.
- Beyin travması: Kafa yaralanmaları, beyin dokusunda hasara neden olabilir ve bu da T2 FLAIR hiperintensitelerine yol açabilir.
Flair hiperintens belirtileri nelerdir?
Flair hiperintens genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz. Ancak bazı durumlarda, aşağıdakileri içeren semptomlara neden olabilir:
- Baş ağrısı
- Denge sorunları
- Hafıza kaybı
- Konuşma bozukluğu
- Motor bozukluklar
Flair hiperintens tanısı nasıl konur?
Flair hiperintens genellikle beyin MR'ı ile teşhis edilir. Teşhisin doğrulanması için, diğer testler de gerekebilir.
Flair hiperintens tedavisi nasıldır?
Flair hiperintensin tedavisi, altta yatan nedene bağlıdır. MS'li hastalarda, steroidler veya diğer immünosupresif ilaçlar belirtileri kontrol etmeye yardımcı olabilir. Hipertansiyon veya diyabetli hastalarda, kan basıncını veya kan şekeri seviyelerini kontrol etmek T2 FLAIR hiperintensitelerini önlemeye yardımcı olabilir.
Yeni SSS
Nurofen, tok karnına alınması tavsiye edilen bir ilaçtır. Çünkü aç karnına alındığında mideyi tahriş edebilir ve mide ağrısı, bulantı gibi sorunlara yol açabilir. Tok karnına almak, ilacın mide üzerinde daha az etkili olmasını sağlar ve bu tür yan etkilerin riskini azaltır. Mide ...
Concor (bisoprolol fumarat), kalp atış hızını düzenleyen ve tansiyonu düşüren bir beta-bloker ilaçtır. İlacın etkisi, kullanım amacına ve kişisel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Tansiyon Düşürme: İlacın kan basıncı ( ...
İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS), bağırsakların normal işleyişindeki bozukluklarla karakterize, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi belirtilerle seyreden fonksiyonel bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Genellikle stres, düzensiz beslenme, bağırsak mikroflorasındaki dengesizli ...
Evlilik öncesi SMA testi yaptırmak isteyen çiftler, genetik hastalıklar konusunda bilgi almak ve taşıyıcılık durumlarını öğrenmek için genetik danışmanlık hizmeti almalıdır. Bu test, genellikle ...
OPEMİN® 800 mg Film Tablet, etkin maddesi pirasetam olan bir ilaçtır. Erişkinlerde psiko-organik sendrom belirtilerinin (hafıza kaybı, dikkat eksikliği vb.), kortikal kaynaklı miyoklonusun ve denge bozukluklarının tedavisinde kullanılır. 8 yaş ve üzeri çocuklarda disleksi tedavis ...
Kalp pili birden bitmez, çünkü bu cihazlar, pil ömrü sona yaklaşırken erken uyarı sinyalleri verir. Kalp pili jeneratöründe bulunan batarya genellikle 5 ila 15 yıl arasında dayanır ve bataryanın durumunu düzenli olar ...
Kalp pili, güçlü elektromanyetik alanlara maruz kaldığında geçici olarak etkilenebilir veya çalışma düzeni bozulabilir. Bu nedenle, bazı cihazların kullanımında dikkatli olunmalıdır: Cep Telefonları: Cep telefonları kalp pilinden en az 15-20 cm ...
Kalp pili takma işlemi, genellikle lokal anestezi altında, steril bir ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. İlk olarak, göğsün üst kısmında, genellikle sol tarafta, küçük bir kesik açılır. Bu kesikten, elektrotlar adı verilen ince teller bir damar aracılığıyla kalbe yönlendiri ...
Kalp pili, kalp ritim bozuklukları veya elektriksel ileti sorunları yaşayan bireylerde kullanılır. Özellikle bradikardi (kalbin anormal derecede yavaş atması) gibi durumlarda, kalbin yeterli hızda çalışmasını sağlamak için takılır. Ayrıca, kalp bloğu adı verilen, ...
Kalp pili, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli izleyerek gerektiğinde düzeltici elektrik sinyalleri gönderen bir cihazdır. Cihaz, bir jeneratör ve kalbe yerleştirilen ince elektrot tellerinden oluşur. Jeneratör, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel impulslar üretirken, el ...
Kalp pili (pacemaker), kalbin elektriksel uyarı sistemi düzgün çalışmadığında, kalp ritmini düzenlemek amacıyla kullanılan küçük, elektronik bir cihazdır. Kalp, doğal elektriksel sinyallerle kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalar. Ancak bu sinyaller bozulduğunda, kalp ya çok yava ...
Concor (etken madde: bisoprolol), beta bloker sınıfına ait bir ilaçtır ve kalp hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, göğüs ağrısı (angina) ve düzensiz kalp atışı (a ...
İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize edilen kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, dışkıda mukus ve bağırsak hareketlerinde değişiklikler ( ...
Şu anda HIV'e karşı etkili bir aşı bulunmamaktadır, yani HIV'in aşısı yoktur. Ancak, HIV aşısı geliştirmek için dünya çapında araştırmalar ve klinik denemeler hala devam etmektedir. HIV aşısı, virüsün vücuda girmesini engellemek veya bağışıklık sistemini virüse karşı daha etkili ...
Hayır, aslında HIV ile AIDS aynı şey değildir, ancak birbirleriyle yakından ilişkilidir. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) Nedir? HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV, vücudun savunma ...